Ka lp kırmak icat edildiğind en b eri Tutkal Hanım'ın ailesi Kırık Kalpler O teli'ni işletiyordu. Büyük büyük büyük büyükan nesi, büyük büyük büyükannesi, büyük büyükan nesi, büyükannesi ve a nnesi hepsi bu otelde ça lışmıştı. Sıra Tutkal Hanım'daydı. Tutkal Hanım rüzgârın uğultu suyla uyandığı bir sabah, yeni bir misafirin gele ceğini anladı. Misafiri tabii ki kalbi kırık bir iydi. Heyecanla hazırlanmaya başladı. Kırık b ir kalbe ne iyi gelirdi?
Rıfat Ilgaz'ın özellikle gençler tarafından çok sevilen kitabı Şeker Kutusu, yeni kapağı ve 14. baskısıyla yeniden yayımlandı. Rıfat Ilgaz, toplumdaki aksaklıkları büyüteç altına alır öykülerinde. Toplumun her kesiminden insanın boy gösterdiği öyküler, Türkiye'nin duygu, düşünce ve anlayış haritasını ortaya çıkarır.
Ilgaz'ın öykülerinde en aykırı kişiyi bile yadırgamaz okur; çünkü bunlar her gün rastladığımız, selamlaştığımız ya da göz ucuyla izlediğimiz gerçek kişilerden izler taşır. Şeker Kutusu'nda da h
Per Olov Enquist'ten bu kez çocuklar ve gençler için bir roman. Üç Mağara Dağı'nı keşfe çıkan dört çocuk ve bir dedenin heyecanlı yolculuğu. Mina üç hafta önce küçücüktü. Birinin üç haftada bu kadar büyümesi biraz tuhaftı. Olacak şey değildi. Ama yaşadıkları kimin başına gelse böyle olurdu herhalde. Üç hafta önce ne mi olmuştu? Mina, dedesi ve kuzenleriyle Üç Mağara Dağı'nın tepesindeki sırrı keşfetmek için zor bir yolculuğa çıkmıştı ama zirveye birkaç metre kala beklenmedik olaylar olmuştu. Bir daki
Y aratıcı, etkileyici ve ayr ıntılarıyla hayr an
bırakan bir kitap.
Mücevherler mi kayıp?
Ne! Pizza bile mi?
Yok a rtık! Uzay gemisi de mi?
Neyse ki Dedektif Yavru Maym un var.
Tüm bu olayları çözebilir, tabii pantolonunu giyebilirse!
Brian Selznick ve David Serlin' den resimli kitap türünde çığır açacak bir eser. Bu kitabın keyfini sürmek için Dedektif Yavru Maymun'un sı rlarını tek tek çözmek gerekiyor.
İp uc u aram ak hiç ̧ bu kadar eğlenceli olmamıştı.
Çok yaşa Yavru Maymun!
Yağma Yağmur yağma
Bizi eve kapama
Pıta pıta pıt
Şıpa şıpa şıp
Güneş artık çık!
Miro ile Şino iki kardeş. Miro, leylekler göç yoluna koyulduğunda yedi, Şino ise leylekler döndüğünde altı yaşına basacak. Günlerden bir gün bu iki kardeş parkta oynarken güneş birden kayboldu. Sonra kara bulutlar çıkageldi. Kuşlar apartmanların saçaklarına saklandı.
Kediler kuytu köşelere kaçıştı. Önce çat, pat, küt sesiyle kaldırımları döven dolu yağdı, sonra yağmur. Günler haftalara, haftalar aylara kavuştu, yağmur bir t
Nilgün Ilgaz, 1969 yılında henüz 12 yaşındayken Ay'a ilk ayak basan astronotlarla tanışmak ve Ay'a gitmek için NASA'ya mektup yazar. Yıllar sonra bu olaydan esinlenerek kale me aldığı hikâyede is e bir babaanne ve torun aynı merak duygusunda etkileyici bir şekilde buluşuyor.
13 yaşındaki ikiz kardeşler Holland ve Niles Perry, birbirlerinin aklını okuyacak kadar yakın, fakat bir o kadar da farklıdır. Holland cüretkâr ve fesatken, Niles nazik ve cana yakındır. Uzun zaman önce New England kırsalında bir kasabaya yerleşen Perry ailesi, ikizlerin babasının acı kaybıyla sarsılır. Anneleri de bu olayın dehşetini atlatamamıştır. Bu ölümün üzerinden zaman geçtikçe Holland'ın fesatlıkları artmaya başlarken, Niles da yaşananlarla baş etmekte zorlanacaktır.
Rosemary'nin Bebeği ve Şeytan (
Karanlıkta her şeyin şekli değişir, hiçbir şey olduğu gibi kalmaz, tüm korkular açığa çıkar ansızın. Ama korkmamanın da bir yolu var: karanlığı bilmek. Çünkü bilinmeyen şeyler, karanlıktan bile kötüdür.
Çağdaş çocuk edebiyatının önemli yazarlarından Nazlı Deniz Güler, altı öyküsüyle bambaşka bir karanlığı tanıtıyor. Öykülerini okuyanlara, "Belki de karanlığın en yakın dostu hayal gücüdür," dedirtiyor
"Düşünsenize Einstein ya da dedem kendini unutsa bile onları kim unutabilir? Dedem beni tamamen unutmadan önce onunla yaşayacağım daha çok şey var!"
Tanıştığınıza pişman olmayacağınız biri... İşte karşınızda oğul Mete, öğrenci Mete, torun Mete, çocuk Mete.
Mete, tam 10 yıl 8 ay 25 gün 3 saat 5 dakikalık hayatının baharında, 1 metre 37 cm ve 33 kiloluk bir süper kahraman. En çok da dedesinin kahramanı.
Unutmak, hatırlamak ve aile olmak üzerine kahkahalı bir roman. Işıl Şahin ve İnci Özdemir, hayat b
"Buraya niçin mi geldim? İnsandan, toplumdan yıldığım, korktuğum, kaçtığım için değil. Tükendiğime inandığım için hiç değil. Belki de yeniden başlamak, yeniden doğup yaşamak, büyüyüp yaşlanmak için... Gerilere doğru daha bilinçli bakıp tadını çıkarabilmek için..."
Sarı Yazma, otobiyografik bir roman ama anlatılan aslında bir kuşağın öyküsü. Keskin toplumsal çelişkilerden kaynaklanan hoyrat bir iklimin yıprattığı, kırıp döktüğü bir kuşak bu.
Rıfat Ilgaz'ın, mücadelelerle geçen uzun yılların sonunda, yorgun
Defne'nin ne güzel oyuncakları var
Ama bunların hiçbiri
Çarşıda satılmaz
Parayla da alınmaz
Defne oyuncaklarını kendi yapar
Deniz kıyısına gitti mi
En güzel taşları o toplar
Çok becerikli kızdır o
Evler yapar kutulardan
Makaralardan araba
Şişe mantarından adam yapar
Adamın şapkası da var
Hababam Sınıfı'nın yazarı edebiyatımızın Koca Çınar'ı Rıfat Ilgaz'ın çocuk şiirlerinden seçmeler bu kitapta bir araya getirildi. Ilgaz'ın çocuk dünyasını, büyümeyi anlattığı şiirleri çocukluk dönemine
Tek bir sabah, aynı sabahı anlatan beş öykü...
Nice Nine'nin Zeytini dünyanın sahibi olduğunu zanneden insanlığın ve zeytin ağaçlarını dostu bellemiş insanların hikâyesi.
Şafak Okdemir, resimleriyle akıllardan çıkmayacak bir mücadele anlatırken kendini kandıran insanın acımasızlığına dünyanın gerçek sahipleriyle dur diyor.
Raymon kocaman, kuvvetli ve de cesur. Bu
çok normal, çünkü kendisi bir bizon. Aynı
zamanda da bir kitabın kahramanı.
Kitap Çınar'a ait; sakin ve akıllı mı akıllı
küçük Çınar'a.
Yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen bu iki
arkadaş, günün birinde ayrı düştüler. Çünkü
Raymon, birtakım talihsizlikler sonucu ait
olduğu kitabın içinden çıktı, tıpkı bir yavru
kuşun yumurtasından çıkması gibi...
Kitap sevgisini, kütüphanelerin
büyüleyiciliğini ve dostluğun gücünü
yansıtan bir hikâye. Hem de muhteşem
resiml
Metnin ve illüstrasyonların yaratıcı şekilde bir araya geldiği Karanlıkta Zikzak, düşüncelere dalmanın ve ayrıntılarında kaybolmanın kitabı.
Yüce Yöney ve Turgut Yüksel'den gölgeler, fikirler, anahtarlar üzerine düşündürücü ve sıradışı bir öykü.
Zikzak, kendini rüyaların kucağına bırakmaya başlarken duyduğu belli belirsiz sesle gözlerini açtı. Kimseyi göremedi. Bu bir ses miydi, değil miydi? Bu sorunun cevabı için ışığı açıp kitabı okumanızı öneriyoruz. Çünkü o, sadece ışıkla var oluyor.
"İnsanlar Denize Atlamak istiyor.
İki saat Yüzebilirlerse kıyıya ulaşabilirler.
Geri dönmektense Boğulmayı tercih ediyorlar.
Geri dönmek Ölüm Fermanı demek.
Ben Hayatta Kalmak istiyorum."
İkinci Dünya Savaşı'nın öncesinden bugünün Kuzey Afrika'sına, ülkelerinden kaçan ve başka bir yere sığınabilmek için açık denizlerde hayatlarını tehlikeye atan beş gencin ürkütücü yolculuklarının hikâyesi. Her biri, huzur ve güvenlik bulmak için bildikleri her şeyi nasıl geride bırakmak zorunda kaldıklarını yürek yaka
"Paris sokaklarını güneş doğarken gezene kadar buraları gördüğünüzü söyleyemezsiniz..."
1864-1916 yılları arasında yaşayan ABD'li yazar Richard Harding Davis, döneminin en ünlü gazetecisi ve önde gelen savaş muhabiriydi. Görevi nedeniyle birçok farklı ülkede bulundu ve yaşadığı şehirlerle ilgili gözlemlerini okurlarıyla buluşturdu. Davis bu kitabında Paris'in on dokuzuncu yüzyılda nasıl bir atmosfere sahip olduğunu, şehir insanının gündelik hayatını, alışkanlıklarını ve tuhaflıklarını, Paris'te yaşayıp Par
"Zor altına alınmak için doğmadım ben. Canım nasıl isterse, öyle alıp vereceğim soluklarımı. Bakalım en güçlü kim."
Dünya tarihinin nevi şahsına münhasır entelektüellerinden biri olan Henry David Thoreau, çığır açıcı bir filozof, doğa araştırmacısı ve kalemi kuvvetli bir yazardı. 1846'da bir vergi memuruna itirazı nedeniyle hapiste bir gece geçiren Thoreau, bu durumun düşündürdüklerini önce konferanslarına konu etti. Ardından düşüncelerini makaleye aktardı ve bu metin 1849'da kitap olarak yayımlandı. Böyle
Hayal kuranlara Pistaçyo denir Bir adanın tepesinde yaşar Pistaçyo. Tıkır tıkır, fıkır fıkır hayal kurar. En çok yapmak istediği şey sihirli gökkuşağını yakından görmektir. Oraya varacağını kimse düşünemese de yola çıkar. Hayallerine başka kimsenin inanmaması, gerçekleşmeyeceği anlamına gelmez. Pistaçyo, kendine inanan ve kim ne derse desin yolundan şaşmayanların hikâyesi.
"Saygıdeğer efendiler, sizi günlerce işgal eden uzun ve detaylı nutkum, nihayet geçmişe karışmış bir devrin hikâyesidir. Bunda milletim için ve gelecekteki evlatlarımız için dikkat ve uyanıklık sağlayabilecek bazı noktaları belirtebilmişsem kendimi mutlu sayacağım. Efendiler, bu konuşmamla, milli varlığı sona ermiş sayılan büyük bir milletin, bağımsızlığını nasıl kazandığını, bilim ve tekniğin en son esaslarına dayanan milli ve çağdaş bir devleti nasıl kurduğunu anlatmaya çalıştım. Bugün ulaştığımız sonuç,
Kapalı-oda türünün öncülerinden ve çağdaş
polisiyenin başyapıtlarından biri olan Sarı
Odanın Esrarı'nda tanıştığımız kahramanlar,
yeni bir gizem perdesinin, ‒bu sefer daha
karanlık bir perdenin‒ ardında tekrar bir
araya geliyor.
Mathilde Stangerson ve sevgilisi Robert
Darzac henüz evlenmiş ve kısa zamanda
sırlarla dolup taşacak Herkül Şatosu'na
yerleşmiştir. Burada, sürpriz bir şüphelinin
parmağı olan esrarengiz bir vakayı
aydınlatmaya çalışan muhabir dedektif
Rouletabille, bir yandan kendi geçmişiyle ve
an
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.