Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Başkalarını eleştirip yadırgayan insanların mükemmellikten uzak olduğunu fark ettiğimde, başkaları ne düşünür diye yaşamaktan vazgeçtim. Kendini bile anlamayan birinin bir başkasını anlayabilmesi imkansızdı nasılsa. Kendini bile sevmeyen birinden bir başkasını sevmesini beklemek budalalıktı. Herkesin kendince haklı olabileceğini keşfettiğimde de tartışmaktan vazgeçtim. Artık galibi olmayan savaşlarda kılıç sallamıyorum.
Tükendi
-Günün sonunda genç kız not defterine su cümleyi yazmıştı, "İnsanoğlu varken görmeyip, yokken aramaktan ibarettir." - "Müziği Müzik Yapan Ses Değil Sessizliktir. Hayatta Aynı Şekilde Yaşananlardan Değil Yaşanamayanlardan İbarettir.'' - "Her ses bir nota, sessizlik müziğin kendisidir, her ışık bir aydınlık, karanlık ise güneştir. Var olanlar yok olduğundan emin olduklarımızın fedakarlıklarıdır." -. Haksız olduğunu biliyordu, pişmanlığının acısını çekerken çektiği acıların pişmanlığını duyuyordu. - "insanın i
Tükendi
Hiçbir fiziki engel, gerektiğinde masumiyetin sınırlarını aşmaya engel değildir. Yüzde %85 görme engelli bir birey olan Volkan Takoz'un kanlı hikâyesi… Volkan, belli takıntıları ve sahip olduğu engel dışında fazla yaramaz bir çocuktu. Şiddet eğilimi de vardı üstelik. Lise yıllarında yöneldiği metal müzik, içindeki şiddet duygusunun daha bir harlamasına sebep oluyordu. Engeli yüzünden dışlanıyor olması, insanlara daha bir nefret ile bakmasına sebep oluyordu. “Benim kitabımda her erdemsizliğin ağır bedelleri
Tükendi
Kati, doğduğunda bana vermediler, elime alamadım, koklayamadım, bağrıma basamadım. Hiç değilse şimdi bana bu fırsatı ver Tanrım diye dua ediyordu. Hiçbir şey konuşulmuyordu, sessizlik ve sadece göz yaşlarının düştüğü yerlerin çıkardığı o sade, ılık, sevgi dolu, özlemle yoğrulmuş hasretin sesi vardı. Anne ve oğul sarmaş dolaş olmuşlar, ikisi de kaderine ağlıyorlar, kaybettikleri yılları nasıl aşacaklarını akıllarına getiriyorlar, birbirlerine sarıldıkça öptükçe yanaklarından geçmişin eksiklerini gideriyor gi
Tükendi
“Kaldır başını, topla cesaretini. Bu karanlıklar, bu yağmurlar, Hiçbirinin gücü yetmesin, Soldurmaya cüretini. Eflatun'dur mahlasın, Kırmızı en yakışanın. Mavi de isterdi yeşil de Onları kuşanasın.”
Tükendi
Dağ başında bir evin var, radyo çekmiyor Cızırtının içinden duyduğun kelimeleri kendi kendine mırıldanıyorsun. Müziği kendi başına dinlerken bu sese doğru ilerlediğini sanıyorsun ama müziğine sepet dolusuyla itiraz dileyen paparazziler bir dağın tepesinden teleferikle iniyorlar. Konuyorlar evinin çatısına. Camlarını karartıyorlar makinalarıyla, kapandığını sandığın o hâlde basına çıkıyorsun. Yalnızlık dediğin bir döngüdesin ve dinleyen yok bu sefer. Bir gün pazara iniyorsun, suratında flaş patlı
Tükendi
Akıl hocam dediği amcası Tarık Ani’nin izinden giderek başarılı bir antropolog olan Türkan Ani’nin hayatı, amcasının ölümünden sonra müthiş bir değişime uğrar. Cenazeye katılmak için Makedonya’ya giden Türkan, amcasının bahçesinde demir bir çubuk ve kendisine yazılan gizemli bir not bulur. Bu demir parçası, çok iyi tanıdığı amcasının hayatının nasıl özeti olabilirdi ki? Bir de kitap bırakır yeğenine Tarık Ani. Bu kitap, Kadim Mısırlıların yazmış olduğu ve içerisinde tılsımlı duaların yer aldığı Ölüler K
Tükendi
Şiir idrak edilenin sınır dışına vurulan kanattır. İnsan şuurunun anlam havzasından taşan ve anlaşılmaktan ziyade duyumsanmaya ayarlı bir cihet taşır. Şiir; örülmüş saçlarını yazıdan çok müziğe kenetler. Bu kenetlenen çentik bir doru tay ve kızgın nal kadar ebedîdir. Şiir potansiyel olarak bir nükleer başlık kadar güçlüdür. Aklımıza gelebilecek her endüstriden daha güçlü bir potansiyeldir bu bahsettiğim. Size bir sır: Büyük şairleri okumak fazla sıkıcıdır. Şiirin hayata temas edenine az rastlanır. Bir tebes
Tükendi
İlk aydınlanmam o anda geldi çattı. “Kişisel gelişememe böyle oluyor demek…” dedim. Bu kadar zorlama ile zorlayıcı beni benden öte benden ziyade başka bir şeye çeviren. Toplumda kabul görmek, kabul eden güruha dahil olmak için harcanan onca cm. Cetvelin de bir sonu var, az mı çok mu bilmesem de bir baktım ki hala künklerin oradayım. Hala ayağımı bir adım öteye taşıyamadım. Aynı olmaya çalışmaktan işte o saniye vazgeçtim. Aynılaşamayanlardan mısınız? Aynılaşmayı reddedenlerden mi? Delirmeye karar verdim,
Tükendi
Hayatta neden var olduğunu anlamaya çalışan mutsuz bir adam… Mutsuzluğunu sadece karşısındakinde arayan bir kadın… Tesadüfen karşılaştığı kadın hayatını sorgulatmaya başlıyor adamın. Aşk, felsefe, ironi… Sidar'ın varoluşunu sorgulayan serüvenine siz de katılmalısınız.
Tükendi
Bana arabasıyla çarpan kadın sık sık hastaneye ziyaretime geliyordu. Son ziyaretinde, cinayeti ne zaman ve nasıl işleyeceğini üstelik yerini de söylemişti. Eğer bunu yapmazsa hayali olan Devrim'in Arabalarının yapılamayacağına inanıyordu. Devrim'in Arabaları vardı; bir elinde otomobil, diğer elinde uçak. Devrim kimdi, bu arabaları yapmak cinayeti bile göze alacak kadar neden bu denli önemliydi? Nedeni, Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda yaşanmış tarihi bir olaya dayanıyordu. Bir yangın sonucunda yapılan bi
Tükendi
“zümrüt, bugün de akşam olacak. kehribar gözlerinin bakmadığı kıyılarıma, bir kenara yazıyorum, altını çiziyorum kalın ve ince. ben hep ıssız sessizliklerde kaybolurum, sitemlerimi yutkunurum, içimde yaşar köleliğim, verilmeyen nasiplerimle. ve hep diri kalır ruhum, zümrüt gözlerini düşündükçe.”
Tükendi
Kül tablasından taşanlar: yaşanmışlıklar, metaforlar, aşk, hüzün… Okuduğunuz her satırda insanlıktan kendinizden bir şeyler bulacaksınız. Ucu sonu olmayan bir anlam deryasında kaybolmaya hazır olun!
Tükendi
Dedem, Sağır Murad'ım. Babaannem Akkız'ım. Sizin elinizde büyüdüm. Ne kadar az hatırlasam da ben sizi her şeyden çok seviyorum. Sarılmalara, şakalaşmalara ve sizin yanınızda o bahçeli evde olmaya gerçekten doyamıyorum. Daha ölmediniz ve hatta bu kitabı da okuyacaksınız. Ama bir gün gittiğinizde bu kitap ve sonra bunun filmi bana en güzel hediye olacak. Bunu bana verdiğiniz için kalbimin en derin yuvasından size teşekkür ediyorum. Her zaman sağ olun ve yanımızda var olun daha size ihtiyacım var. Bana babaann
Tükendi
Dört insan, dört hikâye… Fatih, Ece, Zeynep ve Ahmet Aşk, dostluk, cinayet…Yollar bir noktada kesişiyor… Kader ağlarını kurmuş bekliyor, kahramanlarımız kaderlerine boyun mu eğecek yoksa ona dur mu diyecek? Kimi zaman hüzün, kimi zaman neşe dolacak içinize… Bu hikâyelere yolculuk yapmaya hazır mısınız?
Tükendi
fırça darbesiyle bulutların griyle pembenin buluşması ufuklarla birleşimi ben gibi deniz üstü fenerden yansıyan göz kırpmalar umudumu yanına koy kırmızıya boya
Tükendi
“Göz kırpıyordu uzaklar, Nisanın ortalarında son trende bekliyordu. Yağmur öylece yağıyor, Bir toprak kokusu, Bir de annemin kokusuydu benimle gelen… Yüklenmişti sırtıma sıla, Sıkışmış göğsümün arasına gidiş, Kaybolmuş gözlerim, Tutulmuş dilim, Çıktım yola şimşekler çakıyor… Yağmur hüngür hüngür yağıyor, Kendine iyi bak diyordu oradan bir ses. Canım annem, Her adım attığımda uzaklaşıyordum, Annemin eşarbından, yeleğinden, fistanından. Gitme diyemedi “git” derken, Ağır yaralıydı, Sözler kesk
Tükendi
Her biri farklı bir hayat, her biri farklı bir nefes ve her bir öykü, ayrı bir kader. Tünelin içerisinde meçhule doğru yol alan farklı vagonlar... Ve bu vagonların tek tek ulaştığı kapılar... Farklı dünyaların kapılarını gelin birlikte açalım...
Tükendi
“Lakin, gece-gündüz demeden bu yolda yürüyen canların Hüseyin sevgisini hala çözemedim. Bu gidişle çözeceğimi de sanmıyorum. Neden mi? Çünkü, Kerbela 680 yılında oldu. O günden bugüne kimse çözemediyse, bu canların aç, susuz, yorgun, uykusuz neden ve niçin gittiklerini çözeceğimi sanmıyorum. Bu bir sırdır. Bu sırra ereyim dersen, yürüyerek çözeceksin; oturmakla değil. Çözüm her daim sokaktadır. Hak almakta. Hak alınır, verilmez. Almak için de haksızın üstüne üstüne gideceksin. Ölsen de yitsen de... İşte bur
Tükendi
Yaşadığımız dünyanın içerisinde herkesin kendisini anlatacağı bir hikayesi vardır muhakkak. Haşmet'in hikayesi ise yakınları tarafından birer birer terkedilen ve varını yoğunu kaybederek yaşam mücadelesi veren bir adamın hikayesidir. Kimi zaman düşüneceğiniz, kimi zaman güleceğiniz, kimi zaman da acaba diyeceğiniz bu eserde, belki de kendinizden bir pay bulacaksınız. Haydi Haşmet'i tanımaya! “Sen hiç Büyük Anya İmparatorluğu duydun mu?” Haşmet
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1