Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 976-992 / Aktif Sayfa : 62
Hat Sanatını Tanımak, hat sanatının mahiyetini anlatan, hattı ana hususiyetleriyle tanıtan ve bu alandaki mevcut boşluğu dolduran bir eser... Yazıgen Yayınevi olarak bu değerli çalışmanın yeni sanatkârlara ve hat sanatına ilgi duyanlara ışık tutmasını temenni ediyoruz. Hat Sanatını Tanımak hem hat öğrenenlere hem de bu sahaya ilgi duyanlara etraflıca bilgi vermek maksadıyla Prof. İlhan Özkeçeçi tarafından hazırlamıştır. Bu çalışmada başlangıçtan itibaren hattın inkişaf merhaleleri, yazı çeşitleri, önde gel
Tükendi
Gregotti uzlaştırılması güç gibi gelen estetik, anlam ve inşaatı birarada düşünmeye çalıştığı bu kitapta, binaların simgesel değer yüklü, kültürel içeriğe sahip olduğunu savunur. Proje tasarımının ana hedefi simgesel bir anlatım sağlamaktır. Bunun için de tasarımcı pratik bir estetik oluşturmalıdır. "Mimarın pratiği, teknikleri araçlar dünyasına, malzemeleri de amaçlar dünyasına çevirebilen belki de yegâne sanatsal pratiktir." "Biçim işlevin peşinden gitmekle kalmaz, işlevler değiştikçe biçimler de değiş
Tükendi
Yusuf Seki 1967 yılında Ankara'da doğdu. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Fransızca Öğretmenliği bölümünden 1989 yılında mezun oldu. Yüksek öğrenim döneminde özel sektörde çevirmen olarak çalışan Yusuf Seki, 1989 yılında Başbakanlık Basın -Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğünde Mütercim -Tercüman olarak göreve başladı. Türkiye Cumhuriyeti Brüksel Büyükelçiliğinde Basın Ataşe Yardımcısı, T.C. Paris Büyükelçiliğinde Basın Ataşesi ve son olarak ikinci kez tayin olduğu T.C Brüksel Büyükelçiliğinde Basın M
Tükendi
Dünyada konumlanmış olmak yani var olmak, her insanın bulunduğu yere, zamana dışarıdan gelen etkilere uyumlu veya uyumsuz olarak değişmektedir. Bu yüzden varoluşu bir durağanlıkla, önceden tanımlamış olmanın verdiği konforla sabit kılarak izah edemeyiz. Çünkü sürecin her lahzası bir varoluş anını temsil eder ve o yeniden tanımlanır. Bu yeniden tanımlama ve varlığı geçen anla birlikte yenileyerek-yeniden idrak etme halinin çizgilerle tasviri olarak bu kitap dünyada konumlanmış olmaya görsel bir nazar sunuyor
Bacon, Caravaggio, Cézanne, Dalí, Gaudi, Gauguin, Goya, Kandinsky, Leonardo da Vinci, Magritte, Matisse, Monet, Pollock, Rembrandt, Van Gogh, Warhol, Frank Lloyd Wright. Farklı ülkelerden, farklı akımlardan, sanat dünyasında iz bırakmış on yedi sanatçı. Ödüllü çizerlerin kitaplara özel çizdikleri illüstrasyonlarla her biri kendi başına da bir sanat eseri adayı olan on yedi kitap. Hep kitap "İşte" dizisiyle sanatseverleri keyifli bir yolculuğa çıkarıyor. Dizinin bu ayki kitapları, İşte Kandinsky ve İşte Remb
Mümkün Olmayan Müze derlemesi, müzeciliğin hem farklı tarihsel dönemlerini, hem de farklı türlerini kıyaslıyor. Müzelerin ne gösterdikleriyle ilgileniyor. Temsil ettikleri ve donattıkları bilgi ve iktidar rejimlerini irdeliyor. Rönesans müzelerinden çağdaş müzelere, farklı örnekler üzerinden, müzelerin inşa ettikleri sembolik evreni ve dili sökmeye çalışıyor. Bu dilin zamanla nasıl dönüştüğünü araştırıyor. Müzelerin iletişim gücünü sorguluyor. Sonundaysa, müze açmanın bir çılgınlık aşamasına geldiği günümü
Tükendi
1960-70'lerde Batı'da yeni bir tiyatro araştırmacı kuşağı yetişti. Öncekiler gibi fildişi kulelerinde ya da izleyici koltuklarında oturup sahne üzerine kuramlar üretmek yerine bunlar tiyatroyla etkin bir biçimde uğraşıyordu. Çağın güdülerine de ayak uydurarak, sırt çantalarını yüklenip uzak ülkelere yolculuklara çıktılar. İnsanlık kadar eski ve o kadar yaygın olan oyun olgusunu yüzyıllardır değişmemiş toplumlarda incelediler. Oyunculuk, yönetmenlik, tasarımcılıktan gelen bu öncüler arasında Eugenio Barba öz
Tükendi
"Bayburt Bayburt olalı böyle zulüm görmedi" sözü yalanlanıyor. "Topraktan Sahneye" isimli kitap, bu uydurma sözün tersine, Anadolu'nun sevdasını anlatıyor: iyiye, doğruya, güzele olan sevdasını... Ve yazarın bu sevdaya verdiği sevdalı karşılığı... Bilkent Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi'nin kurucusu değerli piyanist Prof. Ersin Onay'ın kaleme aldığı bu kitap, Fakültenin kuruluşunu, gelişimini, etkinliklerini ve özellikle de Anadolu Konserleri'ni, birinci elden ve olağanüstü akıcı bir dille anlatıyor.
Tükendi
Stanislavski'nin "sistemi" 1920'lerde ilk kez Ingilizceye çevrildiğinden bu yana, Batıda oyuncu eğitiminde belirleyici bir etkiye sahip oldu. Stanislavski'nin bütünsel fiziksel teknik yaratmaya yönelik sistematik çabası, tiyatroda oyunculuk standartlarında bir devrim yarattı. Bugüne kadar, okuyucular ve öğrenciler eksik, yanıltıcı ve okuması güç versiyonlarla yetinmek zorunda kaldı. Hatta bazı yanlış çeviriler, sistemin yorumla sinde belirgin çarpıklıklara yol açtı. Sonunda, Stanislavski'nin çalışı ve ek
Robert Fishman'ın, "Yirminci Yüzyılda Kent Ütopyaları" başlıklı kitabı, Duygu Toprak'ın çevirisiyle yayımlandı. Aykut Köksal'ın genel yayın yönetmenliğinde, mimarlık ve kent üzerine kuramsal kitaplar yayımlayan Daimon Yayınları'nın son kitabı olan "Yirminci Yüzyılda Kent Ütopyaları", Ebenezer Howard, Frank Lloyd Wright ve Le Corbusier'nin ideal kent tasarılarını ele alıyor. Modern teknolojinin gücü ve güzelliği ile sosyal adalete dair en aydın fikirleri en iyi şekilde yansıtan yirminci yüzyılın ideal kenti
Desen ve Kurgu aşamalı çizimleri ile dekoratif sanatlarımızda bir ilk. Bir motif nasıl çizilir? Bir kompozisyon nasıl gelişir? Bir tasarım neden kurgulanır? Bu sorularla yola çıkan Desen ve Kurgu teknik ve felsefi bir analiz çalışması. Desen ve Kurgu, denge, simetri, armoni, ritm, yorum gibi farklı hususiyetlerin bir araya gelmesiyle vücut bulmuş klasik desenlerin olgun kimlik hususiyetlerini tanıyan usta sanatçı Prof. İlhan Özkeçeci'nin çizimleriyle oluştu. Kitapta yer alan 80'nin üzerinde motif ve kompozi
Tükendi
Minyatür terimi, genel anlamıyla çok ince işlenmiş küçük boyutlu resimler ve bu türdeki resim sanatları için kullanılmaktadır. Minyatür kelimesinin, Latince "kırmızı ile boyamak" anlamına gelen "miniare" kelimesinden türetilmiş olduğu ve daha sonra Fransızca'ya "miniature" biçiminde geçtiği düşünülmektedir. Osmanlı dönemi kaynaklarına baktığımızda bu terimin yerine "tasvir" veya "nakış" kelimelerinin tercih edildiği görülmektedir. Osmanlıda sarayın bünyesinde ve himayesindedir nakkaş. Sarayı, saraydakileri
Deli Dumrul, Dede Korkut Masalları'nın en ünlü söylencesini, çağdaş bir anlatımla güncel kılarak insanın insanı sömürmesinin ortadan yok olması gerektiğini savunur. Usta yazarımız Güngör Dilmen, yeryüzündeki adaletin, sevgi, eşitlik ve barışla kurulabileceğini, dinamik bir seyirlik oyun metni ile anlatırken, tiyatro edebiyatımıza başarılı bir ibret oyunu kazandırmıştır.
Tükendi
ORTAOKUL DÖNEMİ OYUN METİNLERİ ( 5 Oyun ve ?Okul Tiyatrosu Manifestosu' ) KEMAL ORUÇ "Ortaokul döneminde insanların aidiyet duygusu gelişir; bir gruba dâhil olma, o grupla hareket etme ve birlikte üretme gereksinimi ortaya çıkar. Oyun sahneleme eyleminin bu gereksinimi iyi bir şekilde karşılayacağını düşünüyorum. Bu eylemle sahneleme sürecine dâhil olan birey kendinin farkına varacak, estetik düzeyi gelişecek ve sosyal etkileşimi güçlenecektir. Bu nedenle özellikle okullar ve kültür merkezleri yöneticile
Tükendi
19. yüzyılın kendine özgü bilgini ve sanat hamisi Konrad Fiedler'in bağımsız bir figüratif sanat kuramı geliştirmek yolunda attığı ilk adım olan bu çalışma "saf görülebilirlik" anlayışıyla sonuçlanacaktır. Görsel algı, düşünce ve dilden kurtarılacak, sanat kendine özgü araçlarla incelenebilecekti. "Sanatçı açısından dünya sadece görünüşlerden ibarettir; sanatçı dünyaya bütün olarak yaklaşır ve bir görsel bütün olarak onu yeniden yaratmaya çabalar." "Kişi çoğunlukla sanat eserini yaratıcısının amacına göre
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 976-992 / Aktif Sayfa : 62