Çoğu kez gülüp geçtiğimiz ama vermek istediği mesajı fark etmediğimiz fıkralar aslında bizi pek çok gerçekle yüzleştirir. Sordukları sorulara geçiştirerek verdiğimiz cevapların, "açık pembe" olduğunu düşünüp söylediğimiz küçük yalanların, nasıl algılanacağını düşünmeden ağzımızdan çıkan sözlerin çocuklarımızı nasıl etkilediğini fark ediyor muyuz? Vicdanlı, adaletli, anlayışlı, hoşgörülü, nazik olsun istediğimiz çocuklarımızın karşısında kırdığımız potları görüyor muyuz? Tecrübeli eğitimci Ahmet Maraşlı bu

Günümüz toplumlarının önde gelen dertlerinden biri şiddet olaylarıdır. Ne yazık ki, bugün, biz de şiddettin yaygın olduğu toplumlardan biriyiz, Şiddet üretiyoruz âdeta! İnsanda 'şiddet' biyolojik olmaktan çok, 'öğrenilmiş' bir davranıştır. Bir toplumda şiddet ne oranda yaygınsa, o toplum şiddeti o oranda öğretiyor demektir. Anlaşıldığı gibi, şiddet, sadece kaba kuvvet içeren davranışlar değildir; hakaret, aşağılama, tehdit, maddi kısıtlamalar, zorla evlendirilme gibi hususlar da şiddet kapsamında yer alır.

Babalık bir meslek midir? Öğretmenlik, doktorluk, avukatlık, mühendislik gibi meslekler, toplumda çok revaç buluyor ve önem atfediliyor. Yazar bu düşünceden hareketle, babalığın da eğitim alınması gereken çok önemli bir meslek olduğunu savunuyor. Sağlıklı bir toplum ve nitelikli bir neslin yetişmesi için böyle algılanmasının gerekliliğini de özellikle vurguluyor. "Annelik içgüdüseldir babalık öğrenilir" derler. Bu sözün doğruluğunu ispat için çok okumaya ya çokça gözleme gerek olmadığı da muhakkak. Ya

Çocuğumuzun, ruhsal ve bedensel gelişiminin sağlıklı olması, yarınlara erdemli bir birey olarak yetişmesi, biz anne babaların çabalarıyla gerçekleşebilir. Çünkü çocuğumuzun en birinci ihtiyacı anne babasıdır. Çocuğumuz, tüm hayatı boyunca hissedeceği, iyi ve ya kötü kararlarında kullanacağı, öz saygı, öz güven, iç huzur duygularını anne babasından kazanır. Aile; sıfır - on altı yaş döneminde, çocuğun fizyolojik, psikolojik birikim sağladığı en etkili öğretmen, arkadaş ve doktorudur. "Çocuğun en mutlu old

Anne babalar için bebeğin doğumundan başlayarak ergenlik döneminin sonuna kadar olan süreçteki ruhsal gelişim basamaklarının özellikleri, bu dönemlerde gelişebilecek ruhsal hastalıkların belirtileri ve tüm bu konularda dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulayan bu kitap ebeveynler için başucu kitabı olarak hazırlandı. Tıbbi içeriği çocuklardan anne babalara, eğitimcilerden psikoloji ve psikiyatri öğrencilerine kadar geniş bir kitleye hitap ederek çocuk ruh sağlığı kapsamında bir kılavuz olmayı hedefliyor.

Nicedir suskun bu çocuklar. Reklamlarda, ana-babaların yerine ninni söyleyen oyuncaklar var artık. Duygusuz, hissiz, kalbi olmayan oyuncaklar Bugün, anne-babalarla çocukların arası açılıyorsa, modernite adına onların bazı özel yaşamlarına müdahale etmekte zorlanıyorsak, teknolojik cihazlar çocuklarımızı emziriyor ve avutuyorsa, devreye elektronik bakıcılar girmişse, tahammül sınırımız alarm veriyorsa Şimdi, son sığınak ve güçlü bir kale olan aileyi, ana ve babalığı yüceltmek zorundayız Asla geç kalmadık

Dünya sürekli değişiyor ve bu değişiklikler çocukların kafasını karıştırabiliyor. Evlilik artık sonsuza kadar süren bir birliktelik olmayabiliyor. Günümüzde birçok anne-baba boşanıyor, çocuklar da tam anlamadıkları bu değişim için kendilerini suçlayabiliyor. Bu kitap boşanma sürecinden geçen çocuklara okunmak, bu konuda bir diyalog başlatmaya ve geliştirmeye yardımcı olmak amacıyla hazırlandı.

Okumak çok zevkli bir meşguliyettir. İçinde iyi bir taraf bulunmayacak kadar kötü kitap yoktur. Dr. Cengiz Zengin ve A.Oğuzhan Cengiz tarafından hazırlanan elinizdeki eser, hikâyelerden masallara, alternatif matematikten, diyaloglara, piyeslerden, skeçlere, fıkralardan hazır cevaplara, hayat ve hakikat derslerinden özel günlere, güzel sözlerden düşündürücü sorulara kadar eğlenceli ve öğretici bir içeriğe sahip. Bu zengin içerik Okul ve Aile Etkinlikleri'ni kendi alanında rakipsiz yapıyor. Her eser bir sabı

Evlilikte sadece kendimizi düşünmemeliyiz. Eşimizi ve ailemizi mutlu etmek için çalışmalıyız. Mutlu olmak için mutlu etmeliyiz. Kitapta mutlu bir birliktelik için öneriler ve davranış biçimleri yer almaktadır.

Eğer bu ya da benzeri kitapları alıp ta; Kütüphanenize süs yapıyorsanız, israf haramdır, almayın ve okumayın. Okuduklarınıza sırf aynı dünya görüşünde olmadığımız için, dudak bükecek, kaş kaldırıp, burun kıvıracaksınız da okumayın. Anne baba olarak birbirinizi suçlamaya, hakaret edip, aşağılamaya kalkacaksınız ve kaş yapacağım derken göz çıkaracaksanız da okumayın.

Anneler, babalar için çocuklarda ve ergenlerde sıkça rastlanan başağrısı sorununun kaynağı, çözümleri ve yapılması gerekenlerin anlatıldığı, benzersiz bir rehber hazırlandı: Editörlüğünü Prof. Dr. Aynur Özge'nin yaptığı ve konunun uzmanı olan hekimlerin çocuklarda ve ergenlerde görülen başağrılarını incelediği Anne Yapamam, Başım Çok Ağrıyor kitabı çıktı! Alanlarında deneyimli pratisyen hekim, nöroloji uzmanı ve çocuk sağlığı hastalıkları doktorları bir araya geldi ve çocuklarda ortaya çıkan başağrılarının

Yüzlerce Eğlenceli Faaliyet Bir çocuk gerçek potansiyeline nasıl ulaşır? Doğduğu andan itibaren tümüyle odaklandığınız bu güzel canlı, incelikli dokunuşlarla nasıl büyütülür? Onun için olduğu kadar sizin için de eğlenceli oyunlar nasıl bulunur? Müziği, sanatı, sporu, hatta aşçılığı hayatınıza en eğlenceli şekilde nasıl sokabilirsiniz? Bu kitapta tavsiye edilen yüzlerce yaratıcı oyunla çocuğunuzun sosyal ve psikolojik gelişimine katkıda bulunabilirsiniz.

Ebeveynler arasında yaşanan çatışmaların çocuklar için hangi durumlarda zarar verici ya da faydalı olacağı, cevaplanması gereken önemli bir sorudur. Bu alanda yapılan çalışmalar oldukça fazla bilgi birikimine yol açmıştır. Bu bilgiler ışığında, artık çocukların ebeveynler arasında yaşanan çatışmalardan sadece doğrudan değil dolaylı yollardan da etkilendiğini biliyoruz. Örneğin, evlilik çatışması ebeveyn uygulamalarını, ebeveyn çocuk bağlanmasını etkileyebilir ve bu durum çocuğun hem uyumunu hem de gelişimse

EDAM Karakter Okulu, ?öğrencilerde, sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul seçimler yapabilmelerine imkân sağlayacak bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi"ni hedeflemektedir. İlköğretim kurumlarında uygulanmak üzere geliştirilmiş olan EDAM Karakter Okulu aile, okul ve çevrenin iş birliğini organize ederek hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Değerler eğitimi öğretmenden idari personele, anne babadan servis sürücüsüne uzanan, öğrenciyle muhatap olan her bireye çeşitli düzeylerde sorumluluk yü

EDAM Karakter Okulu, ?öğrencilerde, sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul seçimler yapabilmelerine imkân sağlayacak bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi"ni hedeflemektedir. İlköğretim kurumlarında uygulanmak üzere geliştirilmiş olan EDAM Karakter Okulu aile, okul ve çevrenin iş birliğini organize ederek hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Değerler eğitimi öğretmenden idari personele, anne babadan servis sürücüsüne uzanan, öğrenciyle muhatap olan her bireye çeşitli düzeylerde sorumluluk yü

EDAM Karakter Okulu, ?öğrencilerde, sorumluluklarını taşıyabilecekleri makul seçimler yapabilmelerine imkân sağlayacak bilgi, beceri ve yeteneklerin geliştirilmesi"ni hedeflemektedir. İlköğretim kurumlarında uygulanmak üzere geliştirilmiş olan EDAM Karakter Okulu aile, okul ve çevrenin iş birliğini organize ederek hedeflerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır. Değerler eğitimi öğretmenden idari personele, anne babadan servis sürücüsüne uzanan, öğrenciyle muhatap olan her bireye çeşitli düzeylerde sorumluluk yü

Çocukluğumuzdan itibaren yoğun bir eğitim hayatı geçiriyoruz. Sonra iş hayatının çocukluğumuzdan itibaren yoğun bir eğitim hayatı geçiriyoruz. Sonra iş hayatının değerlerimize de vermeyi ihmal edebiliyor ve kuracağımız aileyi sahip olacağımız işten daha az önemseyebiliyoruz. Neslihan Beyhanın Semerkand Aile Dergisinde yayımlanan makalelerinden oluşan Muhabbet Olsun, evlilikle ilgili dikkatimizden kaçan ve önemsemediğimiz konuları gündeme getiriyor. Çok önemli bir açığımızı kapatmaya çalışıyor. Bizleri evl

Yaralar yazıya dönüştü Bende bir yumurta var, sende de bir yumurta var. Eğer sen bana bir yumurta verir, bende sana bir yumurta verirsem, yine sende bir yumurta, bende de bir yumurta olur. Sende bir bilgi var, bende de bir bilgi var.Ben sana bir bilgi verirsem, sen de bana bir bilgi verirsen, sende iki bilgi, bende de iki bilgi olur. Konfüçyüs, bilginin paylaşarak eksilmeyen, tam aksine çoğalan bir değer olduğunu çok güzel vurguluyor. Teknolojinin gelişimiyle beraber bilginin paylaşım şekli değişiyor.

Milletlerin temelini, aileler teşkil eder. Kuvvetli aile yapısına sahip olmayan cemiyetlerin fertleri huzur içerisinde olmadığı gibi, ömürleri de uzun değildir. Aile bağlarının iyice zayıfladığı günümüz toplumlarında, parçalanmış ailelerin getirdiği sosyal problemler çok büyük seviyelere ulaşmıştır. Aile fertlerinin, üzerlerine aldıkları manevî sorumluluğun farkında olmaları çok önemlidir. Eşler, evliliği bir sünneti yerine getirmek ve o sünnete göre de devam ettirmek için halis bir niyet taşımalıdırlar. İ