Futbol kültürü dizisinin ilk kitabı olan Sahil Yolunda Yürümek, gazeteci ve akademisyen Metin Tükenmez`in 90`lı yıllarda günümüze Cumhuriyet, Yeni Yüzyıl ve Radikal gibi gazetelerde yayımlanmış yazılarından oluşuyor. Sporla, daha da özelinde futbolla, futbolculuk, teknik direktörlük, spor yazarlığı ve spor eğitimciliği gibi çokyönlü bir biçimde ilişki kurmuş olan Tükenmez, kitabında geniş bir bakış açısını yansıtıyor. Karşılaşmalar için gidilen kentlerin ayrıntılı gözlemlerine dayanan izlenimler, futbolun ü

Gelecekte ruhen ve fiziken sağlıklı, üretken bir gençlik yetiştirmeye adamış eğitimcilere düşen görev, bilgi ve tecrübelerini topluma yansıtmaktır. Bunu sağlamak adına uzun çalışmalar sonucu oluşturulan bu kitap, başta ilköğretim okulları öğrencileri olmak üzere, orta dereceli okul öğrencileri, beden eğitimi ve spor yüksek okulu öğrencileri, minik-genç-amatör ve profesyonel futbolcular ile antrenörler, beden eğitimi öğretmenleri ve akademisyenlerden oluşan geniş bir kitleye faydalı olacaktır. Kitap, futbold

Futbol prensip ve teorilerini yönetim prensipleri ile birleştirip Türkiye´de futbol takımlarının ve hakemlik müessesesinin problemlerine çözüm önerilerine bir başlangıç teşkil edecek olan bu kitapta: Futbolun prensipleri Taktikleri Sistemleri Geçmişin 1 - 1 - 8 dizilişinden Bugünün 4 - 4 - 2 ve 3 - 5 - 2 dizilişlerine... Tek forvetli, üçlü ve dörtlü defans oyunları ve özellikleri Dünya kupalarında uygulanan sistemler 2002 Dünya Kupasında Türkiye Yazarın yeni sistem teorisi Türkiye kupa ve lig şam

Spor kulüplerimizin yok aslında birbirlerinden farkları. Ama "O" başka "O" nun hakkında çok kitap yazıldı. Oysa ´BU" başka.Bu kitap gerçekten farklı. Bu kitapta Kadıköy ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün sosyo-psikolojik durumları birbirine bağlantılı olarak anlatılıyor. İçerik, tamamen yaşanırken tanık olunmuş olaylardan oluşuyor. İmgesel ürün hiç yok; abartı da... Yarım yüzyıl önceki gramofon çağından, bugünkü bilgisayarlı çağa ulaşılırken acaba Kadıköy çağı nerede yakaladı. Ya Fenerbahçe ? Çağdaşlığın neresin

Futbol popüler kültürün en önemli parçalarından birisidir ve kendi dilini yaratmıştır. Spor gazetelerinin tekstlerinin analize tabi tutulması ile bu dilin içerisinde hangi unsurları barındırmakta olduğunu ortaya koyabiliriz. Futbol alanında zihinsel anlam haritalarımızın oluşturulmasında gazetelerdeki futbol sayfaları, televizyonlardaki futbol programları ve futbol gazeteleri aracı bir rol oynamaktadır. Bu yayın organları yaptıkları yayınlarla taraftarı olunan takımla ilgili zihinlerde varolan şemaların gel

Bu kitap, sporun, özellikle de futbolun çekiciliğine kapılmış bir kişinin tuttuğu kısa notlardan oluşmaktadır. Birbirlerinden bağımsız olarak gelişen yazılar arasında, eğer bir ortak noktadan söz edilebilirse; o da hazzın içine gizlenmiş her türlü hilenin yarattığı gerilimdir. Stadyumlara yansıyan görüntülerin yalnızca seyredilenden ibaret olmadığının ayırdına varmak, en eleştirel bakışları bile, spordan ve kirlilik derecesi öldürücü ölçülere ulaşan futboldan uzaklaştıramıyor. Belki de stadyumlar, hileye

Bir gün Gençlerbirliği maçına yolunuz düşerse, sürekli bağıran, kırmızı-siyah el örmesi atkısıyla "huşu" içinde takımını seyreden adama dikkat edin. O iflah olmaz romantik, nasıl bir "kârhane"de olduğuna hiç aldırmadan, yağmur demez, çamur demez gider biricik Gençler inin maçlarına. Yetmez, arkadaşlarını da götürür. O da yetmez, etrafındakileri futbola kazandırır. Bununla da kalmaz: Yazar! Renkler, formalar, futbolcular, sevinçler, taraftarlar... velhasıl futbolu sevmek üzerine... O kadar ki bazen terim yar

Futbol günümüzde yüz milyar dolarlara hükmeden dev bir endüstri olarak varlığını devam ettiriyor. Onun bu özelliği futbol kulüplerini birer ekonomik örgüt haline getirmiş durumda. Yüz milyon dolarlara ulaşan bütçe ve gelirleriyle artık klasik yöntemlerle yönetilemez hale gelen futbol kulüpleri, futbolun kendi paradoksal yapısından da kaynaklanan olumsuzlukların etkisiyle derin krizler yaşıyor. Bu nedenle her sezon birçok kulüp kapanma ve iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalıyor. Hak ettiği ve layık olduğu ş

"...Türkiye´de şike de var, teşvik de, ancak İtalya´daki cesaret bizde olmadığı için bir karar alınamıyor..." "...Fenerbahçe´nin Başkanı askerlik yapmamıştır..." -Hıncal Uluç / Sabah - Fotomaç "...Ben Boiu´da oynarken, Fenerbahçe maçında hakemin Fenerli futbolcuya "kendini yere at", dediğini duydum, o futbolcu ceza sahasında kendini yere attı ve hakem penaltı verdi. Teşvik primi her klüp veriyor..." -Rıdvan Dilmen / Milliyet "...Türkiye´de her haltı klüp başkanları yapıyor, istesinler ama canı gönülden is

Bu kitap, futbolda taktik öğretim antrenmanlarının vizyonlarından, teknik adamın antrenmanlarda ne yapması gerektiğine ve probleme dayalı oyunla taktik beceri öğretim uygulamalarına kadar geniş bir kapsamda konuları ele alan interaktif bir uygulama çalışmasıdır. Yine çalışma, taktik antrenmanların problem çözerek öğrenmeye dayalı olması gerektiğine ilişkin bir anlayışın ürünüdür. Bu anlayışın temel dayanağı futbolun bir oyun olduğu; oyunun ise futbola dair öğrenilmesi gereken her şeyi içeriyor olmasıdır. Bu

Futbolda bir antrenman süresinde geliştirilmek isten birçok beceriye yönelik farklı oyunların bulunabileceği bu kitap; yazarların tecrübelerinin yansıması olarak, çeşitli kaynaklardan derinlemesine araştırmalardan ve değişik antrenörlerin deneyimlerinden yararlanılarak hazırlanmıştır. Kitabın içerisinde aşağıda sıralanan konu başlıklarına yönelik çok sayıda eğlenceli ve oyunsal formda çalışmaya ulaşılabilmektedir. Bu oyunlar; sınma ile ilgili oyunlar, paslaşma ile ilgili oyunlar, top kazanma ve top süre ile

Her şey 2002 yılının Temmuz ayında başladı. Babam Halidun ÖZÇAKIR bir zarf içinde eski futbol takımları fotoğraflarını ve yine eski yıpranmış bir Osmanlıca dergiyi bana gösterdi. Birden heyecana kapıldım. Bunları ona, değerli büyüğüm Mülayim ÖZEL bir çalışma yapar diye vermiş. Dergi 1925 yılının Gol Mecmuası idi. Hemen bir çırpıda sayfaları çevirdim. Babam orta sayfadaki takımı sordu; bu Fenerbahçe mi acaba? Hayır oda ne! Bu takımın adını heceleyerek okudum: KARADENİZ EREĞLİ TÜRK OCAĞI GAYUR FUTBOL TAKIMI.

Harvey ve Dairen, okul müdürü Bayan Pinto´nun Okul Sonrası Etkinlikler Kulübü´nün en gizli etkinliği için kendilerini seçmesine çok şaşırmıştı. Kısaca EBT diye bilinen ´gizli´ etkinliğin ne olduğunu öğrendiklerinde ise adeta şok oldular: EBT, Extravaganza Bale Topluluğu´nun kısaltmasıydı ve Bayan Pinto onları etkinliğe katılmaya zorluyordu. İki kafadar, "Takım´ın yıldızlarının bale yapmasından daha kötü ne olabilir ki" diye düşünürken, Bayan Pinto, hazırlanan gösterinin tüm okulun ve Harvey´in de kahramanı