Bazı coğrafyalar vardır ki yüzyıllar boyu süren yaşamlarını türküler, ağıtlar ve yazılı kaynaklar en şeffaf hali ile anlatırlar. Bu eserde de "Deniz görmemiş çocukların" yaşamları, torunlarının kalemiyle hayat buluyor... - Mustafa Anıl Feroğlu/Börokrat-Genç Siyasetçi Gidenler ve geride kalanlar... Bir nefeslik umut; inanç ve cesaret dolu gerçek bir yaşanmışlık hikayesi... Zorlu bir bekleyiş içinde, kendinizi bu öykünün içinde hissedeceksiniz... - Ali Sökükçü/İş Adamı "Şair rengini anlatır dizelerinde."

Bu öyküler, "Susanları konuşturmak, bağıranları susturmak; dertlere derman olmak; acılarınızı azaltmak, sevinçlerinizi çoğaltmak ve bir parça da güzel vakit geçirin diye" yazılmış. Leda Boyacı'nın, içten ve sade bir dille kaleme aldığı öykülerinde, günlük hayatın içindeki sıradanlıklarda gizlenmiş önemli önemsiz detayları yakalıyoruz. Heyecanlar, hüzünler, sevinçler, özlemler ve gizli aşklar bunlardan bazıları. Bu öykülerde mutlaka bam telinize dokunacak yaşanmışlıklar bulacaksınız. Ne eksik ne fazla... "

Bu hikâyede Ben yok, Bu hikâyede Biz yok Bu hikâyede Sen varsın!.. DertTAş olmak öyle kolay değil azizim... DertTAşlık sevdasında mert olanların, Sevdasının arkasında dik duranların işi... Aşk iki kişilik değilmiş, Aşk tek kişiye bile fazlaymış bazen, Aşk tek kişilikmiş!.. Aşk'ta ben yokmuş, Aşk'ta biz yokmuş, Aşk'ta sen varmışsın!..

Çocukların hayal dünyaları çok renklidir ama yaşları büyüdükçe, hayatı tanıdıkça hayallerindeki renkler solgunlaşır ve zamanla hayat siyah beyaz hale gelir. İşte o zaman yetişkin olmuşlardır. Ama bazılarımızın yaşı büyüse de çocuk kalmaya devam ederiz. Antin - Kuntin Maceralar da bu renklerin birleşiminin hikayesidir. Kurallar hayalin önüne geçtiğinde hayali seçen çocukların öyküsü. Akıllı uslu olmayı; hareket etmeyen, konuşmayan, ne derseniz onu yapan çocuk anlamında kullandığımız bu zamanda yaramazlığın

Bu kitap, veciz sözlerden ziyade, Mümin Sağlam'ın yaklaşık 30 yıl boyunca bizzat yaşadığı, karşılaştığı ve gözlemlediği olayların kesitidir. Siz de bu analizlerden ilham alarak hayatınızı yönlendirebilir ve daha da güzelleştirebilirsiniz. Daha çok mutlu ve huzurlu olabilirsiniz. Olaylar karşısında daha sabırlı ve doğru kararlar verebilirsiniz. Daha sağlıklı bir evlilik yapabilir; iyi bir eş seçebilir ve evlilik hayatınız daha mutlu ve huzurlu olabilir. Çocuklarınıza ve kendinize daha başarılı bir gelecek

Bu kitapta, peygamberlerimiz hakkındaki ayetlerden bazıları dikkatinize sunulmuştur. Kuran'ın kılavuzluğu dışındaki yorumlar Müslümanları fırkalara ayırarak bölünmelerine neden olduğu için, Kurân'dan başka bir kaynağa başvurulmamıştır. Peygamberleri takip etmenin, Kuran'ı takip etmekten geçtiğini unutmamak gerekir. Kim peygamberi takip etmek ve onun yolundan gitmek isterse, onun bize tebliğ ettiği Kurân'ı hakkını vererek okumalı ve tatbik etmelidir! Peygamberler Kurân'ı, Kuran da peygamberleri anlatır!

"...Sevgili Doğan Beyazgül işte çoğumuzun yapmadığı bir şeyi yapmış, yaşam öyküsünü yazıya dökmüş. Ne iyi etmiş... ... Anadolu'ya yürekten bağlı bu toprakların insanlarının pes etmeden, yaşamını nasıl sürdürdüğünü, ayakta nasıl durduğuna tanık olacaksınız. ... Doğan da hem bugünkü kuşaklara hem önümüzdeki kuşaklara kendi yaşamının ana halkalarını sunarak onlara aynı zamanda bir deneyim sunmuş oluyor. Sevgili Doğan Beyazgül'e ellerine sağlık diyorum ve kitabı okumanızı diliyorum..." - Mustafa Balbay "...

Bu Kitap Size Ne Kazandırır? Elinizdeki kitap 14 yıllık bir deneyimin ürünü. Bu kitapla Türkiye'deki insan kaynakları uygulamalarını gerçek anlamda öğreneceksiniz! Kitap Kimlere Uygun? İnsan kaynakları çalışanları Muhasebe ve finans alanında çalışıp da İK'ya geçmek isteyenler İnsan kaynakları eğitimi alanlar ve insan kaynakları alanında kendisini geliştirip, bu alanda çalışmak isteyenler Selçuk Arıcı, Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık mezunudur. Sektöre girdiği 1999'dan itibaren 14 yıl boyun

Evet, söz veriyoruz! Kur'an'ın kara sevdalıları olacağız, Allah'ın izni ve inayetiyle. Aslında bizler Kur'an'a candan, gönülden ve samimane teveccüh ettikten sonra şeytanın bütün oyunları bozguna uğrayacaktır. Nefislerin bütün teraneleri son bulacaktır. Yeter ki biz ona yönelelim; o bize kucak açacaktır. Biz ona sahip çıkalım; o bizi tutup kaldıracaktır. Biz onun kapağını açıp sayfalarını çevirmeye başladığımızda o bizim göz ve gönüllerimizi açacak, kalp ve ruh hayatımızı nurlandıracaktır. Kur'an vefalıdı

Her şey "Sana ait" bu tozlu raflarda bir "siyah" kaldı senden hatıra. Ben özlemlerin intihar ettiği karanlık gecelerde yazdım bunları sana. Basit birer mektup bunlar, seni ağlatmasın. Bir bekleyişin çaresizliği içimde, özlemlerimin aynası. Sonunda seni bulamayacağımı bile bile yürüdüğüm bir yol. Hor görme beni, gelmesen de, bunları okumasan da ben bekleyeceğim seni Karadeniz'in en güzel kıyılarında. Özlemlerimi ya da sana ait olan bir şeyleri bıraktım buraya, yobazlaşmış insan düşüncelerinden kurtulup bir

İnsanlar vardır bu dünyadan çabuk giderler, insanlar vardır zamanı okşarcasına yaşamaya devam ederler. Hayat devam ediyor ve satırların sonuna yaklaşıyorsun. İşte bu satırlar gibi hayatında bir gün son bulacak. O yüzden hemen harekete geç ve sevdiklerin için elinden gelen herşeyi yapmaya başla. Başla ki "Artık Çok Geç" olmasın... Her maddenin bir isminin olduğu bu dünyada gerçek ismini dahi bilmeyen kahramanımızın tüm olumsuzluklara karşı yaşama direncinin hikâyesi okunmaya değer. Çarpıcı bir sonla bite

Her canlının bu dünyaya gelişinin bir sebebi olmalı. Her sebebin bir sonucu olduğu bu yaşamda, yalnızlık kimilerine göre eşsiz, kimilerine göre de en kötü sonuçtur. İnsanlar yalnız kaldıkları vakit kendileriyle, yaşamlarıyla yüzleşebilirler. Bu yüzleşmeler çok acı verebilir ama insanı insan yapan en önemli yöntemdir. Rüzgarın Uğultusu, geçte olsa hatalarının farkına varan, neler kaybettiğini bilen bir adamın seyyah misali içine yolculuğunu anlatıyor. Bu yolculukta onun en yakın dostları köpeği ve dağlarda

Eğer ki, siz de umutlarınızı kalbinizin içerisine saklamışsanız; Sizin de daha yazacak çok hikâyeniz vardır... Çektiği acıları unutmak, hayallerini gerçekleştirmek ve tükenmiş umutlarını tekrar yeşertmek için hayatı boyunca oradan oraya savrulan bir gencin hikâyesi çok sıradan görünebilir. Onun, "umutlarını kalbinin derinliklerinde saklayarak" yeni tanıştığı, kendisine çok benzeyen ve yarım kalan umutlarını tekrar yeşertmek için çıktığı yolculukta karşısına çıkan engelleri aşmak için hayatı pahasına verdiğ

Elinizdeki kitap, Almanya'daki Türklerin kanayan bir yarasına dikkat çekiyor... Koşulların yarattığı olumsuzluklarla başa çıkamakta zorlanan kadınların sorunlarını anlatabilecekleri, kendilerini ifade edebilecekleri Türk danışmanların eksikliği, Almanya'da halen ciddi bir sorun olarak yaşanıyor. Tercüman sorunları ve dil yetersizliği danışmana ihtiyaç duyan Türkler açısından büyük bir problem. Hele ki Türkiye'den, köyünden Almanya'ya "gelin giden kadınlar" açısından durum daha da vahim bir hal alıyor. A

Yürekten bir eyvallah... Nasibimiz varmiş yazmaktan yana... Yazdık içimizden geçen ne varsa kitaba... Duygulanımların en özel halini döktük sayfalara hiç çekinmeden, sıkılmadan ve utanmadan... Hem insan neden utansın ki lise yıllarında hissettiklerinden... Onlar da bizim değil mi? Elimize aldıysak kalemi nakşettiysek sayfalara her şeyi, bunları paylaşmaktan da çekinmeyeceğiz tabi ki ... Bir öğrencinin mutluluklarını, acılarını, ilk aşkını, hiç sevemeyişlerini, buhranlarını, vazgeçemeyişlerini bünyesinde

Bazen rüyalar renklidir ama hayatın gerçek rengi siyahtır. Yine de siyah bir hayatın içinde olmasına rağmen, sürekli renkli rüya görenlerin hikâyesidir bu eser. Herkesten uzak, neredeyse dünyadan kopuk ağaçlar içinde kurulan küçük bir Alevi-Kürt köyünde yaşananlar, insanın yüreğini sızlatacak kadar acı olsa da, bitmeyen umut, eksilmeyen özlem ve yaşama tutunma mücadelesi dünyalara bedeldir. Kocasının üzerine kuma getirmesiyle soğuk bir gecede evden dışarıya atılan Elif'in, beş çocuğuyla verdiği zorlu yaşa

İçimizde taşıdığımız, bizi sarıp sarmalayan olumlu, olumsuz onlarca duygu kontrolü ele alırsa ne olur? Veya biz tüm duygularımızı kontrol altında tutmaya çalışıyorsak?.. Unuttuğumuz, unutamadığımız tüm duyguları ele alıyor bu kitap. Onları doğru tanımamızı, nasıl kontrol edeceğimizi, bazen de neden teslim olmamız gerektiğini anlatıyor. ?Bu duyguyu yaşamaktan hoşlanmıyorum" veya ?hep bu duyguyu yaşamak istemiştim" diyenler başucunuzdan ayıramayacağınız bir kitap bu...

SON ŞİİR Şimdi bir gece daha öylece sabah olacak, Binlerce yıldız altında uyurken ben Seni düşünürken ben, seni unutmuşken hem de... Şimdi bir gece daha öylece sabah olacak, Mırıldanırken dalgalar, ay kaybolmuşken, dizlerim sancıyorken... Şimdi bir gece daha öylece sabah olacak, öylece işte hiçbir şey yokken.

KATRELER Bazen insan sorguluyor kendini. Özellikle, zamanın yavaşça ilerlediği gece vakitlerinde. ?Ben ne için geldim dünyaya? Sadece doğum ile ölüm arasını bir şekilde doldurup gitmek için mi?" Yıllar önce Efes'e gidip antik şehri gezdiğimde, yüzyıllar öncesinden günümüze kalan eserleri düşündüm. Çoktan dünyadan göç edip giden insanların bugün de yeryüzünde anılmasını, hatırlanılmasını sağlayan eserlerdi bunlar. Sonra kendimi düşündüm. Ben acaba ne bırakacaktım dünyaya, kalıcı olan? Ya da bırakabilecek

SONSUZ AŞK Alev deryasına bırakıp gitme beni Aşkın ile yakıp da yıkma beni Senin var oluşun benim dünyamın ışığı... Sonsuz aşk ile ya sev ya öldür beni Yüreğimin sesi her şeyimsin Bahçemin gülü bülbülün neşesisin Ne olur sevdiğim gitme bahtımın güneşisin Sonsuz aşk ile ya sev ya öldür beni Zalim felek yetmez mi artık çektiklerim Nehir oldu göl oldu göz yaşlarım Ölsem de seninle yaşar bunca yazdıklarım Sonsuz aşk ile ya sev ya öldür beni