Miguel de Cervantes'in ölümsüz eseri Don Kişot modern edebiyat ve roman türünün ilk örneklerinden biridir. Kendisini cesur bir şövalye olarak gören Don Kişot ve sadık seyisi Sanço Panza hem gerçek hem de düşsel düşmanlarla savaşırken gerçeği ortaya çıkarıyorlar. Don Kişot ve Sanço Panza yenilgiye de uğrasalar, her seferinde ayağa kalkıp ünlü bir şövalyeye ve onun vefalı seyisine yakışan yeni maceralar aramaya devam ediyorlar. İlk basımı tam 400 yıl önce yapılan Don Kişot, modern anlamda edebiyat tarihindeki

Azgın dalgalar ve korkunç kayalıkların yol açtığı gemi kazalarını önlemek isteyen Arjantin hükümeti, Horn Burnu bölgesindeki Devletler Adası'nın Elgor Koyu'na bir fener inşa eder. Vasquez, Felipe ve Moriz adındaki üç bekçi fenerde görevlidir. Bekçilerin sessiz geçen günleri adada saklanan haydutların saldırısıyla kâbus dolu bir serüvene dönüşür. Jules Verne'in (1828-1905) bu çok sevilen romanı, ilk olarak 1905 yılında ve yazarının ölümünden sonra yayımlandı. Birçok dile çevrilen bu klasik eser, sinemaya da

"Şu gerçeği hiç unutmayın, diye sürdürdü konuşmasını bilge. En önemli zaman, içinde bulunduğumuz andır; çünkü sadece o anda elimizden bir şey gelebilir. En önemli kişiyse o sırada kiminle birlikteysek odur. Çünkü geçmiş geçmişte kalmıştır; gelecekte karşılaşacağımız kişileriyse kimse bilemez. İçinde bulunduğumuz zamanda yapacağımız en önemli iş ise iyilik yapmaktır. Çünkü iyilik, kötülükleri yok eder ve güzellikleri ortaya çıkarır." Savaş ve Barış, Anna Karenina gibi klasikleri dünya edebiyatına kazandıran

Güzellikle çirkinliğin, iyilikle kötülüğün, merhametle zulmün, saflıkla tutkunun yolları kesişiyor. Notre Dame Kilisesi'nin kapısına bırakılan kimsesiz bebeği himayesine alan Papaz Frollo, bebeğe Quasimodo adını verir ve onu büyütür. Küçük bir çocukken Çingeneler tarafından kaçırılan Esmeralda ise güzelliğiyle çevresindekileri büyülemekte ve herkesin gözünü kamaştırmaktadır. Quasimodo Esmeralda'yı görür görmez âşık olur ve onu kaçırmaya çalışır. Ne yazık ki Esmeralda'nın gönlü sırtındaki kamburla alay konus

Yayınlandığı günden itibaren çocukların en sevdiği öykülerden biri haline gelen Siyah İnci, sizleri bir atın hayatına tanıklık etmeye çağırıyor... Yemyeşil kırların ortasında güzel bir çiftlikte doğan Siyah İnci, alnı ve bir ayağındaki küçük beyaz lekeler dışında simsiyah bir taydır. Son derece uysal olan Siyah İnci dört yaşına gelince, iyi kalpli insanlara satılır ve kısa zamanda nefes kesen bir at haline gelir. Ancak yeni sahiplerinin şehre taşınmasından sonra, Siyah İnci'nin hayatında büyük değişiklikler

Küçük yaşta anne ve babasını kaybettikten sonra teyzesi tarafından bakılan ve çevresinde aksiliğiyle ün salmış Alp Dede'nin İsviçre Alplerindeki dağ kulübesine götürülen Heidi, artık dedesiyle yaşamak zorundadır. Heidi'nin sevgisi öylesine temiz ve duygu yüklüdür ki Alp Dede'nin aksiliği bile bu sevgi karşısında yumuşar. Heidi, çoban arkadaşı Peter ile dağda keçilerin peşinde koşmakta, neşeli günler geçirmektedir. Heidi'nin okula gitme zamanı geldiğinde işler bir parça karışsa da bu küçük kızın yüreğini dol

ŞEKER NİNE Anadolu'nun her bölgesinde savaşların izlerine rastlarız. Bu toprakları dolaştıkça savaşın soğuk yüzünü görür, kahramanlık destanlarına tanık oluruz. Öykülerimizde, türkülerimizde, oyunlarımızda bu acıyı ve çoşkuyu birlikte yaşarız. Bu kültürden beslenerek güçlenir, daha güvenle bakarız geleceğe. Elinizdeki bu kitapta, savaş yıllarından Anadolu'da yaşamış olan Elif Kız'ın çocukluk ve gençlik dönemleri anlatılıyor. Okuyunca, onun sessiz, sakin görünüşünün altında nasıl da güçlü bir kişiliğe sahip

Bu okulda garip şeyler oluyor... Kimse yaramazlık yapmıyor, kavga etmiyor hatta gülüp oynamıyor bile. Öğrenciler çok uslu; belki fazla uslu... robot gibi! Dinah Glass, Hunter ailesi tarafından evlat edinilen kimsesiz bir kız çocuğudur. Ailenin çocukları Lloyd ve Harvey ilk başta Dinah'dan hiç hoşlanmazlar ancak okulda yaşanan olaylar üç çocuğu bir araya getirecektir. Çünkü bu okul, diğerlerine hiç benzemiyor. Acaba Dinah, Harvey ve Lloyd bu gizemi çözebilecekler mi? "Korkunç Müdür" serisinin ilk kitabıyla y

Ralph, sevimli bir balıkçı kasabasında küçük bir evde gözlerini dünyaya açar. Kuşaklar boyunca yalnızca denizcilikle yaşamlarını kazanan bir ailenin çocuğu olan Ralph, her gün macera dolu deniz hikâyeleri dinleyerek büyür. Anlatılacak o kadar çok macera vardır ki, bunları dinledikçe Ralph'in denize olan özlemi daha da artar. Denize açılacağı günün hayallerini kurar. On beş yaşına geldiğinde Ralph hayallerine kavuşur. The Arrow adlı gemide miçodur artık... Gemide iki miço daha vardır: Jack ve Peterkin... Tro

Kansas'ta yaşadığı küçük bir çiftlikte korkunç bir kasırgaya yakalanan Dorothy ve köpeği Tot, kendilerini ancak düşlerde rastlanan tuhaf bir yerde, Oz Ülkesi'nde bulurlar. Oz Ülkesi dört bölgeden oluşmakta ve bu bölgelerin her birine bir cadı hükmetmektedir. Evine ve Kansas'a dönmek için yardım dileyen Dorothy, bu dileğinin ancak Oz Büyücüsü'nün yardımlarıyla mümkün olabileceğini öğrenir. Bu kudretli büyücüyü bulmak için yola koyulan Doroty'nin başından bir sürü ilginç olay geçer ve Oz Büyücüsü'ne ulaşmaya

Her gece Düşler Adası'ndan uçarak gelip, gizlice Wendy, John ve Michael'ı ziyaret eden Peter Pan, bir gün onları Kızılderililer, vahşi hayvanlar, denizkızları ve korsanlarla dolu olan bu adaya davet eder. Ailelerini ve evlerini hiç düşünmeden geride bırakarak Peter'le birlikte gökyüzüne doğru yola çıkan kardeşler, Düşler Adası'na vardıkları andan itibaren kendilerini büyük bir maceranın içinde bulurlar. Korsanların saldırısı sırasında John ve Michael ormanda kaybolur, Peter ve Wendy'nin arkadaşlıklarını kıs

Yıl 1625 Genç D'Artagnan, babasının yönlendirmesiyle silahşör olabilmek ve kralın hizmetine girebilmek için Paris'e gelir. Yolda bazı talihsizlikler yaşamasına rağmen, kralın silahşörlerinin komutanı Bay de Treville'i bulur. Bu arada üç silahşörler Athos, Aramis ve Porthos ile bir dizi yanlış anlaşılmalar yüzünden aynı gün, aynı saate üç ayrı düelloya davet edilir. Tam düello başlarken, Komutan de Treville'nin rakibi Kardinal Richelieu'nün silahşörlerinin saldırısına uğrayınca, D'Artagnan, üç silahşörlerin

Anne babasını kaybettikten sonra Hindistan'dan İngiltere'ye gelen Mary Lennox, dayısının şatosunda bir gizli bahçe olduğunu öğrenir. Gizli bahçeye girmek yasaktır. Ancak Mary, gizli bahçenin önce anahtarını, sonra da kapısını bulmakta gecikmeyecektir. Hizmetçi Martha'nın kardeşi Dickon, ona gizli bahçede rehberlik eder ve iki çocuk, kuşlarla, sincaplarla dost olur; çiçeklere, ağaçlara âdeta yeniden hayat verirler. Ama şatoda mutsuz, odasından çıkmayan, hasta bir çocuk vardır: Annesini henüz bir bebekken kay

Küçük yaşta annesiyle babasını kaybeden Dick Sand, Kaptan Hull tarafından Pilgrim isimli gemide büyütülür. On beş yaşına geldiğinde kendine güveni tam bir miçodur artık. Pilgrim, Yeni Zelanda'nın Auckland Limanı'ndan ayrılır ve San Francisco'ya dönmek üzere denize açılır. Kısır geçen balina avı nedeniyle dönüş yolunda da avlanmaya devam etmek isteyen Kaptal Hull ve mürettebatı, yavrusunu fark etmedikleri bir balinanın hışmına uğrarlar. İşlerin iyice karıştığı bir anda, miço Dick Sand kendini geminin kaptanı

Adım İsmail. Maceraya susamışlığımdır bu balina avı gemisine katılmamın sebebi. Aslına bakarsanız bu yolculuğa başlarken ben de bilmiyordum, beklenmedik bir şekilde Queequeg adındaki bir zıpkıncıyla arkadaş olup Ahab denen ve intikam hırsıyla yanıp tutuşan böyle bir kaptanla karşılaşacağımı. Engin okyanuslarda, hırçın denizlerde yelken açıyoruz her gün. Hedefimizde bir beyaz balina var. Sıradan bir balina değil bu; adı Moby Dick ve Kaptan Ahab'ın bir bacağını kaybetmesine neden olmuş uzun zaman önce. Tek am

Acayip İşler Takımı bu sefer Londra'yı karıştırıyor. Efe ve arkadaşları, İngilizce öğretmenleri Ömer Hoca ile birlikte, İngiltere'de bir dil okulundaki yaz kampına gidebilmek için ailelerini zorla ikna ediyorlar. Ama İngilizcelerini geliştirmek için gittikleri kampta, İngilizceleri hariç her bi'şeyleri gelişiyor. Farklı kültürlerle tanışıp âdeta bir kültür şoku yaşayan, İngilizlere Türkçe öğretmeye kalkışan ekibimiz zekâ, beceri ve kondisyon oyunu LEVEL'a da katılıyor. Ormanlık bir alan ve dünyanın farklı ü

Yolların insana ne getireceğini kimse bilmez. Kim bilebilir ki hem? Yollar bitmez, sonsuzdur ve sürprizlerle doludur. Tıpkı insanın hayatı gibi... Yaşamanın da yolları vardır. Çünkü yol, seçimdir. Rastlantıdır. Gidiştir. Dönüştür... Yolların ne getireceğini bilmediği gibi insan, yol arkadaşlıklarının da ne getireceğini bilemez asla. Önemli olan yollara düşmektir belki de, yola çıkmaktır. Yplday-sanız, yaşıyorsunuzdur nihayetinde... Peki, yollar neler getirecek? Işıl, Barış ve Orhan... Bu üç kahramanın yolla

Savaşın gölgesinde, bir çocuğun umuda yolculuğu... İngiliz yazar Laura S. Matthewsun, insanoğlunun yarattığı en büyük felaket olan savaşı, küçük bir çocuğun gözüyle yansıttığı romanı İngilterede Fidler Ödülüne layık görülürken, ABDde de Amerikan Kütüphaneler Birliğinin (ALA) Dikkate Değer Çocuk Kitabı ödülünü kazandı. Çocuğun, yaşatmaya çalıştığı minik Balıkla umuda yaptığı yolculuğu sımsıcak bir dille anlatan kitap, dünyayı karartan en acımasız gerçeklerden biri olan savaşa çocukların yalın algılama gücüy

Alexandre Dumas, 1802 yılında doğmuş ve 1870 yılında hayata gözlerini yummuş Fransız asıllı yazardır. Döneminde, yazdığı oyunlarla tanınan Dumas, iki eseriyle tarihe adını yazmıştır. Bunlar Üç Silahşörler ve Monte Kristo Kontu'dur. Bir silahşör olabilmek uğruna yaşadığı yerden ayrılan D'Artagnan'ın yolu Athos, Porthos ve Aramis isimli üç silahşörle kesişir. Tam bir silahşör olabilmek için çok çaba harcaması gerektiğinin farkında olan D'Artagnan, diğerlerinin yeteneklerini gördükçe daha da hırslanır ve onla

Bir karınca konuşsaydı neler anlatırdı, hiç merak ettin mi? Peki, bir kedi sana, "Naber çocuk?" dese ne yapardın? Bir köpekle bir inek koşa koşa yanına gelseler, "Sana bir şey anlatmamız gerekiyor." diye anlatmaya başlasalar... Bir kartal süzülse gökyüzünden, tam omzuna konsa ne yapardın? İşte, hayvan dostlarımız bize ulaşmak istemişler ve yazdıkları mektuplarla bunu sonunda başarmışlar. Aslında bu dünya sadece biz insanlara ait değil. Beraber yaşadığımız hayvan dostlarımızın da ihtiyaçları var, en çok da