Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50
On iki yaşında, hasta ve ürkek bir çocuk olan Edgar, bir dağ kasabasındaki bir otelde, annesiyle birlikte yaptığı tatilde genç ve soylu bir adamla tanışır. Ergenlik döneminin yarattığı buhranda, çocukluk ve yetişkinlik arasındaki görünmez duvarı aşmak için yanıp tutuştuğu sırada karşısına çıkan bu genç adamın arkadaşlığını, hiç sorgulamadan ve tüm kalbiyle kabul eder. Fakat bu genç adamın, annesiyle yakınlaşmak için onun sevgisini kullandığını fark ettiğinde içindeki sevgi çok geçmeden tehlikeli bir nefrete
Vadideki Zambak, aristokrat bir ailenin en küçük oğlu olan Felix de Vandenesse ile Kont Mortsauf'un erdemli eşi Henriette de Mortsauf arasındaki yoğun ve platonik aşkı üzerinden, döneminin toplumsal koşullarını ve yaşantısını adeta bir toplumbilimcinin gözünden sunar. Felix de Vandenesse belki de Balzac'ın yarattığı en otobiyografik karakterdir. Balzac, sevgiden yoksun çocukluğunu, nefretle tanışmasını ve otoriter bir ortamda yetişmesini Felix'in ağzından anlatır. Felix kendisine hem bir anne hem bir aşık
İki uzaylı uygarlığın, insanımsı Lilistarlılar ve böceğimsi Reegler arasındaki savaşın ortasında kalmış Dünya gezegeni, bu Dünyanın hastalık hastası lideri Gina Molinari ve savaşta silah olarak kullanılmak üzere tasarlanmış, tek kullanışta bağımlılık yaratan süper uyuşturucu, JJ-180. Doktor Eric Sweetscent mutsuz evliliğinden kaçmak isterken kendini hiç beklenmedik bir biçimde olayların tam ortasında bulur. Üstelik karısı Kathy, kullananları zamanda geçmişe ya da geleceğe götürebilen bu yeni uyuşturucunun b
Çocukluğu yoksulluk içinde geçen ve kitaplarla 10 yaşında tanışan Jack London'ın macera dolu bir hayatı olmuştur. Bu hayattan ilham alan yazar, gençken vaktinin çoğunu San Francisco koylarında istiridye korsanı olarak geçirmiş, bir fıçının içinde denizde yolculuk yapmış, bütün ülkeyi baştan başa bir trenden diğerine atlayarak dolaşmış ve Pasifik Okyanusunda yelken açmıştır. 1896'da ise Klondike'ta altına hücuma katılan Jack London, bu yolculuğundan pek çok öyküyle dönmüştür. 20. yüzyılın en verimli yazarla
Arzum Uzun, '99 Yazı'nda 20. yüzyılın son yazını, sevilen kahramanı Bilun Yılmaz'ın gözünden, onun arkadaş çevresi ekseninde Bodrum'un renkli atmosferinde, kahkahalara boğulacağınız, ağlamaktan kendinizi alamayacağınız eşsiz bir kurguyla anlatıyor. Sevilen romanları Süper Über ve Bitli Pileyboy'un kahramanları, Bilun, Cenda, Cenk, Ayda ve Luna'yı 15-18 yaşlarına döndürüp aynı yazlıkta buluşturduğu bu hikayede yazar, genç olmaya, ilk deneyimlere ve 90'ların o müthiş atmosferine; sosyo-kültürel yapı, zamanın
Fantastik bir macera ve ahlaki bir kinayenin etkileyici bir birleşimi olan Dr. Jekyll ve Mr. Hyde, ürpertici bir kurguyla, insanın yaradılışındaki iyi ve kötü arasındaki çatışmayı konu alır. Saygın ve ahlaklı, yaşlı bir bilim adamı olan Dr. Jekyll, insan doğasında ruhun ve bedenin ayrılabildiğine inanır ve bunu kanıtlamak ister. Laboratuvarında yaptığı sayısız deney ve çalışmanın sonucunda ulaştığı bir iksirle kendini başarılı bir felakete sürükler. İyi ve dürüst bir yaşam sürmekten yorulan Dr. Jekyll, bu i
Tükendi
"Ekmek! Ekmek! Ekmek!" 19. yüzyılda Fransa'nın kömür madenlerinde insanlık dışı şartlarda çalışan işçilerin sesi. Açlığın, sefaletin ve ölümün değdiği ailelerin sesi. Germinal. Tohum anlamına gelen bu Latince kökenli kelime, üzerinde yaşadıkları toprağı çatlatacak ve insanların vicdanlarında yeşerip yüzyıllarca boy verecek bir bilinci ifade eder. Germinal, insanlığın merhamet ve umut duygularının sömürülmesi karşısında duyulan öfkenin ifadesidir. Zola'nın güçlü gözlem yeteneğiyle sunduğu yalnızca bir sını
Horasan Kürtleri Almanca, Arapça, Farsça, Fransızca, İngilizce, İspanyolca, Kürtçe (Kurmanci, Sorani, Zazaki), Rusça ve Türkçe kaynakları bir araya getiriyor. Arami, Kiril ve Latin harfleriyle yazılmış metinleri buluşturuyor. Sayfaları yüzyıllardır açılmamış elyazmalarını, dili ve sözcükleri yasaklanmış şairlerin karaşın şiir defterlerini, birer gölge gibi yaşayan bilgelerin sözcüklerini, ışıklı giysileriyle İran'ın yas rengini bahara çeviren kadınların sesini derliyor. Horasan'da yaşayan Kürtler oraya ned
Tükendi
Ferit Edgü, ilk kez 1977'de yayınlanan O [Hakkâri'de Bir Mevsim] adlı romanında, Türkiye'nin doğusuna, sarp dağlarına, umarsız insanlarına bir ağıt yakmıştı. Melih Cevdet Anday'ın "gerçeğin inanılmaz bir düşe dönüştüğü, şaşırtıcı bir öykü" diye nitelediği O'dan tam o otuz yıl sonra, Edgü Yaralı Zaman'la yeniden Doğuya dönüyor. Bu kez, Hakkâri'de hiç de düşsel olmayan bir yolculuğa çıkıyor.
Yaşadığı, tanık olduğu olaylardan; karşılaştığı, tanıştığı sıradışı kişiliklerden, insanlık hallerinden yola çıkan Caner Cindoruk'un anlatıları; şiirin, denemenin, öykünün ortak sınırlarında geziyor. İçinden çıktığı toplumun kusurlu yanlarına, hayatın kırık basamaklarına, yan yana duran inanılmaz çelişkilere, tutarsızlıklara ayna tutuyor. Zaman zaman da bizi doğup büyüdüğü Çukurova'ya, Adana'ya götürüyor; oturduğu mahalleye, sokağına, sokağındaki insanlara; sesi güzel kebapçıya, aşkına karşılık bulamamış
"O'yu [Hakkâri'de Bir Mevsim] sadece gerçekçi bir roman olarak saymak yetmez, gerçeğin inanılmaz bir düşe dönüştüğü, şaşırtıcı bir öyküdür bu. Ferit Edgü'nün gerçek bir yaşamı, bir roman yaşamına çevirmesindeki beceriye hayran oldum. Çünkü ‘O' gözlem gücünü, anlatı ustalığından alıyor." Melih Cevdet Anday
Tükendi
Beyaz Zambaklar Ülkesinde, Finlandiya'ya adanmış bir kitaptır. Anlatılan, bu küçük ve geri kalmış ülkenin kültürel ve toplumsal gelişimidir. Fin halkının birlik ve beraberlikle ülkelerini yoksulluktan kurtarıp ideal bir ekonomi ve politika yaratmalarının üzerinden, yurtseverlerin özverisi ve fedakârlığı okunur. Tüm dünyaya örnek olacak bu coşku ve mücadele, onların topraklarını "bataklıklar ülkesinden" beyaz zambaklar ülkesine dönüştürmüştür. 1928 yılında, Atatürk'ün reformlarından önce bir Türk gazeteci
1990. Nelson Mandela 27 yıl yattıktan sonra hapisten çıkıyor. Güney Afrika'da ırk ayrımcısı rejimin taraftarları ile ANC arasında şiddetli gerilimler yaşanıyor. Aşırı sağcı silahlı gruplar iktidarı ellerinde tutabilmek için örgütlenmeye çalışıyorlar. Afrikanerlerin liderleri bu milis güçlerini birleştirmek amacıyla emekli general Viljoen'e yaklaşıyorlar. Viljoen 1993'te, Nazizmin en kötü zamanlarını hatırlatan Potchefstroom toplantısında bu hareketin başına geçiyor. Yeni bir "Boer ordusu" kurulurken, devrim
Tarihsel kurmaca türünün 21. Yüzyıldaki en başarılı örneklerinden biri olarak görülen Ibis Üçlemesi'nde, yolculuk bu kez Kanton'un dar sokaklarına ve su kanallarına uzanıyor. Çin'in kalabalık limanlarında Batılı ve Hintli afyon tüccarları yasadışı mallarını Çin topraklarına sokmanın yollarını ararken, genç bir ressam, eşi benzeri görülmemiş bir çiçeğin peşinde hiç bilmediği topraklarda iz sürüyor. Fakat birbirinden tümüyle farklı bu yaşamların kesiştiği Kanton'da, Çin hükümetinin afyon ticaretine karşı başl
Puuung ikinci kitabında da içimizi ısıtmaya devam ediyor. Çünkü aşk, bir sonbahar yürüyüşünde, eğlenceli bir konuşmada ya da hiçbir şeyin sizi neşelendiremeyeceği bir günde bile yalın anlarda, küçük mutluluklarda gizlidir. "Hayat her zaman çizdiğim iki karakter gibi mükemmel değil. Ama böyle zamanlarda bile ben neşe ve mutluluk buluyorum. Hayattaki küçük şeyler için minnettar olmaya ve çizmeye devam edeceğim." - Puuung
Büyülü İnsanlar, düşleriyle, düşünceleriyle, eylemleriyle ve eserleriyle hayatı daha yaşanır kılan; dünyayı çok renkli, çok sesli, sevinçli ve coşkulu bir serüvene dönüştüren insanların öyküsü... Zeynep Oral yaratıcılıklarını daha güzel, daha doğru, daha aydınlık, daha insanca bir dünya yaratmanın hizmetine vermiş olanları anlatırken, insanı "insan" yapan değerleri yüceltiyor. Alev Ebuzziya - Dido Sotiriyu - Eduardo Galeano - Elia Kazan Güher - Süher Pekinel - Gülriz Sururi-Engin Cezzar - Halikarnas Balıkç
Tükendi
Korkunç bir atom savaşından sonra Dünyada insan nüfusu azalmış ve radyasyon yüzünden kimi insanlar telepatik yetenekler kazanmıştır. Bu fırsattan yararlanan Titanlı vuglar artık Dünyanın yeni yöneticileridir. En büyük eğlence de insanların daha doğrusu mülk sahiplerinin oynadığı monopoliye benzeyen Blöf adında bir oyundur. İnsanlar bomboş dünyada sahip oldukları mülkleri ortaya koyarlar, çocuk sahibi olabilecekleri bir eş bulmaya çalışırlar. Hikayemiz bu oyunculardan biri olan intihara meyilli, depresif
Edinburgh'da yaşayan uyuşturucu bağımlısı bir genç evinde ölü bulunur. Dedektif John Rebus olay yerine gittiğinde, karşısındaki manzaranın perde arkasında, aşırı doz kaynaklı bir ölümden daha fazlası olduğunu görür. Ceset yerde, iki mumun arasında, çarmıha gerilmiş İsa gibi kolları iki yana açık halde yatmaktadır. Yerde yatan bu genç bir tür ayinin kurbanı mıdır? Yoksa çok daha karmaşık ve özenle gizlenmiş bir suçun mu izlerini taşımaktadır? Dedektif Rebus, bu soruların yanıtlarını ararken kendini hesapta
Tükendi
Choderlos de Laclos ilk ve tek romanını yayımladığında Fransız Devrimine yıllar kalmıştı yalnızca. (Marie-Antoinette kitaptan hemen sipariş vermiş, ama kapakta yazarın ve kitabın adının silinmesini istemiştir.) Tehlikeli İlişkiler'in entrikalarla dolu öyküsü iki karakterinin, Markiz ile Vikont'un kutsal olmayan ittifakı üzerine kurulmuştur. Alttan alta işlenen erkek egemen toplumun kadını köleleştirdiği savı anında bir skandal yaratmıştır. 1903'te Baudelaire'in kitaba dair notları yayımlanınca kitap "buzu
"Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, yalnızlığın romanı, dostluk özleminin, iyi insan özleminin romanı. Ferit Edgü, Çakır'ı anlatırken, su yolunda kırılan testileri anlatırken, hepimizin yalnızlığını, hepimizin dostluk özlemini dile getiriyor. Şu iyice bunaldığımız koşullarda... Ve yalnızlığa, dostluğa, iyiliğe denk düşen bir anlatımla... Bir de bakıyorsunuz... Eylül'ün Gölgesinde Bir Yazdı, günümüz Türkiye'sinin gayriinsanileşmiş durumunun izdüşümü oluvermiş!" Fethi Naci
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 980-1000 / Aktif Sayfa : 50