Kadın/Erkek Ne İster? Kadınlar ne ister? -Sevilsin, sözlerine kulak verilsin, arzu edilsin, saygı duyulsun, ihtiyaç duyulsun ve güvenilsin. Erkekler ne ister? -Sessiz bir kadın... *** Kadınlar ne ister? -Sevilsin, sözlerine kulak verilsin, arzu edilsin, saygı duyulsun, ihtiyaç duyulsun ve güvenilsin. Erkekler ne ister? -Futbol maçına bilet. Aradaki Fark -Kadın hayatındaki problemi çözmekle kalmaz, ilerde tekrarlanma ihtimalini ve bu ihtimalde nasıl davranması gerektiğini hesaplar, erkeğin ise tek odak n

İki şekeri bire indirmek Ve bir şekeri ikiye bölmek Velhasıl mahrum bırakmak Bardağı kaşık sesinden Biten bir sevdanın özeti bu Şimdi kollarımın kavisinde İnce belli bir yalnızlık Dudağımda mayhoş kıtlama tadı Tortusu içime çöken Soğumuş kalmış bir çay Avuçlarımda ayrılık...

Okul deposunda o kitabı bulana kadar Mert'in hayatında her şey normal gidiyordu. Başlangıçta umursamadığı bu kitap tüm yaşamını etkileyecek, onu gerçek kimliğine götürecekti. Gizemli ve zor bilmeceler, garip yaratıklar ve bilinmeyen gezegenlerle dolu bir macera...

Zamansız günün Kırgınlığını yaşıyorum içimde. Gözlerim karanlığa açılıyor ısrarla. Kuş cıvıltısına sağır kulaklar. Aydınlığa kör gözlerle bakıyorum hayata Tatsız kahvemi yudumlarken, Israrla kusuyorum öfkemi satırlara. Şimdi kaderimin hüznünü yaşıyorum. Aynalara küskün gözlerim Ve iki sözcük altında kalan yüreğimle...

Ne çok yara vardı hiç biri görünmüyordu, zaman üzerini kapatıyordu iyileştirmeden. Nefretim sorgusuz sualsiz derinleştiriyordu. Açtığın yaralar kapanır belki bir gün pişmanlığın daim olsun. Odamda bir ışık altında, saatlerce oturduğum sandalyem, ısınmayan ayaklarım, sana yabancı yatağım. Çayım yok,şekerim yok Gecelerim çoğalıyor, sabahım yok... Sensiz kalmak zor olsa da yüreğimi sıcak tutuyorum... Biz, yan yana duramayan iki kalp. Erken mi geldim? Geç mi sevdin? Geçmiş ve gelecek zaman birbirini eskiten...

sebepsiz yazılmaz hiçbir şey ve yaşanmaz bazı şeyler. tıpkı seni yaşadığım ve tüm çıplak sözcüklerle seni anlatıp, yazdığım gibi. sana bugün çok uzak diyarlardan yazıyorum sevgili. duygularımı beş minareli kentten haykırıyorum. taa bitlisten... senin de gelip buraları görmen gerek... tavsiye ederim. çok iyi geliyor; havası, suyu, insanları... fevkalade bir kent. her yer tarih kokuyor. tarih ise sen... ama sokakları çok dar. birde sabahları tezek kokan sokaklardan geçip; kale altında üstü çul ile gölgelendir

Sadakatimi daha iyi anlatmak için dudaklardan henüz hiç bir yalanın çıkmadığı, arzu ile çelişki oluşturan utangaçlıklardan ağırlaşan göz kapaklarıyla örtülü olsa da, bakışının ve sözlerinin yalan olduğu dünyanın hilelerine aklımın boyun eğmediği, kalpteki korkunun düşüncesizliğe düşmeden atılan ilk adımdaki fedakarlık duygusu kadar derin olduğu o güzel anı düşünün... Size karşı sunmak istediğim yüreğimde ki o körpe aşkın büyümek için ihtiyaç duyduğu sevginin, sizin kalbinizden kopacak birkaç güzel sözle da

Aslan Oğuz bu kitabında bizi ellili yılların, elektriğin, radyonun, telefonun olmadığı yoksul Anadolu köylerinden, jandarma dayaklarından, 27 Mayıs İhtilâl günlerinden alıp altmışlı yılların Aydınına getiriyor ve bir lise öğrencisinin yaşamından verdiği örneklerle ergenlik dönemi bunalımlarını, o yılların takunyalı lise müdürlerini, liselerdeki dayağı, iyi ve kötü öğretmenleri anlatıyor. O yıların İstanbulunu, üniversite günlerini, 68 kuşağını bizlere tanıtıyor. 12 Mart günlerini, Deniz Gezmiş ile ilk karş

Bu öykülerimi sevilen şarkı sözlerinden yola çıkarak yazdım. Yani her şarkı bir olayı, bir dramı anlatır. Yazdıklarımı bu anlayışla kurguladım Bu kitapta anlatılanlar, şarkı sözlerinde aktarılan olay ve duyguların bir nevi öyküleştirilmiş halidir. Ben buna 'Müzikal Öykü' diyorum. Dünyada böyle bir edebiyat türüne rastlamadım. Öykülerimi okuyunca ne demek istediğimi çok iyi anlayacaksınız. -Mücahit Kurnaz -

güllerin açacak yokluğunda, soldurmaya niyetim yok papatyaların nerede? onsuz bu evde bana huzur yok yatağın sağında boşluk olacak gecenin bir yarısı uykudan uyanıp kollarım seni sarmaya çalışacak şimdi sessizlik benim kadim dostum mu olacak? aşkın dünü bugünü olmaz sevdiğimi kimse kalbimden söküp alamaz uzaklarda olsa da mutlu olduğunu bilmem benim huzurum olacak hayat bildiğini okur elbet seni benden almaya çalışsa da nafile ten değil sadece aşk denilen öldüremez sevgiyi seven bile bir teselli aranır

Elinizdeki kitabın üç kavramla özeti mümkündür. Nedir bu üç kavram? "Sorgulayan, rasyonel bir beyin", "Eşitlikçi ve eşit bölüşümden yana bir iktisadi yapı" ve "Özgürlükçü, antiemperyalist bir bilinç" Çağdaş insanlığın bu üç kavram üzerine kurulması gerektiğinin elzem olduğu kanısındayım. İçeride padişaha (mutlak monarka), dışarıda ise emperyalizme (düvel-i muazzamaya) karşı aynı anda dövüşerek bu kavgadan galip çıkan tek ülke Türkiye'dir. Ve bu topraklar Çin'den Amerika'ya kadar hükmeden beyaz, batılı emper