Beklemek; Umut işte, Bir gün geleceksin Gerçekten, geleceksin belki de...

Çolak Hacı yaşamı ve şiirleri masal tadında okunacak, bilgilenirken hoş vakit geçirilecek, bir şiir kitabından beklenenden çok fazlası...

9 Eylül 1923'ten bu yana. Tüzüğü ve ambleminde taşıdığı altı ok gereğince Cumhuriyet rejiminin ve Atatürk ilkelerinin temsilcisikonumunda olan CHP'nin iktidara taşınamamasının nedenleri, halktan koptuğu noktalar ve eski gücüne kavuşması için yapılması gerekenler konusunda CHP camiası ve halkın bire bir beyanları...

Bir doktor ve bir televizyorncunun romantik ilişkileri içinde Türkiye'nin son 12 yılda yaşadığı kaos, akıcı bir dille anlatılıyor. Masallar ülkesinde yaşarken, hayatın aniden kabusa dönüşmesinin, toplumsal altüst oluşun ve tek adamın, ülkeyi nasıl batırdığının izdüşümüdür.

Evrenin oluşumundan günümüze kadar geçen süreçteki oluşum ve oluşum yasaları, Dinlerin, toplumların, Mitolojilerin oluşumu konularında yaptığı araştırmalarıi bilimsel gerçekler ışığında toplumla paylaşma mücadelesini "Tarihin İzinden" üst başlıklı kitap serisinin üçüncüsü olan bu kitapla sürdürmektedir Ahmet Karakuş.

Öyle bir kültür ki/ Ahlakın, namusun/ Tümünü cinselliğe;/ Cinselliğin sorumluluğunu da kadına yüklüyor./ Sonra da herkes bu kültürle övünüyor/ "kültürümüzü koruyalım " diyor./ Kültür acılar kültürü/ Kültür arabesk/ Oysa görmüyor/ Ve düşünmüyor ki;/ Gülen ve sevgi tohumları eken /Hep gülecek/ Mutluluk hasat edecek. İleri kültürlerde/ Kabul edilse de kurnazlık/ Aptallıkla eş değerde/ İnsan kurnazlığı ölçüsünde akıllıdır/ Doğu orijinli kültürlerde. Yüzyılların kısır döngüsüdür/ Şark kurnazlığı/ Yüzyıllardır

Ben oğluma Arkadaş/ Kardeşimle sırdaş/ ve/ Karımla sarhoş olmak isterdim

Şair, kişisel duygularını anlatmaktan ileriye gidemediği sürece ona şair denmez, dünyayı kendisine maletmeyi bildiği ve bunu dile getirdiği zaman şair olur. -Goethe-

Amsterdam şiir gibi, şarkı gibi, duygusal bir şehir. Orada herkes: bu şarkıyı, bu şiiri, içinde hissedebilir; Ve insanlar Amsterdam'a, mısra mısra dizilir. Kimi insan şiirin başlığı, kimisi ölçüsü, kimi hecesidir...

Malzemeler hep aynı, Ustalar farklı farklı Ustalık sana bağlı İster köprü yap aşka doğru, İster duvar ör aşk ile arana Hayat yolculuğumda ben aşka doğru köprü yapmayı tercih ettim. Sonra dönüp baktım kendime Yaratıcıyı tanımadan önce ben sandığımla, Yaratıcıyı tanımaya başladıktan sonra ki ben arasında ki farka, şunu sordum kendime; Bir zamanlar nerdeydim? Şimdi nerde? Ne kadar zaman oldu bilmiyorum. Göz açıp kapayana kadar kısa Belki de bir asır kadar uzun Ama önemi yok bu uzaklığın Önemli olan aşksız yıll

Din ve Bilimin asli görevi, her beşerin kendisine sorduğu "hayatın amacı nedir, nasıl yaşamalıyız?" sorularına, herkesin anlayabileceği şekilde yanıtlar üretmek ve bu yanıtların gereğini yapabilmesi için gerekli araçları sağlamaktır.

Henüz 14 yaşındaki yazarın, dizi oyuncusu Kerem Bunşin'e ithaf ettiği bu romanda 14 yaşın açı sözlüğü ve hayal gücü ile karşılaşacak şaşıracaksınız. "Bana gönderilmiş meleklerim var benim. Kendi meleğinizi bulmanız ve kitabı okurken çayınızı soğutmamanız dileğiyle" diyor, Dila kitaba başlarken.

Orada "Yabancı" burada "Gurbetçi" sayılmanın getirdiği iklimler ve yürek yorgunlukları.... Sonuçta 380 Sayfaya sığdırılan duygular.

Bu kitap, Sanatın ve sanatcının, toplumların gelişmesinde üstlenmesi gereken görevleri felsefi ve şiirsel anlatımla tartışmaya açıyor.