Baharın simgesi leylekler. Uzun gagalı, kocaman kanatlı, aklı karalı tüyleri olan güzel dostlarımız. Belki de onlar geliyorlar diye bahar da geliyor. Yemyeşil elbisesi, parıltılı güneşi, masmavi gökyüzü ile karşılıyor leylekleri… Evlerimizin bacaları bütün bir kış bekliyor güzeller güzeli konuklarını. Leylek Çiça… Çok şirin bir leylek! Hem de iyi kalpli. Eşi ve ailesi ile birlikte zorlu bir yolculuktan sonra ülkemize kavuştu. Biz onu çok özlemiştik, anlaşılan o ki Leylek Çiça da bizi özlemiş. Fakat bu kez y

Mira kumral, ela gözlü, dokuz yaşında bir kız. Uslu mu uslu, güzel mi güzel. Okulunu ve arkadaşlarını, elbette öğretmenini de çok seviyor. Kocaman bir de ailesi var onun. Mutlu bir dünyası ve birbirinden renkli düşleri. Çocukların hepsi mutlu olmalılar. Hepsinin yüzleri gülmeli. Eşya eskir, mevsimler değişir, yalnızca gerçek sevgi aynı kalır her çağda! Yaralanan kırlangıç yavrusu, sokakta üşümüş bir kedi, başka ülkelerin çocukları, sokak müzisyenleri, gökyüzündeki ışıl ışıl yıldızlar ve bembeyaz bulutlar… N

Yaz tatili gibisi var mı? İşte yine yaz geldi, uzun bir tatil bekliyor çocukları. Derya İzmir’den Kula’ya doğru yola çıkıyor. Annesi ve kardeşi ile… Derya güzel bir tatili hak etti. Anneannesinin ilçesinde geçirecek tatilini. Halılar ülkesi, binlerce yıl öncesinde aktif olan yanardağların diyarı Kula… Derya’nın macerası daha yoldayken başlıyor. Kötü ve karanlık insanlar var bu macerada fakat aynı zamanda iyi ve aydınlık insanlar da… Antika bir halının macerası ile karşı karşıyayız. Her ilmeğinde emek ve tar

Eski zamanlarda, yok yok belki de şimdiki zamanda kurulmuş bir Ay Şehri vardı. İşte bu şehirde bir masalcı, yumuşacık çimenlerin üzerinde oturup gizemli hikâyeler anlattı. Ay Şehri Masalları oldu onun dilinden dökülen sözler. Durgun sularda yüzen peri kızları eteklerini kuruttular sakince, yıldızlar tek tek göz kırptılar Ay Şehri Masallarını dinlerken. Yakamoz daha bir ışıldadı gümüş rengi sularda. Görkemli gecelerin içinden, gök taşları yavaş yavaş ve hiç kimseleri incitmeden yeryüzüne indiler. Yemyeşil o

Düşten gerçeğe, yer altından gökyüzüne, küçücük bir fidanın kuraklık mücadelesinden gezgin bir gezegenin maceralarına dek uzanan ve merakları gıdıklayan masalsı hikâyeler dizisi keşfedilmeyi bekliyor: Gamzeli Gezegen uzayın sonsuzluğunda seyahatlere çıkmayı çok seven, yeni evrenler, yeni galaksiler, yeni gezegenler tanımaya bayılan meraklı bir uzay gezginidir. Uçsuz bucaksız bu seyahatlerin nihayetinde yolunun Güneş sistemine düşmesi ile Gamzeli Gezegen yepyeni ve daha önce hiç görmediği bir dünya ile karş

Her şehrin bir gizemi var. Peşine düşülmezse asla ulaşamayız onlara. Elif yaşadığı şehri tanımak istediğinde birçok sürprizle karşılaştı. Ne çok sırlar saklıymış meğer etrafında... Akıllı ve araştırmayı seven bir çocuğun rehberliğinde bir yeraltı şehrini öğrenmeye ne dersiniz! Babası, öğretmeni, babasının arkadaşları, tanıdığı birçok kimse de yardımcı olacaklar; ona ve elbette kitabın okurlarına. Binlerce yıl ötesinden gelen Yeraltında Bir Şehir... Kimlerindi bu şehir? Kimler ve neden yerin altına gizlenmi

Polya sadece merdiven değil. Adım adım yükselten, aynı zamanda yükselttikçe öğreten bilgili bir dost o... Güney'e ilk sözü "Hey çocuk, hoş geldin!" oldu. Bir merdiven konuşur mu hiç? Yoksa Polya sihirli bir güce mi sahip? Bazı çocuklar nedense kitap okumayı sevmiyorlar. Oysa kitaplar kişiliğimizin ve aklımızın gelişmesinde ne de çok rol oynarlar. Kitap Bilgini kendisine Polya'nın getirdiği Güney'i çok seviyor ve ondan kitapları sevmesini istiyor. Güney söz dinleyen, öğütten anlayan bir çocuk... Galiba onu

Çocukların en çok sevgiye ihtiyaçları var kuşkusuz. Peki, erdemli bir hayatın ipuçlarını öğrenmeye de ihtiyaçları da yok mudur? Üç Arkadaş, çocuklarımız için sevginin önemini vurguladığı kadar doğru ve iyi insan olmanın yolu hakkında da örnekler sıralamakta. Birbirini seven üç arkadaş zorluklarla baş etmekte dayanışmanın önemini öğrendiler. Onlarla birlikte okur da aynı serüvenin içinde aynı sonuca varacaktır elbette. Dilenci kılıklı bir adamın sayesinde görünüşe değil, öze önem vermek gerektiğini kavrayac

Kendini beğenmiş kaz çok sevimliydi. Hem de oldukça zeki ve yetenekliydi. Fakat bu, kendisini beğenmek için geçerli bir neden değildi. Aslında hiçbir özellik kendimizi beğenmemiz için neden olamaz ki. Bazen başımıza bir sıkıntı gelmezse olgunlaşamıyoruz. Bizim sevimli kazımız acaba neler yaşayacak kendini beğenmekten vazgeçmek için? Sevgi, hoşgörü ve yardımseverlik sahibine ne çok yakışır. Elbette bencillikten kurtularak sevebilen, anlayışlı ve başkalarına yardım edebilen bir kişiliğe sahip olabiliriz. Dost

Kırlangıç Tata, öğlen uykusunu çok seven bir kızın kulağına fısıldıyor kendi uzun öyküsünü. Yok yok onunki öykü değil de bir seyir defteri galiba. O da kocaman gövdeleriyle kıtalar aşan gemiler gibi seyahat etmiyor mu? Öyleyse onun küçük kıza fısıldadığı sözler bir seyir defterinin sözleri olabilir ancak. Peki ya Baybaykuş'a, Kumru Gümüşten'e, Yarasa Siyahkanat'a, Bandosever Kedi'ye ne demeli? Onların da birer öyküsü olmalı mutlaka. Kırlangıç Tata'nın dostları ya taraçalarımızdan ya pencere kenarlarımızdan

Çocuk gelişimini desteklemek amacıyla hazırlanmış deneysel bir çalışmanın sonucu olan Somni, uyku hikayeleri; çocuklarımızı sağlıklı ve mutlu bir şekilde uyutan beş hikayeden oluşuyor. Somni hikayelerinin çocuklar üzerindeki olumlu etkileri; psikolog, pedagog ve eğitimciler tarafından gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda kanıtlanmış durumda. Uyku kavramı, üzerinde düşünülmeye ve çalışılmaya değer bir özellik göstermektedir. Uyku çocukların ve bebeklerin temel gereksinimlerden biri. Bu nedenle Somni oldu

Poyraz ve İmbat iki kardeş. Bu kitabı okurken onlarla okula gideceksiniz, parka oyun oynamaya. Belki Çiğdem ve Meral'le dedem evi yaparsınız ya da diğer çocuklarla bir kumru yavrusuna yardım edersiniz. Haydi! Onların oyunlarına katılalım. Sevgi ve dostlukla kurulmuş oyunlardaki yerimizi alalım. Akşam olup çanak çömlek patlayıncaya kadar oyun oynamanın tadına varalım. Hepiniz bir öykünün kahramanısınız. Sevimli, masum, güzel ve cıvıl cıvıl. Ve her oyununuz bir öykü aslında sevgi ve macera dolu.

Mira kumral, uzun saçlı, uslu bir kız... Işıltılı, ela gözleri var onun... Rengârenk kalemleri, ona gitmediği ülkelerden, bilmediği insanlardan haberler getiren kitapları var... Bir de tanıma sığmayan düşleri... Her çocuk gibi hayaller kuruyor Mira... Dünya onun için şeker pembesi bir yer. Oyunlar oynuyor, şarkılar söylüyor, okula gidiyor, okuldan geliyor... Bulutları, sokaktaki minik kedileri, havadaki kırlangıçları takip ediyor... Seviyor, seviliyor... Arkadaşları hiç kavga etmesinler istiyor. Herkes birb

Kediler Ülkesi Ponponya'ya hiç gittiniz mi? Bu ülkede her şey pamuk şekeri gibi tatlı. Orada kalbi tüylerinden de yumuşak bir kız yaşıyor? İsmi Şela. Şela, minicik bir hanımefendi. Şirin mi şirin patilerini, sevimli ve pespembe diliyle yalaya yalaya uyumayı pek sever. Sahi bir de arkadaş buldu kendine. O bir insan. Fakat bazı hemcinsleri gibi kedilere karşı acımasız sanmayın onu. İyi kalpli, genç bir kız Şela'nın arkadaşı. Bakalım doğum gününde bizim sevimli meleğimize tatlı bir sürprizi olacak mı? Eğer Ke

Osman Aytekin'in kaleminden hayat bulan öyküler, okuyanları çocukların tertemiz dünyalarına davet ediyor. Orada iyilik var, mutluluk var, sevinç var, sevgi var, hoşgörü var... Minicik başlarınıza öğrenmek bazen ne kadar da sıkıcı gelir. Oyun kadar, rengârenk şekerler kadar lezzetli bulmazsınız kimi zaman öğrenmeyi. Kitaplar öyle midir? Tatlı tatlı anlatırken aynı zamanda birçok şey öğretirler size. ?Bir Kış Günü" de diğer bütün arkadaşları gibi iyi insan olmanın ipuçlarını verirken bir yandan da eğlendirece

Bu kitapta "Bahar Kokulu Ev" ile "Sevgi Yolu" isimli öyküler yer almaktadır. Çocukların dünyasına eğilen yazar Osman Aytekin sevimli okuyuculara bu öykülerinde; hayata sevgiyle bakmalarını, çalışarak topluma saygılı ve faydalı olmalarını gaye edinmektedir. Bahar Kokulu Ev öykülerinde; okul, öğrenci ve çevre ilişkilerinin hayatı başarılarla bütünleştirdiği ve güzelleştirdiği görülür.

İyi ki varsın diyen birileri olmalı hayatımızda. Yoksa ne anlamı var bir nehir gibi akıp giden günlerin... Her zaman neşeli olmasak da bazen zorluklarla karşılaşsak da yaşamak güzel. Hele ki sevdiklerimizle birlikteysek... Masmavi gökyüzüne, mis kokulu çiçeklere, kalpleri tertemiz gözleri ışıltılı çocuklara bakarak yaşamak ne güzel... Öykü öykü sevgi dokumak, satır satır insanı okumak; köy çocuklarının, kasaba çocuklarının, şehir çocuklarının oyunlarını izlemek ne güzel... Masum çocukların sevinçlerine orta