Çağımız insanının içinde yaşadığı uygarlığı anlamaya ve yorumlamaya çalışırken, en çok merak ettiği konuların başında, 'türü'nün yaşam serüveninin aşamalarını öğrenmenin geldiğinde herhalde kuşku yoktur. Önünüzdeki bu kitapta, uygarlaşma sürecinin yazının bulunuş çizgisinin ardında kalan 'Tarihöncesi'nin, yaklaşık MÖ 8000'lerden MÖ 2000 dolaylarına kadar olan kısmının, Güneybatı Anadolu'da, Burdur ile Antalya'nın bir bölümündeki durumunun ana hatları, Arkeoloji biliminin verileri ile anlatılmaya çalışılmışt
*Abdullah Gegiç: ´´İstanbul ile Boğazı gör ve öl´´ derim.
*Josef ´´Jupp´´ Derwall: ´´Güzel bir zamandı geçen....Ne yazık ki, kısacıktı. Ama dolu dolu yaşandı...Teşekkürler Sevgili İstanbul....´´
*Karl Heinz Felkamp: ´´Türklük kokan yerlerin korunmasını istiyorum. Çiçek Pasajı, Sultanahmet gibi yerler. Değiştirmek isteyen, İstanbul´un kalbine müdahale etmiş olur.´´
*Mircea Lucescu: ´´Bizim için İstanbul´a gelebilmek bir ütopyaydı. Türkiye´ye gelebilmek için insanlar çok şeylerini verebilirlerdi. Kapalı Ça
Bu kitap Giresun ve yöresi ile ilgili olarak yaklaşık yirmi yıldır sürdürdüğüm, bir çoğu çeşitli tarihlerde gazete, dergi ve kitaplarda yayınlanmış çalışmaların bir bölümünü içine almaktadır. Burada daha çok Giresun ve ona bağlı bazı kazaların sosyal, ekonomik ve folklorik geçmişini yansıtan çoğu orijinal kaynaklara dayalı yazılara yer verilmiştir. Bazı yazıların ana kaynağını doğrudan arşiv belgeleri oluşturmaktadır ve üzerinde daha önce hiç çalışma yapılmamış veya çok az durulmuş olan konuları kapsamaktad
Türk tarihinde önemli bir yere sahip olan Çanakkale Savaşları´nın anlaşılmasını kolaylaştırmak, savaşın geçtiği yerlerin derli toplu bilgilerle gezilmesini sağlamak için, böyle bir çalışmanın yararlı olacağı kanaatine varılmıştır.
Bu çalışmada, sadece anıt, mezarlık ve şehitliklerin tanıtılmasıyla kalınmayıp, yaşanan muharebeler, askerlerin beslenme, barınma, sağlık gibi içinde bulundukları koşullar konusunda da ziyaretçilerin bilgilendirilmesi hedeflenmiştir. Rehber, bugüne kadar bu konuda yapılmış çalış
Bir Türkiye panoraması bu kitap Bir Türkiye mozaiği Türkiye´nin 32 ilinde 1970´lerde Nail Güreli´nin gazeteci olarak yaptığı röportajlar. Bu illerin çoğunda 2000´li yıllarda yine Nail Güreli´nin röportajları ve izlenimleri Türkiye´deki sosyal değişimi sergileyen yazılar Van´da daha elektrik yokken 1950´lerde buzdolabı çamaşır makinesini getiren girişimci Mardin´de ilk kuaförü açan kadın 1958´de İstanbul´dan Muş´a ilk gelinin törenle gelişi
Aşiret düğünleri, türküleri, yemekleri atasözleri, kent ken
ÖN SÖZErzurum´u anlatmaya onu dillendirmeye kelimeler kâfi gelmeyecek biliyorum; ama kaidedendir her kitaba bir ön söz yazmak diye bizde yazdık bir ön söz. Asırların eskitemediği bir mana denizi ilimler yurdu Erzurum ta eski çağlardan beri yerleşim görmüştür. Devletlerin alınması için mücadele ettiği, uğrunda nice canların şehitlerin verildiği kutsal bir beldedir Erzurum. Hanları, hamamları, medreseleri ve tarihe ışık tutan mekânlarıyla yüzyıllarca cazibe merkezi olmuştur bu ulvi diyar. Doğunun Paris´i unva
Tarih ufkunda daima parlayan yıldız kümelerinde olan Bursa ve onun kucağında ebediyeti yaşayan sayısız müellif ,nakkaş,mutasavvıf,şair,şehzade,sultan ;sadece Türk kültür tarihinin dikkatini çekmemiştir.Cennet gibi güzelliğiyle her zaman ilgi odağı olan bu şehir Osmanlının kuruluş müjdecisi ve ilk başkenti olması yanında yakın tarihte de sanayi ve ticaretin mühim merkezlerinden biri olmuştur.
Mekanın cenet olduğuna inandığım babam merhum Ragıp Akyavaş hem ahlâkı ve ilmi ve hem de vatanperverliği ve milletperverliği ile her zaman gözlerimi kamaştırmıştır. O bir devrin son temsilcilerindendi. Yedi ceddinden İstanbullu ve hakikî bir İstanbul sevdalısı idi. Merhum´un başta Halkçı, Zafer, Adalet ve Son Havadis gazeteleri olmak üzere muhtelif gazete ve dergilerde neşredilen makalelerini, radyo konuşmalarını O´nu hiç unutmayan muhterem okuyucularının da teşvikiyle hazırlanmıştır.
"Yunanistan´ın Trabzon´a konsolosluk açmak istemesinin en önemli nedeni, yöre üzerindeki Pontusçuluk hareketlerine yardımcı olmaktır. Yunanistan Başkonsolosu´nun sık sık yapmış olduğu Doğu Karadeniz gezisinin temelinde de bu Pontusçuluk düşüncesi yatmaktadır...
(Arka Kapak´tan)
Yıllar boyu taze yaşar
Anılarda Ocak köyü
Bir sevgidir durmaz coşar
Anılarda Ocak köyü
Çocukluk yıllarım nerde?
Gözlerimde perde perde
Olsam da gurbet ellerde
Anılarda Ocak köyü
Toprağıyla, taşı ile
Ekmeğiyle, aşı ile
Duman çökmüş başı ile
Anılarda Ocak köyü
Mehmet Şimşek bunda haklı
Sevgisi içinde saklı
Bir gelin telli duvaklı
Anılarda Ocak köyü
(Arka Kapak)
Ahlat Tarihi adlı elinizdeki eser bir şehir tarihi olmakla beraber, aynı zamanda müslüman Türklerin anadoluya girişlerinin ve vatan edinmelerinin tarihidir.
Eser, Ahlatı mekan olarak esas alıp, ilk çağlardan XX. Yüzyılın başlarına kadar siyasi,sosyal, kültürel ve iktisadi yapısını incelemektedir.
Çalışma yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde Ahlatın bilinen ilk tarihinden Malazgirt Zaferine kadar olan dönem incelenmektedir.
İkinci bölüm, Ahlatın sosyal, kültürel ve iktisadi bakımdan zir
Sıcak ve buharla birleşen mahir ellerin yumuşattığı kadın ve erkek bedenlerinin geniş aydınlık kubbenin altındaki macerası Roma´yla başlamıştı. Ama hamama aralıksız 700 yıl boyunca ruhunu veren kuşkusuz Osmanlı oldu.
Elinizdeki çalışmaya kadar hiçbir eser, hamamla ilgili çeşitli disiplinlerde kaleme alınmış edebi ve bilimsel kaynakları bütünlük içinde ve özgün bir anlatımla bir rehber kaleme alınmamıştı. Türk Hamamı, uzun süreden beri eksikliği vurgulanan bir boşluğu doldurmak için hazırlanmıştır.
Türk hama
Pera Müzesi'nde açılan Bir Anıt, İki Anıtsal Kişilik: Theodoros Metokhites'ten Thomas Whittemore'a Kariye sergisi", büyük bölümü yurtdışından gelen obje ve belgelerle bize İstanbul'un ünü dünyayı tutmuş anıtlarından Kariye'nin ve onun altı yüzyıl arayla yaşamış iki banisinin olağanüstü öyküsünü anlatıyor. Serginin bir ucunda XIV. yüzyıl başlarında Kariyeye bugünkü biçimini verip o eşsiz mozaik ve freskoları armağan eden Bizanslı düşünür, şair ve devlet adamı hemşerimiz Theodoros Metokhites var. Öbür ucunday
Konstantinopolis, İstanbul, İslambol, Çarigrad, Dersaadet
Nasıl adlandırırsanız adlandırın İstanbul tarihin en eski devirlerinden beri toplumların sahip olmak istediği, kurulduğu dönemden bugüne önemini koruyan nadir şehirlerden biridir. Bizans imparatorluğu zamanında "Meryem´e adanan", Osmanlılar döneminde ise "fethi müjdelenen" şehirdir. Günümüzde de hem Hristiyan hem de İslam dünyasının en ihtişamlı yapılarını barındıran bu şehrin gelecek nesillere aktarılabilmesi İstanbulluların yaşadıkları şehrin tari
Toplam 36 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 20-40 /
Aktif Sayfa : 2
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.