Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 240-260 / Aktif Sayfa : 13
Genel Öğütler'den: İnsanlar için kıskançlık doğaldır: Yine de kıskançlık hem bir ayıp hem de mutsuzluktur. Bu yüzden onu mutluluğumuzun düşmanı olarak görmeli ve kötü bir şeytan olarak boğmaya çalışmalıyız. Seneca da bunun için bize şu güzel sözlerle kılavuzluk eder: "Sahip olduklarımızı karşılaştırmadan tadını çıkarmalıyız. Başka birinin bizden daha şanslı olduğundan tasalanırsak asla mutlu olamayız (Asabilik Üzerine III, 30)." Ayrıca, "Sizden önde olan birçoklarını görürseniz, bir de arkanızdakileri düşün
Tükendi
İnsan bir kendilik arayışıdır. Kendilik-bilincine ermiş insan, çağdaş dünyada anlamın yitimini (dis-enchanment) en derinden yaşamış birey ve tür olarak varlığını korumak için var oluşunu, var olmayı ve hayatı yeniden anlamlı kılmalıdır (re-enchantment). Nasıl? Kendi olmuş, kendilik bilincine ermiş, ferdiyetini kazanmış kişioğlunun alamet-i farikası ?amentu bi..." diyerek iyi, doğru ve güzel/yüce ile bağını en sahih biçimde kurmak; bir meta-fizik var olan olarak kendini yani emaneti yani akletmeyi yüklenmek
Tükendi
İnsan başlangıç ile son arasında bu-ara-da seyrettiği, kendiyle başlayıp yine kendiyle bitirdiği hayat yolculuğunda kendi olmak, kendi kalmak, kendi ölmek için ne yapabilir? Kendilikiyle sımsıkı bağlı bilgiye erişmek, edindiği bilgiyle eylemek onu nereye taşıyabilir? Vahşi kapitalist dünya; duyu, duygu, düşünceden mürekkep insanın hangi zaafları üzerinde yükselir? Din, felsefe, bilim ve sanat insan olmaklıka nerede, ne zaman ve nasıl hizmet eder? Bu deneme tüm bu sorular ile 21. yüzyılın muzdarip ikliminde
Tükendi
Medeniyet, ayırıcı olmaktan çok birleştirici ve bütünleştirici bir kavramdır. Kültürü âdeta gerçekleştirilmesi söz konusu olan bir insan anlayışı etrafında toparlar. Sadece kendine dönük olmaksızın, bütün bir cihan için teklif edebileceği toplu bir görüşü, bir vaadi, kendisi ve diğerleri için tasavvur ettiği bir projesi vardır. Bu proje; kendi değerlerinden, onları gerçekleştirme azminden ve temelde bulunan bir kendilik bilincinden kaynaklanır. Fakat yöneliş itibariyle evrensel bir ufku hedefler. Acaba biz
Tükendi
Görünen yönü dışında yüz nedir? Yüz, uzuvlarının toplamından mı ibarettir? Bu kitapta savunulacak düşünce, yüzün, onu oluşturan parçaların toplamından daha fazlası olduğudur. Ancak basit bir şekilde, her yüzün biricik olduğunu ifade etmekle de yetinilmeyecektir. Evet, yüz herkeste başkadır. Ancak bütün bu birbirinden farklı ve değişken yüzlerin ardında, zihnin derinliklerinde bir yerlerde bir Yüz var mıdır? Bu kitabın niyeti, yüz'den Yüz'e doğru gitmek. Maskenin ardında gerçekten bir yüz olup olmadığını sor
Tükendi
Deleuze ve Guattari'nin ortak eseri Anti-Ödipus, yayınlandığı 1972 yılında politik tartışmaların içine bir bomba gibi düşer. Kitap, antropolojiden ekonomiye, psikanalizden siyaset teorisine bir dizi düşünsel alandaki kemikleşmiş kanılara karşı yürüttüğü polemiğin yanı sıra, yaşamın yeni olanaklarının yaratılmasına yönelik devrimci bir eserdir. Ian Buchanan, Anti-Ödipus'un bu özelliğini vurgular, 1968 ve sonrası dönemin canlı politik atmosferinin onu nasıl şekillendirdiğini gösterdikten sonra, oldukça karmaş
Tükendi
Ben nedir? Bir hayat hikâyesinin toplamı mı? Vazgeçilemez olduğunu düşündüğümüz uğraşlarımızı terk etmek zorunda kalırsak, ben yine ben olarak var olmaya devam eder mi? Peki ya bir gün Alzheimer'a yakalanır ve giderek tüm bilişsel yetilerimizi yitirirsek ya da bitkisel hayata girersek, yine bir 'ben'den söz edebilecek miyiz? Beynimizin yarı kürelerinden biri bir başkasına nakledilirse 'ben' de onunla birlikte gider mi? Kafka'nın Gregor Samsa'sı gibi dev bir böceğe dönüşürsek ben'e ne olur? Ben Neyim? belki
Tükendi
Din ve felsefe ile güncel politik yaklaşımlar arasında ne tür bağlantılar vardır ve bunlar ne şekilde geliştirilebilir? Slavoj ?i?ek ve radikal teolog Boris Gunjevi?, Acı Çeken Tanrı: Kıyameti Tersyüz Etmek'te bu sorunun cevabını ararken üç temel dini inanç sistemini, özellikle toplumu dönüştürmek için gereken manevi değerleri inşa etmede kullanılacak araçları sağlayabilme potansiyelleri bakımından mercek altına alıyorlar. Hıristiyanlık, İslam ve Yahudilik üzerine ?diyaloglar" aracılığıyla yaptığı bu değe
Birinci Bölüm: Yaratıcılık Teorisinin Temelleri Konu 1: Eski Yunan'da Yaratıcılık Konu 2: İngiliz Yaratıcı Okulu'nun Öncüleri Konu 3: Huke'dan Bentham'a İkinci Bölüm: Bentham ve Sonrası İngiliz Yararcı Okulu Konu 1: Jeremy Bentham Konu 2: James Mill ve Yaratıcılık Konu 3: John Stuart Mill Konu 4: Bentham ve J. S. Mill Sonrası: Yaratıcılığın Yorumlanması ve Etkileri Üçüncü Bölüm: Eleştiri ve Değerlendirme Konu 1: Hukukun Özü ve Ereği Nedir, Ne Olmalıdır Konu 2: Yarar Kavramı ve İlkesi Konu 3: Yararcı Ahlakın
Tükendi
21. yüzyıla girdiğimiz şu sıralarda, bilim ve felsefe bir yol ayrımına gelmiş görünüyor. Bilim ve teknolojinin 20. yüzyılda kaydettiği eşsiz başarılar bir yandan gezegenimizin karşı karşıya bulunduğu bütün sorunların çözümü için muazzam bir potansiyel sunarken diğer yandan da onun toptan imhası için bir tehdit oluşturuyor. İnsanlığa çok daha sağlıklı bir yaşam olanağı sunan genetikteki çarpıcı gelişmeler, en karanlık ırkçı ve ayrımcı düşüncelere dayanak yapılabilmektedir. Maddenin derinliklerindeki muazzam
Tükendi
İspanyanın önemli varoluşçu filozoflarından Jose Ortega y Gasset (1883-1955), düşüncelerini ortaya koyarken toplumunun ve çağının olaylarından etkilenmiştir. Ben, ben ve ortamımın toplamıyım, ortamımı kurtaramazsam kendimi de kurtaramam diyen Ortega, sorumlu bir aydın olarak, ülkesi İspanyada yaşanan toplumsal, kültürel ve siyasal sorunların çözümü konusunda birtakım önerilerde bulunmuş ve çok sayıda eser kaleme almıştır. Ortega y Gassetye göre çağın insanının görevi, dünyayı aklın değil, yaşamın bakış açıs
Tükendi
"Aşkın alanına girmek, tıpkı estetiğin alanına girmek gibi, uçsuz bucaksız bir serüvenin içine dalmaktır." diyor Afşar Timuçin. Yine de o serüveni seve seve göze alıyor ve aşkı konu ediyor bu yapıtında. Aşk, bilime, mühendislik hesaplarına, us ölçülerine bir konu değil elbette. Buna karşın, insanlık tarihi kadar eski bir etkinlik olan aşkı ele almanın, onu tanımaya, ne olup ne olmadığını anlamaya çalışmanın bir yolu, yöntemi bulunabilir. Bu da daha çok, Timuçin gibi bir edebiyat ve düşün adamının, bilge bir
Teleandregenos ütopyasını yirmi beş yaşında yazan Adam Şenel, okurun karşısına elli yaşında Ozmos Kronos ile çıkmıştı. Bu yapıtının ilk baskısından on beş yıl sonra ikinci baskısının yapılmasının gereğini, dünyada ve burada çalkantılı başlayan binyılımızın ve onyılımızın ne yapıp ne düşüneceğini bilemez duruma düşürülmüş okurları anlayacaktır. Yazar, doğayla ve insanlarla ilişkisini, sağlığını ve varlığını yitirmeden sürdürme olanağı bulabilirse, üçlünün son parçası olarak tasarladığı Pessimus pessimismus a
Tükendi
Bugünün Dr. Frankenstein'ları, Fukuyamacık progoklardır (kâhinler). Bunlar gerçeği daha ne kadar insanlıktan saklayabilecekler ki! Örneğin, inananları için çevirdikleri Matrix gibi filmleriyle mi? Simülasyonlaştırdıkları toplumun dijital geçmişi, Batı uygarlığının hiper gerçeği olan bilimkurgu gibi filmleriyle mi? Yoksa Kuantum tuzaklarla dolu Biz Ne Biliyoruz ki? Gibi filmleriyle mi? Yoksa sanal Moore'un gerçek olan ABD Başkanı Bush üzerinde sanki ABD insanlarında kelebek etkisi yapacakmış Fahrenheit 9711
Kryon çeyrek yüzyıldır Lee Carroll kanalıyla tüm insanlığa çok önemli, aydınlatıcı ve sevgi dolu spiritüel mesajlar vermiş ve onun birçok dile çevrilen kitapları bu bilgilerin dünya çapında bilinip sevilmesine neden olmuştur. Avustralyalı yazar Monika Muranyi, Kryon tarafından İnsan Ruhu hakkında verilmiş ve çoğu daha önce hiçbir yerde yayınlanmamış olan bilgileri büyük bir çalışma sonucunda bu kitapta bir araya getirmiştir. Ayrıca, yazarın tüm konuyu daha da açıklığa kavuşturmak için Kryon'a sorduğu birçok
Tükendi
Bu çalışmanın asıl hedefi bir yandan kendi manevî ve mistik kökenlerini neredeyse unutmaya başlayan Batı´nın bu aşamaya nasıl geldiğini, öte yandan bilginin yeni yollarının Gelenek´in mesajını yeniden keşfetmeye nasıl davet ettiğini okuyucuya farkettirmektir. Bu açıdan, Gelenek yalnızca geçmişte kalan, dolayısıyla aşılmış bir değerler toplamı değil; aksine hayata "yeni bir anlam" getirerek dünya görüşünü yenileyen bir etkendi. F. Juhwarz bu kitabında "Felsefe, Yaşayan Geleneği, hikmeti tahtından indirmiştir
Tükendi
Tabiat felsefesi ile uğraşanlarımıza Darwin ismi meçhul değildir. Uğraşmayanlara ise birkaçımız, bir iki kitap, bir iki makale ile bu zatın şahsını ve mesleğini anlattık. Halbuki Lamarck ismi pek az kimselere, malumdur. Bu malumiyetin sınırı Batı'da, hatta Fransa'da bile dardır. Tabii bilimler âlimleri ayrı tutulmak şartıyla, pek çokları, bilime ve insanlığa şeref veren simalar, yani filozoflar arasında Lamarck ismini bulundurmak bile istemezler. Lamarck yetkin bir filozof, iyi bir materyalisttir. O tabiatı
Tükendi
Dil ve Ahlâk, ahlâkın dili hakkında, irili-ufaklı filozof mezarlardan, yaşayan filozoflara, Richard Mervyn Hare üzerinden yol bulmaya çalışıyor. Zira Hare bu konuda iyi bir yol kılavuzu, felsefi kariyerinin ilk yıllarından bu yana, analitik etiğin ve bu etiğin tarzı olarak meta etiğin üretken bir yazarıdır. Aynı zamanda hem eleyici hem de birleştirici yanı ile diğer meta etik kuramlardan almaşık bir sistem meydana getirmesi ile onun üzerinden bir meta etik okuması yapmak, meta etik hakkında bütüncül bir oku
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 264 kayıt bulunmuştur Gösterilen 240-260 / Aktif Sayfa : 13