Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 603 kayıt bulunmuştur Gösterilen 480-500 / Aktif Sayfa : 25
Sarı Zeybek, Atatürk ün son 300 gününü anlatıyor. Bu kitapta, hastalığının 1923 e uzanan geçmişini, Atatürk ün tedaviye çocukça direnişini, son günlerindeki yalnızlığını, İnönü yle kavgasının perde arkasını, o ölüm döşeğindeyken başlayan iktidar kavgasını okuyacaksınız. Can Dündar, Atatürk ün tarifsiz acılarla ödülü son günlerini yaşayanların anılarından derledi. Ömrünün son döneminde uzak düştüğü dostlarından doktorlarına, baş ucundaki manevî evlatlarından her an yanı başındaki silah arkadaşlarına Atatü
Tükendi
Yirminci yüzyılın ilk yarısında büyük bir üretkenlikle dergilere yazdığı şiir, öykü, makale ve eleştri türü yazılarla Türk edebiyatı sahnesine adımını atan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, romanları, hikayeleri, denemeleri, oyunları ve anılarıyla, en önemli edeiyatçılarımız arasında yer alır. Üslup özellikleri bakımından Yakup Kadri´nin 1910´dan 1974´e dek verdiği eserler Türkçe´nin geçirdiği bütün evreleri yansıtır. Eserlerinin konu ve fikir zenginliği de dil özelliklerinin çeşitliliğinden aşağı kalmaz. Yakup Ka
Tükendi
Bu küçük kitap, XX. yüzyıl başlarında dünya tarihine damgasını vuran, Ulusal Kurtuluş Savaşı´nın ulu önderi Mustafa Kemal Atatürk´ü insan kişiliği ile tanımak ve daha iyi anlaşılmasına yardımcı olma düşüncesi ile hazırlanmıştır.
Tükendi
“Hangi Atatürk” sorularına Prof. Özdemir’den güncel bir yanıt! “İki Mustafa Kemal var: Ben Mustafa Kemal, biz Mustafa Kemal. Ben Mustafa Kemal, şu karşınızdaki geçici adam. (…) Onu yarın üç sene sonra, beş sene sonra öldüğü vakit, götürüp toprağa ve unutmaya terk edeceksiniz. Bu fani Mustafa Kemal. Bir de ikinci Mustafa Kemal var. O ben değilim, sizsiniz. O ölmez
Tükendi
Tarihi gerçeklerin inanılmaz bir şekilde çarpıtıldığı ve Türkiye Cumhuriyeti´ne karşı bir saldırı aracı olarak kullanıldığı günümüzde, tarihe sahip çıkmak ve gerçekleri savunmak bir görev olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye´ye ve dünyaya gerçekleri tekrar tekrar haykırmak, duymayanlara ya da duymak istemeyenlere duyurmak, bu çok yönlü saldırıya set çekmenin bir yolu olarak görünüyor. Türkiye´ye karşı yürütülen saldırı kampanyasının en büyük hedeflerinden birinin Mustafa Kemal Atatürk olduğunu biliyoruz. Başk
Tükendi
Son zamanlarda Atatürk´e saldırmak âdeta bir meslek hâlini aldı. Bilgisayarın başına oturan yazıyor, çiziyor, sallıyor. Devir değişti, bir zamanlar solcu olmak modaydı, şimdi onun modası geçti; Atatürk´e ve Türk Silahlı Kuvvetlerine hakaret etmek şimdi revaçta olan meslek. Ekmeklerinin nerede olduğunu gören kalem esnafı hemen keskin bir dönüş yaparak cephede yerini almakta gecikmedi. Atatürk´ü demokrasi düşmanı gösteren, ancak ABD askerinin işgali altında bulunan Irak´ta silahların gölgesinde seçim olunca,
Tükendi
Birinci Dünya Savaşı´nda yenilen Türkiye´nin 450 yıllık başkenti İstanbul, işgale uğradı. Bennett, bu işgalin ünlü İngiliz İstihbarat görevlisiydi. Savaşta Subay kalmadığı için onu yirmi yaşında Yüzbaşı yapmışlardı. Bennett, İstanbul´da beş yıl kaldı ve Türkiye´nin yakın tarihinde derin bir iz bıraktı. Atatürk´ün Samsun´a gidişinde, heyetin Boğaz´dan çıkış vizesini Bennett imzaladı. Türkiye üzerine yapılan hesaplara şahit oldu. Yunanlıların, Ermenilerin, Kürtlerin ve bilhassa Ortadoğu´nun üzerindeki İngiliz
Tükendi
Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusu, Atatürkçü düşüncenin teorisyeni ve pratisyenidir. Atatürk´le Türkiye Cumhuriyeti özdeşleşmiştir. Bu nedenle Türkiye´deki hemen bütün tartışmaların merkezinde Atatürk vardır. Ancak ülkemizde, insan sayısı kadar farklı Atatürkçülükler doğmuştur. Hangisi doğrudur sorusunun doğru cevabını vermek çok kolay değildir. Galiba Atatürk´ü en iyi yine Atatürk bilir ve anlatır diye düşündük. İşte bu noktadan hareketle 1906 yılından başlayarak 1928 yılı dahil Atatürk´ün ağzından
Tükendi
Atatürk Kimdir? Bu gerçeği Atatürk’ün kendi anlattıklarından veya onunla görüşenlerin anı ve değerlendirmelerinden öğrenebiliriz. Atatürk’e dair her yazıda bu büyük insanın bir yönünü, bir özelliğini görmek mümkündür. O, bu özelikleri ile başlı başına bir tarih olan bir “büyük insan”dır. Denilebilir ki Atatürk’ün kişiliğini ve hayatını kendi elleriyle biçimlendirecek ve yükselterek görüş, düşünce davranışlarıyla yüzyılları aşacak ulusal ve evrensel değerde bir “büyük Türk”, bir “büyük insan” düzeyine ulaşmı
Tükendi
Yazar, Atatürk ve Türk Devrimi konusuna yıllarını vermiş bir akademisyen olarak bilgi ve birikimini ortaya koymanın kaçınılmaz bir görev olduğunu söylüyor. Bunu yaparken duygularını bir kenara bırakıp, olabildiğince nesnel olmaya özen gösterdiğini, doğruluğuna inandığı, ifade edilmesini bir tarihçi ve aydın sorumluluğu olarak gördüğü gerçekleri, hiçbir kaygıya yer vermeksizin özgürce ifade ettiğini, ifade ettiklerinin, Atatürk ve Türk Devrimi konusunda vardığı sonuç ve görüşler olduğunu okuyucularına anlatı
Tükendi
Bu çalışma ile amaçlanan; gençlerimizin milletimizin milli kültür değerlerini, Atatüek'ün bir lider, devlet ve düşünce adamı olarak bu değerlerimize getirdiği bakış açısını, ve Cumhuriyetimizin temel felsefesini oluşturan esasları anlama ve yaşatma bilinci oluşturmalarına yardımcı olmaktır.
Tükendi
Ülkemizde T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük konuları, İlköğretimden Yükseköğretime kadar bütün eğitim kurumlarında öğretilmektedir. Ancak bu ders ve konuların öğretimi geçekleştirilirken, dünyadaki benzer nitelikli ders ve konuların öğretimi sırasında benimsenmiş, çağdaş yöntemi teknik ve stratejilerin kullanılmadığı görülmektedir. Özellikle Atatürkçülük konularında, programlarda değer boyutunun dikkate alınmamış olması sebebiyle, istenilen sonuçların tam olarak alınması mümkün olamamaktadır. Bu durumu o
Tükendi
Atatürk´le varolan, Atatürk´ü duyan, Atatürk´le yaşayan, Atatürk´le dolu bir kuşağın çocuklarıyız. Büyük Atatürk´ün yaşadığı dönemler, Atatürk´ün yaptıkları, birer anı olarak kulaklarımızda... İlk yazmayı öğrendiğimiz gün, O büyük insanın adını yazdığımıda duyduğumuz sevinci ve kıvancı, şimdi O´nu daha yakından tanırken, yaptıklarını değerlendirirlen, büyüklüğünü duyuyoruz.
Tükendi
Sevgili okuyucu, bu çalışma, Atatürk´ün ülkenin geleceğini, güvenliğini, bağımsızlığını, bütünlüğünü korumakla görevlendirdiği gençlik için yazılmıştır. Çalışmanın amacı, Atatürk´ü kendi sözleriyle, kendi düşünceleriyle, kendi diliyle anlatmak, başkalarının kişisel yorumlarına, değerlendirmelerine başvurmadan tanımak ve tanıtmaktır.
Tükendi
Mustafa Kemal, bir diktatör müdür? Bazıları onu bir diktatör olarak kabul ederler, bazıları ise bu görüşü kesinlikle reddederler. İki tarafın da hakkı vardır. O, bir diktatör değildi, ama gerektiğinde diktatör gibi davranmasını bilmiştir. Onun kişiliği tarihteki diktatörlerin tipik özellikleri ile bağdaşmaz. Yönetimlerini koruyabilmek için zulmü seçen diktatörler vardır. Mustafa Kemal, sadece tek amacını gerçekleştirmek için diktatörce yollardan yararlanmıştır, bunu hiçbir zaman kendi kişiliği için yapmam
Tükendi
Bu kitabımızda sizlere Atatürk'ün yaşamını Atatürk Devrimlerini Atatürk'ün çeşitli konularda birer özdeyiş anlamını kazanmış olan sözlerini toplu olarak vermeyi amaçladık onun aziz hatırasına bir saygı ifadesi olarak sunuyoruz.
Tükendi
Atatürk, Dolmabahçe´deki yemekte Milli Eğitim Bakanı Mahmut Esat´ı sert bir dille eleştiren Dr. Reşit Galip´e, "Yoruldunuz, biraz dinlenseniz iyi olacak, buyurun istirahat edin!.." dedi. Bunun üzerine Dr. Reşit Galip "Burası sizin değil milletin sofrası, oturmak benim de hakkım..." karşılığını verdi. Atatürk, "Öyleyse biz kalkalım" diyerek masayı terk etti... Olaydan birkaç ay sonra Reşit Galip´in bir radyo konuşmasını dinleyen Atatürk, aynı sofrada, kulağına "Yann Milli Eğitim Bakanı´sın!" diye fısıldayaca
Atatürk'ün Bütün Eserleri'nin 22. cildi çıktı. Bu ciltte,19 Ekim 1927-1 Kasım 1929 tarihleri arasında yazılmış, 200'ün üzerinde belge yer alıyor: 1 Kasım TBMM'yi açış konuşmaları, Cumhuriyet Bayramı kutlamaları, İstiklal Madalyası vesikaları, itimatnamelerini sunan yabancı devlet adamlarına nutuklar, halkla konuşmalar, tezkereler... 22. ciltte yer alan, Türk Devrim Tarihi'mizde birer dönüm noktası teşkil eden dönemin bazı olayları üzerine belgeler ise şunlar: 1 Kasım 1927'de ikinci kez Cumhurbaşkanı
Atatürk´e dair her yazıda bu büyük insanın bir yönünü bir özelliğini görmek mümkündür. O bu özellikleri ile başlı başına bir tarih olan bir büyük insandır. Denilebilir ki Atatürk kişiliğini ve hayatını kendi elleriyle biçimlendirerek ve yükselterek görüş düşünce tutum ve davranışlarıyla yüzyılları aşacak ulusal ve evrensel değerde ve enginlikte seçkin bir büyük Türk, bir büyük insan, bir büyük düşünür düzeyine ulaşmıştır... Kısaca Atatürk´ü yaratan, bütün gücünü ve ilhamını Türk milletinden alan Atatürk´ün
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 603 kayıt bulunmuştur Gösterilen 480-500 / Aktif Sayfa : 25