İstanbul adaları içinde, Türkleşmeye en çok direnen ada, Prinkipo (Büyükada) olmuştur.
19. yüzyılın ortalarına kadar fakir Rum balıkçılar ve bahçıvanlarla, inzivaya çekilmiş yoksul keşişlerin barınağı olarak görülen Prinkipo,1856 Islahat hareketlerinin getirdiği özgürlük havası ve ekonomik canlanmaya paralel olarak, Osmanlı ülkesinin, yaşam tarzı Batıya en yakın, en zengin ve en özgür köşelerinden birisi olmuştur. Il. Abdülhamit döneminin son yıllarında, Ermeni, Musevi ve az sayıda Türk ailesinin yaz ay
New York ve İstanbul, benzerlikleri ve farkları ile sıkça kıyaslanırlar. Bu derlemedeki 12 deneme, iki şehrin karşılaştırılmasına önemli bir tarih - 11 Eylül 2001, ya da sıkça adlandırıldığı biçimiyle 9/11 - açısından katkıda bulunuyorlar. Ancak bu bir "11 Eylül kitabı" değil. Farklı kültürel ve mesleki kökenlerden gelen yazarlar 11 Eylül ü, iki şehrin kimliklerini ve insanların yaşam hikayelerine yaptıkları etkileri düşünmek için bir çıkış noktası olarak değerleniriyorlar. Özgün görsel malzemeyle zenginleş
Bir an gelir hiç beklemediğiniz bir zamanda geçmişiniz ve hatıralarınız canlanır. Bir kitap da sizi hatıraların dünyasına uzanan fantastik bir yolculuğa çıkarabilir. Bazen buruk bir acı, bazen tatlı bir mutluluk dolar içinize. Çünkü yaşamın doyumsuz lezzetidir hatıralar. Özer Baysaling bu kitabında yaşadığı devrin İstanbulunu, semtlerini, konaklarını, eski eşyalarını, aşklarını, yaşamlarını, duygu yüklü bir dille anlatıyor. Kitabı okudukça anılar bir örgü gibi çözülürken, siz de kendi geçmişinizden ve aşkla
PIERRE GILLES AND THE TOPOGRAPHY OF CONSTANTINOPLE Kimberly Byrd
BROKEN BITS OF BYZANTIUM John Freely
CONSTANTINE´S PORPHYRY COLUMN REINSTATED C. S. Lightfoot
ANAPLOUS VE PROOKHTHOİ´DE YENİ BULUNTULAR, Hagia Maria Hodegetria ve Nea Ekklesia (Mesakepion) Kiliseleri Fırat Düzgüner
FROM HISTORY TO MYTH The Diegesis Concerning the Building of Hagia Sophia Robert Ousterhout
THEODOSIANUS KODEKSİ E. Esra Yücel Eravşar-A. Özmen Özdemiroğlu
CONCEPTS OF IDEAL FORM IN ISTANBUL AND ROME The Sacred Architecture of
Metin Yeğin bu kitapta bizlere İstanbul"u anlatıyor, ama ne turistlerin İstanbul"unu, ne de günlük koşuşturmaların... Anlattıkları, İstanbul"dan kaçtığı ayrıntılardır, şeytanın da gizli olduğu bir Firari İstanbul"dur. Metin Yeğin ile birlikte firar edeceksiniz: Çorlulu Ali Paşa Medresesi"ne, Beyoğlu"nun kedili bahçesi Normalı Han"a, Tütün Deposu"na kedili bahçesi Narmanlı Han"a, Tütün Deposu"na gidecek, Danişment Geçidi"nden geçeceksiniz. Tophane"de "Gece Bizimdir" diyeceksiniz... Hristo"nun Yeri"nde kafayı
La Fondation d´Histoire a prepare ce guide de ville pour les milliers de visiteur qui viendront a İstanbul en Juin 1996 pour l´Habitat 2, qui sera le dernier sommet majeur du 20eme siecle. En prenant en vue le fait que ses participants representeront un large eventail de differentes branches en rapport avec le concept d´agglomeration humaine, nous avons decide de preparer un fuide d´une plus large perspective et d´une vue historique plus profonde dans son genre. Nous esperons qu´il vous plaira de lire et d´
Bu eser, vaktiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi adı altında Osmanlıca olarak basılmıştır. Eserde İstanbul ile ilgili bölümler özellikle seçilmiştir. Evliya Çelebinin kendine has ifadeleri ile size takdim edilen bu eserin okuyucuya kendi şehrinin tarihini tanıması açısından büyük fayda sağlayacağına inancımız tamdır.
Türk, Rus, Ermeni, Rum, Nesturi, Arap, Çingene, Fransız, Katolik, Levanten, Hırvat, Sırp, Bulgar, Acem, Afganlı, Çinli, Tatar, Yahudi, İtalyan, Maltız ve daha bu gibi çok ulusun birbirine karıştığı bu garip mahalleden sel yatağına her akşam küçük figüran kızlar iner. Onların ve terzi kızlarının ardından berber çırakları yürür. Perdeleri çekilmiş bir evden ilkin bir gramofon sesi, sonra bir çığlık duyulur.
Sait Faik Abasıyanık
Beyoğlu... İstanbul denilince ilk akla gelen en eski tarihi semtlerden bi
İstanbul´un manevi fatihlerini ziyarete ne dersiniz?
Yıllar öncesinden bu nadide şehir için hizmetleri bulunan bu kişileri hatırlamaya ne dersiniz?
Bizden Fatiha´dan başka beklentileri olmayan bu manevi mimarları sevindirmeye ne dersiniz?
Neden New York Neden İstanbul isimli kitabımda iki kentin ortak yönlerini ele almaya çalıştım. Bu fikir 1992´de, bir iş nedeniyle gittiğim Venedik´te oiuşmaya başladı ve on sene sonra New York´ta tamamlandı. Bu çalışma, hem İstanbul´u bir Venedikli gözüyle görebilmemi sağladı, hem de İstanbul´un dil, din ve kültürde New York´u andıran bir açik kent olabilmesi için neden Osmanlıların gelişini beklediğini anlayabilmeme yol açtı. Bu bağlantı iki kentin benzerliklerini araştırmamda çıkış noktam oldu. Aralarında
İstanbul balkonlarının çeşitliliği bizleri hayrete düşürse de, onları keşfetmenin keyfine diyecek yoktu. Bu kitap, bu çalışmanın ürünüdür ve özellikle bu güzel sanat formunu gözler önüne sermeyi amaçlamaktadır. Utanması olmayan görkemli balkonlardan, ince bir tevazü taşıyan balkonlara kadar geniş bir seçki bu kitabın sayfalarında gizli, keşfetmenizi bekliyor.
Aile soyağacına bakılacak olursa yaklaşık ikiyüz elli yıllık İstanbul´lu bir ailenin ferdi olduğum anlaşılır. Çocukluk çağımdan, yani kendimi bildiğimden beri genellikle, doğup büyüdüğüm İstanbul şehri ve özellikle de ilimize bağlı Adalar´a karşı derin bir ilgi ve tutkunluk duydum. Zamanla bu duygular beni bu eşsiz şehrin tarihini her yönüyle araştırmaya sevketti.
Roma Bizans´tan sonra 470 yıl Osmanlı İmparatorluğu´nun başkenti olmuş olan İstanbul´un görkemli tarihini incelemeye başladığım 1963 yılından be
Sunuş / Forward
Kadir Topbaş Bağrı Yanık Aşık
The Heartstick Lover İskender Pala Lale ve İstanbul
The Tuip and İstanbul Çelik Gülersoy İstanbul Lalesi
İstanbul Lalesi Turhan Baytop Lale´ye Dair
About the Tulip Ahmet Hamdi Tanpınar Çiçekleri Tenkit
A Criticism of Flowers Refik Halit Karay Lale
The Tulip İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu Türk Sanatında Çiçekler ve Buketler
Flowers and Bouquets in Turkish Art Süheyl Ünver XVIII. Asırda Lale
The Tulip in the 18th Century Ekrem Hakkı Ayverdi Damat İbrahim Paşa
İstanbulun tüm tarihi ve doğal güzelliklerini en güncel fotoğraflar ve Sayın Uğur Ayyıldızın metinleriyle anlatan kitabımızda detaylı bir İstanbul Haritasıda bulunmaktadır.
Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.
Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözü
Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.
Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözü
Bir kentin tarihini, coğrafyasını, toplumsal hayatını, geçirdiği değişimleri, insan tiplerini, atmosferini, doğal güzelliklerini, unutulan değerlerini, yeme içme kültürünü, gecesini gündüzünü, yazını kışını, folklorunu, eğlence hayatını, daha bin türlü özelliğini, herkes kendince görür. Tarihçi başka, coğrafyacı başka, turizmci başka, asker başka, öğretmen bambaşka bir gözle görür ve kendi bakış açısıyla yazmak ister.
Ama bir yazar-edebiyatçı, kendince bir duyarlıkla yaklaşır kentine. Çevresine gönül gözü
Artık kimsenin bilmediği, hatırlayanların -hatırlamak isteyenlerin, belki- bile kalmadığı bambaşka bir İstanbul... Oysa topu topu 50 yaşında bir yazarın anıları... Unutulmuş, ´bencil hesapların buzlu sularında´ yok edilmiş bir İstanbul... Selim İleri yazdı.
Yazarlar : Beşir Ayvazoğlu, Cem Yavuz, Emin Nedret İşli, Resul Halil Bingöl , Selahattin Özpalabıyıklar, Yusuf Çağlar
18 Temmuz 1928´de Alay Köşkü önünde çekilen ve İstanbul´un Meşhur Edebiyatçılarını bir araya getiren hatıra-i cemiyet fotoğrafından 80 yıl sonra, 60. Frankfurt Kitap Fuarı´nda ´Bütün Renkleriyle Türkiye´ üst başlığı altında 15-19 Ekim 2008 tarihinde gerçekleştirilen sergi görülmeye değerdi doğrusu. Kültür Bakanlığı´nın uhdesinde hazırlanan bu sergi sayesinde ilk kez Tanzimat, Meşrutiyet ve
Toplam 221 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 200-220 /
Aktif Sayfa : 11
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.