Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
İsrailoğulları; "Biz Tanrının halkıyız!" diye inanmalarını sağlayacak birçok zahiri ve halî mucize, insanı yürekten etkileyen, iman etmeye zorlayan hadiseler yaşamışlar. Günah işlemişler, bağışlanmışlar, ilahî azameti açık seçik görmüşlerdir (üstü kapalı da değil). 1948'de kurulmuş olan İsrail devleti toplam zamanı 76 yıl olacak şu iktidar dönemlerini de birincide olduğu gibi fesat ile sürdürürlerse, tahmini olarak 2023-2024 tarihlerinden itibaren İsrail'in içi kaynamaya başlayacak. Çünkü 76 yıl sürmüş ilk
Modern iktisat anlayışının ortaya koyduğu kurumların başında bankalar gelmektedir. Seküler bir dünya görüşünün mahsulü olan bu müesseseler, zamanla Müslüman fikir adamları tarafından tartışılmaya başlanmış ve İslami bankacılığın bu sistem içerisinde nasıl yer alabileceği düşünülmüştür. Arap dünyasında başlayan faizsiz bankacılık rüzgârı son altmış yılda Türkiye’de de revaç bulmuş ve bu yeni bankacılığın temellerine harç atanlardan birisi de Osman Akyüz olmuştur. Bu eserde, Karadeniz’in
Devletle Kalkınma, devletlerin iktisadi kalkınma süreçlerindeki rollerinin yeniden gündeme geldiği günümüzde Türkiye örneğini merkeze alıyor ve farklı ülke deneyimleriyle zenginleştirerek çok boyutlu bir yaklaşım sunuyor. "Değerli bir yazar grubunun katkılarıyla, devletin kalkınma süreçlerindeki rolünü farklı boyutlarıyla ve ülke örnekleriyle inceleyen önemli bir çalışma. Bu alanda Türkçe yazına öncü nitelikte bir katkı olduğunu düşünüyorum. Kitabın Fikret Şenses'e armağan edilmiş olması ayrı bir anlam taş
Tükendi
Şişli'deki üç katlı pembe binanın perdeleri sıkı sıkıya kapalıydı. Gaz lambasının cılız ışığı, odayı hayal meyal aydınlatıyordu. Altı kişiydiler. Üzerine harita yayılmış masanın etrafında, ayaktaydılar. Talihsiz bir kuşağın çocuklarıydılar. Hayat onları hep mecbur bırakmıştı. Bıyıkları terlediğinden beri neredeyse bir gün olsun günyüzü görmemişlerdi, Çanakkale'den Trablus'a, Yemen'den Sina'ya, Balkanlar'dan Kafkaslar'a vuruşmadıkları coğrafya kalmamıştı. Ve neticede, işte bu daracık odaya sıkışmışlardı. Uzu
• Türkiye'nin Göç Yönetimi (Turkey's Immıgratıon Management) • Göç Ve Türkiye'deki Suriyeli Göçmen Çocukların Eğitimi (Mıgratıon And Educatıon Of The Syrıan Mıgrant Chıldren In Turkey) • Suriye Göçünün Türkiye'de Kentsel Kamu Güvenliğine Etkileri (Effects Of Syrıan Immıgratıon On Urban Publıc Securıty In Turkey) • Göçün İktisadi Etkileri • Suriye Mültecilerin Türkiye'deki Turizm Sektörüne Etkisi (Effects Of Syrıan Refugees On Tourısm Sector In Turkey) • Yerel Siyaset Ölçeğinde İşsizlik, Suriyeli Sığınm
Tükendi
Kanlı Pazar Koray Doğan Orhan Yavuz Bahçelievler Katliamı Bedri Karafakioğlu Akın Özdemir Abdi İpekçi Ümit Doğanay Ümit Kaftancıoğlu Sevinç Özgüner
Tükendi
İnsanlık tarihindeki en büyük değişimlerden birine yol açan sanayi kapitalizmi, üretim üzerine inşa edilmiş sosyo ekonomik bir sistemdir. Ancak günümüzde dünyadaki mal ve hizmetin büyük bölümü Batı dünyası dışında üretilirken bu dünyanın dışındakiler hâlâ, gerek iktisadi gerek siyasi gerekse kültürel alanda izleyici konumdan kurtulamamışlardır.Tüm bunlar, Batı dünyasından doğan bu sistemin, içinden çıktığı kültüre dair bazı özgün motivasyonları, global hegemonya aracı olarak kullanmaya devam ettiğine işaret
Tükendi
Karl Marx ve Friederick Engels'in Komünistler Birliği'nin programı olarak kaleme aldıkları ve ilk kez 21 Şubat 1848 günü yayınlanan Komünist Parti Manifestosu, komünizmin ilk bildirisidir. Birliğin programının yanı sıra amacını da açıklamaktadır. Giriş bölümünde, komünizmin bütün Avrupa'nın korktuğu bir hayalete benzetilmesi ünlüdür. Fakat saldırganların püskürtülmesi için, komünistlerin de kendi görüşlerini açıklama ve eyleme geçme zamanı gelmiştir. Komünist Parti Manifestosu, proletarya tarafından, burj
Tükendi
Yaşamak ve öğrenmek, birbirlerine öylesine bağlılar ki ikisinin de hakkını vermek gerekiyor. Doğal ve tarihsel tüm zaman ve uzamların bir öğrenme/deney ilişkisi olduğunu fark ettiğimden beri kendimi kah örenen kah öğreten uğrağında buluyorum. Deneyimlerime göre, tüm algı ve duyular aracılığıyla öğrenme ve öğretme ilişkisi bir iç içelik, yani etkileşim içinde yaşanıyor. Çekirdek aile, komşuluk ilişkileri, okul, hastane, işyerleri, sokaklar, kütüphaneler, müzeler, meydanlar öğrenme imkanının olduğu alanlar/i
Tükendi
Yönetim biçimi her ne olursa olsun, iktidar sahipleri ve iktidarı arzu edenler, yönetecekleri toplulukların, kamuoylarının desteğine muhtaçtır. Siyasal iletişim, siyasal aktörlerin ideolojik düşüncelerini ve bakış açılarını kitlelere etkili şekilde ulaştırmak ve onları harekete geçirmek için yaptığı iletişimdir. Ülkeler arasında farklılık gösteren siyasal iletişim yöntemleri ülkenin yönetim şekli, ekonomik, sosyal, kültürel durumu, teknolojik gelişimi ve liderlik türü ile yakından ilişkilidir.Bu kitap batı
Tükendi
Birçok kişinin bir türlü tamamını şekillendirip yorum yapmadığı, yapamadığı Orta Doğu, Filistin, İsrail, su krizi, Kürt meselesi, barajların oluşturduğu fayda ve zararlar gibi birbirinden farklı gibi görünen konuların takdimi çok zordur. Hele ki, kaynayan kazan Orta Doğu gibi bir coğrafyada, sudan sebeplerle savaş çıkarken ve ABD verilerine göre su savaşlarının ilk çıkma ihtimali olan yer iken; hiç kimse, kapalı kapılar ardında yazılmış bir senaryonun sahneye konulduğunun farkında bile değildir. Orta Doğu'
AKP gericiliğinin, 2020 yılında yeni bir tarihsel virajı alarak karşı devrim sürecini derinleştirmeye çalışması hem bir başarıya hem de bir başarısızlığa işaret ediyor. Başarı, çünkü Erdoğan "tek adam yönetimini" şöyle ya da böyle kurdu. Başarısızlık, çünkü Erdoğan-AKP iktidarı, bütün gücüne karşın "yeni rejimi" kurmakta ve onun kurumlarını oluşturmakta yetersiz kalıyor, dahası toplum direniyor. Bütün iktidarlar gibi, çok büyük ve öngörülemeyen doğal bir afet olmadığı sürece Erdoğan-AKP iktidarı kendiliğind
Tükendi
Durup dinlenmeden çalışacağız; aldatılmışları aydınlatacak, gafiller uykusundakileri uyandırmaya devam edeceğiz. Allah'a şükürler olsun ki yıllardır süren, sahte ayrımcılıkların sahteliğini yıllar önce görüp milletimizin her kesimini, sağcısı, solcusu, dindarı demeden iki temel dava uğrunda tek vücut olmaya davetimizin boşa gitmediğini gördük. Bu çığ büyüyecek; iki temel dava uğrunda herkes birleşecek: Birincisi, "Bu vatan Türk'ün vatanıdır. Bir karış toprağı bile kimseye verilemez"; eşdeğerde ikincisi ise:
Tükendi
Elinizdeki kitap, Türkiye'nin iki ciddi sorunuyla ilgili bilinmeyenleri çarpıcı bir biçimde yansıtıyor. Birincisi derin devlet. İkincisi ise Kürt meselesinde çözüm arayışları. Aslında okuduğunuz, "yeni derin devlet"in, bu sorunun çözümsüzlüğü üzerinden kendisini var etmeye çalışmasının öyküsü. Bir dönem devlet ve siyasetin perde arkasında yaşanan kırılmalar var. Bunlar aynı zamanda Türkiye'yi 15 Temmuz'a götürdü. Ve bugün yaşananların zemininde o dönemin olayları yatıyor. Peki, kim bu yeni derin devlet
Tükendi
Eleştirel düşüncenin çağdaş kalemlerinden Achille Mbembe Düşmanlık Politikaları'nda, tüm gezegeni içine hapseden, gündelik ilişkilere dek sızan ve insanları esir alan bir düşmanlık ilişkisinin çağımızın kuralı ve kurucu normu haline geldiğini ileri sürüyor. Frantz Fanon'un izinden giden yazara göre savaş, çağımızın kutsadığı değer haline gelmiş durumda. Düşmanlığın, savaşın kutsanan değerler haline gelişiyle toplumlarımız demokrasiden hızla uzaklaşıyor. Kaldı ki, demokrasinin de kökleri karanlık... Kendi s
Tükendi
YENİKİTAP"Bu kitap, Türkiye'de kürtajın biyopolitikasının, AKP döneminde derinleştiğini ve yaşamın her alanına nüfuz ettiğini öne sürer ve bu bağlamda kullanılan teknikler ve söylemlerin kendinden önceki dönemlerden ayrıldığı, neoliberal ve muhafazakâr politikaların milliyetçi ve cinsiyetçi ataklarla yürütüldüğü iddiasına dayanır."Kürtaj, kadınların kendi hayatlarına sahip çıkma mücadelelerindeki zorlu konulardan biridir. Elinizdeki kitap, tarihsel bir perspektiften kürtaj politikalarını ele alıyor. Kürtaj
Tükendi
2016 yılı Türkiye'nin tarihine kara bir yıl olarak geçti. Önce Ensar Vakfı'nda 45 çocuğa tecavüz edildi ve sonrasında Aladağ'da 11 kız çocuğu yanarak can verdi. Oldukça tartışma yaratan bu skandalların etkisi sürerken, bir sabah "Rezilsiniz" manşetiyle Cumhuriyet gazetesi gündemi sarstı. Gazeteci Seyhan Avşar'ın Fıkıh-Der'deki cinsel istismar haberiyle toplum olarak öfkelendik ve bir kez daha vicdanlarımız kanadı. Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik ve Metin Göktepe Gazetecilik Ödülü sahibi Seyhan Avşar'ın
Tükendi
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sürecine kaynaklık teşkil eden ideolojik zeminin büyük oranda milliyetçiliğin kendine özgü yorumları etrafında şekillendiğini söylemek mümkündür. Bu dönemde milliyetçilik Türk ulus(al) kimliğinin inşa sürecine dönük ideo-politik bir yönelim olarak 'Atatürk Milliyetçiliği' adıyla formüle edilmiş ve resmi ideolojinin temel dayanaklarından biri ve hatta bizâtihi kendisi şeklinde temâyüz etmiştir. Tabii Kemalizm ya da Atatürkçülük üst başlığıyla ifade edilen bu resmi milliyetçili
Kuşkusuz Avrupa-merkezli düşüncenin belirleyici olmadığı zamanlarda Müslümanların kullandığı dilde siyasi ve kültürel bir kimlik ifadesi olarak Doğu-Batı kavramları bulunmamaktaydı. Nitekim Edward Said de haklı olarak "Doğu ve Batı"nın üretilmiş kategoriler olduğunu söylemektedir. Ne var ki günümüzde Doğu-Batı kavram çerçevesi yaygın bir kabul görmüş bulunuyor. Hatta müphem bir tarihî ve coğrafi hatlara sahip mitolojik bu "dev kimlik" tüm insanlık tarihi tecrübesini Avrupa tarihinin belli bir zaman aralı
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10