Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 446 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Sana vahyedilen kitabı oku. Namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, edebsizlikten, her türlü kötülükten alıkor. Allah'ı zikretmek elbette en büyük ibadettir. Muhakkak Allah, yaptıklarınızı bilir." (Kur'ân-ı Kerim, Ankebût, 45) Rükû, Yusuf ilinden gömlek kokusudur.. Ruh ve gönül namazlaşınca, artık bu nurani keyfiyet evirir-çevirir, her zamanki amelimizin yerine kendi ahengini, kendi şiirini ve kendi semaviliğini getirir ikame eder. M. Fethullah Gülen Namaz kılan adam lisân-ı hâliyle der ki: ?Yarabbi! Pek çok
Tükendi
Velhasıl Kelâm; Aşk Rahman sevgisidir Aşk Rahim Sevgisidir Aşk Muhammed-ül Emin sevgisidir...
Tükendi
Efendimiz (s.a.v.) onun sadık dostu Hz. Ebubekir (r.a.) Medine´ye hicret ederken, izlerini süren mekkeli müşriklerden korunmak için Sevr mağarası´na gizlenir. Gerek mağaraya giderken, gerekse mağaraya sığındıklarında Hz. Ebubekir´in tek korkusu vardır: Allah´ın Resulü´nün başına bir şey gelmesi... becerikli bir iz sürcüsü, Mekke askerlerini Sevr mağarasına kadar getirir. Askerler mağaranın önüne geldiklerinde Efendimiz (s.a.v.) sakindir. fakat, Mekkelilierin konuşmalarını ve ayak seslerini duyan Hz.Ebubekir
Tükendi
Yirmi üç seneyi bulan Risalet sürecinin sonunda İlâhî Mesaj (Kur'an-ı Kerim), kemale erdirilmiş olarak, ahirete kadar, Mü'minlerin mes'uliyetine tevdi edilmiştir. Bu itibarla Kur'an-ı Kerim, Mü'minlerin Allah Tealâ ile irtibatını sağlayan, onların, Yaratan ile olan münasebetlerini (özellikle vacip ibadetler vasıtasıyla), birbirleri arasındaki toplumsal, toplumlararası ve evrensel münasebetlerin düzenlenmesine matuf (merkezinde hukuk sistemi olmak üzere) ayrılmaz, ayrıştırılamaz bir bütünlük (tevhid) halinde
Tükendi
Akıl sahibi olarak bildiğimiz varlıklar içerisinde, hatâ ile olan alâkaları yönünden, şöyle bir neticeye varmamız mümkündür: Hatâ ile hiç ilgisi olmayan ve tînetleri itibariyle mücerred hayır için yaratılmış olan yalnız melekleri biliyoruz. Diğer yönden, mutlak mânada hayır ile alâkası olmayan ve seciyesi tamamen şerre yönelen varlık olarak da şeytanı görmekteyiz. İnsan ise bu iki yaratık arasında, her ikisine de benzeyebilme kabiliyetine sahip bir hilkat üzeredir. Şerrin vukuundan sonra hayra dönebilen ya
Kainatta en yüksek hakikat imandır, imandan sonra namazdır." Çünkü namaz kılan insanla kılmayan insan, namaz kılan milletle kılmayan millet arasındaki fark; ölülerle, diriler arasındaki fark kadardır. Ben, milletimin ölü değil, diri olmasını; Allah`a isyan eden millet değil, itaat eden bir millet olmasını istiyorum. Her müslüman, herkes benim kıbleme dönsün, herkes benim ibadet ettiğim Allah`a ibadet etsin gayesini taşımalıdır. Bunun için yaşamalıdır. Gerekirse bunun için ölmelidir. Bu Allah`ın insanl
Tükendi
Öyle anlar vardır ki tarifi imkânsızdır. ?O an ne hissettin?" diye sorulduğunda genellikle ?anlatılmaz, yaşanır" diye cevap verilir. İşte ?anlatılmaz, yaşanır" denen anların başında Allah'ın evi Kâbe'nin ilk görüldüğü an gelmektedir. Herkesin ?o an' için yaptığı zbir planı vardır ama ?o an' o plan akla gelir mi gelmez mi bilinmez. En iyisi ?o an'ı yaşayanlardan dinlemek... Ahmet Akgündüz, Ahmet Bulut, Fatih Çıtlak, İkbal Gürpınar, Leyla İpekçi, Mehmet Ali Bulut, Mehmet Fırıncı Ağabey, Mustafa Özcan Gü
Tükendi
Her Ramazanda Allah'ın emri gereği oruç tutarız. Fakat orucun manasını ne kadar hisseder ve yaşarız? Bu kitap, orucu tutarken manasını da yaşatan ve 'oruçtaki açlığın lezzetine' vardıran bir kitap. Şüphesiz, orucun mana boyutu, melekût cephesi incelenirse; sadece aç kalmaktan ibaret olmadığı ve nasıl "hakiki ve halis bir şu?kru?n anahtarı" hu?kmu?ne geçtiği anlaşılacaktır. Bediu?zzaman Said Nursî, orucu Risale-i Nur'da "yetmiş hikmetli açlık", "lezzetli açlık" ifadeleriyletarif eder. Adı gibi, kendi de R
Tükendi
Namazla devamlı mürakabe altında olduğunun farkında olan bir insan: "Beni Rabbim her an görüp gözetmektedir. Ondan hiçbir şeyi gizlemem mümkün değildir. Daha biraz önce onun huzurunda O'na söz verdim, dua ettim, yalvardım, yakardım. Beni sırat-ı müstakimden ayırma dedim. Şimdi günah işleyemem." deyip kendini günaha girmekten korur. Ayrıca namaz; vücuttaki kan gibidir, nasıl ki kan sağlıklı bir kalp, damarlar vasıtasıyla bütün vücuda hayat verirse, namaz da samimiyet ve huşuyla kılındığında bütün azaları ısl
Tükendi
Besmele, dini açıdan da İslam nişanını gösteren bir definenin anahtarıdır. Çünkü "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla başlarım," diyerek, yapacağımız işlerin gerçek faili, yaratanı olmadığımızı, bizi de fiillerimizi de yaratan bir güç ve kudrete bağlı bulunduğumuzu, ancak O'nun müsaadesiyle işe başlayabileceğimizi, yapacağımız her şeyi O'nun için yapmamız gerektiğini ilan ederiz. Besmele, İslam'ın özüdür. Yapacağımız her helal işin en başında besmele getirmek gerekir. Kâinatın yegâna sahibi, yaratan ve göz
Tükendi
Hayatın sonu ölüm, ölümden sonrası ise bir başlangıçtır. Yaşam süresince yapılan iyilikler ve kötülüklerin karşılığında tüm kullara cennet veya cehennem sunulacaktır. Cehennem azabını çekmek istemeyenler imtihan yeri olan bu dünya yaşamını bilinçle yaşamalıdırlar. Cennet kazanılması gereken bir yerdir. Oraya ulaşmak için yapılması icap eden pek çok şey vardır. Allah Teâlâ Hac Suresi, 23. ayetinde " Şüphesiz, Allah iman edip salih ameller işleyenleri içlerinden ırmaklar akan Cennetlere koyacak, orada altında
Tükendi
Arapçada salât, ateş mânâsına gelen ?salye" kökünden alınmıştır. Eğri bir ağaç (odun) doğrultulmak istendiği zaman ateşte ısıtılarak düzeltilir. İnsanda da nefs-i emmârenin mevcudiyetinden dolayı birtakım eğrilikler ve bozukluklar vardır; onların da düzeltilmesi gerekmektedir. Namaz sayesinde tecellî eden ilâhî, Rabbânî azamet nurları, namaz kılanın nefsindeki eğrilikleri eriterek yok eder. Kul bununla kalmayıp aynı zamanda namaz sayesinde mânevî mîrâcını gerçekleştirir. Demek ki namaz kılan kimse, ateş
Tükendi
Dua; inanma, dayanma ve isteme ihtiyacı içerisinde bulunan insanı; rahmeti sınırsız, mutlak kudret sahibi olan Allah (c.c)'a bağlayan, manevi bir bağdır. Her konuda bize ışık tutan, dünya ve ahiret hayatımız için bize rehberlik eden peygamberler, dua konusunda da bize yol gösteriyorlar. Bize nasıl dua edilmesi gerektiğini öğretiyorlar. Bu güzel duaları ezberleyip biz de Rabbimize peygamberler gibi dua edebiliriz. Bakalım kâinatın kutup yıldızları olan peygamberler Rabbimize nasıl dua etmişler...
Tükendi
Rasûlüllahsallallâhü aleyhi vesellem Ramazan ayı girdiğinde, (geceleri) bazan namaz kılar, bazı da uyurdu. Ancak son on gün girdiğinde, (başka zamanlarda ibâdet hususunda göstermediği cehd-ü gayreti gösterir,) izarını sıkıca bağlar, (hanımlarıyla ilişkiden uzak durur,) geceyi (ibâdetle) ihya eder, âile fertlerini de ibâdet etmeleri için uyandırırdı." Hayatlarının her alanında Hz. Peygamber'i örnek alan sahâbe efendilerimiz, bu konuda da Nebî sallallâhü aleyhi vesellem gibi "Ramazan ayının son on günü girdi
Tükendi
Ramazan miskinlik ayı değil... Aksine, mücadele mevsimidir. Nefisle mücadele, cihâd-ı ekber zamanı! Hem bu mücadele olmaz ise, insan kendi farkındalığına erebilir mi? Bu mümkün mü? Nefisle mücadele, kalbe, özün özüne erişmek için mana âleminde bir seyahat zamanı. Oruç mücadeledir... Oruç insanın kendisiyle kavgası. Böylece huzura ermesi. Bu mücadelenin temelinde de sabır vardır. Sabır + savaş = zafer... Oruç, sabırdır... Oruç, zaferdir. Kendi iç âleminde, nefis denilen o içerideki ülkede savaşı kazanam
"Şurası bir hakikattir ki bugün Mülümanlarınibadetleri Kuran-ı Kerim'in işaret buyurduğu şekliyle olmadığından, İslam ümmeti büyük bir gaflet ve zillet içerisindedir. Ne yazık ki İslam alemine baktığımız zaman "kâmil mü'min"de bulunması gereken basreti, olgunluğu, takvayı ve güzel ahlakı göremiyoruz. Bu da ibadetlerin bir suret olarak şeklen yapıldığını, adet haline getirildiğini, bu yüzden ibadetlerimiz bizi manevi yönden arındırıp terbiye etmemektedir. Allah-u Zülcelâl'e O'nu görüryormuşçasına ihlasla
Tükendi
Müslümanların yanlış değerlendirdikleri hadiselerden biri de bu noktada ortaya çıkıyor.İman edip salih amel işleyen bir Müslüman,dünya hayatında sıkıntıya uğramayacağını,direnmeyeceğini,belalara müptela olmayacağını sanır.İşte bu yanılgı,İslami hayatı değerlendirmede de bizleri ters bir istikamete yönlendiriyor.İbni Kayyim 'el-İbtila' adlı risalesinde bu hususa özellikle işaret eder.....
Tükendi
Hamd alemlerin Rabbi oan Allah'a... Salat Allah'ın yüce resulüne, selam temiz ehli beytine ve onlara tabi olanlara olsun. Üstad Bediüzzaman: "En büyük hakikat imandır, imandan sonra namazdır." diyor. İmanı doğru anlamadan namazı gereği gibi kılmadan gerçek anlamda müslüman olmak veya Allah'ın istediği gibi müslüman olmak mümkün değildir. Biz bu çalışmamızda imanın ve namazın anlamı üzerinde durmaya çalıştık. Namazın nasıl klınacağını irfanı boyutu ile birlikte anlatırken, namazın manevi kazanımlarının ne
Tükendi
Oruç; insanın eylem hâlinde olduğu tüm günü, hayatını durdurarak geçirmek değil, hayatın içindeki kirli ve çirkin şeylere karşı kendini tutarak, gününü ?İmsak' hâlinde geçirmeye çalışmaktır. Oruç; ağzı hem yeme-içmeye hem de kötü ve yalan söz söylemeye karşı tutmak; gözü, beyni bulandıran ve kalbi kötü arzulara yönlendiren görüntülere karşı tutmak; kulağı, haram kapsamına giren her türlü sese karşı tutmak; eli, kaba kuvvete ve çalıp-çırpmaya karşı tutmak; zihni, bütün çirkin düşüncelere karşı tutmaktır. Hâ
Tükendi
İnsan secde etmeye anne rahminde başlar, namaz insan olma ve insan kalmanın tecellisidir . Namaz yaratanın yarattığını, yarattığı gibi görme arzusuna liyakatin bir antrenmanıdır. Namaz kuru bir antrenman, zoraki bir görev, farkındalıksız bir alışkanlık değil, ancak haşyetle, huşu ile; bilinmez gizemine dahil olmanın, kozmik bilincinde var olmanın uygulamalı deneyimini, miraç eylemenin yüce bir algılamasıdır. Salih kişi oluşun talimi ve terbiyesidir. Istırap tatili, meserret mesaisidir. Namaz tüm çevre şartl
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 446 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6