Serap henüz insani değerlerin ölmediği , paranın gücünün sevgi karşısında her daim yenik düştüğü o müreffeh dönemlerden nasibini alarak sakin dingin bir birey olarak hayata ilk adımlarını atar. Büyür, serpilir. Ne yazık ki daha yirmili yıllarında gözlerinden sevgiyi, yüzünden tebessümü almayı başardılar. Fakat dirayetli kişiliği sayesinde yaşadığı elim olaylar karşısında ezilmez, aksine her sillede daha da güçlenir. Kendisine tek, açık ve net bir hedef belirler. Geriye kalan ömrünü, her ne pahasına olursa

Mutluluğu üzerine yakıştıramayan İkbal,gönülsüzce taşıyor yüreğindeki kırıklıkları.Yüzü kendine dönük cümlelerle bakıyor aynaya bu kitapta.Başka bir yerde başka bir zamanda yaşamanın nasıl olduğunu bilmediğini anlatıyor bize. Gereğinden faza kıymet verilen ilişkiyi tanımlıyamıyor Yücel.Aşk işaretleriyle doğmuş İkbal'in pişmanlığı cam kırılmasından çok nar kırılması. İçinde kendine sorular soran kalabalığına rağmen yalnız değil İkbal, ıssız...Tek beklentisi yüeğine olan bir yol.