Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3
Budizm'in Kökenlerini ve Öğretilerini Keşfedin Budizm, son elli yıldır, barışçıl ilkeleri ve farkındalığa odaklanmasıyla bilginler ve düşünürler kadar sıradan insanların da ilgisini çekiyor. Budizm'in binlerce yıllık tarihi ve çok sayıdaki kutsal metni hakkında ayrıntılı bilgiler alabileceğiniz kitaplar var; fakat biz sizi bu zahmetten kurtarmak istedik: Budizm 101 ile Buda'nın hayatını, Dört Asil Gerçeği ve nirvana, karma, samsara gibi kavramları öğrenebilir, yeniden doğuşun gizemlerini keşfedebilirs
Eski Hint Tarihi anlatılırken her zaman İndus Vadisi Uygarlığından ve Ārilerden başlamak genel kabul görmüş bir tutumdur. Oysaki Hindistan’ın yerlileri olan Ādivāsīler kayıt tutmuş olsalardı farklı bir Hint Tarihi ortaya çıkabilirdi. Hindistan’da birçok kabilenin başlangıcı İndus Uygarlığından bile daha eski, belirsiz zamanlara kadar geri gider. Altı yüzden fazla kabilesi olan alt kıtanın kabilelerinin toplam nüfusu, yüz milyondan daha fazla bir sayı yapar ki bu rakam dünyadaki birçok ülkenin nüfusundan faz
Kadim Mısır, üç bin yıllık tarihi boyunca kutsanmış bir politik otoritenin yönettiği güçlü bir medeniyeti ifade eder. Binlerce yıl süren Mısır krallarının iktidarının temelinde, kozmogoni mitleriyle kurgulanmış bir firavunluk ideolojisi yer almıştır. Bu ideolojiye göre, ülkeyi firavunların şahsında yöneten, Mısır’ın iktidar tanrısı Horus’tur. Ülkede düzen ve istikrarın sağlanması, Horus’un bedeni olan firavunun yönetimdeki başarısını ifade etmiştir. Kadim çağın bir döneminde Hz. Yusuf’tan haberi olmayan bir
Batı manastır geleneğinin manevi babası ve Avrupa’nın koruyucu azizi olarak kabul edilen Aziz Benedikt (480-573), yüzyıllar boyu neredeyse tüm Avrupa’da tek geçerli manastır nizamnamesi olarak kullanılacak Regula Benedicti adlı eseriyle Batı manastır yaşamına damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Aziz Benedikt, dua ve çalışmayı manastır yaşamının merkezine koymuş ve Doğu manastır geleneğinde var olan bekârlık, iffet, alçakgönüllülük, itaat, istikrar, sessizlik gibi birçok değeri benimseyip, bunları Batı kültü
Tükendi
Karen Armstrong inanç sistemleri üzerine önde gelen bir düşünür olup, bu kısa ve özlü kitabında mitolojinin tarihini ve tezahürlerini ayrıntılarıyla ele alıyor. Armstrong, Paleolotik dönemden ve avcı mitlerinden başlayarak son beş yüzyıldaki Büyük Batı Dönüşümüne, mitin bilim tarafından tahtından indirilmesine dek bize kılavuzluk yapıyor. Mitlerin tarihi insanlığın tarihidir. Bizim hikayelerimiz ve inançlarımız, merakımız ve dünyayı anlamaya yönelik çabamız bizi atalarımıza bağlıyor. Mitler evreni anlamla
“Kutsal kitap yok, tapınak yok. Ağaçlar, dağlar, taşlar, nehirler kılavuzundur.” Dünyanın en eski inançlarından olan ve günümüz Japonya’sında halen hüküm süren Şinto geleneğinin kalbi doğadır. Onlara göre esen rüzgârı hissetmek için durmak, sabah kahvesinden önce güneşi selamlamak, bir yaprağın düşmesini beklemek günlük rutinin bir parçasıdır. Şintoizm bir inanç sisteminden çok daha fazlasını barındıran bir yaşam felsefesidir. Bir güle yakından bakıp da Tanrı’yı görmemek mümkün mü? Ya da denizin altınd
İsrail’in, başka bir ifadeyle siyasi Siyonizm temeli üzerinde kurulmuş bir devletin iç mantığını incelemeye cesaret etmek derhal Nazilikle suçlanmanın ve neticede ölümle tehdit edilmenin en emin yoludur. Siyonistlerin açık ve gizli tüm emellerini ortaya koyan Roger Garaudy Siyonizm Dosyası kitabında âdeta dokunulmaz kabul edilen bir meseleyi ele alıyor: Siyonizm ve İsrail devleti. Çalışma Siyonistleri –kim olduklarını, nereden geldiklerini, ne gibi güdülerle hareket ettiklerini, Filistin topraklarına nasıl
Mitoloji adı altında incelediğimiz olaylar, ya o dönem insanların inançlarıysa ve biz anlattıklarını kavrayamadığımız içim onlara efsane veya mitoloji diyorsak? Ya geçmişin dinleri bizlere mitoloji olarak aktarılmış, bizim dinlerimiz de gelecek nesillere mitolojik anlatılar olarak aktarılırsa? Peki, mitoloji adı altında neler gizlenmektedir? Günümüzde halen çözemediğimiz milyonlarca olay varken mitolojilerin binlerce yıl öncesinden bizlere hangi mesajları getirdiklerini nasıl çözebiliriz? Hollywood filmleri
Her şeyden önce ve her şeyden sonra yaşam, daima bir tür yeşerme olarak ifade bulmuştur. Doğumda ve dirimde, bollukta ve doyumda bu yeşermenin varlığı duyulur. Hayat ağacı dünyanın merkezinde, sayısız yuvayla donanmış dallarıyla, kökten göğe tohum saçar. Yeryüzünün tüm bitkileri bu tohumlardan toprağa düşer, yayılır ve yaşama karışır. İçlerinde ölümsüzlüğüne inanılan ulu gölgeli ağaçlar da vardır, zehirli, şifalı, dikenli dikensiz otlar da. Bazısı uykuya dalar, mevsimleri çevirir, ruhu bir ilahın bedenine y
Bu kitabın amacı Homeros’tan Aristoteles’e kadar Yunanların dünya, tanrılar, tanrıların insanla ilişkileri, ruhun doğası ve kaderi ve insan yaşamının önemine dair ne düşündüklerini okurun kendi gözleriyle görmesini sağlamaktır. Kitap Yunan yazarlardan mümkün olduğunca önyargısız bir şekilde seçilmiş ve bir çevirinin sahip olabileceği kadar sadakatle çevrilmiş alıntıların bir derlemesidir. Böylece Yunanların o dönemdeki gerçek düşüncesini daha sonraki çağlarda ona atfedilen tüm yorumlardan tecrit etme erdemi
Geleneksel Yahudi anlayışına göre Yahudi din adamı sınıfı kohenliğin, tek bir soy üzerinde Harun, Sadok ve Yeşu’nun başkohenliği ile devam ettiği düşünülmektedir. Hâlbuki Tanah’ın satır aralarına dikkatlice bakıldığında erken dönem İsrailoğulları tarihinde köklerini Melkisedek, Potifera ve Yitro isimli rahiplere uzatabileceğimiz Sadukiler, Haruniler ve Musacılar adında üç rahip ocağının varlığı ve onların kutsal kitaba yansıyan mücadeleleri görülebilir. Bu kitap, Tanah’ın bu tür bir bakış açısıyla okunması
Seyyid Kutub’un Fî Zılâli’l-Kur’an adlı tefsiri, çağdaş bir tefsir olmasının da etkisiyle Müslümanlar arasında hızla yayılmış ve büyük yankı uyandırmıştır. Bu eser Müslümanlar arasında önemli bir kesim tarafından sadece bir tefsir kitabı olarak değil, aynı zamanda bir eğitim ve davet metodu olarak da kabul edilmiş, İslam toplumu için yazılmış bir rehber olarak görülmüştür. Elinizdeki bu çalışmada Seyyid Kutub’un, hem günümüz İslam dünyasında hem de özellikle Türkiye’de büyük bir üne kavuşan Fî Zılâli’l-Kur
Tükendi
Son yıllarda, ülkemizde genç kuşakların deizm, ateizm, agnostisizm gibi düşünce akımlarına karşı gözle görülür bir ilgi ve eğilim gösterdiği, kendini dindar olarak tanımlayanların oranının gerileyip, ateist olarak tanımlayanların oranının ise arttığı gibi bazı haberler yapılmakta. Söz konusu olan eğilimin yoğunluk düzeyini tam anlamıyla tespit etmek zor olsa da, gerek bu konudaki yayın yoğunluğundan gerek özellikle sosyal medyada dönen tartışmalardan genç kuşakların konuyla yakından ilgilendiği anlaşılmakta
Dinler tarihi alanında akademik çalışmalarıyla tanınan Kürşat Demirci, elinizdeki bu eseriyle tarih boyunca ortaya çıkan Dinler Tarihindeki meseleleri, bu meselelere yaklaşımların temel mantığından yola çıkarak tartışır. Dinler Tarihi araştırmalarındaki tasvirî yaklaşımlara teorik bir zemin kazandırma gayreti ile kaleme alınan bu eser; kutsal, mitoloji, semboller gibi dinî fenomenler üzerine çalışan sosyal bilimleri de ilgilendiren ilginç tespitlerde bulunuyor. Yazara göre, dinler tarihi çalışmaları mila
İsa kim? Mesih, Tanrı ya da Tanrı’nın Oğlu mu, Roma İmparatorluğu’na başkaldıran bir direnişçi mi? “İnsan olan İsa’yı uzun süredir gizleyen önemli bir perde kalkıyor…” Publishers Weekly Birinci yüzyılda Filistin, kıyamet coşkusuyla kaynayan bir çağ yaşıyordu. Çok sayıda Yahudi peygamber, vaiz ve müstakbel mesih; Tanrı’nın mesajlarını taşıyan Kutsal Topraklar’da dolaşıyor, Roma işgaline karşı direnişi tüm Yahudilerin üzerine düşen kutsal bir görev hâline getiren ateşli bir milliyetçilik yayıyordu. Vaiz ve şi
Ateist ve deist çevrelerden biri ya da birileri oturmuş, Kur’an meallerinden yola çıkarak, “Kur’an’a inanmamanın yüz nedeni” veya “Kur’an’a neden mi inanmıyoruz?” adı altında yüz veya doksan dokuz maddelik bir çalışma (!) yapmışlar ve bunu sanal ortamda paylaşmışlar. Hiç şüphesiz, Kur’an’ı gereği gibi bilenlere veya cami sohbeti düzeyinde bile olsa dinî bilgiye sahip olanlara bu tür metinlerin hiçbir şekilde olumsuz etkisi ve zararı olamaz. Ancak bu tür vesveseler, başta hayatın en çalkantılı evresinde bulu
“Eğer hâlâ kafanızda birtakım sorular varsa bunun kaynağını bilmem mümkün değil. Çünkü daha önce hiç kimsenin dünyanın hikâyesiyle ilgili bu kadar detay verdiğini okumadım. Sizin için kaleme alınan bu kaynaktan kana kana için.” Snorri STURLUSON / Nesir Edda Bilge Mitos dizisi içerisinde yer alan Sorularla Nors Mitolojisi Mahir Şanlı’nın titiz çalışması, kapsayıcı içeriği ile mitoloji ilgililerinden akademik çalışma akademisyenlere uzanan geniş bir okur kitlesi için hazırlanmıştır.
Dünyanın en büyük, eski ve köklü uygarlıklarından biri olan İran’ın binlerce yıllık geçmişe sahip mitolojisi bu kitapta yüz soruyla tanıtılmaya çalışılmıştır. Yaratılıştan dünyanın sonuna kadar geniş bir içeriğe sahip olan bu eser sorular üzerinden İran mitolojisini özetler nitelikte hazırlanmıştır. Eski İran dini rivayetlerindeki tanrılar ve kahramanlar ile çeşitli mitolojik tanımların günümüzdeki kullanımları, bu kavramların İslam kültürü ve Fars mitolojisindeki karşılıkları gibi merak uyandıran soruların
Edebü d-Dünya ve d-Din’de pek çok şiir seçili ifade vardır. Bu ifadeleri Türkçeye edebi özelliğiyle aktarmak neredeyse imkansız olduğu için orijinal metnin edebi güzelliğini korumak da mümkün olmamaktadır. Böyle durumlarda lafzi ( literal) çeviri yerine, yazarın kendi diliyle ifade ettiği anlamı bizim kendi dilimizde en tam, en doğru ama aynı zamanda Türkçenin tadı bakımından en güzel nasıl vere biliniyorsa öyle bir çeviri kullanılmıştır. Eser İslam ahlak kültürünün olgunluk döneminin en iyi örneklerinden b
Hristiyanlık denince zihnimizde beliren belli başlı birkaç imgeden ne kadar öteye gidebiliyoruz? Muhataplarını Tanrı’ya itaat edip O’nun iradesinin hâkim olduğu bir düzen kurmaya çağıran bir Yahudi peygamberi olan İsa, nasıl oldu da ölümünden sonra Tanrısal Oğul’a ve nihayetinde de kendisine tapınılan tanrısal bir varlığa dönüştürüldü? Bu eser, tüm dünyayı hakimiyet alanına almayı hedef edinen güçlü kiliseleri ve misyon teşkilatlarıyla İslam dininin en büyük rakibi konumunda olan Hristiyanlığın ülkemiz i
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 40-60 / Aktif Sayfa : 3