Yaşlıların kitle iletişim araçlarını kullanım davranışlarını, televizyon izleme ve gazete okuma motivasyonlarını ortaya koymayı amaclayan bu çalışma ele aldığı konuyu kullanımlar ve doyumlar yaklaşımı çerçevesinde sorunsallaştırmıştır. Çalışmada, yaşlılık ve yaşlanma, yaşlılık araştırmaları, Türkiye'de yaşlılık, ve yaşlılıkla ilgili stereotipler ve yaşlılık teorilerini incelenmiş, yaşlıların medya kullanım davranışları teorik düzlemde tartışılmıştır. Alan araştırması üzerine temellenen çalışmada, bulgular;

Türk basınının dış politika konusundaki genel yaklaşımını ve bu alanda yaptığı haberciliği çözümlemeyi amaçlayan "Türk Basınında Dış Habercilik", medya araştırmaları alanı içinde, medya sosyolojisinin ve eleştirel medya teorilerinin birikiminden hareketle tasarlandı.

Reklamın renkli dünyasında tüketmek kadar, üretmek de ilginç. Sihirli bir değnek olmasa da reklamın, satış stratejilerine mutlaka dokunması bekleniyor. Ve artık belki küreselleşmenin etkileriyle, belki de popüler kültürün yeniden üretim sürecine katkıda bulunması nedeniyle reklamsız bir dünya düşünülemiyor... Her gün yüzlerce reklam iletisiyle kuşatıldığımız bir dünyada reklamın vazgeçilmediği kadar, okur yazarlığı da önem kazanıyor... İşte "Kavram ve Kuramlarıyla Reklam" bu yaklaşımı temel alarak kuramsal

2. baskı, yeni bir heyecan ve daha zengin bir içerikle karşınızdayız. Kitaplar da hayat gibi yerinde durmuyor, günden güne değişiyor ve gelişiyor. İletişim teknolojilerinin daha da geliştiği bir Dünyada bu kitabın da 5 yıl öncesindeki gibi kalması düşünülemezdi elbet. Bu yüzden kitabı da geliştirme ihtiyacı hissettim. Bu kitap bir kere yazılmış ve bırakılacak bir kitap değildir. Her baskı bir öncekinden gerektikçe daha güncel, yeni teknolojilere ve anlatım tekniklerine açık, basım kalitesi daha iyi bir biçi

Doç. Dr. Erkan Yüksel Kitapta, medya ve habercilik alanında yanıtı aranan pek çok soruya açık yanıtlar sunuluyor; uygulamaya dönük pratik bilgiler veriliyor. Kimi yazılarda altın niteliğinde tavsiyelerde bulunuluyor ve kimilerinde ise güncel konulara ilişkin yorumlar yapılıyor. yüksel'in en ilgi çeken, en çok okunan, özellikle de genç iletişimcilere rehberlik etme niteliği taşıyan yazılarını bu kitapta bulacaksınız... Arka Kapak

Tarih bilimi; geçmişe dair bilgilerin depolandığı belleğimizin, ana katmanlarının yapı taşlarını oluşturur ve bu niteliğiyle de olayları, toplumları ve kültürleri anlayarak, daha berrak bir zihinle yorumlamamızı sağlar. Söz gelimi; bu yapıtaşlarının oluşum sürecinde elde ettiğiniz bilgi kırıntılarının, dipsiz kuyunun duvarlarında oynaşan yansımaları, kulağınıza ünlü Süleyman Tapınağının hiç yapılmamış olabileceğini fısıldayabilir. Bu fısıltıları dinlemeye devam ederseniz, Yahudilerin ünlü Ahid Sandığının bü

Elinizdeki kitap, medyadaki yapısal sorunlarla birlikte toplumsal alandaki eşitsiz iktidar ilişkilerini gözden kaçırmadan medyanın farklı mecralarında üretilmiş olan metinlerin çözümlemesine odaklanmaktadır. Bilindik liberal varsayımların aksine medya ile siyasal alanın iki ayrı bütünlük olarak algılanmadığı, siyaset ve iktidar ilişkilerinin okul dersliklerinden tutun da, aile içi ebeveyn-çocuk ilişkilerine kadar sirayet ettiğini varsayan bir yaklaşımla çözümlenen bu kitaptaki yazılar, büyük ölçüde medya ça

Mehmet Özkundakçı, Reklamcılığa Giriş ve Medya Planlama isimli kitaplarından sonra bir gözlemci ve uygulayıcı olarak sektöre katkı sağlamaya devam ediyor. Yeni çalışması Reklamcılığa Giriş Reklamcılığa Giriş Kreatif Düşünce temel olarak yüksek öğrenimde reklamcılık eğitimi alan öğrencilere ders kitabı olacak şekilde hazırlanmış. Özkundakçı, bu kitapla üniversitelerde okuyan öğrencileri reklam pazarı hakkında bilgilendirmeyi amaçlamış. İyi bir reklamcının kitaplardan değil, bol bol reklam seyrederek ve fik

Televizyon ve şiddet konusu çeşitli boyutlarıyla çok uzun zamandır gerek kamuoyunun gerek araştırmacıların ve gerekse hükümetlerin gündeminde önemini korumaktadır. Ancak konuyla ilgili yine çok uzun zamandır kısır döngü içinde sıkışıp kalmışlık durumu bulunmaktadır. Bu kısır döngü, konunun dört tarafı diyebileceğimiz halk, araştırmacılar, hükümetler ve televizyon endüstrisinin çeşitli nedenlerle konuya farklı açılardan yaklaşmaları ve dolayısıyla farklı çözümler getirmelerinden kaynaklanmaktadır.

Osmanlı ülkesinde iletişim ile toplumsal yapı arasında genellikle bir uyum ve çakışma olduğu kabul edilir. Bu varsayıma göre iletişim toplumsal yapının tüm özelliklerini içinde barındırmakta, toplumsal yapı ile iletişim arasında bir çelişki bulunmamaktadır. Oysa mevcut verilerin ve yeni belgelerin Osmanlı ülkesindeki içsel ve dışsal dinamikleri dikkate alan farklı bir okuması, toplumsal yapı ile iletişim arasında çelişkili ve gerilimli ilişkilerin varlığını göstermektedir. Üstelik toplumsal yapı ile ileti

İletişimin fark­lı yön­leri üzerine yazıl­mış olan bu kitap serisi sayısı git­tik­çe ar­tan öğ­ren­cilerin, bu konuyu ilk kez görecek olan öğ­ren­cilerin ih­tiyacını kar­şılamak üzere tasar­lan­mış­tır. Deneyim­li öğ­ret­men­ler veya okut­man­lar­dan oluşan yazar kad­rosunun amacı ileri düzey­deki öğ­ren­ciye verilebilecek geniş araş­tır­ma kap­samıy­la, konuya yeni baş­layan öğ­ren­cinin çalış­maya baş­layabil­mek için ih­tiyacı olan bil­gi arasın­daki boş­luğunu kapat­mak­tır. Muh­te­me­len ile­ti­şi­min

Başdöndürücü bir gelişme içinde olan "Televizyon" ailemiz için yararlı bir hizmet midir yoksa evlerimizde bulunan bir bomba mıdır? Yoksa filmleriyle bizi hayal dünyasına götüren bir arkadaş ya da reklamlarıyla bizi tüketime yönlendiren bir canavar mıdır? Gelin, Televizyon'un gerçekte ne olup olmadığına yazarlarımızın söylediklerine kulak verdikten sonra hep birlikte karar verelim.

Yakın gelecekte etkileşimli iletişim biçimlerine duyulan ilgiden kaynaklanan pazar arzı (3G mobil cihazlar ve dizüstü bilgisayar örneklerindeki gibi), iletişim sektörlerinin peyzajını önemli ölçüde değiştireceğe benzemek-tedir. Sinema filmleri ile bilgisayar oyunları arasında şimdilik sadece konu alışverişi düzeyindeki ilişkinin, gelecekte etkileşimli film üretimine doğru genişleyerek yakınsayacağı ileri sürülmektedir. Sesin işlenmesi ve iletilmesindeki pratik avantajlar nedeniyle, radyo yayıncılığı ile int

İçindekiler Giriş I. Bölüm Sabit TV Sistemleri ve Bölümleri II. Bölüm TV Personeli ve Genel Örgütleme III. Bölüm Teknik Personel ve Örgütlenmesi IV. Bölüm Önerilen Teknik Sistem ve Kuruluşu Sonuç Kaynakça Ekler

İletişim teknolojileri baş döndürücü bir hızla gelişmektedir. Bu gelişmenin önemli bir ayağını da yayıncılık alanındaki değişimler oluşturmaktadır. Özellikle doğrudan yayın uydularının yayıncılık alanında kullanımıyla birlikte ulusal hatta yerel sınırlar ortadan kalkmış, televizyon yayıncılığı uluslar arası boyuta taşınmıştır. Yayın teknolojileri, televizyon yayınlarının sınırları aşması yanında yayıncılıkta çok kanallılığın getirdiği çeşitliliği, daha kaliteli yayıncılığı, etkileşimli yayıncılık uygulamala

Bu kitapta günümüzde yayın yaşamına devam eden yayınlar arasından seçilen dokuz gazetenin detaylı olarak incelemesi yer almakta. Bu gazetelerin bir kısmı kitle gazetelerinden seçilmekle birlikte aynı zamanda, daha önce üzerinde çalışılmamış ya da derinlikli olarak inceleme konusu olmamış bazı gazeteleri de içermekte. Gazetelerin geçmişten günümüze yayın politikalarını ve belirli konulardaki haber içeriklerini ele alan kitapta, günümüze dek gündem içeriği ve haber sunumunda stratejilerin değişimini izlerken

Yazarlar: A. Kadir Atik, Adem Yılmaz, Ali M. Bayraktaroğlu, Aslıhan Doğanlar Topçu, Banu Dağtaş, Derya Tellan, Hüseyin Köse, Levent Yaylagül, Şule Yüksel Öztürk Sanayileşmenin Ürünü Olarak Reklamcılık Derya TELLAN Reklamları Görmek: Reklam Metinlerinin Ait Olduğu Kültürler ve Egemen Form Olarak Tüketim Kültürü Banu DAĞTAŞ Fransız Ekolü İçerisinden Tüketim Kültürü Algılaması: Baudrillard, Bourdieu ve Mattelartın Tüketim Kültürü Görüşlerine İlişkin Genel Bir Değerlendirme Hüseyin KÖSE Reklamlar ve Tüketim

Küçükken babam bir konuşmada bana ''Sonuna kadar görevimi yapacağım'' dedirtmişti. Bu söz, içime işlemiş. Okulda başladım. Üniversitede görevler yaptım. Ondan sonra siyasete çağırdılar, gittim. Bir yerde görev yaparsanız, başka bir görev veriyorlar. Ben de hep bana verilen görevleri yaptım. Uğraştığım işlerin hiçbirinde büyük bir şey yapmadım; ama hepsinde azar azar bir şeyler yaptım. Öyle olunca insan birçok yerde iz bırakıyor, ama hiçbirinde çok büyük bir şey yapmamış oluyor. Pişman olduğum bir şe

Sanal dünya, bilgiyi hızla ve yaratıcı bir içerikle dikkat çekici olarak geniş alanlara yansıtan özelliğiyle, şirketler için kurum kültürlerini ifade etmek, kurumsal markalarını anlatmak, imajlarını oluşturmak ya da basınla ilişkilerini yürütmek için vazgeçilemez bir ortamdır. Bu bağlamda İnternet kullanımı ve sanal dünyada işletmelerin varlık göstermeleri hem yönetim anlayışları hem de pazarlama stratejileri açısından temel bir işletme felsefesi olarak kabul edilmesi gereken bir olgu haline gelmektedir. Y

Türkiyede sendikaların yeni iletişim teknolojileri ile ilişkilerini mercek altına alan bu çalışmada Gamze Yücesan-Özdemir, çeşitli sendikalarda gerçekleştirdiği derinlemesine mülakatlardan yola çıkarak sınıf hareketinin pek bilinmeyen bir alanına ışık tutuyor. Teknolojinin mücadeledeki yerini sorgulayan Gamze Yücesan-Özdemir, e-sendika, sanal sendika ve siber-sendika gibi kavramlar üzerinden yürütülen kuramsal tartışmaları ele alıyor. Yazar, sendikaların enternasyonalist, katılımcı ve mücadeleci siyaset a