Kitabın arka kapağına süslenmiş cümleler tasarlamak üzere aslında uğraşmıştım. Ancak içeriğin ruhuna aykırı hareket edeceğimi fark ettiğim için bundan vazgeçtim. Kitabı bitirip kapağını kapattığınız zaman, düşündüklerinizi, hissettiklerinizi özgürce sürdürebilmeniz adına bu alanı sizin zihninize ve yüreğinize hediye ediyorum. Zira özgürce dolaşılan bir alana hepimizin ihtiyacı var.
İçeride ne var peki?
Çocukluğumuzda kıyafet alırken arkadan ebeveynler seslenir:
Bi’ Büyük Al Seneye de Giyersin!
İşte o dö
“Bu kitabı, ‘Baba olunca anlarsın,’ ve ‘Siz erkekler ne anlayacaksınız?’ arasında sıkışıp kalınca yazmak istedim. Hissettiğim, az biraz ötekileştirilme ama bir o kadar da tahrikti. Kitapçılarda bir heves gezerken, babalıkla ilgili ne kadar az yazı, kitap, eser olduğunu fark etmemle beraber başladım aklımdan, gözümden geçenleri yazmaya. Tek isteğim babalık görevini icra ederken yapacağım yanlışlarda erkek olduğum için değil, ebeveyn olduğum için eleştirilmek ya da tersi durumlarda erkek olduğum için değil ba
Kimi zaman iki sözcük, kimi zaman bir cümle, kimi zaman bir şiir... Az sayıda söz, uzun ve derin düşüncelere davet ediyor okuru. Okurun kitabı bir kerede okuyup bitirmesinden ziyade, baş ucuna koyup tekrar ve tekrar okuyabileceği bir eser... Üstelik aynı cümle her okunduğunda başka bir fikir ya da düşünceye götürüyor...
Ruhumun Yalnızlığı yalın, sade, derin... İlham verici...
“Aşk muhteşem bir felakettir…”
Her baharı dalından öptüm
Umut yeşersin diye
Her yaz güneşine sarıldım
Günyüzü aydınlansın diye,
Her sabahı sevdim,
Dökülen yapraklar
Canlansın diye
Ama her kış ayazını
Yakamadım
Soğuk, zulüm, ölüm
Kan, kin, nefret serpildi,
Gine her mevsime,
İnsanlık neslini tüketircesine.
Heyhat! Bakın, ey insanlık! Bu tablodaki laneti çözüp tembelliği öteleyen, resmi bitiren benim! Benim iradem, azmim, mücadelem. Ressam’ın kattığı tek şey elinin becerisidir. Şayet Tanrı bana el verseydi, ben de çizerdim! Lakin dil verdi yalnızca. Ben, siyah, zehirli bir akrep! Bir böcek! Hani üstüne bassanız sarı safra fışkıracak içinden sadece. Ama bir lanet, bir hüzün, bir fikir bassa üzerime, görüyorsunuz ya, ne düşünceler çıkıyor içimden. Tonlarca ağırlıkta azap, yalnızlık beni öldürmüyor da neler yaptı
Alp, meraklı, dünyayı keşfetme heyecanıyla dolu bir
çocuk. Yaşadığı topraklar, onu her daim bir maceraya
davet ediyor!
Bir tarafta Emre Gölü, diğer tarafta Peri Bacaları…
Dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olan Ayazini…
Gizemli izleriyle Kral Yolu,
binlerce yıllık geçmişe sahip Avdalaz Kalesi…
Memeç Kayalıkları’ndan yükselen dev balonlar,
dörtnala koşan atlar, cirit oyunları, köstebek arayışları…
Tarihin içinde bir maceradır yaşananlar!
Psikolog Arzu Aslan tarafından okunmuş olan
“Adım
Türkiye'de bir ilk olan bu kitabı; anne babalara, öğretmenlere ve çocuklarla çalışan profesyonellere, çocukların davranışsal durumlarına özel hikâyeler yazılabileceğini anlatabilmek için kaleme aldım. Amacım, çocuklarda zaman zaman ortaya çıkan zorlayıcı davranışları, eğlenceli ve hızlı bir şekilde dönüştürüp nasıl dengeye getirilebileceğinin keşfedilmesine rehberlik etmektir. Peki, rehberiniz kimdir, kısaca tanımak ister misiniz?
Adana doğumluyum. Evliyim; iki oğlum ve bir de kedim var. Büyük çoğunluğ
Bugün kahramanımızın doğum günü!
Ama aynı zamanda büyükannesinin de doğum günü.
Bir çocuk nasıl büyükannesiyle aynı gün doğabilir ki!
Bu durum kahramanımızın kafasını biraz karıştırsa da,
bu karışıklığı çözmek için bir planı var!
Bizimle eğlenceli bir serüvene çıkmaya ne dersiniz?
Gözlemlemeyi, konuşmayı, anlamayı ve kişileri belirli bir alanda yönlendirmeyi bu denli benimsemiş biri olarak, kendi penceremden gördüğüm şekilde ve anlattıklarımla, okuyan herkese bu kitap sayesinde ulaşmak istedim. Ne büyük cesaret!
Bu kitapta anlatılanlar az bilinen şeyler olmamak ile birlikte, kendi deneyimimle, kendi gözümden bir şeyler anlatabilmek ve sizleri benim bakış açımla bir nebze de olsa yönlendirmek ya da hayatınıza dokunmak istedim. Kitap içerisinde yazdıklarımdan yaşamınızdaki aksiyonla
Sessizlik lisan iken demde
Binbir söz ettim de geldim
Yalnızlık fersahken âdemde
Koca arza yettim de geldim
Nâr-ı aşkta gözlerin kömür
Al bu aşkı gönlünce sömür
Fani canda sürer iken ömür
Ben özde bittim de geldim
Ere mihnet midir doğu batı
Cana minnet şahta iken atı
Senden gayrı her bir fırsatı
El tersimle ittim de geldim
Göğe uzanır âşığın iki kolu
Maşuk’un yolu dikenle dolu
Aşkın gösterdiği cümle yolu
Yalın ayak gittim de geldim
Brütüs bıçağı çıkardı. Sezar’ın etrafını sarmaya başladılar. Ve bir an Sezar ile ikimiz olayın ortasında kaldık. Bildiğin Sezar’ın koruması durumuna düşmüştüm. Ve bu durumdan kurtulmanın tek yolu vardı: Kılıcıma davranarak Sezar’ın omzuna dokundum. Döner dönmez bıçağı göğsüne sapladım. Sezar ile göz göze geldik ve ağzından şu kelimeler döküldü:
“Sen de mi Selami?”
Dikkat! Elinizde tutmakta olduğunuz bu kitabın sonuna geldiğinizde, kitap kendisini imha edecek, geriye sadece attığınız kahkahalarınız, bıyık
Toplam 145 kayıt bulunmuştur
Gösterilen 1-20 /
Aktif Sayfa : 1
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.