Kuzey Afrika´nın el-Ezher´i olan Tunus´taki Zeytune Üniversitesi´nin şeyhi (rektörü) ve Tunus genel müftüsü, mücahid ve müceddid bir alim olan Muhammed et-Tahir b. Aşur´un İslam Hukuk Felsefesi adlı eserinin Türkçe´ye kazandırılması, ülkemizde İslam´ın ve özellikle İslam hukukunun hakkıyla bilinip tanınması istikametinde yeni ve önemli bir adımdır. İslam Hukuk Literatüründe mekasıdu´ş-Şeri´a (dinini talimat ve hükümlerinin gayesi, gerekçesi) konusunu ele alan kaynaklar bir elin parmaklarını geçmez. Çünkü b

"İnsanları ilme teşvik ediyorum. Çünkü insanlara doğru göstercek tek rehber odur. Ancak bu hususta kadınları daha muhtaç gördüm. Zira onlar ilim mühitinden uzak oldukları gibi, heva ve heveslerine daha düşkündürler. Çünkü bir kız çocuğu evin iç odasında, kendisine Kur'an telkin edilmeden, hayızdan temizlenmeyi bilmeden, namazın erkanını öğrenmeden ve evlenmeden önce evlilik hukukundan haberi olmadan büyür.çoğu zaman, annesinin, hayızdan gusulu, çamaşır gününe tehir ettiğini görür; hamama peştamalsiz girer;

Arka Kapak Yazısı Merhum Abdülvahhab Hallaf´ın bu eseri, adından da anlaşıldığı gibi İslâm´da yasama (et-Teşrî), yargı (el-Kadâ) ve yürütme (et-Tenfîz) kuvvetlerini ele alıyor. Eser küçük hacmine rağmen önemli, orijinal bilgileri içermektedir. Yasama, yargı ve yürütme kuvvetlerinin mahiyetini, tarihi gelişimlerini ön planda tutarak konular işlenmiştir. Bu kuvvetleri üç merhalede ele alan Hallaf, birinci merhaleyi Peygamber (s.a.v)´in dönemine tahsis etmiştir. Bu merhalede yasama, yargı ve yürütme kuvvetler

Elinizdeki derleme, herhangi bir hukuk sistemi için değere ve öneme sahip iki terimi öne çıkarmaktadır: makâsıd ve ictihad. Gelişen ve değişen toplumsal şartlara koşut olarak hukukun canlılığını koruyup gelişmesi içtihada; bu canlı gelişimin kanun koyucunun hedefleri doğrultusunda olması makâsıda riayete bağlıdır. Bu açıdan makasıd ve içtihad biri diğerinden ayrılmayacak ölçüde birbirini gerektiren bir gerçekliği göstermekte;somut hukukî olay ve işlemin yaşandığı bağlamda soruna muhatap olan hukukçunun,ka

İnsanoğlunun dünya ölçeğindeki en önemli geçit noktalarından birisi de evlilik mevzuudur.Öncesiyle ve sonrasıyla insan hayatında pek çok değişime sebep olacak olan bu mühim hadise üzerinde çok ciddi çalışmaların ve etraflı araştırmaların yapılması gerekmektedir. Mutlu bir toplumun temel taşını teşkil edecek olan bu mutlu ailenin teşekkülü hususunda ne kadar itina gösterilse yeridir.Zira bunun karşılığı hem bu dünyada ve hem de ebedi alemde mesut ve bahtiyar olmaktır, iki cihanda da aziz olmaktır.Eğer bu me

Jeder verheiratete Mann bzw. jeder Mann, der vorhat zu heiraten, ist islamrechtlich verpflichtet, sich Wissen uber den Glauben, gottesdienstliche Verrichtungen, die Teil- und Ganzwaschung, die Menstruation, das Wochenbett, die nicht menstruelle Blutung, die islamische Frauenbekleidung und andere frauenbezogene religiöse Bestimmungen, anzueignen und es seiner Ehefrau zu vermitteln. Private und familiäre Angelegenheiten, uber die man nicht mit jedem offen sprechen kann, wurden in diesem Buch in Form von Frage

Yarattıklarının ihtiyaçlarını bilen Allah (c.c), haram ve sakıncalı yollara düşmeden nimetlerinden faydalanmamızın imkânlarını hazırlamıştır. Gerçekte, kişi helâl sınırı içinde kalarak hayatın her alanında doyuma ulaşabilmektedir. Ancak, insan düşünce ve davranışları ilâhî kaynaktan ve peygamberlerin uyarılarından uzak kaldıkça çok kere içki, uyuşturucu kullanımı ve fuhuş gibi kendini felâkete sürükleyen aşırı zevk ve eğlencelere kaptırmaktan geri kalmamıştır. Bu aşırılık ve taşkınlıklar ise, mutlaka bir ta

Müslüman toplumlarda dinî meseleler konuşulurken, tartışılırken hatta soru cevaba konu olurken kulaklarımızın çok aşina olduğu ve sıklıkla duyduğumuz kelimelerden biridir ihtiyat. Allah (c.c.)a ve âhiret gününe inanan Müslüman insanlar için dinî yaşantıda hassasiyet göstermek olması gereken bir durumdur. Bu hassasiyet çoğu kere dinî hükümler konusunda kesin bilgi bulunmayan durumlar ya da meselelerde daha da belirginleşir. Bunun en önemli nedeni Hz. Peygamber (s.a.v.)in hadisinde buyurduğu açıkça belli olan

Daha önce Tahir Olgun´un Divan Edebiyatının Bazı Beyitlerinin İzahına Dair Edebi Mektuplar ve Çilehane Mektupları isimli iki eserini yayımlamıştım. Bunun üzerine Akçağ´ın sahibi Ahmet Hikmet Ünalmış, onun Müslümanlıkta İbadet Tarihi isimli eserini de basmak istediğini söyledi, bizim yayına hazırlamamızı teklif etti. Biz de, her türlü sorumluluğu üstüne almakşartıyla kabul ettik. Eserin ilk baskısını esas alarak, imlasını günümüze uyarladık, dilinde kısmi birsadeleştirmeye gittik, dipnotları düzenledik. Eser

İlmihal, müslümanların Cenab-ı Allah (c.c.) ile, diğer müslümanlarla, diğer insanlarla, bütün yaradılmışlarla olan ilişkilerini düzenleyen rehber, yol gösterici kitaplara verilen adi davranışlarımızın düzgün ve arzu edilene uygun şekilde gerçekleşme yollarını gösteren el kitaplarıdır. Günümüzde memleketimizde bu vazifeyi gören merhum Ömer Nasuhi Bilmen´in Büyük İslam İlmihali adlı eseridir. Kaleme alındığından beri büyük bir rağbet görerek evlerimizin başucu eserlerinden olmuştur. Bu durum da çok tabiidir.

x

Temel esasları Kur´an ve Sünnet tarafından belirlenmiş daha sonra da ihtiyaçlar ölçsünde müctehit hukukçularca geliştirilerek Müslüman toplumların hukuk düzeni olarak asırlar boyunca yürürlükte kalmış bulunan İslam Hukuku haklı olarak batıda ve doğuda bilimsel çevrelerin büyük ilgisini çekmiştir.

Cennete kimler koşar?Öncelikle peygamberler.Ya sonra? Sahabiler, yani Peygamberimizin arkadaşlarıOndan sonra da diğer inananlar Bu kitapta sahabilerin en meşhurlarından cennetle müjdelenen on sahabi anlatılıyor. Peygamber Efendimiz, hayattayken onları ayrı ayrı, Siz cennetliksiniz! diye müjdelemiş.Peki bu sahabiler kimler? Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali, Talha bin Ubeydullah, Zübeyir bin Avam, Abdurrahman bin Avf, Sa`d bin Ebi Vakkas, Ebu Ubeyde bin Cerrah, Said bin Zeyd. Bu büy

İnsan topluluklarının nüvesini oluşturan aile müessesesinin insanlığa sunduğu en değerli armağan, küçüklerdir. Bu armağanın ana rahmine düşmesinden itibaren ailesine ve toplumuna önemli görevler yükleyeceği de aşikardır. Ancak, insanlığın tarih boyunca bu konuda gösterdiği titizliğin maalesef hep aynı ölçü ve değerde olmadığı da bir gerçektir. Özellikle sanayi devriminden sonra bu alanda meydana gelen gelişmeler, insanlığı konuyu daha ciddi biçimde ve çok boyutlu olarak ele almaya yöneltmiştir. Bu çerçev

İnancını yaşamak isteyen gençlere özel... * Allah´ı neden göremiyoruz? * Melekler nasıl varlıklardır? * Peygambere neden ihtiyaç vardır? * Öldükten sonra dirilmek aklen mümkün mü? * Niçin ibadet etmeliyiz? * Namaz kılmaya ne zaman başlamalı? * Bir Müslüman nasıl olmalı? Her gencin el kitabı...Öğrencilere Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi derslerinde kaynak bir eser...

Elinizdeki çalışma, değişik zamanlarda yaptığımız inceleme ve araştırmalardan oluşmuştur. Bunların büyük çoğunluğu ilmi dergilerde ve günlük gazetelerde yayınlanmıştır. Pek azı ilk kez bu çalışmada yer alıyor. İlmi dergilerde yayınlanmış olan yazıların nerede yayınlandığı, çeşitli bilimsel toplantılara sunulan bildirilerin hangi toplantılarda sunulduğu ilgili yerlerde belirtilmiştir. Çalışmayı dört kısıma ayırdık. Birinci Kısım´da fıkıh soruları ve sorunları sunuluyor. Fıkıh sorunları bölümü, ilmi dergiler

Fıkıh Usûlü, İslâm hukukçularının içtihad ve delil çıkarmak için koydukları bir esas olup dini anlamada ve kanun koymada kılavuz olan bir ilimdir. Bu açıdan İslâm´ın hukuk metodolojisidir. Yazar bu ilmi ana hatlarıyla ortaya koymakta ve yönteme ait kavramların uygulamaları üzerine yoğunlaşmaktadır. Yazar sahasının temel eserlerini incelemiş ve bu ilmî mirasın günümüz için önemli yönlerini ön plana çıkarmıştır.