Masallar kitaplarla tanışmanın ilk adımıdır! Masallar yardımıyla çocuklarımızın hayal güçleri gelişirken, doğruyu ve yanlışı ayırt edebilmeleri de kolaylaşır. 'Çilek Kokan Masallar' adlı kitabımızı, çocuklarımızın okumayı daha da sevmeleri için kokulu olarak hazırladık. İyi eğlenceler!

İrlandalı oyun yazarı, romancı, kısa öykücü ve şair olan Oscar Wilde’in ölümünün üzerinden yüz yıldan fazla bir zaman geçmesine rağmen, tüm dünyada hâlâ severek okunuyor. Okurken hüzünlendiriyor, düşündürüyor ve an geliyor bu kadar olmaz dedirtiyor. Kendinizden çok şey bulacağınız sekiz öyküsünden oluşan bu kitabı keyifle okuyacaksınız.

O gün, Arel’in canı çok sıkılıyordu. Sanki dünyanın en uzun ve en sıkıcı günüydü! Ne yaparsa yapsın, bir türlü can sıkıntısı geçmiyordu. Sonunda dışarı çıkıp biraz hava almaya karar verdi ve...Arel’in en sıkıcı günü, bir anda hayatının en eğlenceli gününe dönüştü! Peki ama nasıl?Hayalgücü ve yaratıcılık üzerine harika bir hikaye!

Miyu, kitap okumayı çok seviyor, günlerini kitap okuyarak geçiyordu. Miyu kitap okumayı sevdiği kadar, etrafı keşfetmeyi de seviyordu. Uzun yürüyüşlere çıkıyor, her defasında keşfedilecek ilgi çekici şeyler buluyordu. Bir gün dolaşırken Miyu’nun gözüne bir şey takıldı... Küçük bir kitabevinin kapısında “Yardımcı Aranıyor!” yazıyordu. İlanı görünce Miyu kuyruğunu heyecanla sallamaya başladı. Yoksa Miyu hayallerindeki işi mi bulmuştu? Kitaplar, hayalgücü ve arkadaşlığın önemini anlatan çok tatlı bir hikâ

Uzak ülkenin birinde, tüylü, kocaman bir mamut, upuzun bir uykudan uyandı ve kendini kocaman bir şehrin ortasında buldu! Buz devrinden gelen bu misafir, uçakları tuhaf kuşlar sanıyor, otomobillerin parlak böcekler olduğunu düşünüyor, mağara insanlarının tuhaf bakışlarına ise hiçbir anlam veremiyordu. Peki ama diğer mamutlar neredeydi? Yeni bir yere alışmak ve yeni arkadaşlar edinmek üzerine eğlenceli bir hikâye minik okurlarımızı bekliyor.

Bir zamanlar uzak ülkelerin birinde, Sindirella adında çok güzel ve iyi kalpli bir kız yaşarmış. Sindirella’nın üvey annesi ve iki üvey kız kardeşi varmış. O, üvey annesi ve kız kardeşlerini çok sevse de onlar bu güzel kızla dalga geçer, evin bütün işlerini ona yaptırırlarmış. Külkedisi diye seslenirlermiş Sindirella’ya… Amaaaaa bilmedikleri bir şey varmış: Mutsuz Sindirella’nın hayatı ülkenin iyi kalpli prensinin bir balo düzenleyeceğini duyurmasıyla değişecekmiş…

Lang Masalları, nesillerdir çocukların çok sevdiği hikayeleri bir araya getiriyor. Şair, romancı, edebiyat eleştirmeni ve ünlü bir masal koleksiyoncusu olan Andrew Lang, sadece Britanya’dan değil, Batı ve Orta Avrupa’dan, İskandinav ülkelerinden, eski Yunan dünyasından ve hatta Arap medeniyetinden ve Uzak Doğu kültüründen klasik masalları bu derlemesinde topluyor.

Lang Masalları, nesillerdir çocukların çok sevdiği hikayeleri bir araya getiriyor. Şair, romancı, edebiyat eleştirmeni ve ünlü bir masal koleksiyoncusu olan Andrew Lang, sadece Britanya’dan değil, Batı ve Orta Avrupa’dan, İskandinav ülkelerinden, eski Yunan dünyasından ve hatta Arap medeniyetinden ve Uzak Doğu kültüründen klasik masalları bu derlemesinde topluyor.

Lang Masalları, nesillerdir çocukların çok sevdiği hikayeleri bir araya getiriyor. Şair, romancı, edebiyat eleştirmeni ve ünlü bir masal koleksiyoncusu olan Andrew Lang, sadece Britanya’dan değil, Batı ve Orta Avrupa’dan, İskandinav ülkelerinden, eski Yunan dünyasından ve hatta Arap medeniyetinden ve Uzak Doğu kültüründen klasik masalları bu derlemesinde topluyor.

Bu bir masal kitabı.Evet masal; hani şu bir dilek dilenen, ağaçların ve hayvanların konuştuğu, bulutlara seyahat edilen masallardan… Yalnız şimdiden söyleyelim, bildiğiniz masallara pek de benzemiyor; prensesler, beyaz atlı prensler, kötü cadılar yok bu masalda. Peki ne mi var? Birkaç kez ağaca, ardından bir sokak köpeğine, sonra bir kediye ve sonunda da bir buluta dönüşen bir kızın hikâyesi.Bu bir macera kitabı.Evet macera. Yaşadığımız dünyanın güzelliklerini daha yakından görebileceğimiz; içinde karı, yağ

Şükredecek o kadar çok şey var ki... Bunları görmek, mutluluğun da anahtarını ele geçirmektir. Hele bir de bu anahtarlara küçük yaşlarda ulaşılırsa...

Şükredecek o kadar çok şey var ki... Bunları görmek, mutluluğun da anahtarını ele geçirmektir. Hele bir de bu anahtarlara küçük yaşlarda ulaşılırsa...

Şükredecek o kadar çok şey var ki... Bunları görmek, mutluluğun da anahtarını ele geçirmektir. Hele bir de bu anahtarlara küçük yaşlarda ulaşılırsa...

Şükredecek o kadar çok şey var ki... Bunları görmek, mutluluğun da anahtarını ele geçirmektir. Hele bir de bu anahtarlara küçük yaşlarda ulaşılırsa...

Bal seven tüylü bir ayı, kükreyen koca yeleli bir aslan, zıp zıp zıplayan bir kanguru ve diğer orman dostlarımız bu kitapta hayat buluyor! Ormanda pofuduk bir gezinti seni bekliyor. Minik parmaklar bu ormana tekrar tekrar dokunmak isteyecek! Merak, keşif ve dokunsal deneyim içerir. Duyguları fark etmek, kabul etmek, yönetmek zordur. Her yaştan insana "Bazen olur böyle ama bir yolu var kalbinde!" dedirten, duygulara yön vermekle ilgili farkındalık kazandıran sıcacık hikayeler sizi bekliyor. Serinin dö

Üzüntüyle Baş Etmeyi Sarı Bir Balonla Anlatmak Mümkün Mü? Klinik Psikolog Mehmet Teber'in kaleminden "Bazen Olur Böyle" serisi, soyut olan duyguları metaforik bir anlatımla somutlaştıran, mini zarflarıyla interaktif okuma sağlayan hikayelerden oluşuyor. Duyguları fark etmek, kabul etmek, yönetmek zordur. Her yaştan insana "Bazen olur böyle ama bir yolu var kalbinde!" dedirten, duygulara yön vermekle ilgili farkındalık kazandıran sıcacık hikayeler sizi bekliyor. Serinin dördüncü kitabı "Biraz Üzüldüm Sa

Ninelerden torunlara geçen masal anlatma geleneği, çocukluğumuzun unutulmaz anlarındandır. Dinledikleri masallarla diyardan diyara gezen, dünyanın türlü halleriyle tanışan çocuklar büyüdüklerinde de bu hikâyeleri kendi çocuklarına anlatırlar. Sabahat Akkiraz da çocukluğunun unutulmaz anlarından olan bu masal anlatılarını daha fazla çocuk okusun, dinlesin diye kaleme aldı. Sıcacık anılardan kopup gelen Happa Nine'nin Masalları Sabahat Akkiraz'ın dediği gibi "Tıpkı sevgi gibi, ekmek gibi, türkü gibi çoğalsın

Kepçe, dedektif olmaya kararlıydı. Bu konuda şüphe ettiği Profesör Çorapsöküğünden bile yardım istemişti. Tam her şey yoluna girdi derken, esrarengiz bir adam olan BY PIRASA ortaya çıktı. İsmi gibi kendi de ilginç olan BY PIRASAya göre Dünyamız tehlikedeydi. Dünyayı kurtarmanın tek yolu, Profesör Çorapsöküğünün elindeki gizli formüle ulaşmaktı. Bu zor görevi ise, Kepçeden başkası başaramazdı. Heyecan dolu bir kitaba daha hazır olun. Macera kaldığı yerden devam ediyor

Çocuk olmanın birbirinden güzel yanları var; çocuk olmanın birbirinden zor yanları var. Bu hikayede, en güzel ve en zor yanlar birlikte yer alıyor. Selim, zor bir çocukluk geçiren tarafta çünkü hayatta en çok istediği şey diğer çocuklar için ulaşılması çok kolayken, onun için imkansız. O da kendince mutlu olmanın yolunu hayallerine tutunmakta buldu. İkinci el bisiklet satan dükkanın tam karşısı, onun için dünyanın en harika yeri; dükkanın kötü kalpli sahibi Canavar ve onun şımarık yeğeni Zakir'e rağmen...

Onların da bizim gibi hisleri var; mutlu olurlar, duygusal bağ kurarlar, ağlarlar, canları yanar. Yavruları olur, onları çok severler ve yavruları da en annelerine muhtaçtırlar. Yani kısacası onların da canı var. Ayışığı'nı okuduğunuzda, bazı insanların onlara karşı yaptığı canice davranışların, onların dünyasında nasıl bir tahribata yol açtığını göreceksiniz.