Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Savaşçının Dokuz İlkesi, harp meydanlarındaki kanlı çatışmalarla iş dünyasındaki çetin mücadelelerin tarihinden süzülüp belirginleşen temel mücadele prensiplerinin yalın üslup ve sağlam bir birikimle formülleştirildiği bir el kitabıdır. Antik bir biçemin tınısıyla konuşan ve sühuletle dokunduğu pragmatik felsefî derinlikle alanında benzersiz bir telif olarak ortaya çıkan kitap, yazarının yirmi yıllık birikim ve ilgisini mentorca bir ustalıkla sergilediği zihinsel bir güç gösterisi kabul edilebilir. Mühendi
Tükendi
MS IV. Yüzyılda yaşamış Antakya doğumlu bir Romalı tarihçi olan Ammianus Marcellinus, asıl olarak Roma ordusunda kıdemli bir subaydır ve hayatının sonraki dönemlerinde uzun bir tarih kitabı yazmıştır. MS 96 yılından 378 yılına kadarki uzun dönemin tarihini yazan Marcellinus'un günümüze MS 353 ile 378 yılları arasındaki anlatımı ulaşmıştır. Siyasi tarihin yanı sıra diğer birçok temanın bulunabileceği bu zengin eser, Geç Roma İmparatorluğu olarak adlandırılan bu dönem için başvurulan en önemli kaynaklardan bi
Tükendi
Sarıkamış Harekatı, uzun yıllar boyunca sığ ve peşin hükümlü yargılara hapsedilmiş; adeta kalıplaşmış bir hurafeler bütünü haline gelmiş; abartılı ve şişirme rakamlar üzerinden okunmaya çalışılmıştır. Üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen adeta üzerinde konuşulması veya tartışılması bir tabu haline gelen Sarıkamış Harekatı, hala incelenmeye muhtaç bir konu olarak araştırmacıları beklemektedir. Elinizdeki eser büyük oranda Sarıkamış Harekâtı ile ilgilidir. Bu çalışma Türk arşivleri başta olmak üzere ilgil
Tükendi
Türkler tarih sahnesine çıktıkları andan beri deyim yerindeyse Orta Asya bozkırlarından Avrupa içlerine doğru seyreden yolculukları boyunca dört kıtada at koşturmuş dünyanın hem demografik hem kültürel yapısını derinden etkileyecek faaliyetlerde bulunmuşlardır. Türkler Müslüman oldukları andan itibaren İslam'ın sancaktarlığı görevine soyunmuşlar, başta Haçlı seferleri olmak üzere müstevlilerin karşısına dikilen temel güç olmuşlardır. Tarihin seyrini ve Doğu'dan Batı'ya doğru yaptıkları yolculukla adeta düny
Tükendi
Saptırma ve intikam amaçlı çiziştirmelerin, yazıştırmaların etkisi elan devam ediyor; bugün de İkinci Meşrutiyet Dönemi ele alınırken yoğun önyargılar gündeme geliyor. Bir de sonradan ne olduğunu bilmenin rahatlığıyla karmaşa içinde geçmiş bir dönemi izah ve bugüne nakletmekte kolaycılığa kaçmak; Osmanlı İmparatorluğu'nun ayakta kalması için verilen son mücadeleyi yok sayıp, Sonra'nın Kılıcını kuşanarak lider bir nesle sövmekte rahatsız edici çok şey var. Bu sövüp sayma kadar, eninde sonunda Osmanlılar adın
Tükendi
Saptırma ve intikam amaçlı çiziştirmelerin, yazıştırmaların etkisi elan devam ediyor; bugün de İkinci Meşrutiyet Dönemi ele alınırken yoğun önyargılar gündeme geliyor. Bir de sonradan ne olduğunu bilmenin rahatlığıyla karmaşa içinde geçmiş bir dönemi izah ve bugüne nakletmekte kolaycılığa kaçmak; Osmanlı İmparatorluğu'nun ayakta kalması için verilen son mücadeleyi yok sayıp, "Sonra'nın Kılıcı"nı kuşanarak lider bir nesle sövmekte rahatsız edici çok şey var. Bu sövüp sayma kadar, eninde sonunda Osmanlılar ad
Tükendi
Hüseyin Nihal Atsız, Türk düşünce dünyasının milliyetçilik cephesinin en mühim şahsiyeti olmasının yanı sıra hem edebiyatçı kişiliği hem tarihçilik alanındaki mümtaz çalışmaları hem de Türk siyasetine on yıllar boyunca damga vuracak nesilleri mayalayan özgün fikirleri ve örnek duruşuyla son yüzyılın araştırılmaya en muhtaç yakın tarihî figürlerinden birisi olarak temayüz etmiştir. Atsız'ın en önemli misyonu; yaşantısı, vakur ve taviz vermez dik duruşuyla bir şahsiyet abidesi olarak belirmesi ve Kür Şad kara
Tükendi
Bu kitapta 11. yüzyılda Orta Asya bozkırlarından havalanan çift başlı kartalın; Selçukluların, uçsuz bucaksız topraklarda iki asırdan daha uzun bir ömürle kanat çırpışının hikâyesini bulacaksın... Ne talih ki bugün elimizde Selçuklulara dair, her biri saygın tarihçilerce kaleme alınmış pek çok eser var. Hal böyle iken bu eserlerin biraz da akademik üsluplarının etkisiyle geniş halk kitlelerine özellikle de gençlerimize ulaşabildiğini söylemek güç. Bu noktada Selçukluların hikayesini gerçeklerden kopmadan am
Tükendi
Birbirinden farklı ve çarpıcı tezlerin yer aldığı bu eserde İsmail Küçükkılınç, gerçek Milli Mücadele'nin 1913-1918 arasında cereyan ettiğini, 1919-1922 arasındaki Millî Mücadele'ninse gerçek mücadelenin bir devamı ya da tamamlayıcısı hükmünde olduğunu ifade etmektedir. Küçükkılınç'a göre bugün artık resmî tarihin Millî Mücadele tezi geçerliliğini büyük oranda yitirmiştir. Millî Mücadele'nin İttihadçı bir kadronun, İttihadçı bir organizasyonu olduğu artık muhkem-i kaziye hükmündedir. Talat ve Enver Paşalar
Tükendi
Aliço'yu tarife hacet yoktur. Bu müstesna yaratılmış adamın her tarafı pehlivandı. Hele kalçaları, oylukları, baldırları efsane olan bir Herkül kadar kuvvetli ve adaleli idi. Aliço, elli altı yaşına geldiği halde daha hâlâ göbek salmamıştı. Çakı gibi gergin ve adaleli bir karnı vardı. Aliço'dan yirmi altı sene zarfında başpehlivanlığı almak için meydana çıkıp uğraşanların adedi sayısızdır. Ve bu pehlivanların her biri, birer Aliço gibidir. Bir Kel Memiş, bir Yakacıklı Kel Hasan, bir Şahinzade Molla Mehmet,
Tükendi
Modernleşme ve uluslaşma tarihimizin klasikleşmiş bir metni olarak milliyetçilik külliyâtının parıldayan tacdârı Türkçülüğün Esasları, Ankara'daki Matbuat ve İstihbârât Matbaası'nda Türk Ocaklılara armağan olmak üzere neşredildiği günden bu yana, özgün eski yazılı metninin tıpkıbasımını ve onun Latin harflerine aktarılmış bakışımlı çevirisini içeren bez ciltli ve mûtena bir baskıyla ilk defa okurun karşısına çıkıyor. Kitap, hem bir koleksiyon öznesi olarak hem Osmanlıcasını geliştirmek isteyen okura muavene
Tükendi
"Seciye itibariyle Namık Kemal edebî ve siyasî dehâetinden daha yüksek bir mertebede idi. Türklüğün bütün tarihi tedkik olunursa Kemal derecesinde ahlâk faziletini hâiz bir insan ya bulunur ya bulunmaz. Ona seciye nokta-i nazarından nâmındaki mânânın müşahhas bir numûnesi demek doğru olur. Ya kusuru yok mu idi? O da bir insan olduğu için elbet vardı. Fakat münhasıran kendi şahsına ait olan bu nakîsaları söylemek bana düşmez. İçtimaî hayatında ise her lekeden münezzeh, cevher kadar saf olduğunu umûm milleti
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 12 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1