Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 68 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Yavaşladıkça Çoğalıyorum, Montaigne'in eserlerinden özenle derlenmiş bir seçkidir. Neden kaçtığımı biliyorum ama neyi aradığıma dair hiçbir fikrim yok. İnsanın en büyük düşmanı beklentidir. Mutlu evlilikler aşktan çok arkadaşlıkla oluşur. Şu an var olanların tadını çıkarın, onun dışındaki her şey geride kalmıştır. Güzel hatıralar ve yanlış kararlar yan yana yaşar.
Tükendi
Aydınlanma çağdaş medeniyetin dönüşümüne son üç asırdır katkı sağlayan en önemli kavramların başında gelmektedir. İnsanlık tarihinin en eski kavramlarından biri olan din ile modernleşmenin ana kaynağı olan Aydınlanma arasındaki ilişki bu çalışmanın çerçevesini teşkil etmektedir. Temel amacımız, yeknesak bir felsefe sisteminden çok, felsefî, ahlâkî, sosyal ve siyasî bir dönüşüm ve toplumsal bir düşünce hareketi olan Aydınlanmanın temel dinamiğinin din ekseninde teşekkül ettiği iddiasını temellendirmektir. B
Leibniz, Niçin hiçbir şey yok değil de bir şeyler var ve tüm bu var olanlar niçin var olmuşlardır?" diyerek varlığın gizemine dikkat çekerken, Hawking, Evrenin doğası nedir? Onun içindeki yerimiz ne, O ve biz nereden geldik? Evren niçin böyle?" şeklindeki sorularla insanın kozmik sistemdeki anlam arayışına vurgu yapmaktaydı. Anlam arayışı içerisinde olanlara göre bu soruların muhtemel cevapları vardır ve olmalıdır. Bu cevaplardan şüphesiz en önemlisi evrenin ilahi bir varlık olan Tanrı tarafından bir amaç d
Tükendi
Platon, hiç kuşku yok ki düşünce tarihinin en önemli ve etkili fi-ozoflarından biridir. Felsefenin kurumsallaşmasına ve felsefede yazılı geleneğin oluşmasına katkıda bulunmuş, iki dünyalı metafiziğiyle bütün bir Ortaçağ düşüncesini belirleyecek olan idealist felsefe geleneğinin başlatıcısı olmuştur. Hıristiyan Ortaçağ felsefesine ve Islam düşüncesine etkisi bakımından da ayrıca önem taşıyan Platon, düşünce tarihi boyunca tartışılan tüm problemleri yüzlerce yıl öncesinden ele almış ve ilk büyük felsefi siste
Tükendi
Bu eser Nietzche'nin felsefesini özetleme girişimidir. Dokuz bölümden oluşan bu kitap Nietzche'nin stil ve düşüncesini kapsamlı bir şekilde okuyucuya aktarmak için tasarlanmıştır. Felsefesinin merkezini oluşturan şey, kişinin coşkun enerjisini sömüren her türlü öğretinin, toplumsal olarak ne kadar geçerli olursa olsun sorgulanarak "hayatın evetlenmesi"dir. Hakikatin değeri ve nesnelliği üzerine yürüttüğü kökten sorgulaması, geniş çaplı yorumların odağını oluşturur.
Tükendi
Ruhsal aşk tam olarak ince ayrıntıların gerçekten önemli olduğu, bireysel hayatın zengin çeşitliliği içinde yol alır. Duyumsal aşk ise her şeyi bir araya koyabilir. Onun için temel olan tamamıyla soyut kadınlıktır ve olsa olsa daha fazla duyumsal ayrımdır. Ruhsal aşk zaman içinde sürekliliğe sahiptir; duyumsal aşk ise zamanda kayboluştur ve müzik onu ifade edecek tek gerçek aktarım aracıdır. Müzik bunu başarabilecek en uygun araçtır; zira dilden daha soyuttur ve bu nedenle tekil olanı değil kendi evrensell
Erasmus (1469-1536), Rönesans hümanizminin en büyük temsilcilerindendir. İlk olarak 1511'de yayımlanan Deliliğe Övgü, Erasmus'un güncelliğini zamanımıza değin koruyabilmiş başyapıtıdır. Erasmus, dostu Thomas More'u eğlendirmek için bir yolculuk sırasında bir haftada yazdığını söylediği Deliliğe Övgü'de şu soruyu sorar: İnsanoğlunun tüm zincirlerinden kurtulmasını ve salt özgürlüğe ulaşmasını sağlayan delilik değil midir? Gülmece bu çerçevede gelişir ve söz, kendisini övmesi için deliliğe bırakılır. Delilik,
Tükendi
1902'de Moskova'da doğan, on dört yaşında bir Felsefe Günlüğü tutmaya başlayan Kojève, Sovyet Devrimi'nden sonra Rusya'yı terk ederek Almanya'da yaşamaya başladı. Var-Olmayan kavramını, Roma'ya yaptığı bir gezi sırasında gördüğü İtalyan Rönesansı resim ürünlerine 1920-21 yıllarında uygulamaya yöneldi. Sanat üzerinde düşünmesi, döneminin kültüründeki estetik devrimleri, dışavurumcu sinemayı, soyut resmi irdelemesine ve amcası Vladimir Kandinski'yle bu konularda diyaloglara girmesine yol açtı. Kojève, bilimle
Tükendi
Kişi, Hıristiyan hareketin önderlerinde herhangi bir anlayış eksikliği varsaymakla, kendisini bütünüyle yanıltır: Ah, bunlar pek kurnazdırlar, kutsallık kertesinde kurnaz bu Kilise Babası Efendiler! Onların eksikliği bambaşka bir şey, doğa onları biraz ihmal etmiş, onlara biraz da saygıdeğer, dürüst, temiz içgüdüler vermeyi unutmuş... Laf aramızda, bunlar daha erkek bile değildirler... Müslümanlık, Hıristiyanlığı hor görüyorsa, bin kez haklıdır: Müslümanlık erkekleri varsayar...
Tükendi
YİRMİNCİ YÜZYIL DÜŞÜNCESİ Yirminci yüzyıl, rasyonalizm, modernizm ve Batı düşüncesi eleştirilerini de besleyen bir çağ olmuştur. Kant'ın insan bilgisini rasyonalizmin dogmatizminden ve deneyciliğin yol açması muhtemel şüpheciliğinden kurtarma çabalarına karşı en önemli eleştiriler Wittgenstein ve Heidegger'den geldi. Modern Batı düşüncesinin ?usta"sı olan Heidegger'e bağlanan sadece Arendt ve Sartre değildi; bütün Avrupalı entelektüel kuşağı Heidegger'i takip eder duruma gelmişti. Felsefî akımlar bakımından
Tükendi
Deliliğe Övgü'nün yazarı Erasmus'un bu ölümsüz eseri, insanın masumiyetinin ve acımasızlığının en güzel ortaya konduğu yapıtların başında gelir. İnsanı anlamak için evrensel bir kılavuz niteliğinde adeta... "Yağmalanan zavallı halktan insanlar, cepleri fazlasıyla şişirilen asiller, çocuklarından mahrum bırakılan ve çocuklarının katledilmesiyle kendileri de ölen yaşlı adamlar; muhtaç durumda, kederin silahtan daha acımasızca yaraladığı yaşlı kadınlar, dul kalmış nice namuslu kadın, babasız onca çocuk, içl
Tükendi
Mektuplar, Spinoza'nın felsefi üretkenliğinin tüm evrelerine yayıldığından, okura öncelikle onun düşüncesinin ve yönteminin gelişimini sunarlar. Spinoza'nın hiçbir eseri, bu yazışmalarda sadece dostlarla değil hasımlarla da gerçekleşen fikri alışverişten bağımsız değildir. Ama mektuplarda karşımıza felsefesini daha iyi anlamamıza yardımcı olan bir filozof çıkmaz yalnızca; gündelik kaygılarla meşgul, dostlarının yolladığı gül reçeline veya yerli biraya sevinen, yeri geldiğinde mizahtan ve nadir de olsa alayd
Tükendi
« Dahiler, gelişim sürecinin bir sonucu olarak istemden, bir başka deyişle eğilim, arzu ve tutkudan daha fazla zekaya, zihinsel yeteneğe sahip olurlar » diyor yazar. Zeka bile « istem'in esaretinden sadece anlık olarak kurtulabiliyorsa, o halde üzerinde ille de düşünmemiz gereken kavram, « istem » dir. Zeka, istem, mantık, idea, delilik, deha, tabii güzellik, sanat, mimari, şiir, müzik, tarih vb. Kavramları bu kitapta okuduktan sonra, kendinizi yeniden « tanımlama » ihtiyacı duyacaksınız... Çünkü, kitabı ok
Tükendi
Bu eser pagan bir baba ile koyu Katolik bir ananın ocağında yetişen ve kendisini bildiği yaştan itibaren Tanrı'yı arayan, nihayet Milano'daki bahçesinde duyduğu bir sesle irkilip O'nu gönlünde keşfeden bir düşünürün tövbesidir; Tanrı'yı bulmadan önceki yaşantısında kendisini günahkâr olarak nitelendiren, Tanrı'yı bulduktan sonraki yaşamında hafızasına üşüşen bütün günahlarını itiraf ederek arınan ölüme yazgılı bir insanın, ölümsüzlük karşısında bütün acizliğiyle boyun eğişi ve ruhani kata yükselerek ye
Tükendi
Voltaire deyince, başta Candide ya da iyimserlik gelir akla; ve evrensel edebiyatın şaheserlerinden biri de budur. "Olabilir dünyaların en iyisi"nde yaşadığımıza inanan saf bir gençtir Candide; iyimserlikle doludur. Bir talihsizlik, sevgilisinden ayırır onu ve yollara düşürür. Voltaire, hemen hemen bütün dünyada dolaştırır kahramanını, gittiği her yerde de gördüğü savaştır onun, acıdır, gözyaşıdır... Kötümserleşir. "Nedir iyimserlik?" diye soranlara verdiği yanıtı şu olup çıkar: "İnsanın kötü bir durumda ol
Tükendi
Voltaire deyince, başta Candide ya da iyimserlik gelir akla; ve evrensel edebiyatın şaheserlerinden biri de budur. "Olabilir dünyaların en iyisi"nde yaşadığımıza inanan saf bir gençtir Candide; iyimserlikle doludur. Bir tahilsizlik, sevgilisinden ayırır onu ve yollara düşürür. Voltaire, hemen hemen bütün dünyada dolaştırır kahramanını, gittiği her yerde de gördüğü savaştır onun, acıdır, gözyaşıdır... Kötümserleşir. "Nedir iyimserlik?" diye soranlara verdiği yanıtı şu olup çıkar: "İnsanın kötü bir durumda ol
Tükendi
Bir sorun, konu üzerinde etraflıca akıl yürütme, argümanı ortaya koyma, mantık, sonuca ulaşma İddiaların, argümanların nesnel biçimde değerlendirilebilmesi için aklın ortak zeminine çağrı yapan felsefe, insanlığın kendisini ve evreni sorgulamaya başladığı andan itibaren var. Siyasi, dinsel, kültürel, toplumsal bağlılıklardan bağımsız olarak soru sormaktan, sorgulamaktan korkmamaya dayanan felsefi düşünce insan uygarlığının gelişimindeki en önemli araçlardan biri. Batı Felsefesindeki 100 Temel Mesele insanlı
Tükendi
Felsefe kitaplarını okuyan ya da onlara bir göz atan kişi, kendi içine kapalı, özel birikim isteyen bilgilerle karşı karşıya olduğu duygusuna kapılabilmektedir. Bu kitap Batı felsefe geleneğinin başlangıcı kabul edilen antik Yunan felsefesini doğuşundan geç antik döneme kadar izliyor. Sokrates öncesi doğa felsefecileri, Sokrates, Platon, Aristoteles, Epikür, Yunan ve Roma Stoacıları, Plotinos, Augustinus vb başlıkları altında okura çıkarılan bir davet bu metin; popülerleştirmenin sığlıklarına düşmeden felse
Tükendi
"Öncül bir neden olmadan hiçbir şeyin olamayacağı kabul edilse bile, bu nedenlerin ebedî nedenlerden ötürü uygun olmadığını söylemek neye yarar? Oysa neden bir şeye etki edendir ve onun da bir nedeni vardır, yara nasıl ölümün, hazımsızlık nasıl hastalığın, ateş nasıl alevin nedeniyse. Buna göre neden bir şeyin öncesinde meydana gelen bir şey olarak değil, o şeyi etkileyecek şekilde ondan önce gelen bir şey olarak anlaşılmalıdır." Marcus Tullius Cicero, yaklaşık iki bin yıl önce kaleme aldığı bu ufuk açıcı
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 68 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2