"Bir sosyal hizmetler uzmanı ve baba olarak kendi deneyimlerinden yola çıkan yazar, basit ve doğrudan bir üslupla anne babalara çeşitli düşünme biçimleri ve hareket planları öneriyor. Anne babaların, çocuklarından sevgilerini esirgemeksizin onları kontrol altında tutma, yönlendirme hakları ve görevleri olduğunu söylüyor. Aslında çocuğunu sevmek, gerektiğinde ona sınır koymak da demektir. Bu kesinleme, çocuklara müdahale etmemenin moda haline geldiği bir toplumda şaşırtıcı görünebilir. Yine de bu kontrol mek

Dünyada sevgiye, saygıya ve iyiliğe en fazla layık olan kişilerin başında aile bireyleri gelmektedir. Bizi onlar kadar içten ve karşılıksız seven bir başkaları olmadığından, onlara karşı olan sorumluluklarımızı öğrenmeye mecburuz. Çocuklarımızın kişiliği ve kimliği gibi milli ve insani görevlerine dair bilinci de ?gerçek' anlamda yine ailede oluşabilir. Aile, sadece bir sığınma ve barınma yeri değil, aynı zamanda çocuklarımızın hayatı öğrendiği bir ?okul'dur. Sizin ve ailenizin hayatına dair, her anlamda

Hamilelik bir kadının en özel zamanıdır. Hamilelik Günlüğü, bu özel zamanda onun neler yaşayacağını, annenin ve bebeğin geçireceği evreleri gün gün anlatan çok özel bir çalışma. Annenin hamileliği boyunca yazacağı sayfalarla birlikte unutulmaz bir anı kitabına da dönüşecek olan bu kitap, annelerin hamilelikleriyle beraber yanlarından ayırmayacakları bir başucu kitabı olacak.

Yaş ve hastalığım itibariyle artık eskisi gibi yazamıyorum. Olan biteni dostlarım izah ettikçe kavramaya çalışıyorum. Bu yaşıma kadar ömrümü dinimizi yaşama, anlatma ve yazmayla geçirdim. En kötü zamanlarda bile ümidimi yitirmedim, çünkü İslâm ümit dini. Bize düşen Müslümanlığı yaşayabilmek, hayatımız haline getirebilmek. Yaşanan hadiseler, sıkıntılar ancak bununla aşılır, bizim gayemiz sadece Allah'ın rızasını kazanmak olmalıdır. Minyeli Abdullah'ı yazdığım tarihlerde, bugünkü Türkiye'yi hayal etmek rüya

Sevgili Anne "Babalar, Sevgili Büyükler, Bu kitap sizler için yazıldı. Çocuğunuz büyürken, gelişirken sizin etkiniz, katkınız, desteğiniz eşsizdir. Bunu bileseniz diye yazıldı. Bebeğiniz bir erişkine doğru ilerlerken, etrafını, kendini keşfederken, oynar, eğlenirken, öğrenir, tanırken, yer, içerken, uyur, koşarken, düşer, kalkarken, dertlenir, neşelenirken size ne kadar çok ihtiyaç duyduğunu vurgulamak için yazıldı. Çocuğunuza en iyi anne-baba sizsiniz.

Ana Babanın Evlat Üzerindeki Hukuk ve Vezaifi ile sosyoloji, Peder Olmak Sanatı ile pedagoji, Hikmet-i Peder ile felsefeye yoğunlaşan Ahmet Mithat; Çocuk Melekat-ı Uzviye ve Ruhiyesi'yle de psikoloji ve fizyoloji gibi bilimler aracılığıyla insanı anlamaya çalışır ve âdeta toplum mühendisliğine bu kanallar aracılığıyla da soyunur. Ahmet Mithat bu kitabı "çocuk" denilen "mahlûku" tanıtmak için yazdığını söyler. Çocuk yetiştirmeyi bir savaşa benzetir ve bir askerin tanımadığı topraklarda savaşması ne kadar zo

"Artık büyü, okuluna git, sokaklarda dolaşma. Sabah akşam bana eziyet ediyor, eğlence uğruna zamanını boşa harcıyorsun." Bu sözler, Sümerlerden kalan bir tabletteki babanın haykırışları. Yüzyıllar geçiyor, medeniyetler değişiyor ama anne-baba-çocuk arasındaki çatışmalar bitmiyor. Uzman psikoterapist Kudret Eren Yavuz, bir çözüm yolu bulunmadıkça kördüğüm haline gelen bu sorunların üstesinden gelmek için bütün kalbiyle, candan anne baba olmak isteyen ebeveynlere Yedi Armağan sunuyor. Gerçek bir aile olman

Çocuğunuzda dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu var!" Bu cümleyi bir uzmandan ilk kez duyduğunuz andan itibaren aklınızdan pek çok soru geçmiş olmalı: - Acaba doktor doğru teşhis koydu mu? - Belki de çocuğumun bir sorunu yoktur, acaba sorun ben miyim? - Teşhis doğruysa, bundan sonra neler olacak? - Büyüdükçe geçer mi? - Hangi tedaviler uygulanacak? - İlaç verilecek mi? - Bu tedavi ne kadar sürecek? - İlaçtan başka çözüm yok mu? - Anne baba olarak bizim üzerimize düşenler neler? - Nasıl bir eğitim h

İletişim teknolojileri sayesinde hepimiz her an, her yerde ulaşılabilir durumdayız. İş için gerekirse dünyanın öbür ucundaki biriyle hemen temasa geçebiliriz. Ancak sıra en yakınımızdakiyle, çocuğumuzla açık ve sağlıklı bir iletişim kurmaya geldiğinde ?erişilemez" oluyoruz. Gel Konuşalım ? Ebeveyn-Çocuk İletişimi, bu ?erişilemezlik" halinin çocuklara verdiği zararlara dikkat çekerek, günümüzün ?meşgul" ebeveynlerini kendileriyle yüzleştiriyor. Hiperaktivite denen ?toplumsal virüs'ten beslenme sorunlarına,

Artık büyü, okuluna git, oku. Sokaklarda dolaşma. Sen bütün gün bana eziyet ediyorsun. Sabah akşam eğlence uğruna zamanını boşa geçihyorsun..." Çocuğuna seslenen bir anne ya da babaya ait bu sözler, Sümerlerden kalma bir tabletten alıntı. Yaklaşık 4 bin yıl önce söylenmiş sözlerin güncelliğinden hiçbir şey kaybetmemiş olması ne kadar şaşırtıcı, öyle değil mi? Her şey hızla değişiyor ama çocuk eğitimi binlerce yıldır hep aynı! Böylece çocuk ergenlik çağına geldiğinde ortaya çıkan aile içi sorunlar, dünyanın

Annelere Ve Babalara Pratik Pedagojik Terapi Annesinden babasından ?keyif' alan, aile içi yaşantıdan ?haz' duyan, Evde ?adam' muamelesi gören hiçbir çocukta ?sanal dünya' dediğimiz; Televizyon, bilgisayar, tablet, internet bağımlılığı oluşmaz. Çocuğunuzda bu tür bağımlılık varsa; onu değil kendinizi çocuğunuzla İlişkileriniz açısından takibe ve tedaviye almalısınız.

Her doğan çocuk ilk olarak kendi ailesinin, verdiği terbiye ile hayata başlar. Çocuklar ekilmemiş tarlaya benzer anne-babalar ne ekerlerse onu biçerler. Özellikle 5- 15 yaş arasında onları televizyonun ve internetin esaretine bırakmamamız en doğru tedbirdir. Çocuklarımız bizim geleceğimiz bu yüzden onları yetiştirirken dikkat etmemiz için bazı tavsiyeler: Çocuklarınızla temas kurun, sarılın, onları bol bol öpün ve sevginizi onlara gösterin. Öğretmek istediğiniz şeyleri konuşarak değil, davranışlarınızla gö

Doğal olan özgürlüktür. Çamların arasında bir görünüp bir kaybolmaktır varoluş. Her yerde var olabilmek için bir yerde kaybolmak. Kaybolmayı hepimiz gibi doğuştan edinmiş ancak bizim gibi unutmayıp bilince çıkarmış köylü bir kız çocuğu... Belki de ondan daha özgür olan, gittikleri her yerde başıboşlukları gıpta edilen ve tam da bu yüzden korkulan Çingenelerle rastlaşır ve onlara meydan okur: Kabul de görür, sevilir. Fakat özgürlüğünü doyasıya yaşayacağına dair umutlar aniden kır yaşantısıyla birlikte savru

Ahlâk eğiti mi ailede başlar. Çünkü çocukların terbiye ve güzel ahlâkı elde etme konusunda ilk eğiti m gördükleri mektep ailedir. Osmanlı döneminde aileyi ahlâkî bakış açısı ve pedagojik yaklaşımla ele alan Mehmed Said Efendi'nin Vezâifü'l-İnâs adlı eserinin sadeleşti rilmesi olan Anne Nasihatleri isimli eser, bir annenin düğün gecesi kızına yapmış olduğu on nasihati açıklamaktadır. Bu kitap, her seviyeden insanın kolayca anlayabileceği akıcı bir üslup ve samimi bir dille annelerin tecrübeleri, güzel geçimi

Üstün potansiyelli çocuklar ile yaşanan gündelik sıkıntılara çözüm ararken, zaten az sayıda bulunan kaynak kitaplar bazen yetersiz kalabilmektedir. Kullanılan kavramların ne ifade ettiği ve çocuklarına nasıl destek olmaları gerektiği veliler tarafından bilinmediğinden, bu durum velilerde kaygıya yol açabilmektedir. Aynı zamanda üstün potansiyelli çocukların örgün eğitimde gördükleri standart müfredat çoğu kez yetersiz kalmakta ve çocuğun zenginleştirilmiş eğitim ihtiyaçlarının maddi ve manevi olarak karşıla

Ergenlik bunalımı' nedir? Günümüzde gençler cinsel deneyimlerini çok mu erken yaşıyor? Ergenlikteki çocuğumuzla cinselliği nasıl konuşuruz? Okuldaki motivasyonunu geri kazanmasına yardımcı olabilir miyiz? Bilgisayar karşısında bu kadar çok zaman geçirmesi normal mi? Yakın arkadaş grubunu sevmiyorsak ne yapabiliriz? Boşanma durumunda çocuğun hangi ebeveyn ile kalması daha uygun olur? Dövme ve piercing hakkında ne düşünmeliyiz? Yaşadığı anksiyeteyi veya depresyonu nasıl fark eder, ona nasıl yardımcı oluruz? E

Elinizdeki kitap, insanı bütün yönleri ile ortaya koyan çok nadide bir eser.Efkan Yeşildağ'ın bu titiz çalışması, yaşanmış hadiselerden yola çıkarak bize her renk ve desenden bir insan buketi sunuyor. Kitabı okurken bazen gülecek bazen ağlayacak; bazen de bir hüzün yumruk gibi boğazınızda düğümlenecek...Kitapta kırk tane yaşanmış hayat var ve her yaşanmışlığın sonunda ?Vicdan kutusu"bize bir şeyler söylüyor.Bu kitabı mutlaka okuyun.Mutluluğun,sevginin ve sevdiklerinizin elinden tutun.

Bu kitabın ortaya çıkış sebebi 1955-1958 yılları arasında Şikago Eyalet Psikiyatrik Enstitüsünde verdiğim Aile Dinamikleri dersi için eğitim materyali talebiydi. O zamandan beri tıp, psikiyatri, psikoloji, sosyal hizmet, hemşirelik, eğitim, antropoloji ve sosyoloji alanlarından pek çok meslektaşım aile terapisi alanındaki eğitim programlarıma ilgi duyduklarını belirttiler ve beni başlangıç eğitimini genel hatlarıyla özetleyen kılavuzu genişletip kitaplaştırmaya teşvik ettiler. Sonuçta oldukça zor bir konu o

?Televizyon ve bilgisayar başında çok fazla vakit geçiriyor." ?Öğütlerimiz bir kulağından giriyor, diğerinden çıkıyor." ?Biz çalışıyoruz, yaz tatili boyunca çocuk ne yapacak?" ?Her istediğini yapıyoruz, ama neden okulda başarısız oluyor?" Yukarıdaki şikâyet ve soruların çoğu, dünün değil, bugünün anne babalarına ait. Zaman değişiyor, olanaklar artıyor; buna paralel olarak çocukların sorunları da değişiyor. Ve anne babalara bu sorunların çözümü için yeni yaklaşımlar gerekiyor. İşte bu gerçeklikten yola çık

Sevgili anne baba, sevgili kardeş; Bir baba diyor ki: "Çok masum olduğunu düşündüğüm interneti aldığımda kızım sevinçten uçmuştu. Onun yaşam akışını bu kadar değiştireceğini bilemezdim. Kızım artık boynuma sarılmıyor. Ne beni dinliyor ne de evden dışarı çıkıyor. Artık sevincini ve üzüntüsünü internette paylaşıyor. Gözümün önünde, elimden kayıp gittiğini görüyorum. Maalesef onu tutamıyorum..." Bir çocuk, genç; -Yanlış arkadaşlar edinmişse, -Eve çok geç geliyor ya da hiç gelmiyorsa, -Dersleri çok kötüyse, -