Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 42 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kıymetli Okurlarımız! Allâh-u Teâla: ''Rabbinizden büyük bir mağrifete, bir de (bir Müslümana verilecek yerin) eni (bile) göklerle yerler (kadar geniş) olan yüce bir cennete (kavuşmak için yarışırcasına) koşuşun ki o, takva sahipleri için hazırlanmıştır. '' (Al-i İmran Sûresi:133) emr-i ilahisiyle cenneti kazanmamız gerektiğini bizlere bildirmiş ve: ''Kafirler için hazırlanmış bulunan o ateşten iyice sakının.''(Al-i İmran Sûresi:131) emr-i fermanıyla da cehennemden uzak kalmamızı bizlere emretmiştir. İşte
Tükendi
Dört kitaptan müteşekkil Osmanlıca Serisi'ne âit; BİRİNCİ KİTAP: OSMANLICI REHBERİ'dir ki, kaide bildirmeksizin en geç bir ay içinde Osmanlıcanın okunuşunu ve verilmiş misâllereâid kelimelerin yazılışını öğretir. İKİNCİ KİTAP: OSMANLICA İMLÂ REHBERİ olup Osmanlıcaya âit temel kaideleri apaçık bir tarzda misalleriyle öğretir, ÜÇÜNCÜ KİTAP: OSMANLICA İMLÂ LÜGATI'dır ki, günlük hayatımıza âit 20.000' e yakın kelimenin -son imlâ kaidelerine göre- yazılışlarını öğretir. DÖRDÜNCÜ KİTAP: OSMANLICA METİNLER REH
Dört kitaptan müteşekkil Osmanlıca Serisi'ne âit; BİRİNCİ KİTAP: OSMANLICI REHBERİ'dir ki, kaide bildirmeksizin en geç bir ay içinde Osmanlıcanın okunuşunu ve verilmiş misâllereâid kelimelerin yazılışını öğretir. İKİNCİ KİTAP: OSMANLICA İMLÂ REHBERİ olup Osmanlıcaya âit temel kaideleri apaçık bir tarzda misalleriyle öğretir, ÜÇÜNCÜ KİTAP: OSMANLICA İMLÂ LÜGATI'dır ki, günlük hayatımıza âit 20.000' e yakın kelimenin -son imlâ kaidelerine göre- yazılışlarını öğretir. DÖRDÜNCÜ KİTAP: OSMANLICA METİNLER REH
Dört kitaptan müteşekkil Osmanlıca Serisi'ne âit; BİRİNCİ KİTAP: OSMANLICI REHBERİ'dir ki, kaide bildirmeksizin en geç bir ay içinde Osmanlıcanın okunuşunu ve verilmiş misâllereâid kelimelerin yazılışını öğretir. İKİNCİ KİTAP: OSMANLICA İMLÂ REHBERİ olup Osmanlıcaya âit temel kaideleri apaçık bir tarzda misalleriyle öğretir, ÜÇÜNCÜ KİTAP: OSMANLICA İMLÂ LÜGATI'dır ki, günlük hayatımıza âit 20.000' e yakın kelimenin -son imlâ kaidelerine göre- yazılışlarını öğretir. DÖRDÜNCÜ KİTAP: OSMANLICA METİNLER REH
Dört kitaptan müteşekkil Osmanlıca Serisi´ne aid: - Birinci Kitab: Osmanlıca Rehberi´dir ki, kaide bildirmeksizin en geç bir ay içinde Osmanlıcanın okunuşunu ve verilmiş misallere aid kelimelerin yazılışını öğretir. - İkinci Kitab: Osmanlıca İmla Rehberi olup Osmanlıcaya aid temel kaideleri apaçık bir tarzda misalleriyle öğretir. - Üçüncü Kitab: Osmanlıca İmla Lügatı´dır ki, günlük hayatımıza aid 20.000´e yakın kelimenin son imla kaidelerine göre yazılışlarını öğretir. - Dördüncü Kitab: Osmanlıca Metinl
Tükendi
Eskişehir'deki gayretli kardeşlerimizden Şahver Hanımefendi, dini eğitim ve öğretim sahasındaki ciddi ve devamlı çalışmalarıyla tanınmış sâlihât-ı nisvandan örnek bir şahsiyettir. Malhatun Dostluk Çevre ve kültür Derneği bünyesinde yürüttüğü çeşitli kültür ve sanat faailetleri yanında, radyolarda Tasavvuf İslâm ahlâkı ve ibâdetler konusunda yaptığı değerli konuşmalar, her kesimden dinleyenler tarafından çok beğenilmiştir. Bir araya getirilmelerini hararetle teşvik ve tafsiye ettiğim bu güzel konuşmalar nih
Tükendi
İnsan hayatta iken, değeri karşılığında bazı organlarını vermeyi göze alabilir, bir böbreğini, gözünü kolunu, bacağını v.s... Ancak aklını asla!.. Akıl ve ruh sağlığı hiçbir değer karşılığında feda edilemez. İnsan, sahip olduğu herşeyi, hatta kendi varlığını bile ancak akılla idrak eder. Akıl gidince değil dünyayı, kâinatı verseler neye yarar; bilmeyecek, idrak edemeyecek olduktan sonra... Akıl ve ruh sağlığı kişinin kendisi, çevresi ve Tanrı'sı ile uyum içinde olmasına bağlı. Bunun asgarî şartı da bir olan
Tükendi
Son birkaç asırdan beri, İslâmî ilimlerin duraklama ve gerileme devrine girdiği bir gerçektir. Bunun doğurduğu cehalet ve taassub, bir de hased, menfaat, manevi nüfuz ve ikbâl arzusu olacaktır ki bazı gurup ve kişileri, diğer müslüman gruplarını küfürle itham etmeye sevketmiştir. Bunu yaparken dillerine doladıkları, küfür ve sapıklıkla vasıflandırdıkları fikirlerin aynı veya benzeri, iyi incelendiği taktirde, bizzat kendilerinde de mevcut olduğu görülür. İşte "ÎMAN-KÜFÜR SINIRI", bu önemli konuyu ele almak
Tükendi
Dinler tarihi araştırmalarından anlaşıldığına göre, dinin kendisiyle hiçbir ilgisi olmayıp da eski inanç ve dinlerden canlandırılıp ortaya çıkan inançlar, İslam dini için her dönemde toplumsal bir bulaşıcı hastalık olmuştur. Samimi ve gerçek İslam alimleri bu tip inançlarla her zaman mücadele etmişlerdir. İşte bu şahsiyetlerden biri de Mehmet Şemseddin Günaltay´dır (1883-1961). Son yüzyılın kayda değer devlet adamları arasında yer alan Günaltay´ın bu husustaki en önemli eseri Hurafattan Hakikate´ adı altınd
Tükendi
Yirminci yüzyılın büyük mutasavvıflarından biri olduğuna inandığım Ahmed Hilmî Ertem (k.s.) Hazretleriyle tanışma şerefine erişemedim. Ancak, kayınpederim Mehmed Bahar ve merhum Ahmed Zeki Tekin Bey'in sohbet anında kaydettikleri notların derlemesinden oluşan büyük külliyâtın ülkemiz insanlarının hizmetine sunulmasını çok arzu ediyordum. Elazığ'ın Palu kazasında medfun bulunan Mahmud Sâminî (k.s.) ve onun talebesi Osman Bedreddin (k.s.) Efendinin önce mürîdi daha sonraki Sâminî meşâyihinden olan Ahmed Hilmî
Tükendi
Halen, Medine'de ikamet eden üstadımız; Merhum Mehmet Akif Bey'in şiir üslûbunu zamanımızda devam ettiren nadir şiirlerden olup nesir sahasında da aynı başarısını çeşitli makale ve eserlerinde göstermiştir. Bu kitapta, bu üstad şâirin ve aruz tekniği, kullandığı dilin sarahat ve sadeliği, bilhassa yıllarca hasretini çektiğimiz, muhtacı bulunduğumuz aşk, vecd, ferâgat ve cihad rûhuyla coşan, kaynayıp taşan din anlayışını örnek tablolar ve yanık feryadlar hâlinde dile getirdiği görülecektir.
Tükendi
Bilindiği üzere resmi tarih, Osmanlı Hanedanına sistemli bir taaruz politikası uygulamış, karşı tarafa söz hakkı tanımayan ve tek yönlü değerlendirmelere dayanan bu faaliyet; yıllar boyunca bütün şiddetiyle devam etmiştir. Şu hususu hatırda çıkarmamak gerekirki Osmanlı Padişahları değerlendirlirken, aslında bu kimselerin şahsında materyalist batı medeniyeti ile insanî ve mü'min öz medeniyetimizin karşılaştırılması, bir başka ifadeyle iki medeniyetin hesaplaşması söz konusudur. Elinizdeki eser, toplumumuzun
İslâm dünyasında "huccetu'l-islâm" olarak tanınan İmam Gazzâlî, 1058-1111 yılları arasında yaşayan devrinin en büyük islam alimi, kelamcısı, eğitimcisi, fizolofu ve ahlâkçısıdır. "Eyyühe'l-Veled" Ey Oğul! İsmiyle hazırladığı bu ünlü risalesinde Gazzâlî; çocuğun ideal bir çevrede bulunduğunu farkederek, taklid yönünden çocuğa sadece büyükler gibi davranmanın gerekliliğini tavsiye ediyor ve tembihliyor. Şu kadar ki Gazzâlî, bu eserinde, çocuğun şahsında aslında vermek istediği terbiye modelini büyüğe de tatb
Tükendi
Burada anlatılanlar yönetici ile yönetilenler arasında gelişen ya da gelişebilecek hastalıklı etkileşimler ve sonuçları ile ilgilidir. Herhangi bir kişi ya da grup hedef alınmamıştır. Okuyucu bildiği, tanıdığı veya katıldığı grup ve yöneticiler üzerinde, burada verilen bilgi ve tahlillerle değerlendirmeler yapabilir. Bizim amacımız toplumsal problemlerden biri ve belki başta geleni olduğuna inandığımız "yöneticiyi putlaştırma" olgusuna dikkat çekebilmek ve "yukarıdakileri" anlamaya yardımcı olmaktır; gerisi
Kur'ân-ı Kerîm'de Allah'ın birliğini ifade eden birçok ayet vardır. Müslümanların, hayatlarında en çok tekrar ettikleri söz kelime-i tevhiddir. "Lâ ilâhe illallah Müslümanların bayrağıdır." "Lâ ilâhe illallah cennetin anahtarıdır." "Lâ ilâhe illallah Allah'ı anmanın en üstün derecesidir." Lâ ilâhe illallah insanın hürriyeti, can ve mal güvenliğidir. Akıl nimetinden yoksun olmayan, kültür derecesi ne olursa olsun kendi seviyesinde aklını kullanma iradesine sahip bulunan herkes tabiattaki birlik, beraberlik,
Tükendi
Hâce Hafız Osman Bedrüddîn-i Erzurûmi (k.s. Hazretleri, dünyayı şereflendirdikleri devrede, Allah'a tekarrub ve vuslat'a tâlib olan nice kulları, müstesna sohbet ve irşad'larıyla gayelerine ulaştıran bir büyük zât-ı kerîm'dir. Elimizdeki bu kitap, O'nun diriltici nefesiyle yaptığı ve dinleyenlere hayat veren mübârek sohbetlerinden tutulmuş olan bazı notlarla meydana gelmiştir. Huzurunda sohbetlerini bizzat dinlemek suretiyle menzil-i maksûduna erişen evlatları gibi; o mübârek buyruklardan nasibimize düşen k
Tükendi
Bu eser; söz konusu, ilahi prensipleri gönüllere nakşetmek gayesiyle neşredilmiş olup, eğitim ve öğretim metodlarının en mükemmeli olan "soru-cevap" tarzında hazırlanmıştır. İlk baskısından itibaren değerli okuyucuların geniş teveccühüne mazhar olan eser; elinizdeki bu son baskısından yeniden gözden geçirilmiş, yeni yeni ihtiyaçlara cevap verebilmek gayesiyle genişletilmiştir. Eserin muhtevasında: - İman ve İslâm esasları, - Uygulamalı bilgi ve resimlerle abdest-namaz, kıble tayini, - Din ve ilim, ahlak ve
Değerli okuyucu, tercümesini sunduğumuz elinizdeki bu kitap, Nâzım Ali b. Osman el-Ûşî'nin (r.a) (v.575/1179) tertib ettiği Akâid ilmiyle ilgili "Şerhu'l el-Emâlî li Aliyyü'l-Kârî" adlı eseridir. Mâtürîdî kelâmına dair yazılmış ilk mahzum eser olduğu sanılan Emâlî altmış sekiz beyttir. Şerhu'l el-Emâlî, Eslâm dünyasında en yaygın olan kelâm kitaplarının başında gelmektedir. Elinizdeki tercümede ve şerhinde, kelâmcıların görüşleri yanında Selefiye ve metinde adı geçen mezhep görüşlerine de yer verilmiştir.
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 42 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1