Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
New York Times'ın çok satan Mission Critical (Kritik Görev) kitabının yazarı ve aynı zamanda Tom Clancy'nin Jack Ryan romanlarının ortak yazarı olan Mark Greaney'den dünyanın en tehlikeli suikastçısı Gray Man’i konu alan müthiş nefes kesici bir hikâye daha geliyor. Court Gentry, Hırvatistan'da üstlendiği bir görev esnasında bir insan kaçakçılığı operasyonunun izlerine rastlıyor ve sonrasında bu izlerin Balkanlar’dan Hollywood'a kadar uzandığını deşifre ediyor. Gentry, araştırmaları sayesinde karşılaştığı ka
1- KİBAR HIRSIZ 2- OYUK İĞNE 3- HERLOCK SHOLMES’E KARŞI 4- KRİSTAL TIPA Fransız yazar Maurice Leblank'ın kaleminden çıkan biri hırsız diğeri dedektif iki dehanın karşı karşıya geldiği heyecan ve aksiyon dolu bu eserleri bir solukta okuyacaksınız.
Tükendi
Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten tarihî bir roman mı? Evet, ama tam değil. Polisiye mi? Evet, ama tam değil. Fantastik? Bilimkurgu? Evet evet, ama tam değil! Hem bunların hepsi, hem de çok daha fazlası! Serçelerin Ölümü ve Yeryüzü Blues’dan tanıdığımız Kadir Daniş, 20 yaşındayken yazdığı ve ilkin Panoptik Bela adıyla yayımlanmış olan Gözlerimiz Kamaşırdı Dehşetten’de okurlarını eski İstanbul’un eğri büğrü sokaklarında ve karanlık dehlizlerinde geçen, aklın ve gerçekliğin sorgulandığı dehşetli bir maceraya göt
“EN KUSURSUZ CİNAYET ÇARESİZ BİRİNE SIRT ÇEVİRMEKLE İŞLENİR.” Halktan gelen tüm itirazlara rağmen ülkenin en güzel arazileri dünyanın en hızlı büyüyen şirketlerinden biri olan KRAYONİK’e satılmıştı. Ne kendisini ağaçlara zincirleyen aktivistler ne de ruhunu henüz şeytana satmamış siyasetçiler 10 futbol sahası büyüklüğünde dünyanın en büyük yeraltı deposunun kurulmasını engelleyebildi. Yerin üstünde, İstanbul’un en büyük gökdelenine sahip olan KRAYONİK, artık yerin altına da hâkim olmak istiyordu. KRAYONİK,
Tükendi
Kate Moran, bir FBI ajanı... Constantine Gamal, bir seri katil. Namı diğer Şeytanın Müridi… Moran’ın nişanlısı ve onun on iki yaşındaki kızı, düğünlerinden bir gün önce, seri katil Constantine Gamal tarafından kaçırılıp öldürülür… Moran, yılmadan izini sürecek adeta bir kedi fare kovalamacası sonunda, kara büyü ve ritüeller eşliğinde çifte cinayetler işleyen katili mahkemeye çıkarmayı başaracaktır. İdam edilmeden hemen önce Gamal, Moran’a geri döneceğine ve onu yok edeceğine yemin eder! Kısa süre sonra, ayn
“Dolapta biri var.” “Nerede? Ben göremiyorum.” “Göremiyor musun gerçekten?” (...) Bazı sabahlar uyandığımda kendimi aynalı dolabın içinde bulmaya başladım. Gece nasıl olup da uyandığımı, dolabın içine hangi dürtüyle girdiğimi bir türlü hatırlayamıyordum. Bazen çalan saatin sesiyle gözlerimi açıyor, bazen de Asude’nin kıkırdayarak kapıyı açtığı ve “Dolapta biri vaaar!” cümlesi eşliğinde bana baktığı anda kendime geliyordum. Gerçek nedir? Aile nedir? Aşk nedir? Bir akıl tutulması, bir dibe vuruş hikâyesi Dola
Hiçbir fiziki engel, gerektiğinde masumiyetin sınırlarını aşmaya engel değildir. Yüzde %85 görme engelli bir birey olan Volkan Takoz'un kanlı hikâyesi… Volkan, belli takıntıları ve sahip olduğu engel dışında fazla yaramaz bir çocuktu. Şiddet eğilimi de vardı üstelik. Lise yıllarında yöneldiği metal müzik, içindeki şiddet duygusunun daha bir harlamasına sebep oluyordu. Engeli yüzünden dışlanıyor olması, insanlara daha bir nefret ile bakmasına sebep oluyordu. “Benim kitabımda her erdemsizliğin ağır bedelleri
Tükendi
Hasdal’ın “suç makineleri” kimlerdi? Zir Vadisi’nde bulunan bombaların sarıldığı gazetenin sırrı neydi? Balyoz Davası’nda tahliye kararı veren hakimlerin başına neler geldi? Amirallere “suikast yapacak” teğmenleri sonrasında neler bekliyordu? Poyrazköy Davası’nda kamera kayıtlarını yok eden “komutan” sonra nerede ortaya çıktı? Bismil’de şehit edilen Neşe Öğretmen’in katillerini öldüren subayın terfisini kimler engelledi? Kaşif Kozinoğlu vefatından üç gün önce hangi dizide öldürüldü? PKK’nın yaktığı köyde ne
Hayatta hiçbir gayesi kalmayan insanın durumu, otopsiye girmeyi bekleyen bir cesedin durumundan farksızdır. Astronomi öğrencisi dört genç, eski rasathaneyi görmek için katıldıkları Harran gezisinde terk edilmiş bir evle karşılaşır. Yıllardır saklı kalan bir dizi mektup ve esrarengiz bir günlük bu evde gün yüzüne çıkacakları günü beklemektedir. Bulduklarını hevesle, biraz da korkuyla kurcalamaya başlayan gençler, kendilerini geçmişteki bir dizi esrarengiz olayı aydınlatmaya çalışırken bulurlar. Bu kâbustan k
Dedektif Tilda ve Diğerleri’nin Olağanüstü maceraları, bir solukta okuyacağınız, keyifli bir polisiye. Batı’da Crazy Mystery denen türün ülkemizdeki en seçkin, belki de tek örneği. Tuğba Turan, yerelden evrensele genişleyen bir açılımla polisiyeyi mizah ve macera ile son derece başarılı bir biçimde harmanlamış. Onun yer yer iğneli, eleştirel ve ironik dili, insanı güldürmekle kalmıyor, aynı zamanda düşündürüyor da. Gencoy SÜMER Türkiye’nin ilk özel kadın dedektifi Tilda ve arkadaşlarının maceralarını okurke
Her zaman bir kaçış halinde olan kibar hırsızımız Arsen Lupen, bu kez kovalayan tarafta! Milletvekili Daubrecq’in evine soyguna gittiklerinde Lupen’in iki adamından biri evin uşağını öldürür ve Lupen kaçmayı başarsa da bu olay iki adamının suçüstü yakalanmasıyla sonuçlanır. En sevdiği adamlarından biri olan ve masum olan Gilbert’in da uşağı öldüren Vaucheray ile darağacını boylamasına vicdanı el vermeyince Lupen, Gilbert’i kurtarmak için işe koyulur. Ancak Lüpen, her çabalayışında hiç beklenmedik şekil
Adına Romanlar’da, büyükbabasından kalan bir defterin kaybolup gitmesini istemeyen bir akademisyen ile çiçeği burnunda bir savcının yolları kesişir. Aynı dönemde yaşamamış ve hiç tanışmamış olsalar da aslında aynı gizemin peşindedirler. Veysel Altuntaş, ilk kitabı Yaşamak Sandığım’da kurgu meselesine kafa yoran bir öykücü olduğunun işaretini vermişti. Bu kez çok katmanlı bir romanla çıkıyor karşımıza. Eski eşyalar arasında bulunan bir defter, savcının defterden okuduğumuz duygusal dünyası, intihar eden yaza
Dünyaya yön veren istihbarat örgütü… Ve Anadolu’da kimsenin ilgilenmediği bir komita… Tüm kıtaların planlayıcıları Datça’da, göz ardı edilen kadim sorular eşliğinde esrarengiz bir planın parçası olduklarını çok geçmeden anlayacaklardır. Komita, sürükleyici bir Ege polisiyesi. Son âna kadar heyecanını kaybetmeyen, şaşırtıcı tarzda anlatılan bir ilk roman. Olay örgüsünün yanı sıra varoluşa dair en büyük komplolarla da bir felsefi sarmal. Serdar Budur ilk kitabında klasik hikâye anlatıcılığının sınırları
Tükendi
Esra’nın kocası İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayıdır. Esra seçimlere bir ay kala kocasının cebinde eski karısı için alınmış olduğunu anladığı bir yüzük bulur ve hırsla parmağına takar. Ancak yüzük beklenmedik bir biçimde çalınır. Yüzüğün peşine düşen genç kadın, sahibinin gerçekte Gabriel adında bir Süryani olduğunu öğrenir. Esra, her ne kadar uzak durmaya çalışsa da Gabriel bir şekilde hayatına girecek ve genç kadın İstanbul’un yer altına, yer üstüne, parlak mekânlarına, köhne sokaklarına,
Telsizin sesi bütün Taksim Meydanı’nı kaplıyordu, Komiser Salih meydanın tam ortasında hareket ediyor, onun dışında herkes duruyordu. Canlı insan müzesi gibiydi çevresi, güvercinlerin bazıları yerde, bazıları havada donmuş, kalabalığın sesi kafasının uğultusunda boğulmuştu. İleri geri hareket ediyordu meydanın ortasında duran anıt, bir türlü yer beğenemiyordu kendine. Salih durup seyretmeye koyuldu ama bir tuhaflık vardı bu heykelde; bildiğimiz Taksim Anıtı’ydı dışı ama içindeki figürler bir garipti. D
(...) Yatak odasına girdiğinde bahçe kapısının kapanma sesini işitti. Şu anda tek ihtiyacı olan şey deliksiz bir uykuydu. Tişörtünü ve eşofmanını çıkarıp yatağa yüzüstü uzandı, başını yastığa gömdü. Uykuya dalmak üzereydi, ta ki sırtında korkunç bir acı hissedinceye kadar. Bıçak defalarca ve acımasızca sırtına cansız bir et parçasına dönüşünceye kadar girip çıktı. Öldükten sonra bile. (...) Kurban yatakta kırmızı bir gölün içinde yüzükoyun yatıyordu. Kanlar odanın her tarafına sıçramıştı. Cep telefonu ve cü
Zekâsı ve çalışkanlığı sayesinde kendi kaderini yazdığına inanan genç bir adam, Bora. Bora’nın kariyerine destek ve kusursuz bir eş olmayı kendine iş edinmiş bir genç kadın, Eda. Hayatın kontrolünün ellerinde olmadığını gösteren bir felaket. Sorduğu sorularla şüphelinin sadece verdiği bilgileri değil, tüm kişiliğini sorgulayan tecrübeli bir başkomiser. Eda, bilge kayınbiraderi, despot kayınvalidesi, yetersiz psikiyatrı, sessiz annesi, patavatsız arkadaşları, umutsuzca dost olmaya çalıştığı komşuları ve
Seri katil Rudy Cutter’ın müebbet hapis cezası almasından dört yıl sonra, San Francisco cinayet masası müfettişi Frost Easton korkunç bir yalanı ortaya çıkarır. En yakın arkadaşı, Cutter’ı parmaklıklar ardına göndermek için sahte kanıtlar yerleştirmiştir. İkilemde kalan Eston, hakikati ortaya çıkarması gerektiğine karar verince, kız kardeşini de öldüren katil sokaklara geri döner. Cutter’ı tekrar hapse göndermek isteyen dedektif, kendine yeni bir müttefik bulur. Bu kişi, Cutter hakkında bir kitap yazmıştır
Siliniyor, siliniyor. Her şey siliniyor. Siyah, simsiyah karanlığa batıyorum. Her yer siyah, yalnızca bu karanlığın merkezinde iki siyah billur hiç kaybolmuyor. Bitiyorum, arkaya doğru düşüyorum. İçimden, evet kendi vücudumun içinden tıpkı bana benzer sanki başka bir hayalet, benim hayaletim kalkıyor, ben düşüyorum, o kalkıyor. Ağır, müthiş, kaldıramayacağım kadar ağır bir uyku... Ben düşüyorum. Fakat tıpkı bana benzer birisi değil, benim aynım, aynadaki hayalim kadar aynım, kalkıyor gibi görüyordum. Uykum
Tükendi
Dünya gün geçtikçe güvenilmez bir hâl almaktadır. Peki gerçekten ne kadar güvenilmez olduğunun farkında mıyız? Yakın çevremizdeki insanların ihaneti ile canımızdan olma ihtimalimiz ne kadardır? En yakın dostlarımız bizi kelimenin tam anlamıyla sırtımızdan bıçaklayabilirler mi? Ya da bir çocuğun adeta bir canavara dönüşmesi mümkün müdür? Mucizeler gerçekten var mıdır? Suç dosyaları araştırmacısı Sezgi Aksu tarafından derlenen yaşanmış hikâyeler ile insanoğlunun masum görünen yüzünün ne kadar aldatıcı olduğun
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2