Elinizdeki bu iki ciltlik albümün önemini ve benzeri diğer albümlerden farkını bir cümlede özetleyebilirim: Bu çalışmadaki fotoğrafların çoğunu şimdiye kadar görmediniz, onları dikkatle incelerseniz büyük bir kurucu liderin fotobiyografisinden kişiliğini öğrenmiş olursunuz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında birçok kitaplar yayımlandı, birçok yazı yazıldı. Bu albümlerdeki yazıları okuyunca, bu yazıların Atatürk'ü size yeniden tanıttığını, yeniden sevgi ve saygı duyacak içeriği olduğunu farkedeceksiniz. Bu

(...) Gerek Fotoğraf yoluyla sanatı kendine özgü yorumlama şekli, gerekse şiirsel görme biçimi Chema Madoz'u çağdaş sanat sahnesinin en önemli sanatçılarından biri yapar. O'nun eserleri, gündelik yaşamın içinde gizli kalmış olanı ortaya koyan bir görünüm kazanır. Meteforlar, çelişkiler ve mizah, hepsi birden fotoğrafçının atölyesinde bir araya gelir. Sanatçının şiirsel görme biçimi, dünyayı daha iyi algılamamızı sağlayan bir pencere olur bize. - Oliva Maria Rubio Fotoğraf alanında var olan nesnelerin gerç

Bu albümün birden çok özelliği var. Birincisi Şeker Ahmet Paşa'dan günümüze Türk resim tarihinin önemli adlarının ürünlerini bu albümde eksiksiz göreceğiz. Ikincisi Türk resim tarihini ana hatlarıyla bu albümde öğreneceğiz. Albümdeki ressamlar, sonsuzluğa uğurlandılar, eserleriyle yaşıyorlar. Çağımız bilim çağıdır. Öğretici olmayan çalışmalar eksik bir hüviyet taşırlar. Bunun gereği de sanat tarihini, resim tarihini, bir bütün halinde öğrenmekten geçer, işte bu bilgilendirme de bu tür albümlerin ana hedefl

Bedri'nin tablolarının mevzuuna dikkat ettiniz mi? İstisnayı bulmaya hiçbir gayreti yoktur. Nevin yegane­sini aramaz. Hatta mücerret eşyadan hoşlanmaz bile. O hayatın sarhoşudur. Kalabalığı sever, halk hayatının peşindedir. Gündeliği muhayyilesiyle giydirir. Demin Binbirgece'den bahsettim. Bu itibarla benzeyiş tamamdır. Bedri o kadar kalabalığı, çokluğu sever ki, tek başına aldığı konularda bile, meselâ "Nü'lerde bir tek kadın görmezsiniz; bir orkestrasyon görürsünüz. Bütün o deformasyonların, o birbirini

Dünya edebiyatının yaşayan en önemli şairlerinden Adonis ile Türkiye sanatında kendine özgü, farklı bir yer edinen Habip Aydoğdu'nun bir araya geldiği "Kan Kırmızı" adlı bu albüm ; yazı, şiir ve imgenin; renk, kaligrafi, ses ve sözün buluştuğu bir çalışmadır. Edisyonlu bir çalışma olan Kan Kırmızı 1200 adet basılmış olup hepsi tek tek numaralanmıştır. Türlerin birleşmesine en iyi örnek olan Kan Kırmızı alışılmışın çok dışında farklı bir çalışma. Kan gölüne dönen bir coğrafyada, Kanın yıkadığı toprağa / Ve

Hıfzı Topuz'u elbet tanıyorsunuz ; romanlarını da okudunuz. Ama onun « bir tutku adamı » olduğunu çoğunuz bilmezsiniz !.. işte bu albüm ve albümde yer alan maske ve objeler bu tutkunun ürünleri.. (Doğan HIZLAN)

İnsanoğlunun unutkanlığına, hafıza kaybına hayret ediyorum. Eğer bu iki özellik olmasaydı, insanoğlu tarihi boyunca savaşmaz, kan ve gözyaşıyla ömrünü tüketmezdi. Hiç olmadı birinde ders çıkarır ve buna bir dur derdi! Ancak ne yazık ki insanoğlu unutmaya mahkûm ve benzer şeyleri tekrar tekrar yaşamaya da! Capa'nın savaş fotoğraflarını gördüğümde, iki düşünce dolandı beynimde. Birincisi, görsel tanıklık kadar hiçbir şey insanı etkilemiyor. İkincisi, iyi bir sanatçı fotoğrafçıysa çektikleriyle, yazarsa yazdık