"Aslında yıllardır konuşulduğu ve bize çok ´yakın´ olduğu için hepimiz Cezayir´i tanıyor gibiyiz. Ama, Cezayir bize hem yakın, hem de uzak. Yakın; çünkü, kültür, toplumsal yapı, tarih ve benzeri birçok alanda birbirimize çok benziyoruz. Uzak; çünkü, aramızda Akdeniz bulunuyor. Ve 1830-1962 arasındaki Fransa sömürgeciliği ve onun etkisi kıskançlıklar, dedikodular. Ve nihayet Kurtuluş Savaşı sırasında Türkiye´de en Amerikancı bir iktidarın bulunması sonucu ortaya çıkan tatsızlıkların izleri. Demokrat partinin

Bu çalışmanın amacı Amerika kıtası tarihinin dönüm noktası olan XV. ve XVI. yüzyıllarda kıtada edebiyatın durumunun araştırmak ve ortaya koymaktır. Çalışma kapsamında sorulan temel soru, Kolomb un istemeden yeni bir kıtaya çıktığı ve dünya tarihinin seyrini değiştiren karşılaşma yaşandığında kıtada hangi kültürlerin, hangi dillerde oluşturdukları ne tür edebiyat eserleri bulunduğudur . Aynı şekilde, 1492 sonrasında yaşanan acımasız fetih hareketinin bu toplumları ve kültürlerini nasıl etkiledikleri de

M. Ö.1200 yıllarında Trakya´dan gelerek Boğazlar üzerinden Anadolu´ya girip Batı Anadolu´nun iç kesimlerine ilerleyerek buralarda yerleşim birimleri oluşturup Anadolu´nun deyim yerindeyse tam ortasına güçlü bir uygarlık kuran Frigler M. Ö.750 yıllarıda da Anadolu´da ilk siyasal birliği kurmuşlardır. Bu eser, Romalılar ve Bizanslılar zamanında da iskan görmüş olan vadinin ve medeniyetlere beşiklik etmiş olan Anadolu´nun bu pek bilinmeyen bölgesini tanıtmak ve koruma altında bulunmayan, bazı kısımları bilin

Tarihin ana ırmağı büyük şehirlerin vadisinden akar. Bu akışın uygarlık dediğimiz birikimleriyle örülen büyük şehirlerin çevre ve hayat dokusunda dünyanın, insanlık durumlarının her değişimi bir öncekiyle örtüşür ve bize bir tarih içinde, onunla birlikte oluştuğumuzu anlatır. Bunlar, birleşerek varoluş maceramızı oluşturan ayrı anlatılardır, büyük şehirlerin kimliğidir. Büyük şehirler, akışın yer değiştirdiği ya da kabardığı anlarda tıpkı canlı bir varlık, hattâ insanın kendi gibi zaman ve tarihle olan iliş

Bu çalışma, bir yanda sıcak denizlere açılan bir kapı, diğer yanda Asyanın kalbi konumundaki Afganistan ve onun, tarihin birçok döneminde yoksulluk içinde yaşayan halkını anlatıyor.

Evet Ben bir bilgeyim! Bilgelik ne mi?! Hemen onu da söyleyeyim Yaşadıklarını düşünmek Düşündüklerini yaşamak!..

"Trabzon ve çevresinde yerleşmiş olan en eski topluluklar; Makronlar, Mösinekler, Driller, Kohlar, Tzannlar ve Tibarenlerdi. Bu topluluklar, bölgeyi sömüren Fenikeliler, Grekler, Asuri`ler, Persler ve Latinlerin kültürlerinden etkilenmişler ancak, kendilerine özgü özelliklerinden de sıyrılıp çıkamamışlar ve kendi gelenek, görenek ve difterini korumuşlardı. Trabzon halkı genellikle serbest şehir özelliği içerisinde yaşamını sürdürmüştü. Justinyen Trabzon ve çevresindeki toplulukları egemenlik altına alabilme

"Bu gün kendime soruyorum: ´Acaba, benim neslimin Cezâyirli zâlim´leri ve aydınları arasında, angaje diye ün yapanlar, gerçekten Cezayir halkının, duygularını, düşüncelerini tanıyabiliyorlar mı? Ever Cezayir halkını işletmesini, kullanmasını biliyorlar fakat onların içinde Cezayir halkına angaje olan, O´nun dramını yaşayan, O´nun kara ekmeğini yiyen, O´nun kulubesinde pireler tarafından yenen ´aydın´ var mıdır?