AŞK Aşk bir muammadır, Çözebilene aşk olsun! Bir kutsal kitaptır, Yazabilene aşk olsun! "Ben"den geçmektir aşk, Geçebilene aşk olsun! "O" olmaktır aşk, Olabilene aşk olsun! Hasrettir, cezadır, Çekebilene aşk olsun! Ağrıdır, azaptır, ezadır, Sabredebilene aşk olsun! Kurumak bilmeyen gözyaşı, Ağlayabilene aşk olsun! Fedakarlıktır, Kurban olabilene aşk olsun! Yakıp yandıran ateştir, Yanabilene aşk olsun! Bitmek bilmeyen savaştır, Vuruşabilene aşk olsun. Karşılıksız sevmektir, Sevebilene aşk olsun! Ölüme giden

Bir mal üzerinde her türlü egemenliği sağlayan hak olarak tanımlanan mülkiyet; XXI. yüzyılda, maddi nesnelerden maddi olmayan nesnelere doğru evrilme göstermiştir. Bu durum, mülkiyetin farklı bir boyutunu ortaya çıkarmıştır.Artık sadece kıyafet, araba ya da ev gibi elle tutulan cismani şeyler üzerinde mülkiyet söz konusu olmamakta, insanlar; fikirlerinin ürünlerine de sahip olabilmektedir. Çalışmamızın konusu olarak mülkiyetin ve fikrî mülkiyetin felsefi temellerinin seçilmiş olmasının nedeni; mülkiyetin bu

- Gaye ve nizam delilinin temel yapısı - Gazali'de gaye ve nizam delili - Gazali'de iyilik ve kötülük fikri - Gazali'nin etkilendiği ve etkilediği filozoflar

Her ne kadar bu çalışma Otel genel Müdürlerinin yönetsel ve özel yaşamlarında yaşadıkları sorunları irdeleyen bir ilk araştırma olsa da, bundan çok daha fazlasını içermektedir. Kitapta Otelcilik Sektörünün büyüklüğü ve dinamizmi güncel rakamlarla ortaya konulmuş ve özellikle çok genç bir nüfusa sahip Türkiye'nin istihdam sorununa günümüzde ve gelecekte yapacağı olumlu etkiler tartışılmıştır. Bununda ötesinde, çalışmada herhangi bir yönetim kitabında bulunamayacak ve Otel İşletmelerinin en stratejik ögesi ol

Yükseköğretim Kurumları ile ilgili mevzuatın tümünü içeren kıtabımız mevzuatın uygulamasını açıklarken aynı zamanda yargıya yansıyan konularda yargı karar örnekleri ve uygulamacıya yol gösteren açıklamalar bulunmaktadır. Kitabımızın sonunda Prof. Dr. İlyas Doğan Hocamızın gözünden üniversitelerde yürütülen soruşturmalarda dikkat edilmesi gereken hususların ele alındığı makalesi yer almaktadır.

Batı Dünyası için uluslararası ilişkiler bağlamında demokrasinin çevre ülkeler söz konusu olduğunda maliyet artırıcı bir etken sayılacağı, demokratik bir lider yerine diktatörlerin tercih edileceği öngörüsü maalesef doğru çıktı. İslam ülkelerinde parlayan cılız demokrasi kıvılcımlarının hemen söndürülmesi bunu doğrulamaktadır. Mısır ve Suriye'de takınılan ikiyüzlü tavır buna örnektir. Güney yarımküredeki keyfi yönetimler, kapitalist dünya tarafından istendiğinde hiçbir ahlaki kaygıya gerek duymaksızın bural

Ben tarif ederim vatanı, eli, Coşkuyu, sevgiyi, rüzgârı, seli. Sahrayı, bozkırı, bahçeyi, bağı, Ben tarif ederim ovayı, dağı. Dikeni, çiçeği, yaprağı, gülü, Benimle ötüyor şeyda bülbülü. Göklere yükselir ah, figan, nale, Benimle duyurur naleyi lale. Ben tarif ederim ırmağı, çayı, Semayı, yıldızı, güneşi, Ayı. Ben tarif ederim kederi, derdi, Bu benim feryadım, bu benim nalem, Kesilmiş şelalem, kurumuş lalem. Haykırdım derdimi,derin gurbetten, Dünya Kör, sağırdır, duymuyor alem. Mircevat AHISKALI YAZAR H

Bir toplumun devlet yapısı ve yaşadığı siyasi gelişmeleri doğru anlamanın temel koşullarından biri o toplumun yapısal unsurlarının ayrıntılı bir şekilde tanınmasıdır. Devlet bir hükûmet biçimi olarak zamanla değişebilir. Ancak toplumsal yapıdaki değişim daha uzun bir zamanda mümkündür. Bu nedenle yüzlerce yıl önceden var olan toplumsal özellikler günümüzde de sürdürülmeye devam edebilir. Siyasi yönetimlerin dayandığı iddia edilen yeni siyasi ilkeler ancak toplumdaki temel algılar ölçüsünde hedeflenen başarı

Sosyal medya gerçekliği ile internet ve bunun sonucu iletişim alanında meydana gelen hızlı değişim, bir yandan özgürlükleri genişletirken diğer yandan kamu otoritesinin insan üzerindeki gücünü devasa ölçüde arttırmıştır. Bu gelişmeler kamu gücünü de dijital dünyadan gelebilecek kalkışmalara karşı daha kırılgan bir konuma sokmuştur. Belki de bu eseri 20 yıl sonra okuyacak araştırmacılar meydana gelen ve bizi şaşırtan sözünü ettiğimiz bu gelişmeleri ne kadar da abarttığımızı düşünecektir. Ne var ki insan, ol