Cahil toplumlarda tarih tekrar eder. Gelişmiş toplumlarda tarih tekrar etmez. Onlarda her şey yeniden başlar, her an yeni bir şey yapılır. İnsan bilmeden bir iş yapamaz. Bilginin başı okumaktır. Bilgi iyidir, bilginin kötüsü olmaz. İnsan bilgiyi iyi veya kötü kullanabilir. Bundan dolayı insan iyilik için yetişmelidir.anılır, çünkü varlıksal bir nesnelliği, açıklaması, kavramı ve anlamı vardır. Cehalet olumsuzluktur, yokluktur, nesnelliği, ne'liği açıklanamaz ve kavramı da yoktur. Öyle ise cehaleti tahsil e

Evlilik Ailenin önemi Evliliğin faydaları Evliliğe Hazırlık Yuva kurarken dikkat edilecek hususlar Eşlerin seçimi İdeal bir hanım örneği Nasıl bir damat? Evlilik teklifi Düğün hazırlığı Mehir Zifaf Örnek bir evlilik Akıllı davranmak Şakalaşmak Dindarlık Cömertlik Sadakat İtaat Hizmet İffet İsraftan kaçınmak Çocukları iyi terbiye etmek Mutsuzluk sebepleri Çocuklara karşı görevler Ana babaya karşı görevler

Sahabi, gönlü iman nuru ile dolu olarak Allah'ın Sevgilisini bir kerecik gören, yahut Kâinatın Efendisi tarafından bir an görülmüş olandır... Bizzat Resûlullah'ın: "Benim ashabım, yıldızlar gibidir; hangisine uyarsanız, doğru yolu bulmuş olursunuz!" buyurduğu büyük insanlar. Sahabi, derecede nebiler ve resullerden sonra insanoğlunun en üstün ve en ileri tabakası olduğu gibi, kendi içinde de derece derece ve tabaka tabaka... Onlar, Kâinatın Efendisi tarafından hususi bir ölçü ile kendilerine tayin olunan

Gönül dünyâmızı aydınlatanlar; Velîler, Allah dostları, erenler. Hz. Peygamberin mânevî vârisleri. Yaşadıkları devirde, hayatları ve davranışlarıyla örnek olanlar. Vefatlarından sonra ise sözleri, eserleri, menkıbeleri ve şiirleriyle asırların ötesinden tâliplerine, sevenlerine ışık saçanlar. Elinizdeki kitapta, işte bunlardan 70 tanesine yer verildi. Onların kısa hayat hikâyeleri, menkıbeleri sâde ve anlaşılır bir üslûpla dile getirildi. Önce ilk sûfiler anlatıldı. Gazâlî ve İbn Arabî gibi kitap yazan müel

Onlar, kainatın ve insanın yaratılışındaki sırları açan Kur'an'ı, Hz. Peygamber'in (a.s.m.) dilinden ayet ayet işittiler ve iman ettiler. Hz. Peygamber'in (a.s.m.) "ashabım" diye sevdiği bu insanlar kimlerdi? Onların da bizim gibi zaafları, tereddütleri, korkuları, sevinçleri, aşkları, düşmanlıkları yok muydu? Birbirinden çok farklı yaratılışta olan bu insanlar, nasıl aynı davanın etrafında kenetlendiler ve sonraki asırlarda gelecek olan bütün insanlar için değişmez birer rehber oldular? "Sahabe Hayatınd

Onlar, kainatın ve insanın yaratılışındaki sırları açan Kur'an'ı, Hz. Peygamber'in (a.s.m.) dilinden ayet ayet işittiler ve iman ettiler. Hz. Peygamber'in (a.s.m.) "ashabım" diye sevdiği bu insanlar kimlerdi? Onların da bizim gibi zaafları, tereddütleri, korkuları, sevinçleri, aşkları, düşmanlıkları yok muydu? Birbirinden çok farklı yaratılışta olan bu insanlar, nasıl aynı davanın etrafında kenetlendiler ve sonraki asırlarda gelecek olan bütün insanlar için değişmez birer rehber oldular? "Sahabe Hayatınd

Onlar, kainatın ve insanın yaratılışındaki sırları açan Kur'an'ı, Hz. Peygamber'in (a.s.m.) dilinden ayet ayet işittiler ve iman ettiler. Hz. Peygamber'in (a.s.m.) "ashabım" diye sevdiği bu insanlar kimlerdi? Onların da bizim gibi zaafları, tereddütleri, korkuları, sevinçleri, aşkları, düşmanlıkları yok muydu? Birbirinden çok farklı yaratılışta olan bu insanlar, nasıl aynı davanın etrafında kenetlendiler ve sonraki asırlarda gelecek olan bütün insanlar için değişmez birer rehber oldular? "Sahabe Hayatınd

Ahirete imanın odak kelimesi, ilahi adalettir.Zalimin zulmüne karşı mazlumun Allahı vardır.Sınav sırrının gereği olarak bu dünyada yüzde yüz gerçekleşmeyen adalet ahirette gerçekleşecek ve haklar iade edilecektir. Ahirette imanın ikinci odak kelimesi hesaptır.Ahirette ilahi adalet divanında herkes yaptığının hesabını verecek ve karşılığını görecektir.Ahirette imanda yüce Allah'ın sevgisini kazanmak, cennet ve cehennemi hak etmek üzere üç temel unsur vardır.Bu üç unsur, iyiliklere yönelten kötülüklerden cay

Rivayetlere göre Züleyha, hayânın sembolü hükmünde olan Hz. Yusuf'a yaklaşmak ve arzusunu tatmin etmek için yaklaştığında etrafındaki putların üzerini örtmüştür. Olgunluk çağının akabinde muhakeme yeteneği verilen Hz. Yusuf, neden böyle yaptığını sorduğunda; "putlardan utandığım için" demiştir. Züleyha. Yusuf Peygamberin sözleri ise yıllar, asırlar geçse de önemini asla yitirmeyecek tarzdadır. "Sen sahte ilahından hayâ duyuyorsun da, ya ben Rabbimden nasıl hayâ etmeyeyim?" Dört duvar arasında yalnız old

Onlar birbirlerine uykudan kalkıp gece namazı kılmayı, farklı durumlarda sıla-i rahimi, selâmı yaymayı, yemek yedirmeyi, fakir ve çaresizlere, yetimlere acımayı, Müslümanların işlerini görmeyi, yeme içmede, giyinmede, evlenmede, harcamada, hayırlara koşmada tevazu ve gösterişsizliği, emri bilmaruf ve nehyi anil-münkeri tavsiye ederlerdi. Hayırlı işlere koşmayı, tamahkârlığın kötü akıbetinden sakınmayı, hakkı ve sabrı öğütlerlerdi." İlk nesillerin İslâm'ı nasıl yaşadıkları başlıca şu özelliklerde kendini gös

O ana kadar her şey sıradandı onun için...Bütün bir hayatı öylesine yaşıyor, dünya deyince sadece kendisini, kendi hazlarını ve tutkularını biliyordu.Ama bir gün, bir insan çıktı karşısına ve her şey değişti. Bir sûfî miydi acaba onu değiştiren, yoksa Rahmânın bir lütfu muydu onu gerçeklerle tanıştıran?Bilmiyordu...Bildiği tek şey, artık bambaşka bir insan olduğuydu.Gönül denizine bir yol açılmıştı artık nihayet.Dur yoktu, durak yoktu...İbrahim Bazın kaleminden Sûfî, işte bu yolculuğun öyküsünü anlatıyor...

Bu çalışmadaki amacımız, isminden de anlaşılacağı gibi; Kurandaki bireysel sorumluluklarımızı hatırlatmanın yanı sıra, bu sorumlulukların ötelenmesi ve savsaklanması halinde bizi nasıl bizi nasıl bir sonucun beklediğine dikkat çekmektedir. Din: yaşamakta olduğumuz hayatta bize lazım olan ve kendisine uyulması, buyrukları doğrultusunda yaşanılması gereken bir olgudur. Zira ahrette yakin hâsıl olacaktır ( her şey ayan beyan ortaya çıkacaktır) ve bu dünyada inkâr edenler bile inanmak zorunda kalacaktır. İşte b

Hz. Peygamberin tavsiyeleri kapsamlı ve çeşitlidir. Bu küçük kitapçık, sevgili Peygamberimizin babalar, çocuklar, ana-babaya iyilik etmek; selamlaşmak, hasta ziyareti, cenazeye katılmak, komşu hakları, yolda takınılacak edep gibi müslüman'ın müslüman üzerindeki hakları konularındaki tavsiyelerini içermektedir. Ayrıca bir Müslüman'ın bir gününü ve hayatını kapsayacak şekilde Allah'a ibadet ve tâat içerisinde geçirmesine yol açacak zikir ve dualarla ilgili olarak Hz. Peygamberin tavsiyelerini de bu kitapçığın

dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm * hastalıkla tabiat arasındaki büyük tezadı anlıyorum. bu, bir bahçeden hastahaneye girerken ve bir hastahaneden bahçeye çıkarken en çok hissedilen şeydir * mizacıma zıt ihtarlar yapan doktorlara kızıyordum. hepsinde aynı kusuru buluyordum: tedavilerinde hastanın psikolojisine yer vermemek * her şey bana çok yeni ve garip görünüyor. hele koku. hastahane hayatı dışarıdan yalnız bir koku ile ayrılıyor. bu koku hastahanenin ruhudur

Aile gerçek bir nimettir. İçinde feyz ve bereketin, hayr ve güzelliklerin yaşandığı bir yuva için nimet, baba için nimet, dede, nine için nimet, çocuklar için gerçekten büyük bir nimettir. Çocuğu mutlu etmek için alınan hiçbir oyuncak, hiçbir hediye, onun karşılıklı sevgi, hürmet ve merhamet üzerine kurulmuş, İslam nuruyla aydınlanmış, ahlaki güzelliklerle dolu, edeb ve terbiye ile zinetlendirilmiş bir yuvada dünyaya gelmesinden, böyle bir yuvada filizlenip yetişmesinden daha kıymetli olamaz. Bir anne ve

Peygamber Efendimizle başlayan iman yürüyüşü nesiller boyunca devam ede geldi. Her nesil bu dinin yaşanması ve bir sonraki nesle aktarılması için elinden gelen gayreti gösterdi. Böylece İslam, elden ele, dilden dile, gönülden gönüle bize kadar ulaştı. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Bir kimsenin hidayetine vesile olmak, üzerine güneşin doğduğu ve battığı her şeye sahip olmaktan daha hayırlıdır."

İnsanlık ciddi bir bunalım ve ruhsal bir çöküntü içindedir. Ruhsal patlamalar, ekonomik dengesizlikler, bunların meydana getirdiği toplumsal kokuşmuşluk ve dağılma... Böylesi bir kaos ortamında insan bugün dünden daha fazla "Hayat Veren Çağrı"nın "Kur'ân'ın aydınlığına, rehberliğine muhtaçtır. Hayatın çeşitli alanlarıyla ilgili problemlerin, yaşadığımız çağın kendine has sorunlarının üstesinden gelebilmemiz ancak ve ancak doğrudan Hayatın Kitabı Kur'ân'a yönelmemizle mümkün olacaktır. Kur'ân'ın insanı "eşr