Neden yönetsel ve iş iletişimi? Hayatımızın en dinamik zamanları iş ortamında geçmektedir. Her gün, kamu ya da özel birçok kurum ve kuruluşa başvuru yapmaktayız. Kişisel dünyamızda, her gün, birçok iletiler yazıyoruz ya da konuşarak mesajlar veriyoruz... (Sunuş´tan)

Günümüzde televizyon, bize masallar anlatan büyükannelerimizin yerine geçti. Televizyon, bütün program türleriyle ve en eski tarz olan sözlü anlatıma en yakın araç olarak, hedef kitlesine kitlesel masallar üretip aktarmada şimdiye kadar geliştirilmiş en başarılı kitle iletişim aracıdır. Ancak televizyonun tek iddiasının masal anlatmak olmadığını biliyoruz. Televizyon farklı program türleriyle gerçekliği aynen yansıtma ya da aktarma iddiası, onu en güçlü iletişim aracı kılmaktadır. Böyle bir varoluş biçimi,

Canan Barlas`ın yazdığı bu kitap, Türkiye`de gazetecilik mesleğiyle uğraşanların da, gazete okuyanların da son 20-25 yıldır içinde bulundukları fakat farkında olmadıkları bir tabloyu yansıtmaktadır. Canan Barlas, 1969`da başlayan meslek emekçiliği ile olayları içinden yaşadı ve bu kitapta bunların hepsini, tanık olduğu olaylarla sergilemeye çalıştı. Kitabı okuduğunuz ve sayfalarını çevirdiğiniz zaman, bütün bu gelişmelerin sonunda içinde bulunduğumuz günlere nasıl dayandığını, kişisel gibi görünen kavgalar

Gazete sayfalarını çeviriyorum, içim daralıyor. Kanallarda geziniyorum içim daralıyor. Keyifle okuduğum, sevgiyle izlediğim o güzel insanların çoğu yok. Birazdan Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Televizyon Bölümü birinci sınıfında okuyan arkadaşlarıma medya dersimi vermeye gideceğim. Bugün okudukları haberleri ve ne anladıklarını soracağım. "Aman ha okuduğunuz her haberin önüne, arkasına, sağına, soluna iyi bakın", diyeceğim. Onlar da bana manşetten giren bir özelleştirme haberinin n

Yıllar önce, zavallı bir kuşun petrole bulanmış, çaresiz görüntüsü karşısında dehşete kağılıp lanetler yağdıracak kadar hassas olduğumuz günlerde, çoğu kadın ve çocuk, 100 bine yakın insanın gökyüzünde yağan bombalar altında ölümünü, sıcak odalarımızda kahvemizi yudumlayıp koltuğa yayılırken, havai fişek gösterileri gibi izlemiştik. Anlaşılani kıyamet habercilerinden Guy Debord`un 1968`lerde öngördüğü "Gösteri Toplumu" gerçekleşmişti.

Anayasal güvencelerin belki de en fazla tartışılan ve gündem yaratanı, ifade özgürlüğüdür. Sadece "iki kelime"den oluşan bu güvencenin anlamı, kelime anlamının karşıladığından çok daha geniş olabileceği gibi, çok daha dar da olabilmektedir. Belki "ifade" olarak nitelendirilemeyecek birçok şey koruma kapsamındayken, düpedüz "ifade" olarak adlandırılabilecek çoğu şey de koruma kapsamına alınmaz. Raphael Cohen-Almagor, kendinden sonrakiler için mükemmel bir öncü olan 1994 tarihli Boundarşes of the Tolerance

Uluslararası iletişim, toprağı bir egemenliğin ve topluluğun temeli yapan çağdaş ulusçulukla birlikte doğmuştur. Evrenselci Aydınlanma çağı ve liberalizm, geleceğe inancın bir ideali olan iletişimin uluslararasılaşmasını sağlamıştır. İnsan hakları temeline dayanan ve sınırları önemsemeyen "düşüncenin ve görüşlerin serbest iletişimi" bu sürece ivme kazandırmış, evrensel işbölümü olgusundan, değişik alanlarda yoğunlaşan güçlerin -haber, sanat, ekonomi, kültür ve reklam teknolojileri vb.- evrenselleşerek, büyü

Son yıllarda televizyon sistemlerinde yaşanan değişimler sonucunda hemen hemen her ülkede yeni bir model arayışının başladığı gözlenmekte. Bu arayış sonucunda belirlenen modeli gerçekleştirmek amacıyla da yeni iletişim politikaları oluşturulmakta. Türkiye´de bu tür bir model oluşturmak amacıyla özellikle bazı Avrupa ülkelerinin televizyon sistemleri oldukça sık bir biçimde örnek gösterilmekte. Televizyon ve Siyasal Sistem, örnek olarak adları sıkça anılan Almanya, İngiltere, İtalya ve Fransa´nın televiz

Marka, işletmeler arasında rekabette gittikçe artan bir öneme sahiptir. Bugün yatırımcıları risk üstlenmekte ikna edici unsurlardan biri de yatırım alanındaki markanın gücüdür. Bu oluşum karşısında markanın korunması ve sağlandığı haklar gündeme gelmiştir. Ancak, eş zamanlı olarak, serbest ticareti ve etkin rekabeti sağlamaya yönelik hukuki düzenlemelerin gerçekleştirilmesi, bu farklı alanların birbirleri ile çatışmasına neden olmuştur. Bu çalışmada, markanın sağladığı haklar, serbest ticareti sağlamaya yön

Kitap, matbaanın ülkemizdeki yaklaşık 275 yıllık tarihçesi ve basın yayın alanlarındaki gelişmelerin yanı sıra, yazılı/basılı kültürümüzün geçmişine ilişkin temel bilgiler, döneme ilişkin birinci elden belgelerle incelemektedir.

Bu kitapta, öncelikle yazmada başarıyı yakalamanın yol ve yöntemleri üzerinde durulmuş; genel teknikler, noktalama işaretleri ve imla kurallarına değinilmiş ve yazılı anlatım çeşitleri ele alınmıştır.

Kitabımızda haber olgusu, başlangıçtan bugüne kadar çeşitli boyutlarıyla irdelenmiş, temel yaklaşımlar da ele alınarak, konuların bütünlük içinde algılanmasına imkan tanınmıştır. Bu çalışmanın, İletişim Fakülteleri öğrencileri, basında çalışanlar, haber ve haberciliğe ilgi duyanlar için bir kaynak niteliği taşımasına da özen gösterilmiştir.

"Dünyanın hızla yeniden biçimlendirildiği şu günlerde Kemal Aslan´ın haber, bilgi, enformasyon, kamuoyunun oluşumu, haber ve enformasyonun tecimsel/endüstriyel kurumların denetimi altına geçişi, böyle bir gidişat içinde bireyin kendi gerçekliği hakkında doğru ve maniple edilmemiş bilgiler edinebilmesinin güçleşmesi sorunlarını ele alan çalışması okunması gereken ilginç ve öğretici kaynak. Kemal Aslan, haber derleme, değerlendirme, yayınlama alanında yıllardır uğraşan bir TRT çalışanı. Yaşadığı günün sor

Sosyoloji, hukuk, ekonomi, felsefe, tarih, psikoloji, siyaset bilimi gibi bir çok disiplinin keşiştiği bir noktada, günümüzde popüler kavramlar olarak ortaya çıkan iletişim ve küreselleşme, iletişim teknolojisinin bilgi toplama, depolama ve dağıtımında sağladığı gelişim, gerek ulusal gerekse uluslararası şirket ve devlet kuruluşlarının enformasyona gereksinimlerinin gün geçtikçe artması, modern kitle iletişim araçlarının görünümlerine öncekinden farklı bir biçim verirken, uluslararası ilişkilerde ön planda

´ Bugün tam ağırlığı ve etkiliğiyle Türkiye´nin üzerine çökmüş olan "medya"ya karşı çıkmak, onun içyüzünü sergilemek ve korkunçluğunu topluma göstermeye çalışmak hiç de kolay olmayan bir yaşam biçimidir. Böyle bir yaşam biçiminin ederi hiç de az değildir. İşinizi yitirmek, mesleğinizden olmak, horlanmak, "geçimsiz" diye adınızın çıkarılması, "medya"ya inanmayanlardan kimilerince bile dışlanmak, arkanızdan bir takım entrikaların çevrilmesi ve diğer çeşitli zorluklarla dolu bir yaşam... İşte ödemek zorunda ka

...

Çalışmada öncelikle kitle iletişim alanı ve bu çerçevede “haber” ele alınmıştır. Kitapta amaç, habere konu olan, toplumu ilgilendiren, etkileyen, yönlendiren kamuoyu araştırmalarını ele almak olduğundan, siyasal sistem içerisinde kitle iletişim araçlarının yeri, haber ve habere konu olan kamuoyu araştırmaları incelenmeye çalışılmıştır. Daha sonra kamuoyu araştırmaları konusunda kaynak azlığı da dikkate alınarak daha ayrıntılı bilgi vermek, araştırma yapan ve yaptıranlara yardımcı olmak amacıyla kamuoyu araş

Ağlara İlişkin Ölçüler Ağların Türleri Sosyal Ağlar Sosyal Ağlar İçin Veri Toplama Pajek UCINET

Risk odaklı denetimi tanıtmak için hazırlanan bu çalışma, yedi ana başlıktan oluşmaktadır. Birinci ana başlık altında risk odaklı denetimin tanımı verilmiş, ikinci ana başlıkta risklerin tanımlanması ve değerlemesi anlatılmaya çalışılmış, üçüncü ana başlık altında risk matrisinin oluşturulması, dördüncü ve beşinci ana başlıklar altında denetimin planının hazırlanması ve denetimin yapılması, altıncı ve yedince başlıklar altında da sırasıyla çıkış toplantılarının yapılması ve raporlama ve de iletişim konuları