Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5
• Temel terimler • Terimlerin kökeni • Tarihsel süreç • Görsel açıklamalar • Belirleyici örnekler • İngilizce karşılıklar
Lübeyna; Savaş meydanında, üzerinde adının yazılı olduğu gümüş bir madalyon, Diyarbakır’da, bir fincan mırra kahvesinin boğazda bıraktığı acı tortu, Artvin’de, görkemli bir kayın ağacının dallarından kopup, sert dağ meltemlerinin yamaç boylarına sürüklediği bir yeşil yaprak; alabildiğine özgür, alabildiğine uçarı… Paris’te bir Edith Piaff şansonu, Zürich’te bir Lili Marleen türküsü, İstanbul’da ise Doğu ve Batı’yı birbirinden ayıran Boğaz misali, iki yakası asla bir araya gelemeyen bir bela paratoneriydi. A
Tükendi
Film yıldızı olmak ilginç bir deneyim. Kim bilir kaç insanın hayalini süslüyorsun, kim bilir kaç bin duvarda resmin asılı, kim bilir kaç genç kız sana benzemeye çalışıyor. İşte bütün bunlara rağmen “sahici, yalın, dost bir insan” kalabilmek için Filiz Akın olmak gerekiyor. Zülfü Livaneli Adını duyunca içimin titrediği Filiz; narin, duygusal, zarif kişiliğinin yanı sıra her olayı metanetle karşılayan çok güçlü bir yanı da olan arkadaşım... En umutsuz anda bile, bir umut ışığı yakalar. Hayatımda olduğu
Tükendi
Türkiye’nin 1941’den 1980’e… Askeri Müdahaleler Tarihi: 1941-1960: Ordudaki Gizli Örgütlenmeler ve Cuntalar 1957: 9 Subay Olayı 1960: 27 Mayıs Askeri Müdahalesi 1961: SKB Cuntası ve İstanbul Protokolü 1962: 22 Şubat Darbe Kalkışması 1962: 11 Havacı Subay Cuntası 1963: 21 Mayıs Darbe Kalkışması 1971: 12 Mart Muhtırası 1980: 12 Eylül Askeri Müdahalesi “ihtilal, darbe ve devrim yapılmaz; gelir…” Voltaıre (1694-1778) Bu kitap “Gelir”leri anlatıyor… Osman Pamukoğlu
Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor.Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğluile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı “göçmenliği” balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba e
Çukurova’nın verimli topraklarından çıkıp, memleketinin doğasını, kokusunu; kartalını, ölmez otunu; emekçi insanını ve o insanların zulme karşı verdiği mücadelenin haklı onurunu tüm dünyaya destansı bir dille anlatan bir “edebiyat mucizesi!” Türk Edebiyatı’nın güçlü kalemi Zülfü Livaneli, gelmiş geçmiş en büyük ustasını, kırk dört yıllık dostunu, yoldaşını; “Yaşar Abi”sini anlatıyor. Yaşar Kemal kendi edebiyat kuramını ilmek ilmek oluşturup doğduğu kentten başladığı yazın hayatında dünya insanına ulaşarak v
Yaygın kanı, Milli Mücadele’nin 19 Mayıs 1919’da Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a ayak basmasıyla başladığı yönünde. Oysa, Kurtuluş Savaşı’nın fitili, bu tarihten tam 6 ay önce Mustafa Kemal Paşa’nın İskenderun açıklarında bir İngiliz gemisini batırmasıyla ateşleniyor… Gazeteci Mehmet Uluğtürkan, çok satanlar listesine giren Kurtuluş Savaşı romanı Madalyasız’ın ardından yazdığı bu ikinci romanında, Aralık 1918’de başlayan işgalden Adana’nın kurtuluş tarihi olan 5 Ocak 1922’ye kadar süren destansı mücadeleyi
Bu bir anneli öksüzler, babalı yetimler romanıdır. Deniz ve James, iki hırpalanmış çocuk… Biri İstanbul’un, diğeri Londra’nın evladı… 1970’lerde kenar mahallenin kenarı Seyrantepe’de ve yıldızı sönmüş Streatham’da başlayan iki ayrı yaşam… Gerçek yaşam hikâyelerinden esinlenerek yazılmış iç içe geçmiş iki ayrı öykü… Bir kardelen olan Deniz Yıldız yaşamın adaletsiz sınavlarına doğduğu andan itibaren giriyor; kimi zaman geçiyor kimi zaman kalıyor. O da James Rowe gibi kendini büyütmek zorunda kalan çocuklardan
“Mesafeli durduğumuz konular, sadece ideolojileri, fikirleri, yaşantıları içermiyor; neye mesafeliysek, o mesafelerin bedensel sembolü olarak gördüğümüz insanlardan da uzak duruyoruz. Oysa hepimizin bir arada yaşamak gibi bir sorumluluğu var ve bu sorumluluk sadece bize benzeyene, bizimle aynı fikirde, aynı dinde, aynı cinsiyette, aynı sınıfta, aynı kültürde olana karşı değil; bize hiç benzemeyene karşı da bir sorumluluktur. Herkesin herkesi kendisine benzetmeye çalışarak sadece benzerleriyle yakın bağ kurd
Toplumsal konulara duyarlılığı ile tanınan edebiyatçı ve fikir adamı Zülfü Livaneli, bu kez Ege balıkçılarının ve hayal kurmaktan bile mahrum bırakılan göçmenlerin kaderine eğiliyor. Usta edebiyatçı Livaneli, Balıkçı ve Oğlu ile son yılların en can yakıcı ve büyük dramı göçmenliği balıkçı Mustafa, Mesude ve Samir bebek üzerinden anlatıyor. O güne dek sıcak evlerinde televizyondan izledikleri haberlerden aşina oldukları ölü insan bedenleri ve yarı ölü bir bebek evliliklerinin tam ortasına düşerek bir bomba e
Kapitalizm Tarihi, Sanayi Devrimi’yle ve son iki yüzyılı geçkin süredir dünya ekonomisinin küreselleşmesine bağlı olarak, eski dünyadaki kapitalizmin ilk kökenlerinden evrimini ve Ortaçağ’ın sonlarındaki Avrupa’da pazarların gelişimini kapsayan en iyi atıftır. Uluslararası düzeyde gözde bilim insanlarından oluşan bir ekip tarafından yazılan iki ciltlik derleme, kapitalizmin yükselişinin ve yayılmasının uzman ve eksiksiz bir anlatımını sunar. Cilt II kapitalizme cevaplar ararken, Cilt I eski zamanlardaki uza
Kapitalizm Tarihi, Sanayi Devrimi’yle ve son iki yüzyılı geçkin süredir dünya ekonomisinin küreselleşmesine bağlı olarak, eski dünyadaki kapitalizmin ilk kökenlerinden evrimini ve Ortaçağ’ın sonlarındaki Avrupa’da pazarların gelişimini kapsayan en iyi atıftır. Uluslararası düzeyde gözde bilim insanlarından oluşan bir ekip tarafından yazılan iki ciltlik derleme, kapitalizmin yükselişinin ve yayılmasının uzman ve eksiksiz bir anlatımını sunar. Cilt II kapitalizme cevaplar ararken, Cilt I eski zamanlardaki uza
Muhsin… 16 yaşında tiyatro sevdasına mani olmaya çalışan ailesine başkaldırıp kendi yolunu çizen ve sahnede devleşerek sonsuzluğa ulaşan bir sanat devrimcisi. Açlık, parasızlık, baskı ya da savaş. O, hiçbirini engel olarak görmedi; onun için imkânsız yalnızca içi boş, kof bir kavramdı. Ve aldığı her nefesi tiyatro için harcadı. İstanbul’dan Paris’e, Paris’ten Berlin’e, Berlin’den Stockholm’e uzanan bir tiyatro aşkının ayakta alkışlanası görkemli romanı. Muhsin Ertuğrul, Orhan Bahtiyar’ın usta kaleminde alış
Sait Almış, öykülerinde bize küçük bir sahil kasabasının, Foça’nın içinden, derininden, kalbinden sesleniyor. O kadar ki, anlatıcının yazar değil de Foça’nın kendisi olduğunu düşünmeye başlıyorsunuz. Geçen yüzyılın yerinden yurdundan ettiği sıradan insanların şaşırtıcı dünyalarıyla, sırlarıyla, boşlukta sallanan hayatlarıyla tanışıyorsunuz. Haftalarca dinmeyen poyraz, yüzlerce yıllık ekmek telaşı, yüzlerce yıllık aşklar, acılar, endişeler, korkular; dönüp duran mevsimler… Foça’da zamanın hep yinelenen sesi,
“Karanlığın olmadığı yerde tekrar buluşacağız.”Orada karanlık yok çünkü orada batacak olan bir güneş yok.Geçmişin, gerçeğin ve sevginin olmadığı; savaşla barışın, özgürlükle esaretin, cehaletle gücün birbirine karıştığı bir dünya. Evliliklerin Parti iktidarını güçlendirmek için yapıldığı, çocukların bu iktidarı sürekli kılmak adına casus olarak yetiştirildiği bir dünya. Winston Smith, işte böyle bir dünyada, Büyük Birader’in onu izleyen gözleri ardında gördükleriyle dayatılanlar arasında hakikati ararken ke
Malazgirt’in Sonrası, İmparator Alexias Komnenos’un, bulunduğu döneme göre oldukça eğitimli ve bilgili kızı Anna Komnena’nın tarihe kalıcı bir iz bırakmak çabasıyla yazdığı bir anı-kitap. Elinizdeki çalışma, dünya siyaset tarihinde, 1071-1118 yılları arasındaki özel bir dönemde TürkBizans-Haçlı ilişkilerine odaklanıyor.Özellikle dönemin taht entrikalarını, savaşlarını, ünlü şahsiyetlerini, dönemin İstanbulu’ndaki saray geleneklerini ve toplumsal yapıyı gözler önüne seriyor.Bu arada özellikle, Emir Çaka’nın
Dünya tarihine bakıldığında Türklerin yeryüzünün en eski uluslarından biri olduğu görülmektedir. Türk dili de binlerce yıllık var olan bir dildir. Kadim uygarlıklardan olan Çin’in ilk çağlardan beri komşuluğunu yapan Türkler, yalnızca bu Uzak Doğu medeniyetinin gelişimine katlı sağlamamış; İran, Hindstan gibi köklü uygarlıklar üzerinde de kalıcı izler bırakmıştır. Türklerin Avrupa medeniyetinin, bilhassa siyasi ve demografik gelişiminde de derin tesirleri olduğu bilinmektedir. Eski Türklerden günümüze ulaşa
Tükendi
Türkler 9. yüzyıldan itibaren Orta Doğu’da Arapları ve Persleri askeri yeteneklerinin yanı sıra hem toplum yönetimi becerileri hem de entelektüel yapıları ile etkilemişler ve bu nedenle de destansal Binbir Gece Masalları’nda kendilerine yer edinmişlerdir. 10. yüzyıldan itibaren gerçek anlamda Müslüman Türk devletleri süreci başlamış ve kesintisiz bir şekilde tarih sahnesinde adlarından söz ettirmişlerdir. Karahanlılar, Gazneliler, Harezmşahlar, Selçuklular, Memlûkler, Timurlular ve Babürler’in bulundukları
Bu kitap, son bir yıldır COVID-19 ile içinde bulunduğumuz pandemi sürecinin insan ve toplum psikolojisine etkisini, tarihsel bir süreçte irdeliyor. Elinizdeki çalışma, Üsküdar Üniversitesi Politik Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde insan ve toplum bilimleri alanında akademik çalışmalarını sürdüren bilim insanları ve misafir öğretim üyeleri tarafından yazılan 12 makaleden oluşuyor.Deniz Ülke Arıboğan ve Hadiye Yılmaz Odabaşı editörlüğünde hazırlanan Pandeminin Psikopolitiği, Türkiye ve dünya tarihin
Tükendi
Bilgi, kimsenin sizden alamayacağı bir güçtür. Bilgi eksikliğinin olduğu yerde, sorgulanmamış ezberler,değerler, dürtüler ve alışkanlıklarla yaşanır. Kendinizi tanıyıp hayatı anladıkça, geçmişi aşmanız, daha iyi kararlar almanız, engellerle başa çıkmanız, yaratıcı ve anlamlı yaşamanız kolaylaşır. Doğru bilgi yalnızca bireyin değil, toplumun ve dünyanın iyileşmesi için de en önemli araçtır. Günümüzde bilgi akışı hızlandıkça nitelikli bilgiye ulaşmak zorlaşırken, akılcı, güvenilir ve kolay anlaşılır bilgi kay
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 80-100 / Aktif Sayfa : 5