Serkan'ı ben uğur böceği olarak tanıdım. Ülkede birçok insan bana bir yol gösterin ben bir iyilik yapacağım ne yapayım derken, Serkan gitti Osmaniye ve Adana'da 35 okula kitaplık yaptırdı ve binlerce gence Osmaniye ve Adana'da ilkyardım eğitimi verdi. Aslında binlerce gence eğitim vermedi. İleride olur da ilkyardıma ihtiyacı olabilecek birisiyle karşılaşma ihtimali olan o tek bir gence verdi eğitimi. Serkan ömür boyu dokunduklarına değer kazandıracak insanlardan olacak. Ben de onunla tanışmış olmaktan gurur

Çoğu eğitimlerde bana hastaların eczaneden kaçışlarının muayene ücretini vermemek için olduğunu söyler dururlar. Oysa gerçek neden bu değildir. Sizin eczanenizi üç liralık bir muayene ücreti için terk eden hastaların oranı sanırım %10 – 15'i geçmiyordur. Asıl neden ise artık artan rekabet ortamında bir başka eczane ekibinin diğerine göre farklılaşması olarak karşımıza çıkmaktadır. Eczane çalışmalarımda en çok üzerinde durmak zorunda kaldığım konu, iletişim dolayısı ile beden dili kullanımıdır. İ

Bu kitapta, eczacılık biliminde önemli yeri bulunan aspirin, morfin, kinin, penisilin, asiklovir, kaptopril, epibatidin, ivermektin, ekzenatit ve zikonotit olmak üzere ilaç veya ilaç adayı moleküllerin keşif hikâyesini zevkle okuyarak tarihte güzel bir yolculuk yaptım. İlaç bilimi ile ilgilenen herkesin okumasını tavsiye ederim. Prof.Dr. Mutlu Aytemir Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Bitkilerin nasıl ilaçlara dönüştüğünün hikayesini merak ediyor musunuz? İşte doğal ve bitkisel ürünlerin emin ve

Amacım sadece, müsait bir zaman bulup da birkaç dakikanızı ayırdığınızda zaten kolaylıkla pişirebileceğiniz ve aslında çok iyi bildiğiniz bir yemek tarifini, naçizane birkaç tavsiye ve püf noktası da ilave ederek burada tekrar vermekti. İşte bu kitabı bunun için yazdım. Bu yemeğin adı ?mutluluk". Bu yemek hepimizin bildiği, ama sadece bazılarımızın tadabildiği, sayısız tarifi olan, yapısı basit gibi gözükse de herkesin pişiremediği, dünyanın en lezzetli yemeğidir. Tarifindeki malzemeler hiçbir yerde satılma

Bu kitap, kendi masalında sürekli figüran olanlar için yazıldı; Prenses ya da Prens olmak zor değil, yeter ki kendinize izin verin... Bu kitap, kendi masalını sevmeyenler için yazıldı; masal sizin masalınızsa bu masalı şenlendirmek sizin elinizde... Bu kitap, kendini güçlü hissetmeyenler ve kendini sevdiğini zannettiği halde aslında sevmeyenler için yazıldı; yeniden BEN'lerini bulabilsinler diye... Bu kitap, kendini şanssız hissedenler için yazıldı; şansın nasıl parmaklarının arasından akıp gittiğini anlası

Girdiğimiz şu toz toprak yollarda yürümeye devam edelim. Sonra bir ara çöle de düşeceğiz. Suyu ya da Leyla'yı bulma amaçlı... İnanıyorum ki bir yerde suyun da Leyla'nın da kendimiz olduğunu anlayacağız. O anlarla buluşmak için şimdi yeniden bir cebinde aynan, bir cebinde bu kitap, yürümeye devam edelim dostum. Leyla Mine Tandağ Okuduğum, bir kitap değil, aynaydı bence. Kısa cümlelerle herkesin anlayabileceği şekilde ve çok başarılı yazılmış. Kitabı okuyanlar, en az 10 tane alıp başkalarının da okumasını sağ

?İnsanoğlu asırlardır, nefes alışını sürdürebilmek amacıyla türlü şeylere ihtiyaç duymuş ve bu ihtiyaçlarını karşılamanın yollarını aramıştır. Başlangıçta hiçbir önemi olmayan birçok ihtiyaç, öğrenildikten sonra hayatın bir parçası haline gelebilir. İşin özü neye ihtiyacının olduğunu bilmektedir, ihtiyaçlar giderilmediğinde insan psikolojisinde ciddi baskılar yaratır. Bu nedenle satış yapmak yalnızca bir ürünü müşteriye satmak değil, onun ruhuna dokunabilmektir. Beden dili, her iletişimde olduğu gibi satışt

Mesleğini sevip de kavuşamayan tüm eczacılara... Nerede ve kaç yaşınızda olursanız olun işinizde ve kendinizde iyileştireceğiniz bir şey mutlaka vardır. Eczacılık için; kendinizde, zihninizde, hayatınızdaki en ufak bir değişim işinize yansır çünkü... Eczane sadece bir iş yeri değil bir yaşam alanıdır. Eczacılık sadece bir iş değil bir yaşam biçimidir. "Eczane" ve "eczacı" ayrılamayacak kadar bütünleşir ve biri diğerini kaçınılmaz olarak etkiler. Dünya görüşünüzü, sağlığınızı, hayattan keyif almanızı, ç

Ne mi var bu kitapta Aklın ve duygunun aynı ruhta harmanlandığı bir yaşam. Hayal kırıklıklarının getirdiği umutsuzluğa karşı yüreğe düşen güneşten bir damla. Dolu dolu geçen bir ömrün getirdiği tecrübeyi paylaşma heyecanı. Coşkuyla akan bir ırmağın beraberinde getirdiği sürpriz hediyeler. Abartılı mı geldi size okuyun o zaman. Yazar Şair Murat Akbaş Güzel anılarla, tesadüflerle, farkındalıklarla dolu bir hayata ışık tutmaya var mısın? Bakışını çevirmeye, Yeni kararlar almaya, yeni yollar çizmeye? Kitabın b

Bu kitap; içeriğindeki tüm öğrenme stilleri ile birlikte Türkiye'deki müzik eğitimi alanında ihtiyaç olan büyük bir boşluğu doldurmaktadır. Özellikle Türk müzik eğitiminde Orff yöntemlerinin kullanılma algısı üzerine büyük dikkat çekmesi açısından önemli bir yer edineceği kanaatindeyim. İçerik olarak baktığımızda; kitap için oluşturulan bestelerin çok yaratıcı, basit ama akılda kalıcı, sevimli ve kolay anlaşılır ve öğrenilebilir olduğu görülmektedir. Aynı zamanda bu yaratıların gerek

Temsil ettiğiniz firma üzerinde rekabet baskısı bulunuyor mu? Bu kritik soruya vereceğiniz cevap ?evet" ise lütfen okumaya devam edin. Elinizdeki kitabın rekabet baskısı sorununu çözme iddiasını taşıdığını bilmelisiniz. Bu kitap, rekabet üstünlüğünün nasıl sağlanabileceğini anlatmaktadır. Konu rekabet iken firmaların aynılaşma eğiliminde olduğunu söyleyebilmek olanaklıdır. Oysa müşterilerin ilgisini çekebilmek, farklılaşmakla mümkün olabilmektedir. Bu kitap, farklılaşarak rekabet üstünlüğünün nasıl sağla

Eczacılık yalnız meslektir, birkaç çalışanınız ile özel mekanınıza gömüldüğünüz... Kim nerede nasıl mesleğini yürütüyor çoğu kez bihaberizdir. Bu kitap yol boyunca yaşadığımız sorunlara "yalnız değilmişim" empatisiyle bakış açısı getirmiş, değişime giden yolda eczacıya bir ayna tutmuş ve yolunu aydınlatmıştır. Ekip liderliğinden, tanzim teşhire; stok kontrolünden, markalaşmaya dek giden hedeflerimizde bize ipuçları vermektedir. Ana hatlarıyla temel konularımıza değinmiş, eczacılara inovasyon yaratırken başu

Ağaç, ağaç olsun diye bir tohumcuk düşmeli yere. Bir tohum çatlayıp açılmadan bir ağaç olamıyor. Bir şeyler bozulacak elbette. Bir kabuk kırılacak. Sonra birileri bir şeyler konuşacak. "Ne?" "Tohum, artık o bildiğimiz tohum değil, değişti" diyecekler... Oysa tohum, ağaç olmakla meşguldür. Ağaç olmakta olan tohumları bir çubukla dürtüp, "Hey ne oluyor sana?" dersek, o sakin sakin, olması gereken ağacı olabilir mi? Bırak tohum çatlasın, içinden çıkan çıksın, kabuğu çürüyüp toprağa düşsün... Varlığın için, bir

Hiç Eczanede kendini kapana kısılmış hissettiğin oldu mu? Okuduğun okulla yaptığın iş sana alakasız geldi mi? Eczacılık dışında yapacak başka bir iş düşündün mü? Bir yerde bir terslik var ama anlayamıyorum, dedin mi? Bildiklerinin nasıl işe yarar hale geleceğini merak ediyor musun? Bilgin, sana reçete, hasta, güvenilirlik ve saygınlık olarak geri dönsün istiyor musun? Bilgin, hastalarının daha çok işine yarasın istiyor musun? Bilgin, sağlık personellerinin daha çok işine yarasın istiyor musun? Bilgin, senin

Bu kitapta sunumun yeni kurallarından bahsedeceğim. Daha ilgi çekici, daha akılda kalıcı sunumları nasıl hazırlarız? Sunumlarımızı tasarlarken nelere dikkat etmeliyiz? gibi soruları cevaplayacağım. Amacınız profesyonel tasarımcılar olmak değilse bile bu yöntemler sayesinde hazırladığınız sunumlar daha profesyonel, daha ilgi çekici ve daha düzenli olacak. Hazırladığınız sunumların yardımıyla sahnedeki performansınızın etkisini arttıracaksınız. Belki de en önemlisi kalabalığın içinden sıyrılıp farkınızı ortay

Ilık ılık esti rüzgâr, yüzüme dokundu, saçlarımın arasından geçti. Bu kadar derinden hissetmemiştim hiç. Daha öncede esmişti rüzgâr hem de yüzlerce binlerce kez ama hiç bu kadar derinden hissetmemişti-m. Bu kez yüzüme değil, ruhuma esmişti adeta. Özgürdüm hem de hiç olmadığım kadar. Mutluydum sebepsiz gülecek kadar. Güçlüydüm hem de çok güçlü... Anlamıştım belki de ilk kez bu dünyaya bir birey olarak geldiğim, Tanrının bahşettiği bu muhteşem hayatı sonuna kadar yaşamalıydım. İçimde bir sevinç tarif

Günü kurtarmaya yönelik ticari kaygılardan hareketle, hikaye adı altında masallar üretmek yerine, Hiçbir beklenti içinde olmadan yaşanmış olaylardan yola çıkarak, gerçek hikayeler yaratmış olan büyük ustaların yolundan yürütmeye çalışmanın bir onur olduğu inancıyla kaleme alınan bu kitapta, yazarın çocukluğundan itibaren yaşadığı ilginç anılarından hareketle insan ve arkadaşlık sevgisi,dostluk,hayvan sevgisi,aşk,hastalık ve ölüm acıları üzerine kalem aldığı okurken kendi yaşamınızdan da kesitler bulabileceğ

Bugünden sonra hiç kimse divanda, dergâhta, bargâhta, mecliste ve meydanda Türkçeden başka dilde söz söylemesin. İşaret Olsa Yol Şaşırılmaz, Bilgi Olsa Söz Saptırılmaz. İletişim ile ilgilenip sorgulamaya başladığım ilk yıllarda sürekli konuyla ilgili kitaplar okudum. Okumalarımda hep bir şey aradığımı hissediyordum ama aradığımı bir türlü bulamadığım gibi, bir süre sonra iletişim üzerine yazılanları okumak dahi beni sıkmaya başladı. Çünkü ister yerli, ister yabancı yazarlar olsun verilen mesajlar hep birbi