Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 39 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
624 yıl ayakta duran Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi, Hocası Şeyh Edebâ-li'nin "İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın" buyruğunu benimsemiş, esas almış ve bu anla-yışla hareket etmiştir. Ecdadımızın üç kıtada adaletle hükümran olmasının temelinde, insana sevgiyle bakan, şefkatle yaklaşan ve merhametle muamele eden bu hassasiyeti müşahade ediyoruz. "Yaşamak ödev, yaşatmak ibadet" anlayışı, sadece Fatih Sultan Mehmed'in parolası olmamış, ondan önceki Osmanlı padişahların-da, Selçuklu sultanlarında ve Müslü
"... Eğitim çevrelerinde zekâ, yetenek, kapasite kavramları çoğu zaman sadece kelime anlamları düzeyinde kullanılır ve anne babalar, öğretmenler, yöneticiler tarafından hemen her çocuk veya yetişkin için bu üç parça kumaştan modasına göre eğitimde giydirilen bir gömlek ya da kaftan biçilir... Ahmet Maraşlı, bu geleneksel öğrenme engellerinin geçersizliğini ispatlamak için sanki ‘Her çocuk -daha doğrusu her insan- öğrenir.' ilkesinden yola çıkmış. Kitabının her satırında sadece düşündüklerini, tasarılarını
Kim bilir belki de, Bezm-i Elest'teki "Elestü bi-Rabbiküm" (Ben sizin Rabbiniz değil miyim!) hitâbına, "Belâ" (Evet, Sen bizim Rabbimizsin!) diyen büyülenmiş hayret, iştiyâk ve hasret nidâlarının içinde bir yerlerdedir "şiir" ve gerçek şairde aşkınlaşırken şerirde şaşkınlaşır. Bam telini yakalar, "Hah!" dedirtir, "Ah!" dedirtir... Şiire pek rağbet olmamasının en önemli sebebi, sanırım günümüz dünyasında duygunun can çekişmesidir. Öyle ise insanî duyguları, bilinci ve bilinç dışını harekete geçiren şiire da
"Deyr Yasin'in o meş'um gününde 9 Nisan'da yola çıktık. Ramallah'ta kalanların çoğu Nablus'a gitmek istiyordu. Bu yüzden yollar yine geçen seneki gibi mahşer yerine dönmeye başlamıştı.Kimileri buldukları kamyona tıka basa doluşmuş, kimileri hayvanlarına eşyalarını yüklemiş, kimileri de yatağını yorganını sırtına vurup yollara düşmüştü. Biz de hayvanımız öldüğü için eşyalarımızı sırtımıza alıp bir kafilenin arkasına takıldık. Herkes ne tarafa doğru gidiyorsa biz de onların arkasından gidiyorduk."
Türkiye'de İslami hassasiyet taşıyan dergiler, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad ile başlıyor. Tek partinin egemen olduğu fetret döneminin ardından üç mühim dergiyi hatırlıyoruz: 1940'lı ve 50'li yıllarda günışığına çıkan Büyük Doğu, Serdengeçti ve Hareket mecmuaları... Büyük Doğu dergisi Necip Fazıl Kısakürek'in, Serdengeçti dergisi Osman Yüksel Serdengeçti'nin, Hareket dergisi ise Nurettin Topçu'nun etrafında bir araya gelen dava adamlarının gayretiyle yayımlanmıştır. İslam'ın İlk Emri Oku me
Üç kıtada 6 asır hâkimiyetini sürdürmüş olan Osmanlı'nın dağılıp parçalanması, İslam beldelerinin küçük devletçiklere bölünmesi ve sömürgeleştirilmesi için, Haçlı ve Siyonist örgütler 150 yıl öncesinden istihbarat savaşları başlatmışlardı. Bu araştırmada; • Sultan Abdülhamid'in "Yıldız İstihbarat Teşkilatı", • Teşkilatı Mahsusa'nın, operasyonları ve fedaileri, • Nili, Bilu, Gideon, Haşumer vb. İngiliz işgali öncesi Siyonist örgütleri, • Haganah, Irgun, Stern vb. işgal sonrası Siyonist örgütleri,
Bâbıâli büyük bir alan. Fikir hayatımızın, basın dünyamızın ve yayın âlemimizin kalbi hep burada atmıştır. Gazeteler ve dergiler burada kurulmuş, yayınevleri bu semtten okuyucularına kitaplarını ulaştırmışlardır. Gürbüz Azak, Bâbıâli'ye en fazla emek veren sanatkârlardan. Ressam, gazeteci ve yazar olarak tanınan ve sevilen bir kültür sanat adamı. Bâbıâli'den Geçen Adamlar eserinde tanıdığı gazetecilerin, yazarların, edebiyatçıların, ressamların, hattatların, basın patronlarının ve siyaset adamlarının ilgi ç
"Ahmet Maraşlı, kütüphanemize yıldız bir eser daha kazandırdı. Onun bu eseriyle 21. yüzyıl çocuklarının sağlam bir temelde yetişmesine önemli bir katkı sağladığını düşünüyorum." (Psikiyatrist Prof. Dr. Sefa Saygılı) ***Anne babalar, anne baba adayları, eğitimciler ve çocukların iyi yetişmesini isteyen herkes için, Uygulanmış ve uygulanabilir örnekler eşliğinde çok sayıda yollar sunan bir başucu, masaüstü ve çanta kitabı. "Ateşler içinde bile olsa çiçek yetiştirilebilir." iddiasında bir eser. Aileler ve eği
"Sevmek Ölmekle Başlar" diyor Murat Başaran. Bir kitap için oldukça düşündürücü isim bulmuş. Birisine korkunç gelen ölüm olayı, bir diğerine sevgili ölüm olur. Mesele farkı idrak etmekte. Murat Başaran'ı okursanız yakaladığı üslûbu ve ördüğü tefekkür motifli cümleleri biraz hayret, biraz da takdirle karşılarsınız. Abdurrahim Karakoç Murat Başaran tarihi ve manevi motifleri ustaca yerli yerinde kullanıyor. Dili çok sade olmasına rağmen, şiirli ve zengin...Kendisinden çok güzel eserler bekliyorum... Ahmet Kab
Türklerin, Müslüman olmalarından itibaren, daha önce bu dine giren milletlerin samimi gayretleriyle gerçekleşmiş olan fetihler sayesinde kendilerini, İslâm'ın açıldığı geniş bir coğrafyada bulmuş olmaları dikkat çekicidir. Zira bilindiği üzere Türkler, Müslümanlığı kabul ettikten sonra, İslâm öncesi döneme ait kültürel, medenî, sosyal birikim ve bazı değerleri, İslâmî değerler ile mezcetmek suretiyle yeni bir tarih, kültür ve medeniyet inşa sürecine girmişlerdir. Bu süreçte Türkler, yeni bir ruh, yeni bir k
Kut'ül Amare Zaferi, 13.300 İngiliz asker ve komutanının Osmanlı ordusuna kayıtsız şartsız teslim olduğu büyük bir destandır. Bu zafer, Osmanlı ordusunu destekleyen Arap milislerin de katkısıyla kazanılmıştır. İngilizlerin dünyaya rezil olduğu bu savaş, Osmanlı'ya karşı Çanakkale Destanı'ndan sonra kaybettiği ikinci büyük mağlubiyettir. İngiltere, etki altına aldığı bütün ülkelerde bu zaferi tarih kitaplarından sildirmiş ve unutturmaya çalışmıştır. Kut'ül Amare, farklı ırklara ve kültürlere sahip olmasına r
Bir Anadolu çocuğunun, devşirme yoluyla Saray'a alınması, yetiştirilmesi ve ülkeye olan hizmetlerini değerlendirmemiz açısından, Sinan'ın hayatına gizlenen ayrıntıları kavramak icap edecektir. 50 yaşında ‘Ser Mimarânı Hassa', yani bugünkü dille; ‘Osmanlı Devleti'nin Başmimarı' olmuşsa, bu cevherin mayalandığı kaynağı ve onun yoğrulduğu hamuru, pişirildiği fırını çok iyi bilmemizde büyük fayda vardır. Elinizdeki bu çalışma, Sinan'ın toprağından bir Yazar'ın, Muhsin İlyas Subaşı'nın çok uzun ve yorucu bir ara
Batmış bir imparatorluğu bin bir zahmetle ve tek başına 33 yıl omuzunda taşıyan, öldüğü gün tabutunun peşi sıra, "Bize ekmeği on paraya yediren adam!" diye, halkının sitayişle övdüğü bir liderdi Abdülhamid. Fakat ABD ile 1947 yılında yapılan ‘Fulbright Anlaşması' sonucu, Milli Eğitimimiz ve kültür hayatımızı, tümüyle Emperyalizmin emrine teslim ettiğimizden itibaren onun adı okul kitaplarımızda "Kızıl Sultan" olarak anılmaya başlandı. Ancak toplumsal huzurun namusunu, kendini halkın fikir işçisi gören, "kiş
Kırk Sekiz, Kırk Dokuz, Elli Bu benim ilk romanım. Iyi de, ne gerek vardı diyebilirsiniz, anlatayım: 1950, Demokrat Parti'nin iktidar yılı. Bu partiyi iktidara taşıyanlar, nesiller boyu itilip kakılan kesimdi. Ünlü okumuşların, üniversite hocalarının, varlıklıların, eşrafın, gazetecilerin boya çaldığı, iftiraya boğduğu günlerde bizim insanımız önü alınmaz bir hevesle Demokrat Parti için çırpındı, onu sahiplendi. Hatta bu yolda fena hırpalandı. Ben, bu inanılmaz 1950 zaferini gerçekleştiren insanların tam o
"Mezun olunan iyi bir okul iyi bir referanstır ama her şey değildir. Üstün özellikler, fark üreten meziyetler olmazsa diploma ne yapsın!.. Günümüz dünyasında sadece bilgi yeterli mi!.. Bu kitap, evde ve okulda, çocuklara ve gençlere, üstün özellikler ve fark üreten meziyetler verebilmek için uygulanabilir bir program sunuyor. Çocuk yetiştirme üzerine pratik ve orijinal yöntemler veriyor. Hemen her bölümde evde uygulamaya dönük ve eğitim kurumlarında kaliteyi ciddî anlamda artırıcı apayrı sürprizlerin, hiç d
Tükendi
Çocuklara, öğrencilere, yetişkinlere okuma sevgi ve alışkanlığı kazandırmak için yüzden fazla kolay uygulanacak yollar sunan bir eser. Başta sınıf, Türkçe ve edebiyat öğretmenleri olmak üzere bütün öğretmenlere, Bütün bilinçli anne babalara, Bütün bilinçli anne baba adaylarına, Bütün okul ve kurum yöneticilerine, Okumanın temel ihtiyaç olduğunu düşünen herkese! Okumayı sevdirmek ve okuma alışkanlığı kazandırmak için hediye edilecek bir eser! Okuma alışkanlığı kazanmak kazandırmak isteyenler için, sürekli m
Yağmur Kanla Başladı, Makedonya Gamzesi'nin devamı olmakla birlikte, başlı başına bir dönem romanıdır da. Çünkü Balkan Faciaları'nın ardından koca devletimizin tükeniş zillerinin çalmaya başladığı sıkıntılı günleri anlatmaktadır. Klasik tiplerimizin dışında, sahneye yeni çıkan kahramanlarımızın hepsi tarihî şahsiyetlerdir. Birinci Cihan Savaşı'na giden yolda, dönemin siyasi ve sosyal şartları bu eserde bir arada anlatılıyor. Talan edilen Yüce Devlet!.. 31 Mart olaylarını tertipleyen ve Sultan Abdülhamid'i t
Bugünü anlayabilmek için dünü bilmek gerek. Bugün Ortadoğu kaynıyor, Kudüs gündemden düşmüyor. Çünkü Kudüs'e hâkim olan bir bakıma bölgeye de egemen olur. Bunun şuurunda olan Islam kahramanı Selahaddin Eyyubî, bundan tam 830 yıl önce Kudüs'ü Haçlıların elinden kurtarınca-ya ve Islam topraklarına katıncaya kadar yememiş, içmemiş ve gece gündüz bu fetih rüyasını görmüştür. Büyük Sultan kalabalık Haçlı ordularını 1187 tarihinde mağlup etmiş ve Kudüsü Şerif'i işgalcilerin elinden kurtarmıştır. Bu fetih, Selahad
Alparslan'ın Malazgirt Zaferi'yle Anadolu'nun kapıları bizlere açılmıştır. Bu kapıdan girenler arasında Kayı Obası da vardı. Ertuğrul Gazi'nin Beyliğindeki oba, yer arayışını tamamlamış, Söğüt ve Domaniç'te çadırlarını kurmuştur. Ana-dolu Selçuklu Devleti'nin Sultanı Alaed-din Keykubat'ın takdirini kazanan Ertuğ-rul, az kuvvetle bir yandan Moğol güç-leriyle, bir taraftan Bizans kuvvetleri ve Tapınak Şövalyeleriyle mücadele etmiş, içerde ise ihanet odaklarını üstün siyasi dehasıyla bertaraf etmiştir. Dönemi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 39 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1