Platon, nefret ettiğini söylediği dönemin politik yapısından ve devlet düzeninden yakınırken, yozlaşmanın örneği olarak "arkadaşı olan yaşlı bir adamın" haksız yere ölüme mahkûm edilişini örnek gösterir. Sokrates'tir bu kişi. Sokrates'in ünlü "Savunması", biri Xenaphon'a biri de Platon'a ait olan iki metin üzerinden günümüze ulaşmıştır. "Savunma" bize, bir yandan İÖ 4. yüzyılın Atina'sının hukuk sistemi ve devlet düzeninin işleyiş ve zaaflarını tanıtırken bir yandan da "Yunan aydınlanmasına" direnen muhafaz

(...)Ya kızacağım yağmura etrafı ıslatıyor diye, Ya da seveceğim onu çiçeklerimi suladığı için." -Anonim- Hasır şapkasının altında küçük, heyecanlı çilli yüzü, iki dolgun örgüyle arkasına sarkan lepiska gibi saçları, kırmızı kareli pamuklu elbisesiyle "mutluluk oyununun mucidi" küçük Pollyanna, kendisine yeni oyun arkadaşları arıyor. Haydi siz de bu oyuna katılın çocuklar! Karamsarlığı iyimserlikle, düşmanlıkları dostluklarla, çaresizliği umut ve sabırla yenin; mutlu olmanın kolay ve eğlenceli yolunu Poll

Pinokyo deyince herkesin belleğinde aynı görüntü canlanır. Üçgen şapkası, tahta bacakları, upuzun burnuyla şu bildiğimiz kukladır Pinokyo; başka türlüsü olamaz! Pinokyo'nun yazıldığı dönemdeki eğitim anlayışına bakılacak olursa, çocuklar usludur; söz dinler. Büyüklerinin dediklerini yaparak asla yalan söylemezler... Oysa hangi çocuk yetişkinlerin kalıplarına uymuş, onların koyduğu çerçeveye sığabilmiştir ki?

Oliver Twist yetimhanede doğmuştu. Oliver'ın genç ve güzel annesi, doğumdan önceki gece sokakta zavallı bir halde bulunmuştu. Kimse onun kim olduğunu bilmiyordu ve kadıncağız Oliver'ı doğurduktan kısa bir süre sonra da ölmüştü. Oliver yetimhanede geçirdiği zaman boyunca açlık, hastalık, dayak ve türlü eziyetle mücadele etmiş, sonrasında ise bir cenaze levazımatçısının yanında çalışıp tabutların arasında yemeğini yiyip, uyumak zorunda kalmıştı. Tüm bu sıkıntıları arkasında bırakmak için çıktığı yolda tam bir

Bu kitap, hiç büyümeyen, Düşler Ülkesi'nde yaşamak için küçük yaşta evden kaçan çocuk Peter Pan'ın öyküsünü anlatıyor. Düşler Ülkesi, çocukların rüyalarında ziyaret ettiği ve her şeyin olabileceği bir yerdir. Oraya ulaşmak için uçabilmeniz gerekir. Peter bunu yapabiliyordu. Kendini yalnız hissettiğinde ise zaman zaman insanların dünyasına geri dönüp, çocuk odalarının pencerelerinde oturur, annelerin çocuklarına anlattığı masalları dinlerdi. Düşler Ülkesi'ne her dönüşünde yanında birkaç oyun arkadaşı da götü

"(...) Bu çocuk o kadar çok numara yapıyor ki, şimdiye kadar oyunlarına konmamayı öğrenmiş olmalıydım. Ama aynı oyunu, hiçbir zaman iki kez yapmıyor ki. İnsan söylediği bir şeyin arkasından ne geleceğini nereden bilebilir?" Mark Twain Tom Sawyer'ı kaleme almadan önce gazeteci ve gezi yazan olarak dünyanın birçok yerini gezdi, gördü. Tom Sawyer maceradan maceraya koşuyor. Macera demek, tek başına kalmak ve karar almak demektir. Kararlar verebilmek ise, büyümek, olgunlaşmak demektir. Tom da çok önemli, ancak

"Anılarımı niçin yazdığımı sorsalar, herhalde hiçbir cevap vermeye gerek görmem, içimden geldi, yazdım. Diyelim ki, bu da bir çeşit çocukluktur!" Çocuk edebiyatımızın en çok okunan ve beğenilen anı kitaplarından 'Ömer'in Çocukluğu', sade dili, akıcı, içten ve sürükleyici anlatımıyla yazıldığı yıldan bu yana zevkle okunmaktadır. Muallim Naci çocukluk günlerini anlatırken, dönemin inançları, gelenekleri, duyarlılıkları konusunda pek çok bilgiyi okuruyla paylaşır.

Haydutlar kralı 'Robin Hood', zenginden alıp fakire veren, arkadaşları ile birlikte haksızlığın kol gezdiği yerde ortaya çıkıp korkusuzca zayıfların, güçsüzlerin yanında yer alan bir kahramandır. Doğrudan yana olan, iyilerin koruyucusu, 'Aslan Yürekli Richard'a sadakatiyle bağlı Robin'in eylemleri, Nottingham Şerifi'ni gitgide öfkelendirmektedir. "Shervvood ormanlarının kralı", artık Şerifin hedefidir. Hovvard Pyle'ın dünyaca ünlü klasiği Robin Hood, hak ve özgürlüklerin verilen değil, alınan değerler olduğ

Nutuk, ulusuna verdiği sözleri tutan bir önder olan Atatürk ün, meclise ve dolayısıyla ulusa verdiği hesap; gelecek kuşaklara, özellikle siz gençlere emanet ettiği Cumhuriyet'i ve öncesini ilk ağızdan anlatan bir tarih belgesidir. Ata'nın 1 9 Mayıs'ta Samsun'a ayak basmasıyla başlayan yapıt, Kurtuluş Savaşı'nı ve çağdaşlaşma yolunda atılan adımları anlatır.

Yalnız Efe, milli mücadele döneminde babasının intikamını almak için dağlara çıkan dünyalar güzeli bir kızdır. Erkek kılığında tek başına dolaşan, yüzünü kimselere göstermeyen Yalnız Efe, gerçek kimliğini herkesten gizler. Zamanla her türlü haksızlığın karşısında duran, fakirlerin yardımına koşan bir halk kahramanına dönüşen Yalnız Efe'nin yüzünü sadece kadınların görebildiği söylenir.