Her Müslüman İslam dinin iyice araştırıp öğrenmek zorunda. Bizim dinimiz aklını kullanmayı, okuyup öğrenmeyi emretmiştir. Müslüman bir ailede büyüdüğün için değil, gerçekten inandığın için Müslüman olmalısın. Bu yüzden zamanla okuyup, araştırıp İslamiyet'i öğreneceksin.

Gerçekten de her çiçeğin kendine has şekli, deseni ve kokusu binlerce yıldır değişmeden yaratılıyor. Çiçeğin tohumunda tüm özellikler saklanıyor ve her seferinde topraktan aynısı çıkıyor. Bu durumda ne denir Zehra? Allah'ım Sen'i çok seviyorum! Güzelliğinin ve sevginin minik bir belirtisi olan çiçekleri de çok seviyorum. Allah'ım Sen'i tanımak ve sevmek tüm çiçeklerden daha güzel.

Zaman yolculuğu macerası yaşayan iki arkadaş yeni serüvenler yaşamak için yeni arayışların içine girmişlerdi. Macera sever iki arkadaş gel zaman git zaman derken zaman makinesi ile daha önce gittikleri geçmiş zamanı unutamıyorlardı. Orada yaşadıkları ilginç olayları ve unutamadıkları köylülerden sürekli bahsedip duruyorlardı. Eyüp’ü, Bilge Dede’yi ve köyün diğer sakinleri ile geçirdikleri zamanlar akıllarından çıkmıyordu. Çocuklar o kadar çok özlemişti ki geçmiş zamanı, bir daha oraya gidebilir miyiz?

Kim sana bulaşacaktı? Sürü içinde gezmenin ne alemi var? Sürünün ne aklı olur, ne de mantığı... Sürü her zaman sürüdür. Aklı, mantığı, koruması yoktur. Herkes birbirini korumak yerine, kendini korumak için başkalarını feda eder... O nedenle daima az fakat dostlukları pekişmiş küçük topluluklarla beraber olmak iyidir. Sürüler, her zaman avlanmaya, her zaman dürtülmeye ve her zaman güdülmeye mahkumdur... Bir çoban; köpeği, elindeki değneği ve akıllı bir koçla yüzlerce koyundan oluşan sürüyü dağlardan taşla

Haydi Başlayalım! Merhaba Çocuklar, Bu virüs süresince evlerimizde sıkıldık, üzüldük, bunaldık ve birçok şeyden uzak kaldık. Bize öğrettiği şeyler de var. Biz de bu hikâyemizde Korona sürecini değerlendirerek neler olduğunu Bilgehan ve ailesiyle yaşamaya çalışacağız. Haydi, hep beraber bu süreci bir gözden geçirelim ve bundan sonra dikkat ederek güzel günler için gayret edelim! Aman ha dikkat etmeyi unutmayın! Ve bunu arkadaşlarınıza ulaştırın. Sağlıklı günler!

Nasreddin Hoca azığını heybesine koyup yola çıkmış. Öğlen vakti Akşehir gölü kenarında, bir ağacın altında oturmuş. Ekmeğini, zeytinini ve bir çanak yoğurdunu gölgede keyifle yemiş. Yoğurt çanağını gölde çalkalarken birisi görüp sormuş. - "Ne yapıyorsun Hoca ?" -"Göle maya çalıyorum" demiş Hoca. Adam üstelemiş - "İlâhi Hoca, göl maya tutar mı hiç ?" -"Ben de biliyorum tutmayacağını, ammaaa ya tutarsa !..."

Esasen; kitabın adında belirtildiği gibi, kitabın hedef kitlesi, çocuklar olarak düşünülerek "Yetişin Çocuklar!"denilmiştir. "Yetişin!" vurgusunu ve/ya sözcüğünü seçmemizdeki 2 espriden biri: çocuklara "Bu kitabı alıp okumakta acele edin, kitap piyasada kapışılmadan yetişin, kaçırmayın!"diye hitap etmektir. Aynı zamanda; bu hitap: "Bu kitabı almakla, zeki, ahlaklı ve erdemli bir insan olarak yetişin, büyüyün ve gelişin!" diye anlam ifade ihtiva etmektedir.

Mektup yazmanın tarihe karıştığı günümüzde, çocuklardan Allah'a birer mektup yazmalarını istedik. O temiz ve içten duygularıyla, Allah'tan neler isteyeceklerini merak ettik. Kimi mektubunda Allah'tan villa, araba isterken, kimi de, sofralarına ekmek koymasını istedi. İstekler arasında büyük farklılıklar olsa da, bütün mektupların ortak noktası, en içten duygularla yazılmış olması. İsteklerin kabul edildiğine inanılarak yazılmış olması... Bu mektupların gönderildiği adrese ulaşması için ne pula, ne postaya v

Düşünülmeden, planlanmadan, kendiliğinden oluşmuş bir çete. Süt kadar temiz niyetlerle bir araya gelmiş çocuklar. Sloganı "İyilik hepimiz, hepimiz iyilik için" olan bir kanka topluluğu. Yapmaya çalıştıkları iyilikleri zaman zaman yüzlerine gözlerine bulaştırsalar da, eğlenceli maceralar yaşamaktan geri kalmıyorlar. Birbirinden sürükleyici, merak uyandıran, matrak öyküler dinlemek istiyorsanız ne duruyorsunuz? Açın kitabın kapağını!..