Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 459 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2
Safderun, alafranga, züppe ve entelektüel kavramları hem Osmanlı ve Türkiye batılılaşmasının/modernleşmesinin hem de bu sürecin içinde ortaya çıkan romanın önemli kavramlarındandır. Her bir tipolojinin kendine özgü özellikleri ve görünme biçimleri olsa da hayatın ve romanların içinde, özellikle alafrangaların, safderunlukla; züppelerin, ahlâksızlıkla ve entelektüellerin de karamsarlık ve kötücüllükle algılandığı/anıldığı da bir gerçek. Bu kitap, bu yaygın kanaati değerlendirmekle birlikte asıl olarak Türk r
“Elinizdeki eser, Tunus’taki Nahda Hareketi’ni kapsamlı bir biçimde ele alırken, 2011 Tunus Yasemin Devrimi sonrası siyasî bir harekete dönüşen Nahda Hareketi’nin yayılması, sürdürülebilirliği ve temsiliyeti açısından nasıl bir “sosyal hareket” olduğunu birincil kaynaklardan ortaya koyan ve Türkiye’de yayınlanan nadir eserlerden biri…” Prof. Dr. Ertan ÖZENSEL “Kuzey Afrika ile ilgili derinlemesine akademik çalışmaların az bulunduğu dönemde sahaya dönük ciddi bir çalışma olması, Ahmet Gökçen’in çalışmasını d
Tükendi
Kriminolojinin kurucusu olarak kabul edilen Cesare Lombroso tarafından kaleme alınan Suçlu İnsan, alanının ilk bilimsel çalışması olarak kabul edilmektedir. On dokuzuncu yüzyılın sonları ve yirminci yüzyılın başlarına denk gelen dönemde suçun nedenlerine dair Avrupa ve Amerika’da yaygın olarak kabul edilen düşünceleri temelinden sarsmayı başaran Lombroso, bu çalışmasında İtalyan mahkûmların baş, vücut, el, kol, yüz, bacak, deri gibi dış özelliklerini inceleyerek İtalyan askerlerle kıyaslamıştır. Elde ettiği
Günümüzdeki ilke ve kuralları belirlenmiş evlilik kavramı yaklaşık dört bin yıllık bir geçmişe sahip. Genel kanıya göre, evlenmenin ve aile kurmanın tarih boyunca temelde üç işlevi vardır: çocuk sahibi olmak, sosyal, ekonomik vb. konularda destek bulmak ve elbette sevgiyle gelen duygusal tatmin. Nedeni ne olursa olsun evlilik, dini kurumlar ve devlet tarafından da desteklendiği gibi toplum açısından da önemli bir dönemeçtir. Sonuç olarak bu kadar kutsanan ve üzerine titrenen bir kurumun oluşum aşamaları da
Tükendi
Ülkemizin her bölgesi çok farklı ve zengin geleneklere sahip. Bu zenginlikte evliliğe ilişkin ritüeller ve âdetler önemli bir yer tutuyor. Türkiye’de evlilik gelenek ve görenekleri, bölgelere göre benzerlik göstermekle beraber, pek çok farklı unsuru da barındırdığından hayli zengin. İnsanların bağlı bulundukları kültürlerin yapısına göre gelişen ve değişim gösteren bu geleneklerin bazıları varlığını sürdürürken bazıları çağın gereği yok olmaya yüz tutmuş durumda. Dünyada Tuhaf Evlilik Gelenekleri kitabının
Tükendi
Toplumların oluşumunda ve devamlılığında ortak tarih anlayışının önemi nedir? Toplumların kültürel, ahlaki, dinî ve siyasi birliktelikleri, tarihlerinin oluşumuna nasıl etki ederler? Tarih anlatılarının meşruiyet temelleri nelerdir? Toplumsal ortaklıkların ve tarih bilincinin bitmesiyle ortaya çıkar tarihbozumu. Tarih bozumunun ortaya çıkmasında küreselleşmenin etkileri nelerdir? Tarih oluşturacak malzemeden bir “ortak tarih”in oluşabilmesi için her şeyden önce bugünün insanlarında bir ortaklık kurma i
Eleştirel coğrafyanın önde gelen isimlerinden Neil Smith'in Eşitsiz Gelişim: Doğa, Sermaye ve Mekânın Üretimi başlıklı bu eseri tutkulu bir çalışmanın ürünü. Tezine Henri Lefebvre'in Mekânın Üretimi'nde bıraktığı yerden başlayan Smith, insan doğasından yapılı çevreye, kent ölçeğinden kolonyalizmin coğrafyasına ve emperyalizmin küreselliğine kadar uzanan soyut ve somut mekânlarda görülen, düşünülen, incelenen doğayı merkeze alıyor. Doğa, sermaye ve mekânı bir bütünsellik içerisinde inceleyerek, doğayı insana
16. yüzyılda İngiltere’de çeşitli fikir ve inanışların birleşiminden filizlenen ulus olma duygusu, yeşerdiği topluma katkılarıyla kısa zamanda komşu ülkelerin de dikkatini çekti. Bu duygunun neticesi olan milliyetçilik, Fransız ve Amerikan devrimlerine, uzun yıllar varlığını sürdüren faşist ve otoriter komünist rejimlere ve dünyada dengeleri yerinden oynatan birçok meseleye ön ayak oldu. Kültürden kültüre biçim değiştirse de milliyetçilik, Çin ve Japonya örneklerinde gördüğümüz üzere hemen her coğrafyaya nü
Türkiye’de kooperatifler üzerine çalışma yürüten antropologlar dışında sanki herkes için kooperatifler konuşulmuş, tartışılmış araştırılmış ve keşfedilmiş bir konu olarak toplumun bilgi dağarcığında ve arşivlerde yerini almıştır. Kooperatifleşme başı sonu herkes tarafından tahmin edilen çok bilindik bir hikâyedir âdeta. Bugün ise tam tersine kooperatifleri “bilindik” değil, “bilinmedik” kılan bir bakış açısına daha çok ihtiyacımız var. Globalizmin tüm dünyayı şiddetle kuşattığı, ulus devletlerin uluslararas
“Diplomalı işsizliğinin küresel bir sorun olduğu ve hatta gelecekte dünyanın gündemini daha fazla meşgul edeceği aşikâr. Ancak diplomalı işsizliğini bir politik kavrayış olarak sadece ‘küresel’ ve ‘kaçınılmaz’ sorun alanları torbasına atmak, yaşanan tahribatın toplumsal ve politik sorumluluğunu örtmek anlamına da gelir. Meselenin sadece yapısallığını ve ölçeğini öne çıkaran bu nevi yaklaşımlar sonuç olarak işsizliğin tekil olarak diplomalıların sorunu olduğu kanaatini yeniden üretir.” İşsizlik 2
Tükendi
“Kamusal alan... siyasal mücadelelerin kavga uğrağının berisinde, oluş, eylem ve etkileşim halinde bulunacak eyleyicilerin ortakduyularının, algı kategorilerinin ve yatkınlıklarının türediği; değerlerin sahiciliğinin, ortaklığının, farklılıklarının ve karşıtlıklarının sınandığı hem gerçek hem simgesel bir uzamdır. Bu anlamda kamusal alan, Meral Özbek’in ‘hem toplumsal yaşamın üretim koşullarından kaynaklanan toplumsal ilişkilerin yapılanma biçimi hem de bu koşul ve ilişkileri tecrübe etme, anlamlandırma
Türkiye, son yıllarda tarihinin en büyük beyin göçü dalgasını yaşıyor. Yalnızca geçtiğimiz beş senede, çoğunluğu yükseköğrenim görmüş genç kuşaktan on binlerce kişi yurtdışına yerleşme kararı aldı. Peki, bu insanları böylesi zor bir kararı vermeye iten sebepler neler? Ya gittikten sonrası? Aradıklarını bulabildiler mi, dönmeyi düşünüyorlar mı, neleri özlediler, neleri hiç özlemediler? Evrim Kuran, Onlar Göçtü Buradan’da Türkiye’nin her köşesinden 118 ülke, 728 kente dağılmış 3.253 göçmenle görüşere
Sekülerleşmenin sadece laiklik olarak ifade edilen siyasi boyutu değil dünyevileşme olarak ifade edilen toplumsal gelişimi birbiriyle tamamen ilgisiz değil ama farklı dinamiklere sahiptir. Sekülerleşmeyle ilgili yaygın literatür dünya tarihini sekülerleşmeye doğru akan evrimsel bir süreç olarak gösterir. Bu anlatı modernist tarihyazımının bir türevi olarak başrolünü sekülerleşmenin oynadığı bir film gibi anlatıyor her şeyi. Bu kitap, İslâm ve Sekülerizm üzerine var olan tezlerle hesaplaşarak sekülerizmi mer
“Çin’in ismini bile duymadığımız ücra bir şehrinde birdenbire ortaya çıkan küçücük bir virüs dünya çapında bir faciaya yol açtı. Kuşkusuz, bakterilerin küresel ölçekte birleşmesi Amerika kıtalarının keşfinden itibaren gerçekleşen bir vaka, ancak Covid-19’un köklü yeniliği siyasal, ekonomik, toplumsal, ekolojik, ulusal ve küresel krizlerin bileşimi olan bir megakrize yol açması oldu.” Dünyaca ünlü Fransız sosyolog Edgar Morin karşı karşıya olduğumuz salgının gezegene yayılmış Batılı paradigmanın, yani 16. y
Tükendi
“Dünyanın tüm alışveriş merkezleri cebimizde geziyoruz artık. Bir kredi kartı ve bir akıllı telefonla, istediğimiz an istediğimiz her şeye ulaşabiliyoruz. Peki bunun sonucunda ne oluyor? Çok basit; hastalanıyoruz. Bunun adı da aşırı tüketim hastalığı ve bana kalırsa günümüzdeki en tehlikeli hastalık boyutuna çoktan geldi bile. Fakat çoğumuz bu tehlikenin henüz farkına varamadık.” Tüketim kültürünün perisi, tükettikçe özel olacağımızı fısıldıyor kulağımıza, “imaj her şeydir” diyor. Daha özel, daha güzel,
Tükendi
Kapitalizm ve Pop Kültür adlı çalışma yazarın Armağan ve Minör Politika kitaplarının bir devamı niteliğinde. Armağan kapitalizmin işsizlik krizine yeni çıkış yollarını gösterirken, Minör Politika ise, bu noktadan itibaren meselenin toplumsal yönüne politik bir bakış açısı sunmaktaydı. Bu kitap ise, toplumlardaki ekonomik çelişkileri sergilerken, kapitalizmin kültürel açıdan popüler kültür alanına yaslandığını iddia ediyor. Kapitalizmin işleyişi bakımından Pop Art’ın modernliği ile Rönesans’ın geç dönemi ara
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 459 kayıt bulunmuştur Gösterilen 16-32 / Aktif Sayfa : 2