Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Bu kitabı yazmaya başladığımda iki hedefim vardı. Bunlardan ilki yolun başındaki girişimcilere bir başucu kitabı yazmaktı, ikincisi ise tüm girişimciler için bir fırsat olarak gördüğüm kitle fonlamasını yalın bir dille anlatmaktı. Ne kadarını başarabildim, takdiri okuyucuya bırakıyorum. Ancak iddia ediyorum ki bu kitabı okuduktan sonra hiç kimse finansal nedenlerle hayallerini ertelemek zorunda kalmayacak.
Toplum çok hızlı dönüştü. Bu dönüşümü sağlayan etkenlerden biri, 2002 yılında dindarları temsilen iktidara gelen siyaset kadrolarının, eski ideolojik devletin yasakladıklarının önünü tamamen açarak, görece özgürlük ortamı sağlamasıydı. Ama gündelik siyaset yazıları bu kitaba girmedi. Siyaset, toplumsala değdiği ve sosyolojinin nesnesi olarak kalabildiği ölçüde bu kitabın ilgi sınırları içine girdi. Kitabın içeriği ise Gezi'ye de 15 Temmuz darbesine de toplumsal cinsiyet farkındalığına da son dönemde giderek
Türkiye'nin sınavları; hukuk, demokrasi, yönetim ve adalet... Kimler ne söyledi, hangi öngörülerde bulundu ve bugün nerede duruyorlar? Ergenekon davaları, kökleri belki yüzyıl öncesine dayanan derin devlet... Demokratik açılım, Habur'dan dönüşler, Oslo ve KCK davaları, terör saldırıları... Cemaat polisleri, yargısı ve medyası... Birbirini soruşturtan savcı ve yargıçlar, birbirini ihbar eden gazeteciler... Anayasa değişiklikleri, referandum, suikastler, ihmaller ve büyük medya grupları... Dış güçler, ist
Her insan bir metindir. Hayatı, bir hikâye anlatır. O hikâye, insanın yaşadığı tanık olduğu dönemin siyasi, toplumsal, kültürel, ekonomik ilişkilerine dair parçalar barındırır. O parçaların izini sürmek, o dönemin aktörlerini dinlemek, yorumlarına tanıklık etmek, yakın tarihe dair bir bilgi oluşturur. Çünkü her insanın anlatacak bir öyküsü vardır ve bu öykülerin toplam›, toplumun hafızasını oluşturur. Akılda Kalan, Türkiye'de önemli dönemlerin bizzat yürütücüsü; sanatla, siyasetle, sporla ilgili ekollerin
Darbeleri severler... Bir ‘ıslah ve tedip projesi' olarak darbelerin yanında saf tutarlar... 27 Mayıs'ı çok sevdiler mesela. ‘En ilerici' darbemizdi... 12 Mart'ı da çok sevdiler... itirazları, darbenin yönüne idi... 12 Eylül'ü de çok sevdiler. Bir darbe bekleniyordu. Bunun sol bir darbe olması gerekiyordu. Türk entelijansiyasının itirazı darbeye değil, darbenin yönünedir. Bu durum, son darbe girişimiyle bir kez daha kanıtlandı. ‘Oyun Kuranlar ve Oyun Bozanlar', hem 15 Temmuz'da suçüstü yakalanan e
Tükendi
16 Nisan 2017 günü yapılan referandumun konusu, sair zamanda yapılan herhangi bir anayasa değişikliğinin değil 2007'de somut olarak ortaya çıkmış bir zaruretin de yerine getirilmesiydi. Zaruret halini hatırlamak için biraz geriye 2007'ye gitmek gerekiyor. Daha önce pek çok kez vesayet kurumları ve odaklarınca siyasi krize dönüştürülen Cumhurbaşkanlığı seçim süreci 2007'de de krize dönüştürülmüş, Türkiye Büyük Millet Meclisi 11. Cumhurbaşkanını seçemez olmuştu. İktidarda olan ve TBMM'de çoğunluğu elinde bu
‘YANDAŞ'IN EL KİTABI Gençken hayat çok uzundur, Daha yapacak çok işin vardır, Bolca da vaktin.., Yaş ilerler, olur otuz beş, Yapabildiğin anca üç beş, Ama hep vaktin var sanırsın, Bir de bakmışsın ki yaşlanmışsın Ne takatin kalmış ne de vaktin.., Bileydin bu kadar kısa olduğunu ömrün, Hiç boşa harcar mıydın?..
Tükendi
Mit tırları ihaneti, bir dönemin kırılma noktasıdır... Devlet içine çöreklenmiş olan malum yapının yaşattığı tahribat, görünenden çok daha büyük boyutlu ve çok daha derinlerdeydi. Devletin iki önemli adamının birbirine silah doğrulttuğunu gördükten sonra 15 Temmuz ihanetinin hangi motivasyonla yapıldığını çok daha iyi anlıyorsunuz. O kırılma, devlet içinde yaşanan ihanet perdesinin en net biçimde aralandığı olaydı. Büyük bir temizlik gerekiyordu. Çok büyük... Sonuca odaklandıkları hikâye, uluslararası bir t
Doç. Dr. Yalçın AKDOĞAN 27 NİSAN BİLDİRİSİ VE SÜRECİN PERDE ARKASI Bu kitap, Erdoğan'ın 2007 yılında yaşadıklarını ortaya koymayı amaçlıyor. Erdoğan'ın katıldığı programlar, yaptığı konuşmalar, ülke gündemindeki olaylara verdiği tepkiler günlük olarak ele alınıyor. Bu kitap, bir tarih kitabı veya bir siyasi analiz raporu olmamakla birlikte Erdoğan'ın söylemleri üzerinden ülke gündemini takip etme ve yaşananları farklı bir boyutuyla görme imkanı sunuyor. Terör olaylarının artması ve şehit cenazeleri, re
11. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşananlar, 367 skandalı, Abdullah Gül'ün aday gösterilmesi, AYM'nin seçimi durdurması, 27 Nisan Bildirisi, hükümetin bu bildiriye karşı yaptığı açıklama, 22 Temmuz seçimleri, Gül'ün Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, 21 Ekim Referandumu, ABD ziyareti ve Bush görüşmesi 2007'ye damgasını vuran siyasi olaylardı. Erdoğan'ın dış temasları, Suriye ve İsrail'le ilişkilerde öne çıkardığı hassasiyetler, 2014'ün tartışma konusu olan dershaneler ve internet düzenlemesiyle ilgili gö
Tükendi
BALIKÇI'NIN FENERİ "Seni tanıyan son kişi öldüğünde hiç doğmamış olacaksın" der bir Kızılderili atasözü. Yani bu dünyadaki sorumluluğumuz ölerek de bitmez. İlk gençlik yıllarımdan bugüne kadar belki dünyadaki milyarlarca insan için hiçbir şey ifade etmeyen bir meselenin etrafında hayatım dönüp durdu. Kürtçe konuştum, Türkçe ağladım. Kürtçe düşünüp, Türkçe yazdım. Kürtçe hayal kurdum, Türkçe yaşadım. Yaşamımı dayakla öğrendiğim Türkçe üzerinden sürdürdüm. "Niye iyi Türkçe konuşuyorsun?" diye aşağılandım ve
Dünya sıkıntılı bir dönemden geçmektedir. 2008 - 2009 dünya ekonomik krizinin Batı dünyasında yarattığı çalkantılar, artan işsizlik, fakir ülkelerden göç dalgası, yükselen yabancı düşmanlığı, artan İslam düşmanlığı, Türkiye düşmanlığı büyük gerilimler yaratmıştır. Bir başka olumsuzluk da bir zamanlar kardeş olan, aynı davanın peşinde koşan, aynı Kıble'ye yönelen, yoklukta paylaşmayı bilen, fedakârca çalışan, tek gayesi Allah'ın rızasını kazanmak ve ülkemiz, halkımız için mücadele etmek olan kardeşler arası
Tükendi
Elinizdeki kitap belli bir konu dağılımı gözetilerek seçilen yazılardan oluşmaktadır. Yazıların yazıldığı dönem, Türkiye'nin içinden geçtiği zorlu bir sürece denk geliyor. AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'den sonraki süreçte, siyaset kurumu ve siyasetin ülkeyi yönetmesine tahammülü olmayan vesayet kurumları arasında hepimizin aşina olduğu bir mücadele sürüp gitmekteydi. Bu kez yöntem de aktörler de değişmiş ve çeşitlenmişti. Bir şey yaklaşıyordu ve ne o şey ne de o şeyin büyüklüğü hakkında kimsenin tam
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 16 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1