Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 34 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Arte Povera-Felsefesi ve Sanatçı Algıları; bu sanat hareketi için, hareketin sanat eleştirmeni Germano Celant şunları söylüyor: "Arte Povera sanatçısı tıpkı ilkel insan gibi sanki her şeyi yeniden öğrenmeye başlamıştır. Bu yeni başlangıç yanlısı tutum, Arte Povera sanat hareketinin en temel özelliklerindendir. Bir sil baştan algısı devreye girmiş, bu algının en büyük yararı da 20. yüzyılı tazeleyen en önemli sanat hareketlerinden birinin doğmasını sağlamıştır. Yeniden insan olmaya yönelen sanatçı, bir yeni
Tükendi
Hayat, epistemolojik düzeyde iki ana yapı olarak ele alınabilir. Birisi ekonomik ya da maddi olanaklardan ibarettir. Diğeri ise entelektüel veya daha genel bir terimle kültürel olanaklardan oluşmaktadır. Bu ayrım yine de hayatın sanata ve entelektüel ürünlere önceliğini ortadan kaldırmaz. İkili yapının çeşitli görünümleri söz konusudur. Bunlardan birisi de hayat ile sanat arasındaki birlik ve aynı zamanda gerilim ve zıtlıktır. Bunu maddi alanla düşünce alanındaki ilişkiye benzetmek de olasıdır. Bu çalışma i
Tükendi
Yeni Bir Bakışla Baudrillard bugün görsel sanatlar ve kültür alanında Baudrillardın nasıl bir yer işgal ettiğini temsilin doğası nedir sorusunu merkeze alarak sorguluyor. Buna yanıt ararken de dört tema imaj, sanat, tüketim ve ekranlar üzerinden Baudrillardın külliyatında öne çıkan bazı fikirler ile günümüzün imaja doymuş dünyasında yüzeyselliğin ve görünüşlerin hakimiyetindeki sinema, televizyon, fotoğraf, pornografi, reklam, moda, reality şovlar ve internette imajların rolünü nasıl gördüğünü, sanatın rolü
Bu derleme anlamlı sanat, zanaat ve işe katılmanın bütün insanlar için geçerli bir insanî kural olduğunu; zira bunun insan tabiatının bir parçası olduğunu ortaya koyar. Bu çalışma ana hatlarıyla şu başlıkları içerir: Din hakkında ünlü bir yazar ve geleneksel sanat şekilleri hakkında otorite olan Seyyid Hüseyin Nasr tarafından kaleme alınan bir Önsöz. Kutsal Kitap, Antik Yunan Felsefesi (Platon, Aristoteles, Plotinus) ve ilk dönem Hıristiyan bilgeleri (Yahya ed-Dımaşkî, Aquinalı Thomas, Bonaventure, vb.) g
Bir sanat galerisinde gezerken mekanın içine üstün körü yerleştirilmiş izlenimi veren bir takım nesnelerle, duvarda yırtık bir tuval üzerinde pek de yetenekli bir elden çıkmamış olduğu yargısı uyandıran resimlerle ya da bir TV ekranında ne yaptığına anlam veremediğimiz birinin hep yinelenen hareketlerinden oluşan bir kısa film gösterimiyle karşılaşabiliriz. Bu durumda bir çoğumuz ya anlama kapasitesine dair bir eksiklik duygusuna ya da "işin çivisi çıkmış" dedirten bir kızgınlığa kapılıyor. Aslında ikisine
Tükendi
Güzellik duygusunun sınıfsal içeriğinden yola çıkan seksen altı yıllık dev çınar, altı yıllık çalışmasının ürünü olan bu eserine bir soruyla başlıyor. Daidalos yontuculuğu bulan, Kekrops soyundan kral ailesinden gelen Atinalı mimar-, neyi arıyor ve neyi buluyor? Yanıtı yazar veriyor: Nesnenin özünü ortaya çıkaran biçimi. Yani güzeli. Bizde, bu kavramın çekiciliğine kapılmadan, onu arayacağız. Çünkü, her güzellik, günaha çağrıdır. Bu günaha beni çağıran güzeli hangi dolambaçta bulacağımı bildiğimi sanıyor
Tükendi
MARX, BENJAMIN, ADORNO SANAT VE EDEBİYAT, başta Karl Marx olmak üzere Walter Benjamin ve Theodor Adornoyu irdelerken, bu düşünürlerin insanlığın insanlaşma ve insancılaşma uğraşını her türlü evrensel üretimin veya yaratımın temeli olarak felsefileştirmelerini esas almıştır. Marxın felsefi birikimini temel alan, ancak Adornonun belirgin olarak yaptığı gibi, bu birikimin aksayan yönlerini de açıkça eleştiren diğer iki filozof, Marksist birikimin sanatsallaştırılmasının olanaklarını ortaya koymuştur.
Tükendi
Çağımızın önde gelen düşünürlerinden György Lukacs, estetik ve eleştiri alanlarında verdiği yapıtlarla günümüz edebiyat kuramının temel taşlarını oluşturanlardan biridir. Lukácsın edebiyat eleştirisine getirdiği en önemli katkılardan biri de Balzac, Tolstoy, Thomas Mann gibi roman sanatının temel taşlarını oluşturan büyük yazarlar kuşağıyla yenilikçi edebiyatın Kafka, Joyce, Musil, Beckett, Faulkner gibi temsilcilerini karşılaştırarak değerlendirmesidir. Çağdaş Gerçekçiliğin Anlamı, onun bu yaklaşımların
"Çağdaş Düşünürlere Yeni Bir Bakış" serisi büyük düşünürlerin fikirlerini, görsel sanatlar, filmler, televizyon programları, mimarlık, moda ve hatta bilgisayar oyunlarından örneklerle gözler önüne seriyor... Yeni Bir Bakışla Adorno 20. yüzyılın iki büyük bestecisi Stravinski ve Schönberg'in müziğine, Kandinski'nin tekil sanat eserlerine getirdiği farklı okumalardan hareketle, Adorno'nun diyalektik felsefesine, umut ilkesine ve otonom sanat, kültür endüstrisi, faşizm, sahicilik jargonu, mimesis üzerine düşü
En geniş alımlayıcı kitlesine ulaşabilen bir sanat dalı olarak sinemanın insanların üzerinde yarattığı "etkiler", ilk dönem sinema kuramcılarından bu yana bu alanda tartışılan en önemli konulardan biri olmuştur. Bu kitapta yer alan kuramcılar Eisenstein ve Tarkovsky, sinemanın insan ve toplumla ilişkisini kendilerine özgü biçimlerde ele almışlar ve hem kuramcı olarak hem de yönetmen olarak tarihe geçmişlerdir; eserleriyle ve kuramlarıyla pek çok sinema kuramcısının ve sinemacının da ufkunu genişletmişlerd
Moskova Bienali çerçevesinde gerçekleştirilen iki aşamalı bir sempozyumda sunulmuş bildirileri bir araya getiren kitap, çağdaş sanat kültüründe "olay" kavramının anlam ve amacıyla, felsefe ve estetik teorisiyle ve aynı zamanda sanatsal yaratımların siyasal anlamıyla ilgili sorunları ele alıyor. Küresel ölçekteki siyasal değişmeler karşısında, piyasa ve sanatın artık gösteri toplumunun bir parçasına dönüştüğü kuşkusu karşısında sanatın statüsünü ve eleştirel söylemleri nasıl anlamak gerekir? Kitabın odağında
Tükendi
Lev Nikolayeviç Tolstoy (1829 - 1910): Anna Karenina, Savaş ve Barış, Diriliş gibi romanların büyük yazarı, ömrünün son otuz yılında kendini tümüyle kuramsal çalışmalara vermiş, insan, aile, din, devlet, toplum, özgürlük, sanat, estetik gibi konular üzerinde yazmaya yönelmiştir. Sanat Üzerine, Tolstoy'un kuramsal yapıtları arasında dikkati çekici bir yere sahiptir. İlk kez 1897'de yayımlandı. Rusya'da hep sansüre uğradı. Sansürsüz ilk baskısı 1898 yılında Londra'da, İngilizce olarak yapıldı; Tolstoy da bu
Yaşama yeni bir anlam kazandırılmasında ve insanın kendini tanıma çabasında önde gelen başarılardan biri sayılan sanatlara ilişkin düşünce yorumlara yer verilen bu kitapta, sanatlar bir bilgi ve değer temelinde ele alınmış, onlarla ilgili kuramlar serinlenmiştir. Okuyucuyu sanatın evrensel boyutuna katmayı amaçlayan bu çalışma, alımlayıcısız bir sanat etkinliğinin olanaksızlığını da vurgular. Genel bir bakışın ardından filozofların görüşleri ışığında ele alınan sanatlar, özlü ve anlaşılır bir biçimde aktarı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 34 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2