"20. yüzyıl Balkan tarihi dünya tarihinde ayrı bir konuma sahiptir. 20. yüzyıl tarihini belirleyen büyük ölçüde Balkanlar dır. 19. yüzyılın tüm umutlarını çökerten Cihan Harbi, Balkanlar daki gelişmelerin fitillediği bir dünya savaşıdır. Bir başka deyişle "Uzun 19. Yüzyıl ı sona erdiren ve "Kısa 20. Yüzyıl"ı başlatan Güney Doğu Avrupa dır. Balkan Harbi, dünya tarihi için olduğu kadar Türkiye tarihi açısından da bir dönüm noktasıdır; bir dönüşümü simgeler. Ulusal kimliğin doğuşu bağlamında Milli Mücadele 191

İsviçreli Sinolog (Çin bilimci) Harro Von Senger´in "Savaş Hileleri-Strategemler" adlı eserinin ikinci cildini yayınlıyoruz. Uzak Doğu ve özellikle Çin´in hukuk, dil ve kültürü üzerine dünyanın sayılı uzmanlarından biri olan yazar, uzun yıllardır üzerinde çalıştığı "Çinliler´in Ünlü 36 Strategemi"ni tamamladı. 1996 yılında 18 strategemi içeren ilk cildini yayımladığımız başyapıtın ikinci cildini elinizde tutuyorsunuz. Bu ciltte 19-27 arasındaki 9 strategem yer almaktadır. Hazırlamakta olduğumuz üçüncü cildi

Birinci Dünya Savaşı, Avrupa devletlerinin ekonomik ve siyasal üstünlüklerinin tüm dünyada doruğuna erişmiş olduğu bir sırada çıktı. Avrupa Devletleri, o yıllarda o zamana kadar görülmemiş bir zenginlik içinde yaşadıkları gibi; dünya topraklarının yarısı ve dünya halklarının üçte biri onların kurduğu sömürge imparatorluklarının kulları durumundaydılar. Dünyadaki dış yatırımların büyük çoğunluğunu yapan, dünya ticaretini ellerinde tutan onlardı. Ekonomik güçleri sayesinde her biri büyük ordular kurmuş, sa

Çanakkale; altı asır üç kıtaya hükmeden şanlı Osmanlının son zaferi ve İstiklal harbimizin habercisi... "Yedi Düvel"in "hasta adam" dedikleri Osmanlıya son darbeyi vurmak isterken kazdıkları kuyuya düştükleri yer... İki yüzelli bini aşkın şehidin kanıyla sulanan vatan toprağı... Cenab-ı Hakkın (c.c.) inayetiyle, Hz. Peygamberin (a.s.m.) ruhaniyetiyle hazır bulunduğu, Allah ve Peygamber aşkıyla gözünü kırpmadan, korkusuzca düşmana karşı koyan Mehmetçiğin tarih yazdığı altın sayfa... Düşmanın dahi kahramanlığ

İkinci Dünya Harbi, hemen dünyanın bütün kara, hava ve denizlerine yayılarak kan ve ateş içinde altı yıl sürmüş, ortalığı kasıp kavurmuştu. Milyonlarca insana ve ölçüye vurulamayan göz yaşına, yıkıma ve sefalete mal olan bu korkunç savaşın belli başlı dört cephesi vardı: Doğu Avrupa, Batı Avrupa, Akdeniz-Afrika, Uzak Doğu.

İkinci Dünya Savaşı'na son veren tarihi "Normandiya Çıkarması"nı Müttefikler açısından konu edilen çeşitli eser ve makale yazılmış, filmler çevrilmiştir. Oysa "Çıkarma"nın hedefi olan Almanya'nın bu harekat sırasındaki durumu, aradan geçen bunca yıla rağmen karanlıkta kalmıştır. "Normandiya Çıkarmasının Perde Arkası"nı en iyi yansıtan kişi, hiç kuşkusuz, Alman makamlarınca "Atlantik Duvarı"nı savunmakla görevlendirilen ve bu konuda en yetkili kimselerden biri olan General Hans Speidel'dir. O dönemin en ünlü

"Savaş, yalın ve acımasızdır. Savaşmak için yalın ve acımasız insanlara gerek vardır..." Bu sözler, ikinci Dünya Savaşı'nın üne kavuşturduğu Amerikalı General George Smith Patton'a aittir. Ona göre hayatta hiçbir olay, savaş kadar heyecan verici, güzel ve zevkli değildir. Sporu savaş gibi, savaşı da spor gibi yapardı, tıpkı 1916'da Pancho Villa'yı yakalamak için gittiği Meksika'da başından geçen olaylar gibi. Aslında bir süvari subayı olan Patton, İkinci Dünya Savaşı'nda Kuzey Afrika'da, bir zırhlı birlik k

1949 yılında Denizlide doğmuş olup Halen Başkent Üniversitesinde öğretim üyesidir. "Ana Hatlarıyla Türk İstiklal Harbi", Türk ulusunun 4 yıl 9 ay süren ölüm kalım mücadelesinin anlaşılır bir özetidir. Kitapta Anadoludaki işgaller, direnişler, kongreler, cepheler, mücadelenin siyasi boyutu, ayaklanmalar ve anlaşmalar krokileriyle birlikte anlatılmaktadır.

E sen nerelisin bakalım, ağam? diye sordum. Afyon Karahisarın Sandıklı kazasının Kusura kariyesinden Hüseyin oğlu Mustafa. Rütben? Onbaşı. Sen de Çanakkalede bulundun, demek! Evet efendim, bulunduk. Yaralandın mı? Evet; kolumdan, bileğimden, parmağımdan. Ne ile yaralandın? Misket parçasıyla, şarapnel misketinin parçasıyla. Hangi taraftaydın? Seddülbahir tarafındaydım. Donuz deresinden girdik, Kanlı dereye çıktık; Kirte köyünün alt yanında Kanlı dere vardır; işte oraya!.. Derler ki m

Türk ordusu, Sakaryada tutunmasa idi, Anadolu Millî Hareketi büyük bir tehlikeye düşmüş olacaktı. Bu takdirde, ordu, ancak Kızılırmak gerisine çekilebilirdi. Geri çekilme bir bozguna dönmese bile, yeni cephenin ilerisinde kalacak bölgeye (Sinop, Kastamonu, Çankırı ve Ankara) mensup askerlerin büyük ölçüde dağılması mukadderdi. Ayrıca, Ankaranın Yunanlılar tarafından işgalinin, Millî hareket için, siyasî bakımdan telâfisi güç, ağır bir darbe teşkil edeceği muhakkaktı. Yunan ordusuna sonsuz bir güven besleyen

Ayrıntılarda Saklı Tarih dizisinin ikinci kitabı olan Çanakkale 1915-Boğaz Harekâtı dipnot niteliği taşıyan dört uzun makaleden oluşuyor. Birinci Dünya Harbi´nde Osmanlı Ordusu ve Çanakkale başlıklı birinci makale, Kurmay Binbaşı Mehmed Emin Bey´in iki önemli konferansını içeriyor. İkinci uzun makale Dünya Harbi´nde Boğaz Harekâtı başlığını taşıyor ve kitabın esasını teşkil ediyor. Bu uzun makale, Fransız Kurmay Binbaşısı Maurice Larcher´in üç ciltten oluşan Büyük Harp´te Türk Harbi adlı başyapıtında yer al

Türk-İngiliz ilişkileri tarihin derinliklerinde diğer ülkelerin aksine, genellikle ya çok iyi, ya da çok kötü dönemler geçirmiştir. Bilinen ilk Türk-İngiliz ilişkisi Selçuklu kuvvetleriyle İngiliz haçlı kuvvetlerinin çatışmasıyla başlamıştır. Daha sonra Osmanlı Devleti nin yükselme döneminde İngilizler onun gücünden yararlanmak istemiş, bu süreç Osmanlı Devleti nin gerileme dönemine kadar devam etmiş. 1838 Baltalimanı Ticaret Antlaşması ile İngiltere kapitasyonlar konusunda öncelikli devlet olmuştur. İngili

Bu kitap, 1918 yılında "Yeni Mecmua Çanakkale Özel Sayısı" için Osmanlı Genelkurmayı´nda görevli iki subayın kaleme almış olduğu İki ayrı yazıdan oluşmaktadır. Çanakkale Kara Muharebelerinde Arıburnu ve Seddülbahir cephelerinde bulunmuş olan Yüzbaşı Emin Âlî Bey, Çanakkale Deniz Muharebelerini "Çanakkale´ye Düşman Donanmasının Saldırılan " adlı yazısında ele almış. Subaylardan diğeri olan Kemal Behic ise "Çanakkale Kara Savaşları" adlı makalesiyle karada yaşanan mücadeleyi anlatmış. Eser, bu özellikleriyle,

Benim açıklamam, savaşımın tarihsel akışını ancak kalın çizgileri içinde şöyle bir çizerek, Köylüler Savaşının kökeni bu savaşa katılan çeşitli partiler tarafından alınan konumları, bu partilerin davranışlarını açıklamak için başvurdukları siyasal ve dinsel teorileri ve son olarak savaşımın sonucunu, sınıfların toplumsal yaşamının tarihsel koşullarının zorunlu sonuçları olarak göstermeye çalışır. Başka bir deyişle ben, Almanya'nın siyasal düzeninin, bu düzene karşı ayaklanmaların, çağın siyasal ve dinsel te