Okumak da işe yaramıyor bay gerici kardeş. Hani ondördüncü yüzyılda yaşamış bir halk ozanı, bir Yunus Emre var. Geriyi savunursun ama sen Yunus'u da bilmezsin. Bak ne diyor ulu ozan: ilim, ilim bilmektir, itim, kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsin Ya nice okumaktır!Bunları dikkatle okuyacağım sanırım. Kızarsın, düşünceye saygı diye birşey yok sende, hoşgörürlükten payını almamışsın ama, okumak zorundasın. Karanlıktan çıkıp, şu püfür püfür esen rüzgarın altında, ağacın serin gölgesine oturmak zorundasın.

"İnsan babamın bana yönelttiği " Gözlerinden felsefe fışkırıyor" sözleri beni etkileyerek çocuk ruhumda derin kırılmalara neden olmuştu. O zamana kadar felsefe hakkında ne herhangi bir şey duymuştum ne de bilgim vardı, fakat gözlerimden fışkıran şeyin ruhumda depremler yaratacağını içsel olarak hissetmiştim. İlk merak ettiğim şey, gözlerimden fışkıranin ne olduğu ve nasıl fışkırdığı idi. Ne var ki, her göz açıp kapamada içimden çıkan şeylerin etrafıma yayılmasını beklemek bir sonuç vermeyerek bende hayal kı

Politika kansız savaş, savaş ise kanlı politikadır. Mao Tze Tung Savaşın prensipleri sabit kalırken karakteri sürekli değişmektedir. Soğuk Savaş döneminin paradigmaları bütünü ile değişmiştir. Türkiye savaşan bir ülkedir. Dünyayı, bölgemizi ve ülkemizi zorlu bir süreç beklemektedir. Bu durumun ne kadar süreceği belli değildir. Bu şartları karşılayacak en iyi strateji, Carl von Clausewitz'in ifade ettiği gibi ‘kuvvetli olmaktır'.'Önce genel anlamda, sonra kesin sonuç yerinde kuvvetli olmaktır.' Kuvvetli olm

Güçleri tükenmiş vaziyette bu küçücük beton alanda korkudan ve acıdan büzüşmüş anlamda alevlerin onca sıcaklığının içinde bile üşüyor ve hatta titriyorlardı... Ali Asaf, Bertuğ ve Cemal alıç ağacının altına topladıkları ev halkıyla birlikte yok olan hayatı, hayatlarını izliyorlardı. Yaşamda yol alırken bir şeylerin her an yok olacağını, her yaşanan anın o an için değerli olduğunu düşünüyordu Cemal... Gözlerinden akan yaşlar yüzündeki siyah isleri temizliyordu, gözyaşlarının tuzu yanan yerlerini acıtıyordu.

Bugün insanlara; dört minaresi, mihrabı ve minberi olan bir camide neden namaz kılmak istediğimizi anlatmaya çalışıyoruz. 1453'ten 1934 yılına kadar, atalarımızın içerisinde namazlarını eda ettikleri, mübarek gün ve gecelerde ibadet etmek için koşarak kavuştukları, İstanbul'un göz bebeği Ayasofya Camii... İstanbul'un ilk kurucusu kimdi? Ayasofya'nın bulunduğu tepe neden değerli? Ayasofya'nın Müslümanlar için önemi nedir? İstanbul'un fethinden önce Ayasofya'da namaz kılan oldu mu? Fethin Ayasofya ile ne gibi

Uzun yıllar TESEV yönetim kurulu başkanlığı yapan ve Açık Toplum Vakfı kurucuları arasında yer alan Can Paker, TESEV ve Açık Toplum Vakfı'ndan nasıl ayrıldı? PODEM ve Boğaziçi Küresel İlişkiler Merkezini nasıl ve kimlerle kurdu? Çözüm Sürecinde Akil Adam olarak yer alan Can Paker ile Terakki Vakfı arasındaki ilişki ne? Bugün Terakki Vakfı yönetim kurulunda yer alan ve Can Paker'in akrabası olan isimler kim? Sultan II.Abdülhamid Han, 1901'de Nazım Hikmet'in dedesi Hasan Enver Paşa'yı, Bülent Ecevit'in dedesi

Doğu Akdeniz'in en büyük, Akdeniz'in ise üçüncü büyük adası olan Kıbrıs; Türkiye, Suriye, Lübnan, İsrail, Filistin, Mısır, Yunanistan ve Libya'nın ortasındadır. Kıbrıs adasına komşu ülkelerden en yakın ülke 65 km ile Türkiye, Kıbrıs adasına en uzak ülke ise 965 km ile Yunanistan'dır. Doğu Akdeniz'de son yıllarda işlerin daha da karışmaya başlamasının temel nedeni olarak petrol ve doğalgaz rezervleri gösterilebilir. Doğu Akdeniz havzasında Mısır'dan Suriye'ye kadar, Kıbrıs Adası dâhil yeni hidrokarbon rezer

Mankurtlaştırma; bir dış gücün içerideki egemen sınıfla işbirliği yaparak ülkenin eğitim ve kültür politikalarını milletin aleyhine değiştirerek, ulusal kimliğinden uzaklaştırma, kendi toplumuna ve kültürüne yabancılaştırma, bilinçsizleştirme ve sömürüye açık hale getirme, sonra da yardım ediyormuş kanaati yaratarak toplumun zihnini yeniden kurgulayıp sömürgecilerin zihinsel kölesi durumuna getirmek için milleti kendi değerlerine düşman etmeyi anlatan sosyo-kültürel bir kavramdır. Bu kitapta yazılanlar mank

Tanıdığın kaç şair var? Kaç şiir okudun ya da dinledin bunca zaman? Uğruna umulmadık şeyler yaptığın aşkın için kaç şiir yazdın ya da? Hükümdarlar bile aşkını şiirle haykırırdı kâinata. Peki sen? Sosyal medyada ne kadar like ediyorsan sevdiğinin fotoğrafını o kadar âşık mısındır? Ya da başkalarının beğendiği fotoğraflar kadar mıdır kıskançlığın? Peki, ayrıldıktan sonra sana kapanmış hesaptaki fotoğraflar kadar mıdır özlemin? Tabi ki Hayır! Elinde tuttuğun bu kitap inan bana bütün bunlardan daha kıymetlidir.

"Demek annesinin dedikleri doğruymuş. Evlenmişler demek!" Birden tarif edilmez bir üzüntü, bir hayal kırıklığı çöktü üzerine. Gizlenmesine gerek kalmamıştı. Boş alanda dolup taşan duygularla bir müddet Müge'nin yürüyüşünü seyretti. Derken, bakışları birleşti. Gayriihtiyari el salladı ona. O da salladı. "Tanıdı mı yoksa? Bana doğru geliyor," diye düşünürken, kapıda evin hanımefendisi göründü. Ücret, tekrar yandaki ağacın arkasına gizlendi. Az bekledi ama artık her şey anlamsızdı. Sevdiğiyle görüşse bile görü

Hayat böyle olmalı, bir hastane odasında da olsak böyle olmalı diye düşündüm ve orada o gün, bunları düşündüğüm işte o an psikiyatr olmaya karar verdiğim andı... O akşam bu pencerenin önündeki mutluluktan ağlayışım şu an gibi aklımda ve şimdi yine mutluluktan ağlıyorum... Bakın siz varsınız yanımda ve birlikte başarıyı konuşuyoruz...

17. Yüzyıldan itibaren Batıdan Doğuya çok sayıda seyyah yolculuk yapmış ve Doğu dünyasında gördüklerini kendi topraklarına taşıyarak değerli eserler oluşturmuşlardır. Buna mukabil Doğu dünyası Batıda nasıl bir yaşam olduğunu çok merak etmemiş ve kendi dünyasında kalmayı tercih etmiştir. Oksidentalizm olarak adlandırılan doğuluların batı dünyasına ait gözlemleri bu yüzden çok kısıtlıdır. Çok az sayıda gezgin batıya gitmiş ve gözlemlerde bulunmuştur. Bunlardan birisi de Ebu Mirza Talep Han'dır. Hindistan'da

Teşkilatı Mahsusa'nın Rus Derin Devletine yaptığı operasyon neydi? Yıldız İstihbarat Teşkilatı CIA'dan güçlü müydü? Yıldız İstihbarat Teşkilatının ABD'ye Devlet Başkanı yaptığı kişi kimdi? Kırmızı Kitap MGSB'nin Derin Tarihi neydi? Nuh AS'ın Gemisini arayan örgütlerin buldukları iz neydi? Ahit Sandığı'nın Hayat Bin Kays El Harrani Hz. ile alakası neydi? Derin Milletin koruduğu Milli Sırlarımız nelerdir? Süleyman AS'ın Mührünü ele geçiren (Büyücü) Aliester Crowley'den Mührü geri alan Rahmani güçler ki

16. yüzyıl dünyanın en önemli liderlerinin bir araya geldiği önemli bir dönemdir. Bir tarafta Kanuni Sultan Süleyman, diğer tarafta İspanya Kralı Charles Quin, denizlerde ise Oruç ve Hızır Reisler ve İspanyol armadasının ünlü ama yenik kumandanı Andre Doria... Bu yüzyılın dünya hâkimini Akdeniz belirlemiştir. Heredot'un dediği gibi Akdeniz, bir göletin etrafında toplanmış binlerce kurbağa gibi, neredeyse bütün halkların toplandığı engin ve tehlikeli bir denizdir. Bu nedenle de dünya hâkiminin kim olacağ

"Fitne adam öldürmeden daha büyük günahtır." (Bakara 217) Sizce Allah Teala bu sözü laf olsun diye mi söyledi? Ya da Kuran'ın içi dolsun diye olabilir mi? Kutlu Resûl (sav) konuyla ilgili birçok Hadis-i Şerifi sadece muhabbet olsun diye mi söyledi acaba? Üzerine basa basa söylenen bu sözün manasını veya nasıl bir önem arz ettiğini acaba ne kadar merak ettik? Dünya kurulduğundan bu yana insanlığın başını yiyen bu suçu daha ne kadar işleyeceğiz? Bu belâya karşı acaba nasıl önlemler aldık? Ya iç

Arabanın açık olan penceresinden sevgi dolu, dostluk dolu, adalet yüklü bahar rüzgârları vuruyordu yüzlerine İstanbul gibi kokan mevsimlerde baharları müjdelercesine... Bütün dünya insanlarına... İstanbul gibi büyüleyen ilk ve son aşklarda buluşmak adına... Son bir kez daha baktılar sahil boyu... Güzelim İstanbul'a... İnsanın ruhunun özgür kaldığı dünyanın en güzel şehrine... Masalsı bir füsunla, masal gibi, rüya gibi güzel yaşamlar dileyerek tüm İstanbul âşıklarına...

Geceyi dinliyordu genç adam... Bedeni kafeste, ruhu özgür... Gece dilsiz, genç adam dilsiz... Lâl olmuş iki yalnız... Bu yalnızlığın kıskacında bakıyordu genç adam sessiz ve sükûn içinde aşağıda onu bekleyen adeta uyuyan şehre... Koca şehir aşağıda ışıltılarıyla ateş böcekleri gibi göz kırpıyorlardı bu unutulmuş ıraklara... Akmakta olan hayatı hatırlatırcasına genç adama...

Büyük İsrail İmparatoriçesi Pandora'nın Derin Devlet'e ulaşmak için kullandığı Algoritma neydi? Tasavvuf ile Ezoterizm'in kapalı kapılar ardında süren Gizli Savaşları nasıl yaşanıyor? Apokaliptik sonuçları olan sır suikast planları nelerdir? Zbigniew Brzezinski'nin ölümü ardındaki sır neydi? II. Abdülhamid Han'ın icat ettiği Anti Tank Füzeleri ile Sis Bombalarının sırrı neydi? II. Abdülhamid Han ile Rothschild Hanedanı arasında yaşanan gizli savaş nasıl gerçekleşti? Ünlü Casus Mata Hari ile II. Abdülh

Bu eserin, birçok siyer/Hz. Muhammed'in Hayatı eserlerinden ayrılan en belirgin özelliği, tarihin/konuların kronolojik ve akademik sunumu kadar sadeliğe, duygu ve değer yüklü özel bir anlatıma sahip olmasıdır. Eserin, peygamberler tarihi ve tevhid ruhuna uygun vahiy/hadis dili yanında kalp/gönül dilini de kullanması ve yaşayan hayatımıza ışık tutacak duygu yüklü bir tema ile hazırlanmasıdır. Konusu Hz. Peygamberimiz olan bu eser, bilgi ile duyguları, tarihi gerçeklik ile günümüze uyumluluğunu mükemmele yak

"Değerli Gazeteci Vedat Yenerer, Ege üzerinden yürütülen gizli projeleri gün ışığına çıkarıyor. Bu kitap, Ege Denizi ile ilgili gerçekleri öğrenmek isteyenler ve bilimsel araştırma yapanlar için çok önemli bir başvuru kaynağıdır" E. Kurmay Albay Ümit YALIM Milli Savunma Bakanlığı Eski Genel Sekreteri   Değerli okurlar, kan ve can vererek kurulmuş Türkiye Cumhuryeti topraklarının nasıl tek mermi atılmadan Yunanistan'a verildiğini ilk kez bu kaynak kitapta okuyacaksınız... Girit Adasını nasıl verdik? Ege'de "