Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Bu eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerini dolu dolu geçirme hususunda herkesi
İlmin anahtarı sabırda saklıdır. Âlimler, bu anahtara ulaşmak için bıkıp usanmadan her türlü zorluğa katlanarak ilmi kendilerine yoldaş edinmişlerdir. Seyahat ederek, sıkı çalışarak, uykusuz kalarak ilim arayan her âlim, ancak bu zahmetinin sonunda başarıya ulaşabilmiştir. Abdulfettâh Ebû Gudde'nin elinizdeki bu eseri, ilim uğruna gayret sarf eden, yaz kış, gece gündüz demeden kendilerini ilme adayanların hayatlarından örnekler sunmaktadır. Bu örnekler, öğrenme azminizi artıracak, hedeflerinizi yükseltecek,
Bir Eğitimci Olarak Hz. Muhammed (SAS) Merak ve öğrenme duygusu insanlıktarihi kadar eski bir kavramdır.Her insan doğar doğmaz bilmeye,öğrenmeye başlar ve çok azıöğrendiklerini öğretmemelekesi kazanır.Elinizdeki eser, bilginin her şeyikuşattığı bu çağda değişen ve gelişeneğitim metotlarına öncülük edecekipuçları sunmaktadır. Ayrıcamuazzam hayatıyla tüm insanlığaörnek olan Peygamber Efendimiz'inöğretimde kullandığı farklıve etkili yöntemleri sadebir üslupla anlatmaktadır.Otuz yılı aşkın bir çalışmanın ürü
Eski ulemanın kitaplarına bakıldığında görüşlerini net biçimde aktardıkları görülür. Onların sözleri daha veciz, ilimleri daha doğru, kitap ve sünnet anlayışları daha derin, şeriatın amaçlarını kavrayışları ise daha samimi idi. Zaman geçtikçe, bağlılığın, amelin, ilmin azalması ve ilim tahsilindeki ciddiyetin kaybolmasıyla birlikte; eski âlimlerin sözlerinden pek çok ifadeyi anlamak zorlaştı. Bu yüzden son dönemde kitap sayıları ve bu kitaplardaki sözler arttı. İlim adamları Bu kitap, eski ulemanın ilimde i
Diş ve ağız temizliği için bütün peygamberlerin misvak kullandığı sabittir. Misvak kullanımının peygamberlerin yaşamış oldukları beldelerde görülüp, diğer kentlerde izine rastlanmaması misvak kullanmanın vahiy ile bildirilen bir emir olduğunu desteklemektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) yüzyıllar önce “Misvak (kullanmak), ağzı temizler ve Rabbi razı eder” ve “Misvak (kullanmak), ağız kokusunu güzelleştirir ve Rabbi razı eder” buyurmuştur. Nebî (a.s.) temizliği ve görünüşü güzelleştirmeyi, Müslümanın alamet
Büyük âlimlerin büyük olmalarının sebebi nedir? İlki, onların kendi şahsiyetlerinden/dehalarından kaynaklanır. Diğeri ise ortam, muhit ve kendi elde ettikleri şeyler sebebiyledir. Bazen insanı hayra götürüp, onu ısrarla hayra çeken durumlar olur. Bazen de insanı hayırdan uzaklaştıran şeyler olur. Büyük âlimler kendilerini hayra sımsıkı çekip götüren bir muhite eriştiler. Bu hayırlara güzellikle icabet ettikleri için olağanüstü başarılara imza attılar. Büyük âlimlerin hayatını öğrendiğimiz zaman, doğru kayna
İslam dünyasında nüzûl-i İsâ meselesi kimi zaman bir kurtarıcı beklentisiyle, kimi zaman hatm-i nübüvvetle ilişkili olarak gündeme gelmiştir. Özellikle XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Hint alt kıtasında çokça tartışılan bu konuda geniş bir literatür ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine dönemin âlimleri ümmeti yanlış fikirlerden korumak için pek çok eser telif etmişlerdir. Bu amaçla telif edilen önemli eserlerden birisi de bu kitaptır. Hz. İsâ’nın yeryüzüne yeniden geleceği dönemin Kıyamet’in yaklaştığı bir za
Zamanın Kıymeti (Pratik Baskı) Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız nimet hiç şüphesiz ki zamandır. Bu eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam âlimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Mazimizdeki güzellikleri ortaya koyan bu çalışma, vakitlerin
İlim talibinden beklenen, şuurlu ve basiretli biri olması için mevzu hadislere dair kitaplara çok bakması ve iyice gözden geçirmesidir. Çünkü bu kitaplara tekrar tekrar bakmak mevzu hadislerden daha çok sakınmasını ve daha fazla uzaklaşmasını sağlar. İlim talibi, bu yönüyle mevzu hadis kitaplarına bakmaya her zaman muhtaçtır. Elinizdeki kitap, mevzu hadisler alanında telif edilen en güzel, küçük hacmine rağmen en çok bilgi içerenlerden, senedine bakmaksızın hadisi anlamaya yönelik en çok kaideyi barındır
Hayır ve iyiliğe yöneltmesi bakımından insanın övgüye değer her türlü davranışı bize edebi anlatır. Âdâb ise edebin çoğuludur ve dünya insanlarının ve özellikle de Müslümanların bugünlerde ihtiyacını derinden hissettiği bir şuur durumudur. Bu muhtasar eser bizlere bugün bir nefes kadar ihtiyacımız olan âdâbın ne olduğunu yeniden hatırlatma görevini en iyi şekilde üstlenmektedir.
Muhâsibî ilk dönem mutasavvıflarından olup tasavvuf nefis terbiyesi zühd seyr-i sülûkun adabı gibi konularda birçok eser yazdı. Muhâsibî elinizdeki esere en değerli nasihatleri en hoş irşadları eksiksiz öğütleri en açık uyarıları en samimi söz açıklama ve yönlendirmeleri koydu. Tüm bunları hemen anlaşılan ve pratik okunan ilim ve mana hazineleriyle dolu cümleler halinde ifade etti. Abdulfettah Ebû Gudde de eserden daha fazla istifade edilebilmesi için konuyla ilgili açıklamalar içeren notlar ekledi. En de
Tarihimizde İslâmî ilimler alanında ismini altın harflerle yazdıran yıldız simalardan biri de şüphesiz İmam Leknevî’dir. Otuz dokuz yıllık ömrüne yüzlerce eser sığdıran İmam Leknevî, tahkik ve tetkikleriyle ve ortaya koymuş olduğu araştırmaları ve eserleriyle bütün İslâm dünyasında herkes tarafından hüsn-i kabul görmüş büyük âlimlerimizdendir. Onun en önemli eserlerinden biri de, kendisinin “bu araştırma, daha önce hiç kimseden duymadığın/görmediğin bir araştırmadır” sözleriyle ifade ettiği elinizdeki eseri
Müslümanların kardeşlik, birlik ve beraberlik duygusunun temelleri hicretle birlikte atılmıştır. Yüzyıllar geçmesine rağmen bu kardeşliği parçalamak isteyenler emellerinden hâlâ vazgeçmiş değildir. İslam'ın ortaya koyduğu sistemi parçalamak için Müslümanları mezhepsel ve ırksal olarak birbirlerine düşürmeye çalışmışlar, belli dönemlerde ise başarmışlardır. Müslümanlar bölünmeden, parçalanmadan kardeşliklerini nasıl yürütebilirler? Bu kitap, geçmişten bu yana Müslümanları felçli bir hasta gibi hareketsiz bı
Buhârî'nin kitabı Sahîh-i Buhârî, Müslim'in kitabı Sahîh-i Müslim ve Tirmizî'nin kitabı da Câmi-i Tirmizî isimleriyle meşhur olmuştur. Zaman geçtikçe kitapların kısaltılmış olan bu isimleri yayıldı. İlim ehlinin ve talebelerin birçoğu kitapların asıl isimlerini bilemez oldular, onları öğrenemediler. Elinizdeki eser, üç hadis kitabının içerisinde ne olduğunu tam olarak açıklamakla beraber kitapların ismini eksiksiz bir şekilde zikretmek ve bu isimleri yaygınlaştırmak için hazırlanmıştır.
Kütüb-i Sitte'nin meşhur imamları kimdir? Bu meşhur imamların hadisleri toplama süreci nasıl gerçekleşmiştir? Elinizdeki eser bu soruların cevabını bulmaya çalışmaktadır. Yazar, muhaddislerin çalışma metotlarını, dönemin şartları münasebetiyle hadis araştırmalarının nasıl bir süreçten geçtiğini, nasıl tetkik edildiğini detaylarıyla göstermektedir. Ayrıca yazar, okuyucunun kendisini bizzat o araştırmanın içerisine çeken bir eser ortaya koymaktadır.
Allah Teâlâ insanlara hidayet rehberi olarak Kur'ân'ı gönderirken, Hz. Muhammed (s.a.s.)'e de bu kitabın hayata nasıl geçirileceğini öğretme görevini vermiştir. Bu sebeple Kitap ve Sünnet, İslâm'ın ayrılmaz iki temelini oluşturmaktadır. Başta muhaddisler olmak üzere farklı alanlardaki İslâm âlimleri, Kutlu Nebî'nin üstlenmiş olduğu bu büyük görevi ifa ederken söylemlerinin ve fiiliyatının sonraki kuşaklara olduğu gibi aktarılmasındaki ehemmiyetin farkındaydılar. Bu sebeple ilk asırdan itibaren hadislerin ko
https://www.yeryuzuİnsan gönlünde sevdiğinin adını daima taşımak ister ve bundan şeref duyar. Allahu Teâlâ'yı dil ile yahut kalp ile zikretmek Müminlerin kalplerinin rızkı nefislerinin merhemidir. Gönüllerindeki hastalığın derdin hüznün ve kederin ise şifasıdır. "Beni anın ki sizi anayım" ve "Rabbini gönülden ve korkarak içinden hafif bir sesle sabah akşam an gafillerden olma" ayetleri bize indirilmiştir. Elinizdeki eser hadis ilmini merkeze alarak cehrî zikri ele almaktadır.
Tarihte Müslümanların yaşam şekillerine yön vermiş üç büyük imamın doğumundan vefatına kadar geçen sürede neler yaşandı? Fakihlerin halk nezdinde itibarları otoriteleri ve onlar hakkındaki haberler neydi? Sünnetlerin korunması ve bid'at ehline karşı fakihler nasıl bir yol izledi? Elinizdeki kitap bu soruların cevaplarını bulmaya çalışmaktadır. Her Müslümanın kendi hayat serüveninde bir cevap bulabileceği ve öğrenme gerçekleştirebileceği bu eser okuyucularımızın istifadesine sunulmuştur.
Bir Müslümana namazın kendisine nasıl farz olduğunu sorsak genellikle şunu demekle yetinir: "Bilmiyorum ama Allah namazı gerçekten bize farz kıldı." Aynı soruyu bir Yahudi veya Hıristiyana yöneltirsek onun cevabı da yukarıdakine benzer olur. Bunun sebebi her insanın çevresini taklit ederek öğrenme kabiliyetini geliştirmesidir. Elinizdeki eser İslam'ın temel ibadetlerinden biri olan namazın tarihini ne zaman farz kılındığını ve nasıl geliştiğini açıklayan bir kitaptır. Bunun yanı sıra İslam'daki namazın diğe
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 31 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1