Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3
Bir acı ne kadar sürer? Hiç çocuk olamamış bir kalbin yası kaç günde biter? Karya Eşsiz, çocukluğu ve yetişkinliği arasında sıkışmış, yaralı bir kızdır. Hayatın ona biçtiği değerle onun kendine biçtiği değer arasında kalmış ince bir çizgi, koca bir boşluktur. Bu boşluktan kurtulmak ve tenine kazınan cinayetin izlerinden temizlenmek için yeni bir şehre ayak basar. Burada huzura kavuşup her şeye sil baştan başlayacağını düşünürken karşısında geçmişinden bir adam, aynı cehennemde yanıp küle dönmüş hasta bir ka
CALEB Evie’nin Leo’ya olan ilgisi kesinlikle aklımı kurcalıyor. Çünkü onun bir başkasını tercih etmesi hangi evrende mantıklı olabilir ki? Ben onun en yakın arkadaşıyım. Onu seviyorum. Ayrıca onu tam on dört kez neredeyse öpüyordum. EVIE Bu tür şeylere hazır olana dek erkeklerle ilişki kurmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyordum. O şey olduğu zaman da –ki bunu hiç düşünmemeye çalışıyorum– bu fikirden biraz tiksinmiştim. Öpüşmek bana tuhaf gelmişti… Ama Leo bana, bu olayın ilginç olabileceğini düşündürüyo
Avukat Stanton Shaw güneyli çekiciliği, unutulmaz gülümsemesi ve büyüleyici yeşil gözleriyle hayır denmesi zor bir adamdır. Stanton için lise aşkı, yani çok sevdiği kızının annesi bir başkasıyla evleneceğini söyleyene kadar her şey yolundadır. Düğün davetiyesini alan genç adamın tek hedefi vardır: Düğünü iptal ettirmek. Sofia Santos ise ülkedeki en saygın ceza savunma avukatı olmayı planlayan zeki bir kadındır ve ilişkilere ayıracak zamanı da yoktur. Meslektaşı ve arkadaşı Stanton yardımını istediğinde onu
Bu ailenin tasarım hatası benim. Easton Royal, görünüşte her türlü avantaja sahipti: Yakışıklıydı, zengindi ve çok zekiydi. Ama onun tek hedefi sonuna kadar eğlenmekti. Sonuçlarını hiç düşünmek zorunda kalmadan aklına eseni yapmak tam da ona göreydi. Bu oyunu bozacak kişi ise Astor Park’a yeni gelen Hartley Wright’tan başkası değildi. İlk kez bir kız ona hayır diyordu, hem de ondan hoşlanmasına rağmen. Easton onu bir türlü çözemiyor ve bu da durumu daha çekici kılıyordu. Fakat bir yetişkin gibi davran
O nasıl biri?” diye sordum. Sakalını ovuşturarak bir süre düşündü. “Sanırım her anne gibi. Ev hanımı, uzlaştırıcı, son derece sadık ve çocuklarına karşı korumacı. Umarım karşılığında aynı sadakati sunabilirim. Onun hakkında tek bir kötü söz duymadım. O iyi bir kadın.” Benden hoşlanmasını istememin baskısını yeterince hissetmiyormuşum gibi, sözleri bunu iyice şiddetlendirdi. Ve Tanrı korusun, eğer ondan hoşlanmazsam, şimdiden tek başıma olduğumu biliyordum. İkimizin hatırına bunun iyi gitmesi için çaba göste
CALEB Evie’nin Leo’ya olan ilgisi kesinlikle aklımı kurcalıyor. Çünkü onun bir başkasını tercih etmesi hangi evrende mantıklı olabilir ki? Ben onun en yakın arkadaşıyım. Onu seviyorum. Ayrıca onu tam on dört kez neredeyse öpüyordum. EVIE Bu tür şeylere hazır olana dek erkeklerle ilişki kurmanın hiçbir anlamı olmadığını düşünüyordum. O şey olduğu zaman da –ki bunu hiç düşünmemeye çalışıyorum– bu fikirden biraz tiksinmiştim. Öpüşmek bana tuhaf gelmişti… Ama Leo bana, bu olayın ilginç olabileceğini düşündürüyo
bir konuda hayal kırıklığına uğrasam, kendimi rahatlatmak için bu cümleyi tekrarlarım.” YEŞİLİN KIZI ANNE II – AVONLEA “Profesör Hamilton'ın öğütlediği gibi, bazı düşüncelerimi yazmaya çalışıyordum ama istediğim gibi olmadı. Beyaz sayfa üzerine siyah mürekkeple doğrudan aktarılmış hâlde çok donuk ve gülünç duruyorlar. Düşünceler de gölgeler gibiler... Onları kafese koyamıyorsun, ele avuca sığmayan, dans eden şeyler. Belki denemeye devam edersem bir gün bunun nasıl yapıldığının sırrını keşfedebilirim.” YEŞİL
İnadım, merakım ve birtakım tasvip edilmeyen huylarım yüzünden şu fani dünyada başıma gelmeyen yalnızca birkaç şey kaldığını size kıvançla bildirmek isterim sevgili pencere önü çiçeklerim. Başıma ne işler açtığımı size tek tek anlatacağım fakat aramızda kalacağına dair bana söz vermek zorundasınız. Çünkü babam, peşime bir avuç tarihi eser kaçakçısını taktığımı ve onlardan köşe bucak saklanırken Ateş Arıkan’ı da bu işe dâhil ettiğimi öğrenirse beni bir kuleye kapatır. Hem de bir prenses olduğum ve korunmaya
İnadım, merakım ve birtakım tasvip edilmeyen huylarım yüzünden şu fani dünyada başıma gelmeyen yalnızca birkaç şey kaldığını size kıvançla bildirmek isterim sevgili pencere önü çiçeklerim. Başıma ne işler açtığımı size tek tek anlatacağım fakat aramızda kalacağına dair bana söz vermek zorundasınız. Çünkü babam, peşime bir avuç tarihi eser kaçakçısını taktığımı ve onlardan köşe bucak saklanırken Ateş Arıkan’ı da bu işe dâhil ettiğimi öğrenirse beni bir kuleye kapatır. Hem de bir prenses olduğum ve korunmaya
“İnsanın kalbi kimdeyse evi de oradadır.” Bahar geldi ve çiçekler kalplerini sarıp sarmaladı. Önce bakışlar, sonra tebessümlerle adımlar atıldı. Sıcak bir kışı geride bırakan güzel ruhlar şimdi güneşin ışığında yanmaya hazırdı. Mislina ve Akif Selim’in kalbi birbirinin dengiydi ve her kalp dengine koşardı. Mislina şairdi, Akif Selim ise şiir. Fakat ikisi de okudu, ikisi de yazdı çünkü birbiri için atan kalpler bir gün muhakkak bir kitabın aynı cümlesinde nefes alırdı. Sevgileri her geçen gün derinleşirken k
Helian, kendisinden on yaş büyük ve bir noter kâtibi olan kocası Theophile’nin yanına Koşenşin’e gidiyordu. Oseanien adlı gemide geçireceği üç haftalık bir yolculuk sonrasında kocasına kavuşacaktı. Bazen kocasını sevdiğini ama çoğunlukla sevmediğini hisseden Helian, bu büyüleyici gemide Saint-Amant de Flossigny (Gerard) adında kadınların aklına başından alan bir subayla tanışıyor. Onlar bu açık denizin ortasında kaybolmuş, aynı sathın üstüne zincirlenmiş iki vücut oldular; görmek, duymak, düşünmek, tahayyül
Tükendi
Bir aktör olan Kalnai Beyla, gençliğinde çok hatalar yapmış, pek çok kadının canını yakmıştır. Aktörlerin yaşadığı çalkantılı yaşama o da uymuş, karısını aldatmıştır. Canından çok sevdiği kızı için çapkınlıklarına son veren Kalnai Beyla, kızını da başarılı bir aktris olması için yetiştirmiş ve kendini ona adamıştır. Huylu huyundan vazgeçmezmiş. Başına gelen binbir türlü musibetten sonra akıllanmadığından kendini genç bir kızın boyunduruğu altında bulur. Bu eserde, kızı ve aşkı arasında kalan bir adamın hikâ
Tükendi
Bir sabun fabrikasının sahibi olan babalarından hiç sevgi görmeyen, meşhur piyanistlerden biriyle kaçan anneleri tarafından da daha küçükken terk edilen iki kardeşin aşk hakkındaki imtihanlarını anlatıyor. Kardeşi Kolya’nın taşra tiyatrolarının büyük artisti Larisa Antonovna’nın büyüsüne kapılıp hayatını mahvetmesini istemiyor. Bunun için kardeşine yalan söyleyerek bu aşka engel olmak istiyor. Ama bu yalanı tek taraflı bir gerçeğe yani tek taraflı bir “karşılıksız aşka” neden oluyor. Bundan sonra Petruşa ke
Tükendi
Kitabın içinde geçen olayın aşkla alâkası yoktur. Aşkın, bu olayla alâkası vardır. “Aşığım” diyenler bu kitabı okumasın. Çünkü aşk, “Aşığım” diyemeyecek kadar halsiz bırakan bir haldir.
Tükendi
“İnsanın kalbi kimdeyse evi de oradadır.” Bahar geldi ve çiçekler kalplerini sarıp sarmaladı. Önce bakışlar, sonra tebessümlerle adımlar atıldı. Sıcak bir kışı geride bırakan güzel ruhlar şimdi güneşin ışığında yanmaya hazırdı. Mislina ve Akif Selim’in kalbi birbirinin dengiydi ve her kalp dengine koşardı. Mislina şairdi, Akif Selim ise şiir. Fakat ikisi de okudu, ikisi de yazdı çünkü birbiri için atan kalpler bir gün muhakkak bir kitabın aynı cümlesinde nefes alırdı. Sevgileri her geçen gün derinleşirken k
“Bu kitap bir doktorun askerlik anıları değildir. Bu kitap, İzmirli bir bilim insanının Doğu Anadolu ile tanışması, ülke gerçeğiyle yüzleşmesi filan da değildir. Bu kitap yapay zekânın bir yüze kavuşup duygusal kodlarla geliştirildiği bir çağda dahi hiç değişmeyen, değişmesi istenmeyen arızalı bir parçanın, tedavi edilmeyen çok ama çok eski bir yaranın, insan kalbini tuz buz eden o büyük hayal kırıklığının, bir annenin, bir sevgilinin, bir gidenin, bir kalanın hikâyesini anlatır. Kaybedeceğini bile bile koş
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 32-48 / Aktif Sayfa : 3