Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Hz. Peygamber'in sîretini vahyin nüzûlü ile birlikte değerlendirme ve Kur'an'ı bu birliktelik içinde yorumlama anlayışı doğrultusunda Câbirî, siyeri kendi içerisinde çeşitli aşamalara ayırmış ve her bir aşamada Hz. Peygamber'in davetinin nasıl bir konumda olduğunu tespit etmeye, daha sonra da o aşamada inzâl edilmiş sûreleri belirleyip yerlerine koymaya çalışmıştır. Ona göre tefsir faaliyetinin yerine getirmesi gereken en önemli vazife budur. Bu yapıldığında, yani her bir sûrenin hangi aşamada, hangi şartla
Birçok Kur'ân yorumcusu, Kur'ân'ın nüzûl öncesinde O'na müdahale etmek isteyen cin-şeytan gibi varlıkların; nüzûl sonrasında ise O'nu tahrif etmek isteyen insanların müdahalesine karşı ilahî korumanın teminatında olduğunu söyleyerek, bugün orijinal haliyle elimizde bulunan Kur'ân'ın işte bu koruma sonucu aslını muhafaza ettiğini ileri sürmüştür. Bu tezi ispat etmek için de, bazı âyetler bize göre mana akışına ve anlam örgüsüne uygun olmayan görüş ve yorumlara tabi kılınmıştır. Elinizdeki eserde bu görüşler
Tükendi
Bizim bu çalışmada savunacağımız anlayışa göre Kurân, yazılı bir metin değil, sözlü bir hitap olarak okunmalı ve konuşmacı-muhatap diyaloğu çerçevesinde anlaşılmalıdır. Takdir edileceği üzere bu diyaloğun bir yarısı, elimizde mevcut olan Kurân metninde yer alıyorken, diğer yarısı Hz. Peygamberin sîretindedir. Bu nedenle vahyin mesajını kendi diyalojik bütünlüğü içinde anlayabilmek için, onun sadece yazılı metin olarak bütünlüğüne, yani siyak-sibak ilişkisine değil, aynı zamanda ve daha da önemli olmak üzere
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 3 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1