İnsalık Kaygısı Arif Sağ / THM Sanatçısı Kurumlar, insana yaptıkları yatırım ölçüsünde değerlenirler. Dostluğumuz ve mesaimiz süresince Haldun Karabudak'ın bulunduğu kurumlar bizler için değerli kalmaya devam etmiştir. Bu kitabı ile de insan olabilmenin kaygısını yansıttığı için kendisini yürekten kutluyorum. Ustaklık Musa Eroğlu / THM Sanatçısı Bir çok dönemini paylaştığımız hayatını, gerçekten türkü gibi yaşayan çok sevdiğim sanatçı dostum Haldun Karabudak, benim kimi söyleşilerde dile getirdiğim "Her

Müzik Eğitimi Yayınları için oluşturulan ve içinde 30 eser yer alan bu albüm, yayınevinin Barok Dönem/Bach ile başlayan ve tüm dönemleri kapsayan arşiv oluşturma projesinin ikinci kitabı olarak hazırlanmıştır. Klasik Dönem'in en önemli bestecilerinden olan Wolfgang Amadeus Mozart'ın; hem mesleki müzik eğitiminde ve hem de amatör müzik eğitiminde, öğrencilerin Mozart'ın eserlerini çok severek çalmaları ve müzikal donanımlarının gelişmesinde ayrı bir yeri vardır. Bu Mozart albümünü, sayıca çok fazla ve değiş

Ahmet Adnan Saygun, ilk dönem eserlerinden olan İnci'nin Kitabı'nı (Piyano için 7 Parça, Op. 10) 1934 yılında bestelemiştir. Besteci bu eserini Fransa'da "Schola Cantorum" da eğitim gördüğü yıllarda armoni ve kontrpuan dersleri aldığı öğretmeni Madam Eugène Borrel'e ithaf etmiştir. Türk halk ve geleneksel müziğimizi yansıtan bu kitap İnci, Afacan Kedi, Masal, Kocaman Bebek, Oyun, Ninni ve Rüya başlıklı yedi kolay parçadan oluşmaktadır. İnci'nin Kitabı İstanbul'da "Jorj. D. Papajorjiu" ve ABD. de "Southern

Cemal Reşit Rey "4 Sesli Koro ve Piyano için On Halk Türküsü" nü 1963 yılında bestelemiştir. Besteci bu eserde, Türkiye'nin farklı yörelerinden derlenmiş "Niksar'ın Fidanları, Süpürgesi Yoncadan, Estergon Kalesi, Tıpır Tıpır Yürürsün, Gemiciler Kalkalım, Helvacı, Tinimini Hanım, Halay, Küpeli Horoz ve Gazi Osman Paşa Türküsü" başlıklı türküleri kendine has armonilerle çokseslendirmiştir. 1967 yılında ise koro eserini piyanoya uyarlayarak özgün bir piyano eseri yaratmıştır. Piyano eserinde "4 Sesli Koro ve

Minyatürler 1936 yılında yedi parçalık bir deste olarak yazılan eser, ilk kez ve aynı yıl Jorj D. Papajorjiu tarafından İstanbul'da basılmıştır. Eser Ulvi Cemal Erkin'e adanmıştır. Hem özü hem de biçimi yönünden gerçekten birer minyatür olan parçalar genel olarak ezgi-eşlik durumunun belirgin olduğu "homofonik" yapıdadır. Öte yandan yalın ezgi ve armoni yapısı halk müziği esinlidir. Bu nitelikleriyle Minyatürler; her ne kadar piyano öğrencileri için hazırlanmış gibiyse de resital programlarına alındığında y

Halk Oyunları bir toplumun kültürel birikimleriyle oluşan ve dolayısıyla ait olduğu toplumun özelliklerini bünyesinde barındıran kültür ürünleridir. Diğer danslarda olduğu gibi, oluşumundaki ana unsurlar mekân, zaman ve bedendir. Oyunlar, beden ve bedende oluşan hareketler aracılığı ile oluşur. Hareketlerin oluşumunda kültürel özelliklerin yanı sıra bedeninin anatomik olanakları da göz ardı edilmemelidir. İnsan hareketlerinin bilimsel bir yaklaşımla incelenmesi de kuşkusuz sadece halk oyunları alanında deği

Günümüzde kullandığımız biçimiyle klasik gitar, 1860lı yıllarda ortaya çıkmıştır. Ancak bu tarihten önce de özellikle Avrupada kimi gitar olarak adlandırılan kimi de farklı isimlere sahip fakat şekil olarak klasik gitara benzeyen birçok çalgı kullanılmıştır. Bu anlamda klasik gitarın her yönüyle, kendisinden önceki çağlarda kullanılan gitar benzeri çalgılardan evrimleşerek günümüzdeki formuna kavuştuğunu söyleyebiliriz. Bahsi geçen çalgıların tamamı bir zincirin halkaları gibidir. Bir öncekini tanımadan bir

Klasik Gitar Tarihi serisinin bu ikinci cildi, klasik gitara uzanan yolda önemli bir kilometre taşı olarak kabul edilen Barok gitara ayrılmıştır. Kökenleri çok iyi bilinmese de çalgının 17. yüzyıl başlarından itibaren gelişimi çok açık bir biçimde takip edilebilmektedir. Barok Dönemin başından sonuna kadar (yaklaşık yüz elli yıl) tüm Avrupada etkin bir biçimde kullanılan Barok gitar, önce İspanya, ardından İtalya ve daha sonra da Avrupanın diğer ülkelerinde beş çift telli bir çalgı olarak kabul görmüş ve ya

Bilindiği gibi tüm çalgılarda olduğu gibi, keman çalmayı öğrenmek de bol egzersiz yapmayı gerektirmektedir. Çocukların bol egzersizlerle çalışmayı sürdürmesi yüksek düzeyde içsel motivasyon gelişimine bağlıdır. Bilişsel, işitsel ve teknik becerilerin gelişmesi için tekrarlanan çalışmalar, çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimlerine uygun etkinlikleri içermediğinde çocuğun duyuşsal özelliklerini olumsuz yönde etkilemektedir. Bu sorunun ortadan kaldırılmasına yönelik bir düşünceyle hazırlanmış olan bu kitapta

Bu kitap yaratıcı dansın temel felsefesini, öğelerini ve gelişim aşamalarını konu edinen bir bölüm ve bu bölümü izleyen yaratıcı dans etkinliklerini içermektedir. Kitabın ana okur kitlesi okulöncesi ve ilköğretim öğretmenleri olmakla birlikte, aynı zamanda dansa ve kendini beden diliyle ifade etmeye ilgi duyan, yediden yetmişe herkes içindir. Yaratıcı birey, nitelikli toplum çağımızın eğitim dünyasında en çok gündemde olan konular arasında yer almaktadır. Yaratıcı bireyleri yetiştirecek ve nitelikli bir t

Emre Karacaoğlunu 2003 yılında önce bir Anathema sever olarak tanımıştım. Gruba karşı bu sevgisinin yüzeysel olmadığını gördüm. Duncan Pattersonla kurduğu muhabbet, sonunda Antimatteri Kemancıya getirmişti. Hikmet Temel Akarsunun, manevi kardeşi olarak tanıştırdığı bu müzik severle dostluğumuz, Yüxexes dergisinin sayfalarında da sürdü. Karanlık Sözler ya da Müzikte yabancılaşma ve Noir Üzerine Bir Denemeleri bir dizi olarak başladığı ilk sayıdan itibaren, kendisine özel bir takipçi grubu oluşturmuştu. Eski

"Temel Müzik Eğitimi" metodu, Boğaziçi Üniversitesi Folklor Kulübü ve Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu bünyesinde 2003-2009 yılları arasında yürütülen çalışmaların bir ürünü olarak ortaya çıktı. Metodun hedefi, müziğe yeni başlayanlara dokuz çalışmalık bir program çerçevesinde, solfej, ritim ve armoni konularında sağlam bir altyapı kazandırmaktır. Metodu kullanan müzisyen adayları, her bir çalışmaya özgü konuları okuduktan sonra, kitap ile birlikte verilen CDyi referans alıp gerekli alıştırmaları yapara

Bu kitapta, toplam yirmi tane halk türküsü yer almaktadır. Türkülerin seçiminde olabildiğince değişik makam, usul ve yöre farklılığı olmasına özen gösterilmiştir. Bu bağlamda kitap birbirinden farklı 8 makamı, 6 usulü, 17 yörenin türkülerini içermekte ve coğrafik dağılım bakımından da neredeyse Anadolu'nun bütün bölgelerini kapsamaktadır. Kitaptaki türküler, ses sınırları bakımından çoğunlukla orta ses bölgeleri için uygun olmakla beraber, daha kalın ve ince sesler için de aktarımlar yapılmıştır. Bu nedenl

Müzikle Tedavi üzerine uzun yıllar süren araştırmaların ürünleri, antik çağlardan günümüze kalan mirasla sentezlenerek hazırlanmış, emek verilmiş bir çalışma.

Bu kitap ülkemizde keman ve piyano için hazırlanmış ve tamamı Geleneksel Türk Müziği kaynaklı ilk oda müziği dağarcığıdır. Bu bakımdan hem keman eğitiminde yararlanılabilecek bir kaynak, hem de konser programlarında bölümler halinde ya da bütünüyle seslendirilebilecek şekilde düzenlenmiştir. Kitaptaki 10 eserin seçiminde yöre, makam vb. özellikler yerine kemanın ses rengine ve ses sınırlarına uygunluk gözetilmiştir. Eserlerin tamamı, keman eğitimi bakımından öğrencilerin teknik ve müzikal açıdan gelişimle

Çalışmayı çok beğendim. Perspektifi ve ona bağlı sonuçlar beni gerçekten mutlu etti. Bu tür konuları ele alırken boyutlu bakabilmenin çok güzel örneği verilmiş. Geçmişte de benzeri konular üzerine yazılar yazıldı ancak birçoğu öncelikle müzikal daha sonra ise gerek sosyolojik gerekse tarihsel inceleme açısından eksikler içerdiğinden itiraf etmeliyim ki beni çok tatmin etmemişti. Kutlamak isterim. Cem İdiz Öteden beri müzik hakkında, besteleme süreçlerinin içinde veya kuluçka dönemlerinde iken düşünegeldiği

Kitabın yazarı ve müzik eğitimcisi Doç.Dr. Süleyman Tarman tarafından Atatürk'ün doğumunun 130. yılına armağan edilen bu kitap şimdiye kadar Atatürk ve Müzik hakkında yazılan en kapsamlı kitaptır. Kitap kendine özgü bir derleme. İçlerinde Atatürkün yer aldığı müzikle ilgili olaysal anılar, çok sayıda kaynaktan, gerçekçi bir anlayış ve nesnel bir yaklaşımla alınıp ustaca derlenmiş, kendinden bir yorum katmaksızın sergileniyor. Pek çoğu Atatürkün en yakınında bulunanların tanıklık ettiği bu olayların anlatı