Robin Hood kuşkulandı. Kimdi bu yabancı? Hem iyi bir dövüşçü ve kafası çalışan biriydi. Robin'in
aklından geçenler yüzünde yansımış olmalıydı ki yabancı, onun ıslak omuzunu okşayarak
"Meraklanma evlat," dedi. "Onun grubundan geliyorsan bunu açık açık söylemekten çekinme. Çünkü
biricik arzum, yoksulları doyurmak için zenginleri soyan bu adama katılmaktır. Onun yürekliliğine
hayranım."
Robin bir sıçrayışta ayağa kalktı ve ikinci kere tokalaşmak için elini yabancıya uzattı. "Yabancı," dedi.
"Kim olursan ol, Sh
Peter "Denizkızlarını, korsanları görmek isteyen benimle gelsin," dedi.
Bu arada annem, babam ve Nana bahçe kapısına kadar gelmişlerdi. Hemen odamızın camına
doğru baktılar. Doğrusu her şeyin yolunda olduğunu görüyorlardı. Görünüşte tuhaf giden bir şey
yoktu. Ama annem, havada uçuşan gölgelerimizi görmek için gecikmedi. Merdivenlerden
bağırarak, paldır küldür çıkarken "Çocuklarım! Eyvah başımıza gelenler," diyordu.
İş işten geçmişti. Annem, babam ve komşular, odamıza geldiklerinde yataklarımızın bomboş
oldu
Peri "Peki, dört altını ne yaptın?" diye sordu.
Pinokyo "Kaybettim," dedi. Ama yalan söylemişti; çünkü altınlar cebindeydi. Sözünü henüz bitirmişti
ki zaten uzun olan burnu, iki parmak daha uzadı.
"Nerede kaybettin?"
"Ormanda kaybetmiş olacağım." Bu ikinci yalan üzerine burnu tekrar, bir o kadar daha büyüdü.
Peri "Eğer bu yakınlarda kaybettiysen arar buluruz," dedi. "Çünkü ormanda hiçbir şey kaybolmaz!"
Kukla yeni aklına gelmiş gibi yaparak "Ah!" dedi. "Şimdi hatırladım. Dört altını kaybetmedim.
Verdiğin il
o İz Bırakanlar/Fatih Sultan Mehmet
o İz Bırakanlar/Ertuğrul Gazi
o İz Bırakanlar/Yavuz Sultan Selim
o İz Bırakanlar/Yıldırım Bayezid
o İz Bırakanlar/Kanuni Sultan Süleyman
o İz Bırakanlar/Seyit Onbaşı
o İz Bırakanlar/Mustafa Kemal Atatürk
o İz Bırakanlar/Sütçü İmam
o İz Bırakanlar/Nene Hatun
o İz Bırakanlar/Yörük Ali Efe
o İz Bırakanlar/Hezarfen Ahmet Çelebi
o İz Bırakanlar/Mevlana Celaleddin Rumi
o İz Bırakanlar/Mehmet Akif Ersoy
o İz Bırakanlar/Mimar Sinan
Süper Organlar
Süper Besinler
Süper Kuvvetler
Süper Elektrik
Süper Yıldızlar
Süper Yeryüzü
Süper Gökyüzü
Süper Ekonomi
Süper Bitkiler
Süper Dönüşüm
Okul öncesi eğitim çağında çocuklarımızın yaratıcı düşünce gelişimi, analitik düşünce gelişimi ve el beceresi gelişimi için boyama kitapları büyük bir öneme sahiptir. Birbirinden farklı konularda, birbirinden eğlenceli görsellerle çocuklarınız hem farklı konuları öğrenecek hem de birçok farklı görseli boyayarak eğlenebileceklerdir. Harflerden sayılara, meyvelerden sebzelere, taşıtlardan mesleklere kadar her bir kitapta 34 adet farklı görsel çocuklarınız tarafından boyanmayı bekliyor...
Elektriğin çılgın dehası Nikola Tesla kimdir?
Nerede doğmuştur?
Hangi eğitimleri almıştır?
Hangi icatları gerçekleşmiştir?
Kaç tane patent sahibidir?
Ünlü bilim insanı ve elektrik mühendisi Nikola Tesla'nın hayatını, eğitimini, kariyerini ve icatlarını merak mı ediyorsun? Tesla'nın icatlarının günümüzü nasıl şekillendirdiği ve Tesla hakkında merak ettiğin tüm soruların yanıtları bu kitapta.
Durma, çevir sayfaları ve sen de onun gibi bir mucit olmak için okumaya başla!
New York Times çoksatan yazarı Liesl Shurtliff'ten alışılmadık bir kahramanın ardındaki gerçek bir
hikâye daha geliyor: Pamuk Prenses'in Kötü Kraliçe ile olan savaşına karışan huysuz bir
cüce.Küçüklüğünden beri yeryüzünü görmeyi hayal eden ("Huysuz" lakaplı)Borlen, fırsat ayağına
geldiğinde evi olan mağarasını ardında bırakır.İlk başta yeryüzündeki yaşam, bir hayalin
gerçekleşmesidir. Kraliçe Elfrieda Veronika Ingrid Lenore, Huysuz'un her zaman özlemini çektiği en iyi
arkadaştır; onu istediği kadar yakutla
Jack'e her zaman devlerin gerçek olmadığı söylendi. Ama eğer gerçek değillerse bahçedeki devasa
ayak şeklindeki göleti ya da yerin sarsılıp gökyüzünden toprak yağdığı ani ve tuhaf fırtınaları nasıl
açıklardınız?
Bu tuhaf fırtınaların birinde Jack'in babası, yeni doğmuş buzağılarıyla birlikte gökyüzüne kaçırıldığında
Jack, babasını kurtarmak için gökyüzüne uzanacak dev fasulye tohumlarıyla ineklerini takas eder. Ama
devlerin dünyasında belalar da dev gibidir.
Jack şimdi, her zaman küçümsediği kız kardeşi, eğ
Hayatı hakkında çok fazla bilgi bulunmayan Nasreddin Hoca, 1208 – 1484 yılları arasında, Anadolu Selçukluları
döneminde yaşamış efsanevi kişidir.
Nasreddin Hoca'nın gerçekte yaşayıp yaşamadığına dair tartışmalar vardır. Bunun yanında gerçekten yaşamış
olduğuna dair bazı belgeler de bulunmaktadır. Bu belgelerden edinilen bilgilere göre Hortu köyünde doğmuştur.
Nasreddin Hoca burada temel eğitimini almış, Sivrihisar'da medresede eğitim görmüştür. Babasının ölümünden sonra
memleketinde köy imamlığı görevini üs
Ertesi gün, aşçı kadın gene mutfaktaydı. Arabacı da bir aralık içeri girdi, anneye
teşekkür etti. Pelageya'ya sert sert bakarak "Siz, efendim, ona bakarsınız. Ona annelik
ve babalık yapın. Aksinya Stepanovna, siz de onu gözünüzden ayırmayın. Her şeyin yollu
yordamınca olmasına dikkat edin... Yaramazlık falan etmesin... Aynı zamanda, efendim,
ona verdiğiniz harçlıktan beş ruble almama izin verin. Yeni bir hamut alacağım.
Grişka için çözümlenmesi gereken yeni bir sorun ortaya çıkmıştı. O güne kadar Pelageya,
Güneşin sona kalan kızıllığı kayalıkların ve ilerdeki karlı dağların tepelerini aydınlatıyor ve
sanki büyük bir yangın varmış gibi görünüyordu.
Heidi bu manzara karşısında hayrete düşmüştü. İlk defa böyle bir şey görüyordu.
Aniden sıçradı ve eliyle tepeleri göstererek "Peter! Peter! Yukarıya bak, bütün dağlar
yanıyor, oradaki karlı tepeleri görüyor musun? Karlar da yanıyor. Ooo! Şimdi gökyüzü de
öyle oldu. Peter kalk, kayalıklara bak, yangın büyük kuşun yuvasına doğru gidiyor, köknar
ağaçları da yanıyor," d
Böyle konuşa konuşa ilerlerken düzlükte karşılarına yel değirmenleri çıktı. Don Kişot
ovada otuz kırk kadar yel değirmeni görünce seyisi Sanço'ya seslendi.
"Dostum, şansımız iyi gidiyor, şu karşıdaki devleri görüyor musun? Sayıları otuzdan
fazla, bunlar ile savaşıp hepsini öldüreceğim. Alacağımız ganimetler ile zenginleşmeye
başlayacağız. Bu alçak yaratıkları yeryüzünden kaldırmak ile kutsal bir hizmet de ifa
etmiş olacağım."
Sanço hayretle "Hangi devler?" dedi.
"İşte şu gördüklerin, kolları da ne kadar büy
Saz, başını kaldırdı. Evine pek bağlıydı, gerçekten onunla gelemeyecekti. Kırlangıç
"Vaktimi boş yere geçirdim. Ben piramitlere gidiyorum, Allahaısmarladık," diye haykırıp
uçtu.
Bütün gün uçtu, gece vakti şehre vardı. "Acaba nereye insem? İnşallah şehir benim için
hazırlıkta bulunmuştur." dedi. Sonra yüksek sütunun üstündeki heykeli gördü. "Burada
kalırım. Bol havalı, mükemmel bir yer," diye Mutlu Prens'in tam ayakları arasına kondu.
Etrafına bakıp uyumaya hazırlanırken, kendi kendine yavaşça "Yatak odam al
Cesaretiyle ve çizdiği haritalarla denizcilikte çağ açan, Osmanlı sancağını denizlerde de dalgalandıran Piri Reis'i daha yakından tanıyacağın muhteşem bir yolculuğa çıkmaya hazır mısın?
Tarihte iz bırakan gerçek kahramanlarla tanışmak için sayfaları çevirmeye başla ve katıl aramıza!
Phileas Fogg, oldukça düzenli, bir o kadar da gizemli bir İngiliz beyefendisidir. Üyesi olduğu kulüpte zaman geçirirken bir gazete yazısına denk gelir. Bu yazı seksen günde dünyayı gezmenin mümkün olduğunu anlatmaktadır.
Phileas Fogg, bunun mümkün olduğunu, arkadaşları ise imkânsız olduğunu savunur. Sonunda bir iddiaya tutuşurlar ve seksen gün sürecek olan serüvenimiz başlamış olur.
Toplam 109 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 60-80 /
Aktif Sayfa : 4
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.