Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kara deliğe düşenler doğada zorlu günler geçirdi. Vahşi hayvanlar ve sert iklim koşulları ile mücadele etmek zorunda kaldılar. Tekrar boşluğa düştüklerinde yeniden kendilerini aynı gezegende buldular. Yalnız bir farkla: Başka bir çağda. Hayat ve İskender bu seyahatin ardında yatan nedenleri az çok anlamaya başlıyor. İhtiyaçlarını karşılamayı, tehlikeden korunmayı biliyorlar. Hem birbirlerini hem de kendilerini daha iyi tanıyorlar. Hedefleri daha belirgin. Hayatta kalma umutları daha büyük. Yürüyece
Gönüllerdeki sönmesi imkânsız olan yangınların en büyük sebebidir uzaklar. Huzuru arayan duygulara, kardeş tebessümler vermesi için yıldızlara gider kısık sesli çığlıklarımız. Özlediklerimiz, beklediklerimiz, bulmak istediklerimiz ve kaybettiklerimiz birer birer çıkıp gelir saklandıkları yerlerden. Buğulu bir şarkının nemli notalarına hapsolur yüreğimiz çoğu geceler, bir kalem bir kâğıt kokusu yayılır hüzünlerin gelişigüzel çarptığı karanlık dört duvara. Sebepsiz tebessümlerle süslenir birden yanaklarımız,
Tükendi
İz
Gitmek... Uzun, sonu görünmeyen bir yola gitmek usulca... Hiç acelesiz bir yola gitmek Yeşilin her rengi eşlik ederken ruhuna Gökten süzülen nurla Bozkırın yamacında binlerce leb- i lal- i mütebessim Ve ufukta belli belirsiz Dide-i yâr
Tükendi
Bu kitap serisi, hem yeni eğitim almış hem de deneyimli profesyonellerin klinik uygulamalarında hipnoz kullanma konusunda rahat ve becerikli olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken temel bir kaynak eser olma yolunda hipnozun hipnoterapiye evrilme sürecini adım adım göz önüne sererken, hipnozla ilgili karmaşık bilgileri basitçe ve ileriye dönük bir şekilde A'dan Z'ye adım adım ortaya koyar. Hipnozun etkinliğinin ve artan kabulünün dünya çapındaki dramatik Kanıtlarına rağmen, psikoterapistle
Tufan namluyu adamın ensesinden çekti. Yakasından tutarak kaldırdı ve adamın yüzünü kendisine çevirdi. Çenesinden tuttu, karanlığa rağmen bakışlarındaki alevi görmek mümkündü. Keskin ayazı sertçe içine çekerek konuşmaya başladı: -Benim adım Tufan, ben bir Türk Uzman Çavuşuyum. Biz hepimiz vatana âşık yaşarız. Uğrunda ölmüşüz, öldürmüşüz fark etmez yeter ki vatana zarar gelmesin. Biz kanla besleriz aşkımızı. Senin ayak bastığın bu toprak bize ait, yani büyük Türk Milletine çünkü biz bu kutsal vatanı sayısız
Sevgili veliler! Hatırlatmak isterim ki "merhaba" "günaydın" "eline sağlık" "lütfen" "rica ederim" "özür dilerim" "teşekkür ederim" gibi ifadeler önce Evde Öğrenilir. Yine dürüstlük de ilk defa Evde Öğrenilir. Temiz olmak, ağzında yiyecek varken konuşmamak, ellerini yıkamak ve düzenli olmak da önce Evde Öğrenilir. Arkadaşa, yaşlılara, büyüklere ve öğretmenlere saygı da EVDE ÖĞRENİLİR. Hayvanlara zarar vermeme, bitkileri koparmama kültürü de yine Evde Öğrenilir. Küfür bilse bile kullanmama, herkesin içinde b
Sevgili Canlar, Kur'an-ı Kerim'de anlatılan peygamberlerin hayatları ile ilgili kıssalar, tarihteki destanlar, mitler, hikâyeler, hatta masallar; tarihte olmuş bitmiş bir olaylar bütünü değildir. Günümüzü de kapsayan bir tarihselliği içlerinde barındırırlar. Özellikle Kur'an-ı Kerim'de Allah, bizi bize anlatır. Karşılaştığımız veya karşılaşacağımız olaylarda bizlere ışık tutar. Yol gösterir. Bu bakış ile okuduğumuzda anlatılanların daha bir farklı ve yaşama dair olduğunu idrak ederiz. Masallar(Meseller) hep
Tükendi
Saçlarımın kısa tarafından sev beni! Ve sev şayet becerebiliyorsan karanlığımdan. ‘Gel-git'lerimden, yağmurlarımdan, Güneş'imden, Ay'ımdan... Ama en çok da çocukluğumdan sev beni, unutma! Kalp hizanda sev beni, sakın belinden aşağıda tutma! Belden aşağı bir sevgiyi elbet aşk çarpar sonunda. Gözümden akan yaşlardan sev beni mesela, Ki sadece sen dokundun yanağımdan süzülürken onlara. Acımdan, sancımdan, hastalıklı ruhumdan... Her birinden ayrı ayrı sev, hiçbirini atlama. Kırgınlığım, yorgunluğum,
Tükendi
Yelken koparan lodosta balığa çıkmış köhne bir taka gibiydim. İleri geri istemsizce savruluyor, kendi tekelimde olmayan hayatımın bir sonraki dalgada ters yüz olup olmayacağını merak ediyordum. İçmiştim. Haddinden biraz fazla... Alkolle, göbek bağı ile annesine bağlı bir fetüs olmaktan sıyrılıyor, kanat takıp benliğimden, bana kim olduğumu ya da kim olmadığımı hatırlatan yetişkinlerden ve hatta hiçbir kalıba sığmayan delişmen, uyumsuz ruhumdan uzaklara kaçabiliyordum.
Tükendi
Mavi kuşaklı defterlere kusuyorum çiçekli ağrılarımı. Kitaplarımın arasında saklıyorum yara kabuklarımı. Ellerimde kağıt kesikleri... Nereden buldum ben bu yüzüme hiç oturmayan gülümsemeyi? Ne zaman sevilmek istesem hiçleşiyorum. Koskoca bir hiç kimseyim ben. Öyle yokum ki kendimi bile kendime koyamıyorım. Hayatım boyunca sevilmeden yaşadım. Hep eksiktim. Tam nasıl olunur bilmiyorum. Herkesin bir yarısı var mı sahi? Yaşayanların beni sevmediği belli... Ölü adamlar beni sevecek mi?
Tükendi
Bu kitap serisi, hem yeni eğitim almış hem de deneyimli profesyonellerin klinik uygulamalarında hipnoz kullanma konusunda rahat ve becerikli olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken temel bir kaynak eser olma yolunda hipnozun hipnoterapiye evrilme sürecini adım adım göz önüne sererken, hipnozla ilgili karmaşık bilgileri basitçe ve ileriye dönük bir şekilde A'dan Z'ye adım adım ortaya koyar. Hipnozun etkinliğinin ve artan kabulünün dünya çapındaki dramatik Kanıtlarına rağmen, psikoterapistle
Bu kitap serisi, hem yeni eğitim almış hem de deneyimli profesyonellerin klinik uygulamalarında hipnoz kullanma konusunda rahat ve becerikli olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken temel bir kaynak eser olma yolunda hipnozun hipnoterapiye evrilme sürecini adım adım göz önüne sererken, hipnozla ilgili karmaşık bilgileri basitçe ve ileriye dönük bir şekilde A'dan Z'ye adım adım ortaya koyar. Hipnozun etkinliğinin ve artan kabulünün dünya çapındaki dramatik Kanıtlarına rağmen, psikoterapistle
Bu kitap serisi, hem yeni eğitim almış hem de deneyimli profesyonellerin klinik uygulamalarında hipnoz kullanma konusunda rahat ve becerikli olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken temel bir kaynak eser olma yolunda hipnozun hipnoterapiye evrilme sürecini adım adım göz önüne sererken, hipnozla ilgili karmaşık bilgileri basitçe ve ileriye dönük bir şekilde A'dan Z'ye adım adım ortaya koyar. Hipnozun etkinliğinin ve artan kabulünün dünya çapındaki dramatik Kanıtlarına rağmen, psikoterapistle
Bu kitap serisi, hem yeni eğitim almış hem de deneyimli profesyonellerin klinik uygulamalarında hipnoz kullanma konusunda rahat ve becerikli olmalarına yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken temel bir kaynak eser olma yolunda hipnozun hipnoterapiye evrilme sürecini adım adım göz önüne sererken, hipnozla ilgili karmaşık bilgileri basitçe ve ileriye dönük bir şekilde A'dan Z'ye adım adım ortaya koyar. Hipnozun etkinliğinin ve artan kabulünün dünya çapındaki dramatik Kanıtlarına rağmen, psikoterapistle
Geleceğe umut dolu bakıyorum. Umudun rengini sordum kuşlara... Dediler ki mavi, umudun rengi mavi... Benim en sevdiğim renk de mavi. Ah! Ne tesadüf. Sahi ne çok hayallerim Hatılaralarım ruhumu kanatıyor , hayallerim baki. Aklım , anılarımda dolu . Sahi ne çok hasret duyuyorum anılarıma. Umudum hep geleceğe , sabrım hep bugünüme . Özlemimse ah! Hep maziye.
Tükendi
22-23 Nisan 1951 gecesi başlayan ikinci büyük Çin Taarruzlarının şiddeti artarak devam ettiği sırada,Topçu Üsteğmen Mehmet Gönenç'in telsizden duyulan isteği tüm subay ve askerleri şoke etmişti."Düşman bulunduğumuz tepeyi işgal etti.Çok şehit verdik.Koordinatları veriyorum...Bataryalar ateş etsin"Fakat verdiği koordinatlar bulunduğu yeri gösteriyordu. İrtibat subayı bu cevabı verince,Mehmet Gönenç:"Evet öyle,Biz düşmana esir olmak istemiyoruz! Bizi onlara teslim etmeyin! Bütün bataryalar buraya ateş etsin
Tükendi
Ertesi gün sınıfa toplanmış,heyecanla yeni hocanın gelmesini beklerken dersin başlama saati girdiği anda kapı sert bir şekilde açıldı ve içeri Kore dramalarında aktörlere benzeyen bir civan girdi.Tüm sınıf ağzımız açık ,şaşkınlık içinde beklerken,"Merhaba, gençler ! Ben yeni öğretmeniniz,Shin Yongg" dedi.On erkek ve beş kızdan oluşan sınıfta hala çıt çıkmıyordu.Hepimizin dili tutulmuş,karşımızdaki yakışıklı yüzü izlemenin keyfini çıkarıyorduk.Yani,ben öyle yapıyordum. "Bayan Kim, çok özür dilerim ama izin
Yalanlar,yalanlar,yalanlar... Merak ediyorum;acaba Kurbağa ve Prenses masalında kurbağa kendini öptürene kadar ne yalanlar söyledi... Şayet prenses olsaydım şahsen hiç bir kurbağayı öpmezdim.Ya da...Bir düşünsenize;masala inanıp gerçekten de acaba prens olur mu diye düşünüp gördüğünüz bütün kurbağaları öptüğünüzü!...Iığk ağzımız yara ve temre olurdu sanıyorum. Maalesef aşk bizi yanıltıyor ve kurbağaları prens gibi görmemizi sağlıyor... Atalarımız güzel söylemiş: Aşkın gözü kör olsun!
Tükendi
Hayatınız boyunca hep bir şeylerden kaçarız, uzakları hayal ederiz ve kimse görmesin bizi, kimse bulmasın isteriz.Çünkü ağır gelir birçok şey. Kaçınca yüreğimizden düşecek zannederiz onca yaşadığımız . Oysa kaçtıklarımız bırakmaz peşimizi; biz kaçarız o kovalar ve er geç yakalar da. İşte asıl mesele bundan sonra başlar; hele ki hazır değilsek bu esarete ; yüreklerin eskisinden daha çok ağırlaşması kaçınılması olur; Bedel ödemeye hazırlarız kendimizi bu defa. ÖLüm adı verilen bir sonsuzluk yolundaki mezar de
Herkes seçimini yapmıştı, roller biçilmiş ve artık oyun başlamıştı. Bu oyundaki tek umut hakemin aşk olmasıydı . Aşk adanmışlık isterdi , güven tohumu filizlendikçe hep beraber büyüyecek , yürüyeceklerdi. El ele yaşam tünelindelerken biliyorlardı ki , gelecek ne kadar karanlık olsa da eninde sonunda aşta sadakatli olanlar kazanacaktı. Aşk yeryüzünden semalara kadar hükümranken nefret , kin , iblislik kendi kuyusundandı ve o kouyulara düşenleri kirletecekti, temiz olanlarsa kirlenmekten uzaktı.Sadece sadık
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 21 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1