"Bu çalışmada, felsefe tarihlerinde görmek istediğim üç özelliği gerçekleştirmeye uğraştım: Anlaşılırlık, tamlık ve güncellik. Önce anlaşılır olması için özen gösterdim. Tablolar, çizelgeler hep bu amaca yönelik. Bir de tam olsun istedim. Zamanda ve uzayda bir eksiği kalmasın. Eski Yunan'dan günümüze kadar Batı Felsefesi'ni olduğu gibi, ilk kaynaklardan günümüze dek Doğu Felsefesi'ni de içersin istedim. Bir de güncel olsun. Çoğunlukla yapıldığı gibi getirip getirip günümüzden elli yıl öncesinde bırakmasın.

"Başkaldırıyorum, o halde varız." "Bazı eleştirmenler onun bazı kitapları üzerine neler söylemiş olurlarsa olsunlar, gerçek şudur ki, Camus genellikle çağdaşlarınca kuşağının en önemli yazarı sayılmış; hem bir sözcü hem de bir önder olmuştur. Ancak hiçbir zaman kendini beğenmişliğe ya da gösterişe kapılmamıştır. Savaştan sonra Fransa'da Fransız gençliğinin hangi yazarları okuduğunu anlamak üzere yapılan çeşitli incelemelerde Camus her zaman listenin başındaki iki yazardan biri olmuş, yirmi yaşından aşağı

Sır tutabilir misiniz? "Evet" mi dediniz? O zaman size bir sır vereceğim: Adım Melis, ben bir cadıyım. Evet! Yanlış duymadınız. Ben bir cadıyım. Dünya'ya ailemle başka bir gezegenden geldim. Aslında gezegeninizde sihir gücümüzü kullanmayacaktık. Ama abim Murat ve okul arkadaşlarımla büyük bir maceranın içine düştüm. Çoook heyecanlı maceramızda sihirler, büyüler, Aketyalı cadılar, gizli mesajlar, tehlikeli planlar ve dostluk var. Hepsini bu kitapta anlattım.

Büyüleyici... Mükemmel resimler çok eğlenceli, sayılara ve matematiğe dokunmanın sıra dışı ve ilgi çekici tarzı ile ebeveynler; sunulan fantastik gerçeklere âşık olacak. Öğrencilere hitap edecek Sayılarla Dünyamız okul kütüphaneleri için büyüleyici bir derleme. Örümceklerin bir günde 30 metreye kadar ağ örebildiğini biliyor muydunuz veya Güneş'in içine 1.3 milyar tane Dünya sığdırabileceğinizi? Bu sayıları ve daha nicelerini bu kitapta bulabilirsiniz! Hayvanlar aleminden maceraperestlere, yemeğe, modaya, k

"Çağdaş Batı dünyası için Doğu disiplinlerinin belki de en önemli yorumcularından olan Watts, "yazılamaz olanı güzel bir şekilde yazma" yeteneğine sahiptir." Los Angeles Times Geleceğe dair plan yaparak ve bekleyerek çok zaman harcıyoruz. Bir sonraki ânın keyifli olmasını sağlamak amacıyla kaygılı bir çaba içine girerek, genellikle ânın keyfini çıkarmayı ıskalıyoruz. Doğu felsefesi ve öğretilerine dayanarak Watts, neyi bilmediğimizi ve bilemeyeceğimizi kabul ederek, sahiden bilmeye değer bir şey bulabilece

Zepros Yayınları ?Gizli Kamera"yı iftiharla sunar!... Bir dil ustası olan Zivkovic, kendine özgü naif, canlı anlatımıyla bu romanında modern çağ insanının kendinden gayrısının acılarıyla eğlenmekten ibaret olan eğlence anlayışını alaya alırken şu soruyu da soruyor: Toplumsal kurallar ya bize rolümüzü en iyi şekilde oynamamız için öğretilmişse?! Yayınevimiz, Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Zoran Zivkovic'in, postmodern fantezi türünün dünya üzerindeki en önemli yapıtlarından olan ve 20

?Sofia'nın Rüyası" büyülü bir şekilde resmedilmiş olan uyku zamanı hikâyesi. Küçük Sofia'nın Ay ile arkadaş olmasını ve Sofia'nın yeni arkadaşını ziyaret etmek için çıktığı rüya dolu macerasını konu alıyor. Sofia, Dünya'nın halini Ay'ın bakış açısından görüyor; böylece Dünya'yı korumak ve insanları da aynısını yapmaya teşvik etmek için ilham alıyor. 5 ödüle sahip bu kitap Land Wilson tarafından yazıldı, Sue Cornelison tarafından resmedildi ve Türkiye'de Zepros Çocuk tarafından yayımlandı... 3+ yaş çocuklar

Sırp edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Zoran Zivkovic, postmodern fantezi türünün dünya üzerindeki en önemli yapıtlarından olan ve 2003 yılında Dünya Fantezi Ödülü'ne layık görülen "Başka Zaman Kütüphaneleri"nde iç içe geçmiş altı öyküye yer veriyor. Gelecekte bir gün yazacağı romanlara Internet ortamında, bir web sitesinde rastlayan bir yazarla tanışırız bu öykülerin ilkinde. Sonraki öyküde, posta kutusunda sürekli olarak kalın ciltli kitaplar bulan ve oturduğu apartman dairesinin içini bu k

"Türklerin karakterinde büyük tezatlara rastlanır: Gaddar olmalarının yanı sıra merhametlidirler. Açgözlüdürler, fakat hırsızlıkları neredeyse hiç yoktur. Boş vakitlerini kötüye kullanmazlar. İçlerinden pek azı birden fazla kadınla evlenir. Avrupa'daki büyük merkezlerin içinde en az genelev kadını bulunan şehir İstanbul'dur. Dinlerine sıkıca bağlı olan Türkler, Hıristiyanlardan tiksinirler; onlara kâfir gözüyle bakarlar. Bununla beraber, onları ülkelerinin her yerinde, hatta devlet merkezlerinde bile hoş gö

Aşk biter mi? Zamanla körelir, azalır mı? VİSAL bitmeyen aşkı değil, aşkın bıraktığı bitmeyen tadı tarif ediyor aslında. Aşk bir yemek gibi hazırlanır, yenir, biter. Tadı damağındaysa hala, her dem Aşktır, tarif edilen. Közün göze dokunup söze döküldüğü bu kitap, kanayan ama öldürmeyen, yakan fakat küle döndürmeyen, küllenmeyen gönül sızılarının başka gönüllerin teline dokunmasını anlatır. Aşk her gönülde aynı kelimelerle farklı besteler çalar. VİSAL KALBİ OLANLAR OKUSUN.

Belki de başlangıçta yalnızca su vardı Biz oradaydık ama bizi görmüyorlardı Belki de balık bile değildik kuru bir dereden çöle akan Belki de görünen yalnızca bir yıldızdı Kendi gölgesine bakıyordu suda şavkıyan gölgeler arasından Kendine aşıktı eski bir masal kahramanı Aşk belki de sokakta bir kumrunun sesindeydi Seslendik uçuverdi... Aşk belki de gece yarılarındaydı Sabahlara kadar dolaşmalardaydı aşk Olanaksızdaydı, tükenişindeydi yüreğimizin Yaşamı sevişimizdeydi Şahlanan bir At'tı aşk Çağırdık kaçıve

Gün batmaktaydı. Güneşin sarı ufku, tepeleri aşarken ve kapkara bulutlar gökyüzünde çoğalırken, esrarengiz bir yolcu, doğunun yoksul yollarına düşmüştü. Yağmur iyice bastırıyor, şimşeklerin kayalıklara çakılışı ateş kıvılcımları saçıyordu. Zelihanın çok arzu ederek görmek istediği çimenli tepelere doğru sürdü kendisini. Yağmur gittikçe şiddetini artırarak şimşeklerini salıyordu. Tepelere doğru daha fazla gidemez oldu. Yağmurdan sırılsıklam olmuş, artık adım atamıyordu. Olduğu yerde etrafa bakındı. Biraz il

Mizahın en eski ve köklü türüdür, fıkra Kısadır, özlüdür; ama daha önemlisi insanın başkalarında, başkalarının komikliğinde kendisini tanıma fırsatı bulduğu en etkili anlatı türüdür. Hafızalarda yer etmiş örneklerin yanı sıra yeniliği kadar ilginçliğiyle de dikkati çekecek fıkraların yer aldığı bu kitap, köklü bir mizah kültürüne ve mizah anlayışına sahip yurdum insanı için yazılmıştır; okusunlar, gülsünler ve gülerken düşünsünler diye... Temel demir testeresiyle dayanmış bir dükkânın asma kilidine, "Hır h

Ellerinin arasındaki yerimi aldım, sıra gözlerinin hapsinde kaybolmakta.. Şimdi seni mısralarımın geçişlerinde mırıldanmaya davet ediyorum.

DİRENGEZİ Boynuna o yeşil fuları sarma çocuk Gece trenlerine binme, kaybolursun Sokaklarda mızıka çalma çocuk Attilâ İlhan bu halk bi harika dostum. Taksim Gezi Parkı olayları Türkiye Cumhuriyetinin gördüğü en büyük toplumsal ayaklanmalardan birine sahne olmuş ve olmaya devam etmektedir. Ülkenin dört bir yanı büyük bir gösteri alanına dönüşmüştür, 4 ilimiz hariç! Bingöl, Bitlis, Muş ve Şırnak. Gezi direnişi öyle zannedildiği gibi kökü dışarıda, kara

Kalemimi kırdın Kelâmsız koydun beni Aklım unut dese de Gönlüm silmez izini...

"Aşk, okyanuslara akan büyük bir nehir gibidir. Üstünde milyonlarca yelkenli gemi ve bu gemilerde yaşayan milyonlarca insan vardır. Kışın en çetin, en soğuk günlerinde bile bu insanların kalplerinde birbirlerini ısıtacak sıcaklık mevcuttur. Fakat bazen bu sıcaklık yerini buzdolabından çıkmış gibi bir soğukluğa bırakır ve sanki bir diken batmış gibi acıtır kalbi... Bazıları da, en çok sevdikleri insanı kaybedince yalnızlığın ıstırabını yaşarlar." Ekrem Güvendiren, "Üç Hikâye Üç Yaşam"da bu milyonlarca gemid

Bu kitap, yaklaşık 30 yıllık bir serüvenin özeti olmakla birlikte, karşılaşılan, ortak olunan, paylaşılan birçok hayattan, empati yoluyla alınan hislerin hecelere bölünmüş halidir. ''Yaşanan her anın ayrı bir hikâyesi vardır ve her birey kendi başına bir hikâyedir'' düşüncesinden hareketle, hayatı anlamlı kılmak, daha yaşanılır hale getirmek, anlamsızlıklardan uzak durmak ya da daha doğru bir deyimle ''gerçeği yaşamak'' adına yazılmış yüzlerce dize sonunda varılmak istenen yegâne hayal: ''Bir gün her şey

Uyandığınızda sizi heyecanlandıracak tek bir öykünüz yoksa eğer; adı "yaşamak" diye öğretilen bir tabutlukta yaşıyorsunuz demektir. Gözleriniz başınızdaki tavan kadar soğuk bir halde yataktan kalkarsınız. Hep başkalarının istediği yaşam için hazırlanıp, çıplaklığınızı; kıyafet, parfüm ve arabanızın anahtarlarıyla süslersiniz. O kadar çok süslersiniz ki; kendi kokunuzu unutursunuz... O tabutluktan çıkmak için; âşık olmak, hatta çok daha iyi yaşam koşullarına sahip olmak isteyebilirsiniz. Gelgelelim hayatını

İnsanın yıllar sonra geriye dönüp baktığında paylaşabileceği anılarının olması ne güzeldir. Bu düşünceden yola çıkarak yüreğimizde iz bırakan anıların paylaşılması gerektiğine inanmaktayım. Bu nedenle hafızalarda kalabilecek "Mutlu Bir Tebessüm İçin Geçmişe Yolculuk" yaparak çocukluğumun tüm saflığıyla yaşadıklarımı sizlere aktarmak istiyorum. Bu paylaşımı yaparken de yazımı güzel hikâyeler ve yaşamınızı olumlu açıdan etkileyebileceğine inandığım beslenme bilgileri ile süsleyerek vermeye çalıştım. -Fulya Kı